Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/653 E. 2022/471 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/653
KARAR NO : 2022/471

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/08/2021
KARAR TARİHİ : 31/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE :Davalı/borçlu başlatılan icra takibine, itiraz etmiş ve yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu, davalı borçlu itiraz dilekçesinde açıkça borca ve tüm ferilerine itiraz etmiş olduğunu davalının borca ilişkin itirazları değerlendirildiğinde ise; davacı ile borçlu davalı arasındaki ticari ilişki nedeni ile davacı takipte anılan cari hesap ve faturalardan kaynaklı edimlerini yerine getirmiş ancak borçlu tarafça cari hesap borçlarım/ödemelerini ödememiş ve zamanında yerine getirmemiş olduğunu davacının kendisine ödenmemiş olan alacakları, cari hesap dökümleri ve ticari defter ve kayıtları ile de sabit olup davacının alacağına ulaşamaması üzerine hakkı olan bedelin tahsili amacı ile icra takibi yoluna başvurulmuş ve önce İstanbul ……. İcra Müdürlüğü’nün …… E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış Anılan takibe borçlu tarafça yetkiye ve borca itiraz edilmesi ile dosya yetkili Küçükçekmece İcra Müdürlüğüne gönderilerek Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü ….. Esas sayılı dosyası ile yeniden ödeme emri gönderilmiş olduğunu davalı tüm bunlara rağmen alacağı ödemekten kaçınmak ve alacağın tahsilini geciktirmek için icra takibine haksız olarak itiraz etmiş takibi durdurmuş ve davacu firmanın alacağına ulaşmasına engel olduğunu neticeten yukarıda izah edilen nedenler ile davanın kabulüne Davalının Küçükçekmece ….. icra Müdürlüğünün …… sayılı yapmış olduğu itirazlarının iptaline, haklı alacağın tahsili maksadıyla icra takibinin devamına, itirazında kötü niyetli olan davalının %20’den az olmamak üzere en yüksek oranda icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına, karar verilmesini vekaleten arz ve talep etmişlerdir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE : Davacı tarafın davalı şirketten alacaklı olduğunu iddia ederek İstanbul ….. İcra Müdürlüğü’nün….. E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhinde icra takibi başlatmış olduğunu, davalı tarafça borca ve yetkiye itiraz edilmesi üzerine davacı tarafça dosya yetkili Küçükçekmece İcra Müdürlükleri’ne taşınmış ve Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. Sayılı dosyasından tarafımıza yeniden ödeme emri çıkartıldığını Bu ödeme emrine de süresi içerisinde itiraz edilmesi üzerine davacı tarafça davalı aleyhinde haksız ve mesnetsiz olarak itirazın iptali davası ikame edildiğini, davalı şirketin gıda sektöründe faaliyet gösteren piyasada uzun yıllardır faaliyette olan ve alanında bilinen saygın ve prestijli bir şirket olduğunu Normal şartlarda davacı şirket’in satın alım sürecinde davacı gibi firmalarla öncelikle alım-satım veya cari hesap sözleşmesi imzalanmakta, cari hesap sözleşmesi akdedilmişse belli dönemlerde yazılı mutabakat yapılarak o döneme ait hesap kapatılmakta olduğunu Sayın Mahkemece de görüleceği üzere davacı, dava dilekçesi ekinde ispata yarar hiçbir somut delil sunmamış olup . Bunun sebebi ise davacının iddia ettiğinin aksine davalı şirket ile davacı arasında 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında düzenlendiği anlamda bir cari hesap ilişkisi bulunmadığını Zira davacı ile davalı şirket arasında akdedilmiş herhangi bir cari hesap sözleşmesi bulunmamakla birlikte; davacı yanca, taraflar arasında mevcut olduğu ileri sürülen cari hesap ekstresi, taraflarca mutabık kalındığını gösterir imzalı ve kaşeli herhangi bir belge veya Mutabakat metni, mutabakat mektubu vb. dahi mevcut olmadığını davacı taraf, aradaki cari hesap veya alım-satım ilişkisini gösterir bir adet fatura dahi sunamamış olduğunu Dolayısıyla aşağıda detaylıca izah edilen nedenlerle hiçbir şekilde davasını ispat edemeyen ve hukuki mesnetten ve gerçeklikten uzak iddialar ileri süren davacının davasının reddi gerektiğini, cari hesaptan doğan alacağa yönelik icra takibi yapmadan önce mutlaka karşı tarafa muacceliyet ihbarı gönderilmesi gerektiğini belirterek esastan reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı Davacı aleyhine alacağın 9620’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, Tüm yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin ise davacı’nın üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, aralarındaki cari hesap kapsamında davacının borcunun tahsiline ilişkin başlattığı icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarındaki ticari ilişki kaynaklı fatura ve cari hesap dolayısıyla davalıdan alacaklı olduğunu iddia etmekle, itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı, davacı ile aralarında cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, pandemi sebebiyle aşırı ifa güçlüğünün bulunduğunu iddia etmekle davanın reddini talep etmiştir.
