Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/614 E. 2022/786 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/614 Esas
KARAR NO : 2022/786

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/07/2021
KARAR TARİHİ : 27/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, fatura alacağına ilişkin takibe itirazın iptali davasıdır.
Davacı, dava dilekçesi ile özetle; üç fatura dolayısıyla davalıdan alacaklı olduğunu, davalı ile 24.729,36-TL faturanın ödenmesi için anlaştıklarını, ödemenin yapılmadığını ve haksız şekilde icra takibine itiraz edildiğini iddia etmiştir.
Davalı, cevap dilekçesi ile özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, takas-mahsup defilerinin bulunduğunu, fatura bedellerini peşin yaptıkları 150.000—TL ödeme ile zaten ödediklerini, davacıya örüp kumaş haline getirmesi için iplik verdiklerini, örülen kumaşlarda yağ lekelerinin bulunduğunu, bu kapsamda 20.628,86-TL bedelli iade faturası düzenlediklerini, zarara uğradıklarını, ayıbın davacıya bildirildiğini, zararı gidermeyi kabul ettiğini fakat sonrasında mal bedelinin tahsili için takip başlattığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı davacı … tarafından, borçlu davalı …… Kumaş. Teks.Ür. Tic.ve San.A.Ş.ye yönelik, toplam 24.729,36 alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçluların süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu, davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının dava konusu fatura bedellerini 21.11.2020 tarihli avans ödemesi ile gerçekleştirip gerçekleştirmediği, fatura ödemelerinin gerçekleştirilmemiş olması halinde taraflar arasında kurulan eser sözleşmesi kapsamında davacının ayıplı ürün teslim edip etmediği, bu yönde davacıya ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı, davacıya iade faturası gönderilip gönderilmediği, ayıplı ürün teslim edildi ise davalının bu sebeple uğradığı zararın ne olduğu, davalının mahsup definin yerinde olup olmadığı, davalının davacıya faturalar kapsamında borçlu olup olmadığı ile icra takibine yapılan itirazın yerinde olup olmadığına ilişkindir.
Davalı zamanaşımı definde bulunmuş olmakla; icra takibine konu faturaların 2020 tarihli olduğu, fatura alacağının dayanağının eser sözleşmesi olduğu, bu halde alacağın TBK 147.maddesi uyarınca 5 yıllık süreye tabi olduğu değerlendirildiğinden zamanaşımı defi yerinde görülmemiştir.
Tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan mali müşavir bilirkişi incelemesinde; taraf defterlerinin lehe delil niteliğine haiz olduğu, davacı kayıtlarından, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 19.189,73-TL alacaklı olduğunun, davalı kayıtlarında ise takip tarihi itibariyle davalının davacıya 27.189,72-TL borçlu olduğunun görüldüğü; iki kayıt arasındaki 8.000-TL miktarlı farkın sebebinin ise davacı tarafça kaydı yapılan 06.04.2021 tarihli ve 8.000-TL miktarlı tahsilat kaydının, davalı defterlerinde yer almaması olduğu tespit edilmiştir.
Somut olayda; davacının alacağının dayanağı; 03.12.2020 tarihli ve 6.000-TL, 8.255,52-TL ve 10.473,84-TL bedelli üç fatura alacağına ilişkin olmakla, itirazın iptali davaları icra takibine dayanak yapılan alacak sebebi ile bağlı olmakla, sadece söz konusu faturalar kapsamında alacak borç ilişkisinin değerlendirilmesi mümkündür. Takip tarihi olan 26.04.2021 itibariyle söz konusu fatura bedellerine ilişkin ödemenin, davalıca yapılan 21.11.2020 tarihli 150.000-TL bedelli avans ödemesi ile gerçekleştirildiği anlaşıldığından, davalının bu faturalar kapsamında davacıya borçlu olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Davalı kötü niyet tazminatı talep etmiş olmakla birlikte; cari hesap kapsamında davacının davalıdan alacaklı gözükmesi dolayısıyla, davacının davalının borçlu olmadığını bilerek, kötü niyetle takip başlattığı yönünde bir kanaat oluşmadığından, şartları oluşmayan talebin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Davalının koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 298,67-TL peşin harcından mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
7-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair e duruşma aracılığı ile katılan taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
27/09/2022 09:29:57

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır