Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/607 E. 2022/869 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/607 Esas
KARAR NO : 2022/869

DAVA : Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 11/05/2018
KARAR TARİHİ : 12/10/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 08/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; üyesi bulunduğu kooperatifteki yolsuzlukları ortaya çıkardığı için 2002/ ve 2005 yıllarında 2 defa hakkında ihraç işlemi uygulandığını, kooperatifin yapmış olduğu işyerlerinden 2 adet bağımsız bölümün maliki bulunduğunu bunlardan 1. Sinin blok 18 10 nolu yer için 1986 yılında kooperatife ortak olmak suretiyle, 2sinin de blok 18, 6 nolu bağımsız bölümü de 2003 yılında devir almak suretiyle bu bağımsız bölümlerin maliki olduğunu 1982-1983-194-1985-1986-1987-1988-1999 yıllarında yapılan genel kurullarda arsa alımına ve inşaat yapımına dair genel kurul kararının alınmadığı ve genel kurulca belirlenmiş bir ödeme tablosunun olmadığını 1982-1983-1984 genel kurulunun 03/11/1985 tarihinde yapıldığını genel kurulca alınan borçlanma kararınını bulunmadığını, 1985-1986-1987 genel kurulunun 02/10/1988 tarihinde yapıldığını genel kurulca alınan borçlanma kararının bulunmadığını, müvekkili tarafından 10 nolu dükkan için 6.838,00TL 6 nolu dükkan için 13.256,00TLT toplam 20.094,00TL nin evraklar ve defterlerin incelenmesi neticesinde ödenen aidat bedelinin daha fazla olması halinde fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile tespit edilen bedelin ve iş bu bedellerin güncel değerlerinin bilirkişiler vasıtası ile tespiti ile müvekkilin ihraç olduğu tarihten itibaren işleyecek en yüksek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve ve müvekkili tarafından taşınmazlara yapılan 56.000,00TL masrafın müvekkili ihraç olduğu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; davalı esenler oto sanatkarları küçük sanayi sitesi yapı kooperatifinin nevi değişikliğine giderek …. oto sanayi sitesi işletme kooperatifi olduğunu davacının her ne kadar 2 ayrı bağımsız yerle ilgili borçlu olmadığını iddia etmekte ise de davacının davalı kooperatife borçlu olduğunu, davcının kooperatif üyesi olarak borçlarını ödemediğinden kooperatiften ihraç edildiğini ihraç kararlarının mahkemeler nezdinde onanarak kesinleştiğini, kesinleşmiş mahkeme kararına yeni bir yol yaratmak amacı ile davacının haksız ve mesnetsiz bu davayı açtığını bu nedenle davacının tüm hukuka aykırı dayanaksız taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kooperatife ödenen aidat bedellerinin ve taşınmazlara yapılan masrafların, kooperatif üyeliğinden ihraç nedeniyle tahsili istemine ilişkindir.
Davacı tarafın dava dilekçesinden özetle; davacının davalı kooperatifin yapmış olduğu işyerlerinden 2 adet bağımsız bölümün maliki bulunduğunu ancak kooperatifteki yolsuzlukları ortaya çıkardığı için 2002 ve 2005 yıllarında 2 defa hakkında ihraç işlemi uygulandığını, müvekkilinin 10 nolu bağımsız bölüme 1986 yılında kooperatife ortak olmak suretiyle, 6 nolu bağımsız bölüme ise 2003 yılında devir almak suretiyle malik olduğunu, 1986-2003 yılları arasında kooperatifin amacına yönelik olarak ödenmesi gereken arsa, inşaat, altyapı, üstyapı, yönetim giderleri ve genel giderlerin tamamı için talep edilen bedellerin 10 nolu dükkan için 6.838,00 TL, 6 nolu dükkan için 13.256,00 TL olarak ödendiğini, bunun karşılığında kooperatifçe taşınmazların “anahtar teslim” şeklinde eksiksiz bir şekilde teslim edileceği hususu hem ana sözleşmede hem hazırlanan projeler, broşürler ve maket ile sabit hale gelmiş iken; ana sözleşmede herhangi bir değişiklik yapılmaksızın yalnızca genel kurulda alınan bir kararla taşınmazların “üç duvar mezbele” şeklinde tabir edilen herhangi bir elektrik, su tesisatı ile kapı pencere aksamı dahi olmayan şekilde 01/01/2000 yılında ortaklara verildiğini, müvekkili tarafından teslim alınan 10 no’lu bağımsız bölüme yaklaşık olarak 28.000,00 TL masraf yapılarak kullanılabilir hale getirildikten sonra 2001 yılında kiraya verildiğini, kiracı tarafından aidatların ödendiğini, 6 no’lu dükkan