Uyuşmazlık, taraflar arasında cari hesap sözleşmesinin bulunup bulunmadığı ile davacının aralarındaki ticari ilişki nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı ve icra takibine itirazın yerinde olup olmadığına ilişkindir.
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
İstanbul ……. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasının tetkikinde; alacaklı/davacı ……. Plastik…Ltd.Şti. tarafından borçlu/davalı ……. Gıda…Ltd.Şti.’ye yönelik 8.559,41-TL asıl alacak (cari hesap kaynaklı) ve 161,81-TL faiz alacağı olmak üzere toplam 8.721,22-TL’nin tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu, davanın İİK.nın 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Bu kapsamda taraf ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmekle; davacının lehine delil olma niteliğine haiz defterlerinin incelenmesinde; davalıdan 8.559,41-TL alacaklı olduğu, davalının lehine delil olma niteliğine haiz defterlerinin incelenmesinde ise davacıya yana 9.408,38-TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Somut olayda; taraflar arasında bir ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacının icra takibine cari hesap ekstresi başlıklı dayanağını sunduğu, taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunmamakla birlikte, taraf defter kayıtlarından aralarında bir açık hesap ilişkisinin mevcut olduğu anlaşıldığından, davalının aralarında cari hesap sözleşmesi bulunmadığından bahisle davanın reddi talebine itibar edilmemiştir. Davacının talep ettiği asıl alacak miktarının davalı defter kayıtları ile teyit edildiği görülmekle, davacı her ne kadar, alacağa işlemiş faiz olan 161,81-TL’nin tahsilini talep etmişse de, davalıyı takipten önce temerrüde düşürdüğüne dair herhangi bir delili dosyaya sunmadığından, taleple bağlı kalınarak, davacının davalıdan 8.559,41-TL asıl alacak yönünden alacaklı olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne, alacak faturalardan kaynaklı açık hesaba ilişkin olduğundan likit olmakla, davalı itirazında haksız çıktığından davacı lehine icra inkar tazminatına ve tarafların tacir, aralarındaki ilişkinin ticari olması nedeniyle alacağa avans faizi işletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
İstanbul ……. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyası üzerinden davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine yürütülen icra takibine yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, asıl alacak miktarı olan 8.559,41-TL üzerinden TAKİBİN DEVAMINA,
Devamına karar verilen alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
Davalı itirazında haksız çıktığından ve alacağın likit olması sebebiyle İCRA İNKAR TAZMİNATI TALEBİNİN KABULÜ ile 8.559,41-TL toplam alacağın % 20’si üzerinden hesaplanan 1.711,88-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 595,74 TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 148,94.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 446,80-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30.-TL başvurma harcı ve 148,94.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 727,25.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 714,17-TL’sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine, bakiye 13,08-TL’sinin ise davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7- Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 161,81-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’nin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.296,24-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan, bakiye 23,76-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır