Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/633 E. 2023/102 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/633 Esas
KARAR NO : 2023/102

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/08/2021
KARAR TARİHİ : 14/02/2023
KARARIN YAZILMA
TARİHİ : 01/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, hizmet alımına ilişkin faturaların tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Dava dilekçesi ile davacı özetle; davacı ile aralarında özel güvenlik hizmet alımı sözleşmesi mevcut olduğunu, davalıya verilen hizmete karşılık düzenlenen faturaların gönderildiğini fakat davalının ödeme yapmadığını, bu sebeple icra takibi yaptıklarını iddia ederek, davalının haksız itirazının iptaline ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı, cevap dilekçesi ile özetle; ……. gayrimenkul şirketi ile 31.12.2020 tarihli alacağın temliki protokolünü imzaladıklarını ve …… şirketinin davacıdan olan alacaklarının tamamını temlik aldıklarını, dava dışı ……. ’nin davacının personelinin işçilik alacaklarını ödediğini, bu ödemeler nedeniyle davacıdan alacaklı olduğunu, davacının 31.05.2019 tarihli muvafakatname ile alacak ve borçların mahsup edilmesine izin verdiğini, icra takibinde alacak dayanağının cari hesap olarak belirtildiğini, davacı ile aralarında cari hesabın söz konusu olmadığını, davacının işlemiş faiz talep edemeyeceğini zira temerrüde düşmediklerini savunarak, davanın reddini, davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı/alacaklı ….. Güvenlik Hizmetleri A.Ş. tarafından davalı/borçlu …… Gayrimenkul Yat.İnş.Tur.San.Tic.A.Ş. aleyhine 98.273,55-TL fatura, 34.825,18-TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 133.096,73-TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, alacağa yasal faiz işletilmesinin talep edildiği, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK.nın 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının özel güvenlik hizmet alım sözleşmesi çerçevesinde sağladığı hizmete istinaden düzenlenen faturalar kapsamında davalıdan alacaklı olup olmadığı, taraflar arasında cari hesap ilişkisinin bulunup bulunmadığı, davalının, dava dışı ……. Şirketinin davacıdan olan alacağını temlik alması kapsamında mahsup definin yerinde olup olmadığı ile davacının davalıdan alacağı mevcut ise davalının temerrüde düşüp düşmediği ile icra takibine yapılan itirazın yerinde olup olmadığına ilişkindir.
Özel Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesinin incelenmesinde, sözleşmenin davalı işveren …… Gayrimenkul Şirketi ile davacı …….. Güvenlik şirketi arasında imzalandığı, 01.03.2014-30.06.2015 tarihleri arasında geçerli olacağının belirlendiği, sözleşme bedelinin ise 43.655,00-TL + KDV olarak kararlaştırıldığı, sözleşme süresinin ek protokoller ile en son 31.12.2018 kadar uzatıldığı ayrıca ek protokoller ile maliyet tablolarının güncellendiği görülmüştür.
Dosyada mevcut diğer bir Özel Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesinin incelenmesinde, sözleşmenin taraflarının işveren davalı …… Gayrimenkul Şirketi ile davacı …….. Güvenlik şirketi olduğu, sözleşmenin 01.11.2015 tarihinde yürürlüğe gireceğinin belirlendiği, sözleşme konusunun ilgili işyerinde verilecek 24 saatlik güvenlik hizmetine ilişkin olduğu (7.1.md.), sözleşme bedelinin ise fazla mesailer haricinde en fazla 130.864-TL olacağının belirlendiği (6.1.md), Mel2 Şirketinin sözleşmeden doğan alacaklarını kısmen veya tamamen grup şirketlerine, bağlı ortaklarına veya iştiraklerine temlik edebileceğinin düzenlendiği (15.2.md.) görülmüştür.
Dava dışı …….. Şirketi ile davacı …….. Güvenlik Şirketi arasında imzalan Fesih Protokolü ile taraflar arasındaki 01.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren Özel Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesinin 09.03.2018 tarihi itibariyle feshedildiği, ekli listede belirtilen 46 personelin sözleşmelerinin feshedileceği, işbu personelin işçilik alacaklarının yüklenici …….. Güvenlik Hizmetleri A.Ş. tarafından ödeneceğinin ve bu alacaklardan tek başına sorumlu olduğunun (3.2.madde), ayrıca işyerinde çalışmaya devam edecek olan ekli listedeki 16 personelin kıdem tazminatı toplamı olan 41.306,35-TL’nin en geç 09.03.2018 tarihine kadar …….. Şirketine ödeneceğinin (3.3.madde) , sözleşmeleri feshedilen işçilerin 01.11.2015 tarihinden itibaren doğmuş tüm işçilik alacaklarının 01.11.2015 tarihli sözleşme kapsamında …….. Şirketine ödenmiş olması nedeniyle, personellerin 01.11.2015-09.03.2018 tarihleri arasındaki çalışmalarına ilişkin taleplerinin …….. şirketince ödenmesi halinde …….. Şirketine rücu edileceğinin ve …….. şirketinin bu bedelleri kayıtsız şartsız …….. şirketine ödeyeceğinin (3.5.madde) düzenlendiği kabul edilmiştir.
31.12.2020 tarihli Temlik Protokolünün incelenmesinde; protokol tarihi itibariyle …….. Gayrimenkul… A.Ş.nin, dosyamız davacısı …….. Güvenlik Hizmetleri A.Ş.’den olan alacaklarının tamamının işbu protokol kapsamında davalı …….. Şirketine temlik edildiği, …….. nezdinde bulunan 103.802,30-TL alacağın davalı …….. şirketine temlik edildiği, …….. Şirketinin …….. Güvenlikten tahsil edilmesi gereken faiz hariç toplam ana para alacak miktarının ……..’deki alacaklarla birlikte 5.528,75-TL olduğu hususunda mutabakat halinde oldukları düzenlendiği ve …….. Gayrimenkul ve …….. Gayrimenkul Şirketince imzalandığı görülmüştür.
31.05.2019 tarihli ve davacı …….. Güvenlik Hizmetleri A.Ş. tarafından imzalanan muvafakatname başlıklı belge ile içlerinde davalı …….. Şirketinin de bulunduğu bir kısım şirket nezdinde bulunan tüm alacaklarının 01.07.2019 tarihinde kadar ortaya çıkan veya çıkacak şirketle bağlantılı risklerden mahsup edilmesine muvafakat edildiğinin kararlaştırıldığı görülmüştür.
Uyuşmazlık kapsamında mali müşavir bilirkişi tarafından taraf defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde hazırlanan bilirkişi raporu ile; davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, delil niteliğine haiz olduğu, davacının defter kayıtları çerçevesinde davalıdan 98.273,55-TL alacaklı gözüktüğü,
Davacı şirketin dava dışı …….. şirketine ilişkin ticari defter kayıtlarında ise söz konusu şirkete 74.779,05-TL borçlu gözüktüğü,
Davalının ticari defterlerinin incelenmesinde; ticari defter tasdiklerinin usulüne uygun yapıldığı, defterlerin lehine delil olma niteliğine haiz olduğu, defter kayıtları itibariyle davacıdan 5.528,75-TL alacaklı gözüktüğü tespit edilmiştir.
Bu kapsamda, taraf defterlerinin 98.273,55-TL davacı alacağı yönünden mutabık olduğu, uyuşmazlığın davalı kayıtlarına davacı aleyhine borç olarak kaydedilen 103.802,30-TL’den kaynaklı olduğu, bu miktarın ise dava dışı …….. Şirketince davalıya temlik edilen alacak olduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda; davacı ile davalı arasında imzalanan güvenlik personeli hizmet sözleşmesi kapsamında, davacının davalıya güvenlik hizmeti verdiği, sözleşmenin 2018 yılına kadar birkaç kez uzatıldığı, davacının davacı dışı …….. Şirketin ile de özel güvenlik hizmeti sözleşmesi imzaladığı ayrıca bu sözleşme ile sözleşmeden doğan alacaklarını kısmen veya tamamen grup şirketlerine, bağlı ortaklarına veya iştiraklerine temlik edebileceğinin düzenlendiği (15.2.md.) görülmüştür.
31.12.2020 tarihli Temlik Protokolü ile dava dışı …….. Şirketinin, dosyamız davacısından olan 103.802,30-TL alacaklarının tamamını davalı …….. Şirketine temlik ettiği görülmüştür.
Davanın taraflarının ticari defterlerinin incelenmesinde; davacının kendi defterleri itibariyle davalıdan 98.273,55-TL alacaklı gözüktüğü, davalının ise kendi defterlerinde davacıya 98.273,55-TL borçlu gözüktüğü fakat temlik edilen 103.802,30-TL’nin davalı defterlerinde davacı adına borç kaydedilmesi neticesinde taraf defter kayıtları arasında uyumsuzluk doğduğu ve davalının kendi kayıtları itibariyle davacıdan 5.528,75-TL alacaklı hale geldiği görülmüştür.
Bu kapsamda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 103.802,30-TL miktarlı ve dava dışı …….. şirketince davalıya temlik edilen alacak kaynaklı olduğu, bu alacağın ise dava dışı …….. Şirketi ile davacı …….. Güvenlik Şirketi arasında imzalan Özel Güvenlik Hizmeti Sözleşmesi ile istihdam edilen işçilerin işçilik alacaklarının, dava dışı …….. tarafından ödenmesi kaynaklı olduğu, zira hizmet sözleşmesinin feshine ilişkin sözleşme ile davacının fesih sözleşmesi Ek-1’de yer alan personelin tüm işçilik alacaklarının davacı tarafça ödeneceği ve bu borçlardan tek başına sorumlu olduğu hususunu kabul ettiği görülmüştür.
Davacı, temlik sözleşmesinin takip tarihinden sonra düzenlendiğini, şirkete bildirilmediğini, bu nedenle hüküm doğurmasının mümkün olmadığını savunmakla; TBK.nın 183 üncü maddesi; “Kanun, sözleşme ve işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasının almaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir.” hükmünü içermekle, alacağın temlikinin hüküm doğurması için borçluya bildirilmesine gerek bulunmamaktadır.
…….. şirketinin alacağının dayanaklarının mevcut olmadığı, söz konusu alacakların muaccel olmadığı, sözleşmenin sona ermesinden sonra mahsup işlemlerinin yapılamayacağını, icra dosyalarına ödenen işçilik alacaklarının, kendi alacaklarından mahsup edilmemesi gerektiğini iddia etmiştir.
Davacı, 02.03.2018 tarihli fesih protokolü ile dava dışı …….. şirketi ile imzaladığı Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesinin feshedildiğini, fesih sözleşmesinin Ek-1 listede adı geçen işçilerinin tüm işçilik alacaklarının taraflarınca ödeneceğini kabul ettikleri, ayrıca 31.05.2019 tarihli muvafakatname ile davalı …….. Şirketi nezdinde bulunan her türlü alacaklarından, bu şirketlerin veya bu şirketlerin hissedar olduğu diğer şirketlerin 01.07.2019 tarihine kadar ortaya çıkmış veya çıkacak şirketleri ile bağlantılı risklerinin mahsup edilmesine muvafakat ettikleri açıktır. Bu halde ilgili işçilik alacaklarının davacı alacağından mahsup edilmesinin önünde herhangi bir engel bulunmamaktadır.
Bununla birlikte, mahsup edilen alacağın dayanağı olan ve davacı işçilik alacaklarının tahsil edildiği yedi icra dosyasını mahkememize bildirmişse de; ilgili icra dosyalarının fesih sözleşmesinin Ek-1 kısmında yer alan işçilerin alacaklarına ilişkin olmadığı anlaşılmakla, bu halde davacının sorumlu olup olmadığı kesin surette tespit edilemeyen ve muaccel hale gelmemiş bu alacakların davacı alacağından mahsup edilmesinin mümkün olmadığı değerlendirilmiştir.
Defter kayıtları ile sabit olmak üzere, davacının davalıdan 98.273,55-TL alacaklı olduğu, bu alacak yönünden davalının temerrüde düşürüldüğüne ilişkin herhangi bir delilin ise mevcut olmadığı dikkate alınarak işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı değerlendirilmiş, söz konusu alacağın fatura ve defter kayıtlarına dayalı oluşu çerçevesinde likit olduğu, davalının ise itirazında haksız çıktığı dikkate alınarak, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyası üzerinden davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine yürütülen icra takibine yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, 98.273,55-TL toplam alacak miktarı olan üzerinden TAKİBİN DEVAMINA,
Devamına karar verilen 98.273,55-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine
Davalı itirazında haksız çıktığından ve alacağın likit olması sebebiyle İCRA İNKAR TAZMİNATI TALEBİNİN KABULÜ ile 98.273,55-TL toplam alacağın % 20’si üzerinden hesaplanan 19.654,71-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 6.713,06.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 1.607,51.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 665,49.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 4.440,06.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30.-TL başvurma harcı ile 1.607,51.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 1.109,00.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 818,77.-TL’sının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 15.723,77.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
8-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 974,55.-TL’sının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, bakiye kısmın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/02/2023 13:58:33
Katip ……
¸e-imzalıdır
Hakim ……
¸e-imzalıdır