içinde yaklaşık olarak 28.000,00 TL masraf yapıldığını, site aidatlarının ödenmesine rağmen müvekkilinin aidat ödenmediği gerekçesiyle ve eşitlik ilkesine aykırı olarak ihraç edildiğini, davalının haksız ve hukuka aykırı sebeplerle ihraç ettiği müvekkilinin kemoterapi gördüğü süreç içerisinde davalar ile ilgilenemediğinden hak kaybına uğradığını, müvekkilinin kooperatife üyeliği sürecince ödemiş olduğu aidatların bugünkü güncel değeri ile birlikte iadesini talep etme zarureti hasıl olduğunu belirterek, her iki taşınmaz için ödenen 20.094,00 TL’nin güncel değerinin tespit edilmesini ve her iki bağımsız bölüm için yapılan toplam 56.000,00 TL masraf ile birlikte ihraç tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği,
Davalı tarafın cevap dilekçesinden özetle; Görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, talebin zamanaşımına uğradığını, Kooperatif genel kurulunda alınan karar gereği bağımsız bölümlerin iç kısımlarının ortaklarca yapılması kararlaştırıldığından davacının yapmış olduğu masrafların iadesini talep edemeyeceğini, davacının kooperatif ortaklığından doğan borcu nedeni ihraç edildiğini ve ihraç işlemlerinin mahkeme kararları ile kesinleştiğini, Davacının iddiasını kabul anlamına gelmemek üzere davacı bağımsız bölüm maliki olarak ortak giderden de öncelikle sorumlu olduğunu belirterek davacının tüm hukuka aykırı dayanaksız taleplerinin reddine karar verilmesini talep ettiği
Mahkememizce yapılan ilk yargılamada; takip edilmeyen iş bu davanın daha önce işlemden kaldırılmış olması dikkate alınarak HMK 320,4 ve HMK 150. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verildiği, İstanbul BAM …. HD’nin ….. esas, …. karar sayılı ilamıyla Mahkememizce verilen iş bu kararın kaldırıldığı yargılamaya devam olunduğu,
Mahkememizin görevli ve yetkili olduğu, dosya kapsamında 06.04.2022 tarihinde bilirkişi heyeti ….. ‘den oluşan heyetten rapor alındığı, davalının zamanaşımı itirazının incelenmesine geçildiği,
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 17. maddesine göre, çıkan veya çıkarılan ortaklar ile mirasçılarının alacak ve hakları bunları istiyebilecekleri günden başlıyarak beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağı, bu nedenle davacının kooperatif üyeliğinden ihracına ilişkin kararların ve bu kararlara karşı açılan iptal davalarının incelenmesi gerektiği,
Taraflar arasında daha önce 10 ve 6 nolu işyerlerinden kaynaklı kooperatif üyeliği ilişkisi bulunduğu, davalı kooperatif tarafından davacının bu üyeliklerinden ihracına yönelik karar alındığı, İstanbul ….. A.T.M. ….. esas, … karar sayılı ilam ile davacının 10 nolu iş yerinden dolayı ihraç kararının iptali istemli olarak açtığı davanın, ihraç kararı davacıya 28.5.2002 tarihinde tebliğ edildiği, 3 aylık hak düşürücü sürede dava açılmadığından davanın reddine karar verildiği, bu kararın Yargıtay’ın ……. Hukuk Dairesinin … esas, …… karar sayılı ilamıyla onanarak 7.11.2005 ‘de kesinleştiği,
Davacı tarafın 6 ve 10 nolu işyerleri ortaklığından ihracına ilişkin kararlarının yoklukla malul olduğunun tespiti ve tazminat istemine ilişkin asıl ve birleşen dosya yargılamasının İstanbul …. ATM’nin …. esas sayılı dosyasında yargılama yapıldığı, yargılamada; İst. …… A.T.M. …. esas, ….. karar sayılı ilam ile davacının 10 nolu iş yerinden dolayı ihraç kararının iptali istemli olarak açtığı davanın reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği böylece eldeki davada aynı yere ilişkin ihraç kararının yokluğunun tespitini talep etmesi yerinde görülmediğinin, 6 numaralı iş yeri ile ilgili kooperatif üyeliğinden dolayı talebinde ise; Kooperatifler kanunu gereğince alınan ihraç kararının davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak davacının yasal süresi içerisinde davayı açtığı, ama genel kurul tarafından hesaplanan aidat ve borçları ödemediği, böylece ihraç kararında usul ve yasaya aykırılık olmadığı, bu nedenle de ihraç kararının yokluğunun tespiti ile geçersizliğine ilişkin hüküm istemekte davacının yasal dayanağının bulunmadığının belirtilerek asıl ve birleşen davanın reddine karar verildiği, bu