Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/630 E. 2022/410 K. 16.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/630 Esas
KARAR NO : 2022/410

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 15/05/2018
KARAR TARİHİ : 16/05/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 20/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkili şirkete …….. sayılı ……. Sigortası Abonman Sözleşmesi ……… sayılı Nakliyat …….. sigortası Kati Poliçesi ve ona takaddüm eden ICC (Air) Klozu hükümlerine göre düzenlenmiş poliçe kapsamında, dava dışı sigorta ettiren …….. inşaat A.Ş. adına sigortalı cam üzeri mozaik cam emtiasının İtalya’dan İstanbul’a dava dışı fiili taşıyıcı …….. ile taşınması, akabinde dava dışı fiili taşıyıcı Türkmenistan havayolları ile İstanbul’dan Ashkhabad / Türkmenistan’a taşınmak üzere, taşımayı üstlenene tam ve hasarsız teslim edilmiş olduğunu, 04.04.2017 tarihinde emtianın tahliyesi ve sigortalıya teslimi esnasında düzenlenen tutanakla emtianın kırılmak suretiyle hasarlı / zayi olduğunun tespit edildiğini, yasal süresi içerisinde Noterden ihbar ve ihtar edildiğini, bu ihbara herhangi bir cevap verilmediğini, esas itibariyle yük tam zayi olduğundan hasar ihbarına dahi gerek olmadığını, hasar sonrasında müvekkil sigortacı şirket tarafından hasar tespit çalışması başlatılmış olduğunu, hasarın taşıma sürecinde meydana geldiği ve taşıyıcının sorumluluğundan kaynaklandığı, yapılan hasar tespit çalışmasındaysam üzeri cam mozaik emtiasının kırılmak suretiyle tamamen hasarlandığı / zayi olduğu, eımia faturası üzerinden gerekli yasal kesintiler yapıldıktan sonra sigortalıya tediye edildiğini, Nakliye sigortası genel şartları ve TTK’ nın 1472. maddesinin amir hükmüne göre şirketimiz hasar bedelini ödedikten sonra sigortalının haklarına kanunen halef olmakta ve ayrıca sigortalısının hakları temlik alınmak suretiyle temlik alan sıfatıyla da aktif husumet ehliyetini kazanmış olduğunu, müvekkili şirketçe sigortalısına ödenen 27.742,99 TL. Sigorta tazminatının 04.05.2017 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizinin davalıdan sulhen tahsili için yapılan başvuru olumlu sonuçlandırılamadığından bu davanın zorunlu olarak açılmış olduğunu, davalı yan taşıma işini üstlenen taşıma işleri organizatörü (forvvarder) olup TTK. Md. 921-926 maddeleri uyarınca tahsil ettiği navlun dolayısı ile taşıyıcı sıfatıyla meydana gelen hasardan sorumlu olduğunu belirterek 27.742,99 TL sigorta tazminatının 04.05.2017 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi {taşıyıcı Montreal Konvansiyonu uyarınca beher brüt kilogram başına 19 SDR karşılığının karar tarihindeki TL’sı karşılığı ile sınırlı sorumlu olmak üzere) dava vekalet ücreti, yargılama harç ve masraflarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Sayın Mahkemenize davaya cevap dilekçesi ekinde sunduğumuz eklerden de görüleceği üzere davacı taraf sayın Mahkemeye HMK 29. maddesine göre “Dürüst davranma ve doğruyu söyleme yükümlülüğü” bulunmasına rağmen maalesef gerçeğe aykırı bulunmaktadır. Şöyle ki, diyerek aşağıdaki açıklamalarda bulunmaktadır.
Davacı taraf dava dilekçesinin 1. Maddesinde İtalya’dan İstanbul’a dava dışı fiili taşıyıcı ……….. ile taşınması akabinde Türkmenistan hava yollarının 03.04.2017 tarihinde hava yük taşıma senedi tahtında İstanbul’dan Türkmenistan’a taşınmak üzere tam ve hasarsız teslim edildiğini beyan etmiş ise de sayın mahkemeye ek.l de sunulan ve …….. havalimanında düzenlenen 02.04.2017 tarihli ilk taşıyıcı ve dava dışı olan ………..’rınca yükün kırık ve açık halde hasarlı şekilde davalı müvekkile teslim edildiğini, davacı taraf dava dilekçesinin 2. Maddesinde emtianın 04.04.2017 tarihinde tahliyesi ve sigortalıya teslimi esnasında düzenlenen tutanakla emtianın kırılmak sureti ile hasarlı / zayi olduğu tespit edildiğini beyan etmişse de ek 1 de sunulan ………. havalimanında düzenlenen 02.04.2017 tarihli kayıttan da görüleceği üzere davacı tarafın ek 4 olarak dayandığı belgeden 2 gün önce İstanbul’da düzenlenmiş belge bulunmakta olduğunu; bunun yanında davacı tarafın ek 4 olarak dayandığı belge ekler arasındaki hangi belge olduğunun anlaşılamadığını, davacı taraf dava dilekçesinin 2. maddesinde yasal süre içerisinde Beyoğlu …….. Noterliği 10 Nisan 2017 tarih …….. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hasar ve hasardan davalı müvekkilin sorumlu tutulduğuna ilişkin ihtarname çekildiğini ancak cevap verilmediğini beyan etmektedir. Sayın Mahkemeye cevap dilekçesi Ek-2 de sunulan Bakırköy ……… Noterliği 17.04.2017 tarih ………. ihtarnameden görüleceği üzere davacı taraf bu konuda da Sayın mahkemeye gerçek dışı beyan vermektedir. Bu ihbarnamede söz konusu zararın davalı müvekkilin kusuru ile meydana gelmediği, davacı taraf hasar konusunda çalışma yapıldığını ve hasarın taşıma süresinde meydana geldiği ve taşıyıcının sorumluluğundan kaynaklandığını beyan etmiş ise de ekli eki de sunduğumuz belgeden de görüleceği üzere, ………. Havalimanında düzenlenen 02.04.2017 tarihli ilk taşıyıcı ve dava dışı olan ………..’ınca yükün kırık ve açık halde hasarlı şekilde davalı müvekkile teslim edildiğine ilişkin kaydı hükümsüz bırakacak şekilde 2 gün sonrasında davalı müvekkilin bulunmadığı bir ortamda hazırlanan tutanak nedeni ile davacı taraf derhal Savcılığa başvurmak mevkiinde bulunduğunu; bunu yapmaz ise taraflarınca bu kerre davacı ………. Sigorta A.Ş. hakkında gerek dava açmak sureti ile ödediği tazminatın %20 sini gider olarak deftere kaydetmesi gerekse maliye mevzuatınca tutulması zorunlu olan deftere sahte kayıt işlemek sureti ile ödenecek vergiyi azaltması nedeni ile hakkında VUK na muhalefetten ceza davası açılması ve iş bu dava nedeni ile gider olarak düştüğü yani eksik ödediği verginin cezalı şekilde tahsili için Maliye Bakanlığına ihbar dilekçesi verileceğini, tüm bunların yanında uygulanacak hukuk kuralları Sayın Mahkemenin taktirinde olmak ile birlikte Varşova/ Lahey sitemi ve Montreal Konvansiyonun uygulanma/ için sözleşmenin taraflar arasında imzalanmış olması gerekmektedir. Bunun yanında yükün ziyanı halinde Varşova/ Lahey sitemi ve Montreal Konvansiyonunda zararın nasıl hesaplanacağı belirlenmemiş olduğunu bu nedenle (Lex Fori) göre sayın Mahkemenin kendi hukukuna göre çözüm üretmesi gerektiğini belirterek ………. havalimanında düzenlenen 02.0402017 tarihli kayıttan da açıkça görüleceği üzere (Eki) meydana geldiği iddia edilen zarar ile davalı yanın üstlendiği taşıma arasında illiyet bağı bulunmadığı açıkça ortada olduğundan sayın Mahkemece Türk Hukukuna göre karar verileceğinden TBK 60 madde yollaması ile davacı sorumluluk nedeni olarak Montreal Konvansiyonunun 18/2 maddesine göre taşıyıcı zararın kendisi ile alakalı olmadığını ispatlayarak sorumluluktan kurtulacağı belirtildiğinden davanın reddine karar verilmesini davalı taraf olarak davanın davalının sigorta şirketine ihbar edilmesine karar verilmesini davacı tarafa ……….. na dava açması ve taraf teşkili sağlaması için süre verilmesini ve/veya davanın ……….. na onunda sigortasına haber verebilmesi için ihbar edilmesine karar verilmesini davacı tarafın dürüst davranmadığı dikkate alınarak yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenilmesini talep etmiştir.

MAHKEMEMİZİN 10/02/2020 TARİH ……. ESAS ……… KARAR SAYILI KARARI VE İSTANBUL B.A.M.’NİN …….. HD’NİN 24/06/2021 TARİH …….. ESAS …….. KARAR SAYILI ESAS HAKKINDA KALDIRMA KARARI: Mahkememizin 10/02/2020 tarih …….. Esas ……. Karar sayılı kararı ile davalının pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmiş, verilen bu karara karşı davacı tarafın istinaf yasa yoluna başvurması neticesinde, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ……. Hukuk Dairesinin mezkur kararı ile özetle;
“…Davalı tarafından, dava dışı sigortalıya düzenlenen 04.04.2017 tarihli navlun faturasıyla taşıma işi davalı tarafından üstlenilmiş olup davalı akdi taşıyıcıdır. Navlun faturasının alt kısmında tüm taşıma sürecine ilişkin kayıtlar yazılmıştır. Anılan kayıttan Milano ile Aşkabat arasındaki taşımanın, akdi taşıyıcı olarak davalı tarafından üstlenildiği yazılıdır. Bu durumda, ilk derece mahkemesince anılan kayıtlar da değerlendirilerek, davacının akdi taşıyıcı olup olmadığı belirlenmeli, taşımanın niteliğine göre uygulanacak Konvansiyon hükümlerine göre hasar ve sorumluluk konusunda bilirkişi incelemesi yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir” gerekçesiyle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı sigorta şirketi tarafından sigorta poliçesi yapılan davalı sigortalıya ait emtiaların yurtdışı hava taşımacılığında zarar gördüğünden bahisle sigorta poliçesi kapmasında sigortalı şirketi ödenen zarar meblağının davalıdan rücuan tazmini istemidir.
Davacı taraf, dava konusu emtianın İtalya’dan İstanbul’a dava dışı fiili taşıyıcı ……….. ile taşınması, akabinde İstanbul’dan da Aşkaabat/Türkmenistan’a dava dışı fiili taşıyıcı Türkmenistan Havayolları tarafından taşınmak üzere tam ve hasarsız teslim edildiğini, ancak 04/04/2017 tarihinde emtianın tahliyesi ve sigortalıya teslimi esnasında düzenlenen tutanakta emtianın kırılmak suretiyle hasarlı/zayi olduğunun tespit edildiğini belirterek davalının zarardan sorumlu olduğundan bahisle sigortalıya yapmış olduğu ödemenin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı taraf ise cevabında; davacı tarafın dava konusu emtianın İstanbul’dan Türkmenistan’a taşınmak üzere tam ve hasarsız teslim edildiğini beyan etmiş ise de ekte sunmuş bulundukları ………. Havalimanı’nda düzenlenen 02/04/2017 tarihli ilk taşıyıcı ………..’nca yükün kırık ve açık halde hasarlı şekilde davalıya teslim edildiğinin ortada olduğunu savunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu emtianın taşınma sırasında hasar görmesinde davalı tarafın sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususundadır.
Mahkememizce teknik yönden gerekli görülmekle iki kişilik bilirkişi heyetinden 12/03/2019 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava dışı ………..’nın fiili taşıyıcı olmasından mütevellit davalı tarafın talebi üzerine dava ………..’na ihbar edilmiştir.
Davacı tarafın dava dilekçesi ekinde sunmuş bulunduğu “Kusurlu malzeme tespit tutanağı” başlıklı belge incelendiğinde, tutanağın 04/04/2017 tarihinde düzenlenmiş olup tutanağın dava dışı sigortalı firma tarafından tutulmuş bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafın cevap dilekçesi ekinde sunmuş bulunduğu ………. Havalimanı yetkilileri tarafından düzenlenen 02/04/2017 tarihli belgede dava konusu emtiaların hasarlı olduğunun check-in esnasında tespit edildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça dava dışı sigortalı firmaya kesilen 04/04/2017 tarihli e-faturanın incelenmesinden nakliyenin çıkış/varış yeri olarak Milano/İstanbul-İstanbul/Aşkaabat (CIKIŞ/VARIS:MIL/IST-IST/ASK) şeklinde belirtildiği görülmüştür.
Konşimento incelendiğinde, Milano/İstanbul arasındaki taşımada fiili taşımanın ……….. tarafından yapıldığı, taşımayı üstlenenin ……. olduğu ve davalı şirketin adının da belgede “……..” yani “……. ” kısmında yer aldığı görülmüştür.
Mahkememizce, İstanbul B.A.M. ……. Hukuk Dairesinin esas hakkında kaldırma kararı doğrultusunda, taşıma uzmanı bilirkişiden 28/02/2022 tarihli bilirkişi raporu alınarak davacının talep edebileceği tazminat miktarı bilirkişiye hesaplattırılmıştır.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, toplanan tüm deliller muvacehesinde; dava konusu taşımanın Milano/İstanbul ve İstanbul/Aşkaabat olmak üzere iki aşamalı olduğu, ilk aşama olan Milano/İstanbul aşamasında fiili taşıyıcının ……….., taşımayı üstlenenin ……. olduğu ve davalı şirketin taşıma belgesinde “……. ” yani “…….. Firma” olarak yer almış olsa da, navlun faturasının alt kısmında tüm taşıma sürecine ilişkin kayıtlar yazılı olduğu, anılan kayıttan Milano-Aşkabat arasındaki taşımanın akdi taşıyıcı olarak davalı tarafından üstlenildiği yazılı olduğu, dolayısıyla bu açık hükümler karşısında davalının akdi taşıyıcı olduğu hususunda bir duraksama bulunmadığı, akdi taşıyıcının Montreal Konvansiyonu hükümleri uyarınca taşınan emtianın uğradığı zarardan sorumlu bulunduğu, tazminat hesaplanması hususunda alınan bilirkişi raporundan davacı tarafça tazminat miktarı olarak talep edilen meblağın 27.742,99 TL olduğu, bu miktarın Montreal Konvansiyonu hükümlerine göre hesaplanan SDR’nin altında kaldığı ve bu nedenle üst sınır olan bu miktar davalıdan talep edilebileceğinden davanın kabulünün gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile,
27.742,99 TL tazminatın 04/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.895,12.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan473,79.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90.-TL başvurma harcı ve 473,79.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 1.977,00.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 196,07-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/05/2022

Katip ………
¸e-imzalıdır

Hakim ……..
¸e-imzalıdır