kararın Yargıtay ….. Hukuk Dairesinin …… esas, …… karar sayılı 26.04.2010 tarihli bozma ilamı ile davacının asıl davada 6 numaralı iş yeri ortaklığından ihraç kararının yoklukla malul olduğunu tespitini talep etmiş isede, ihraç kararının iptali istemininde bu istek içinde bulunduğunu 6 numaralı iş yerinden ihraç kararınına karşı süresinde davanın açıldığı, ihtarlarda talep edilen asıl ve gecikme faizi alacaklarının miktar itibariyle doğru olup olmadığının incelenmesi gerektiği, davacının borcunu ödemediğinin mahkemece kabul edildiğini, oysa bilirkişi aracılığıyla ödemenin olup olmadığı yönünden inceleme yapılması yönünden bozulması gerektiğinin belirtilerek kararın bozulduğu, İstanbul …. ATM’nin ….. esas sayılı dosyasında devam ettiği, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulunun 2007 tarihli kararları gereğince dosyanın Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderildiği, Bakırköy …. ATM …… esas sayılı dosyasında asıl ve birleşen dosya yönünden açılmamış sayılma kararı verildiği bu kararın 28.10.2013 tarihinde kesinleştiği,
Davanın açılmamış sayılması kararının, bu konuda herhangi bir davanın bulunmadığı anlamına geldiği. bu sebeple daha önce açılan fakat HMK’nın 150/6.maddesi hükmü uyarınca açılmamış sayılan dava dolayısıyla daha önce ortaya çıkmış bulunan sonuçların ( örneğin zamanaşımı kesilmesi veya sürenin durması gibi) açılacak olan ikinci dava bakımından kesinlikle dikkate alınmayacağı, hangi sebeple olursa olsun açılmamış sayılan davadaki talep dahi vaki olmamış sayılacağı, (HMK’nın 150/7). bu sebeple açılmamış sayılan davada verilen dava dilekçesindeki talep miktarının sonradan açılacak davalar bakımından önleyici veya sonuç doğurucu etki meydana getirmeyeceği, maddi hukuk bakımından açılmamış sayılan davanın mevcut kabul edilmemesi gerektiği (Yargıtay 4 HD’nin ESAS NO: 2021/9437 KARAR NO : 2022/3616 ilamı)
Tüm dosyanın yapılan incelemesi sonucunda; davaya konu uyuşmazlığın kooperatife ödenen aidat bedellerinin ve taşınmazlara yapılan masrafların, kooperatif üyeliğinden ihraç nedeniyle tahsili istemine ilişkin olup 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 17. maddesine göre, çıkan veya çıkarılan ortaklar ile mirasçılarının alacak ve hakları bunları istiyebilecekleri günden başlıyarak beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağı, zamanaşımın kesilmesi ve durma sebeblerinin 6098 sayılı TBK 153 ve 154. Maddelerinde düzenlendiği, davacının 10 nolu işyerine ilişkin ihraç kararının iptal davasının İstanbul ….. ATM …… esas, …. karar sayılı ilam ile hak düşürücü süreden reddedilerek Yargıtay’ın ….. Hukuk Dairesinin ….. esas, ……. karar sayılı ilamıyla onanarak 7.11.2005 ‘de kesinleştiği, davacı tarafın 10 ve 6 nolu işyerlerine ilişkin kooperatif kararının butlan talebine ve tazminat isteminin Bakırköy ….. ATM …. esas sayılı dosyasında asıl ve birleşen dosya yönünden açılmamış sayılma kararı verilerek 28.10.2013 tarihinde kesinleştiği, 10 nolu işyerine ilişkin taleplerin İstanbul … ATM kararının kesinleşme tarihi de dikkate alınarak 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolması ve davalının zamanaşımı itirazın bu nedenle yerinde olduğu, 6 ve 10 nolu işyerine ilişkin Bakırköy ….. ATM …… esas açılmamış sayılma kararı ile bu davaya konu taleplerin maddi hukuk bakımından mevcut olmadığının kabul edilmesi sebebiyle ihraç kararlarının kesinleştiği ve açılan davanın zamanaşımını kesmeyeceği dolayısı ile davacının iş bu davaya konu taleplerinin zamanaşımına uğraması nedeniyle açılan davanın zamanaşımından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın zamanaşımı süresinin geçmesi sebebiyle REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 1.299,9‬0.-TL peşin harcından mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 1.219,2‬0.-TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 12.175,04.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı asilin ve davalı vekilin yüzüne karşı verilen kararının, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstanbul BAM ‘ne İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır