Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/6 E. 2022/1176 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/6 Esas
KARAR NO : 2022/1176

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/01/2021
KARAR TARİHİ : 30/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince dava dilekçesinde ÖZETLE; Davacı müvekkili ve babası karşı tarafla 2017 yılında Tekirdağ’da bir taşınmaz alımı yaptığını, bunun dışında ticari alışverişleri olmadığını, daha sonra müvekkili diğer alacaklarını alamadığı için maddi zorluğa düştüğünü, 2018 yılında müvekkili davalı tarafın tefe ile para verdiğini öğrenmiş ve buna müteakip müvekkilin babası … San. Tic. Ltd. Şti’ne ait 500.000 TL’lik çeki müvekkilden habersiz bozdurup 300.000 TL olarak …’tan aldığını, verilen 300.000 TL karşılığında muhtelif zamanlarda icra dairelerine, karşı tarafın hesabına ve karşı tarafın avukatının hesabına yaklaşık 500.000 TL ödeme yapıldığını, bahse konu çekin karşılıksız çıkması nedeniyle müvekkili …’nın babası, …’tan tehditler almaya başladığını, … bozdurulan çeke karşılık vermiş olduğu 300.000 TL paraya binaen 500.000 TL bedelinde bir çek daha aldığını, verilen çek de karşılıksız çıkınca müvekkilin Babası …’yı tekrar tehdit ederek 550.000 TL bedelinde müvekkil … keşideli … Bankasına ait bir çek daha alındığını, müvekkili maddi zorlukta olduğu için ve alacaklarını tahsil edemediği için bu çekin bedeli de ödenmediğini, daha sonra bu çek de ödenmeyince … müvekkilin babası …’ya tehdit ve cebirle müvekkil … üzerine kayıtlı olan taşınmazın üzerine 1.785.000 TL bedelli ipotek koyup çekleri … ya vereceğini söylediğini, bununla ilgili bir protokol yapıldığını, ipotek koyulduktan sonra davalı tarafın talepleri bitmemiş olup, müvekkilin babası … yı, avukatıyla konuşması için ofisine çağırıp konuşmaya davet ettikten sonra burada kendisinden yine zorla 485.000 TL’lik davaya konu senet alındığını, bu senetler ve çekler incelendiği vakit görülecektir ki, müvekkil ve davalı arasında bahsi geçen senetlere ilişkin hiçbir ticari alışveriş yapılmadığını, bu senetler müvekkilin babası Aytekin Yazıcı’dan müvekkilin imzası taklit edilerek, herhangi bir karşılığı olmadan, zorla alındığını, müvekkil icra takibi başlatılan hiçbir belgeye kendisi imza atmadığını, bu konu ile ilgili müvekkilin babası Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nda tefecilik suçlaması ile suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkili … da, hem babası hem de … ve çocukları hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, fazlaya İlişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla; davalı tarafından davacı müvekkile gayrimenkul alımı yapılması esnasında imzalattırılmış 1adet ve toplam 485.000 TL bedeli bono ile davalı tarafından müvekkiller aleyhine başlatılmış olan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosya borcunun menfi tespitine yine yargılama sonuçlanıncaya kadar Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ilgili icra veznesine yatan veya yatacak paranın alacaklıya verilmemesine ilişkin tedbir kararı verilmesini, icra dosya borcunun müvekkil tarafından ödenmek zorunda kalması halinde istirdadına, İİK madde 72. Hükümleri gereğince %20’den az olmayan tazminatın kötü niyetli davalıdan alınarak davacı müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ÖZETLE; Davacının ileri sürdüğü maddi vakıalar gerçeği yansıtmadığı gibi ileri sürülen iddialar ve hukuki yorumların da hatalı olduğunu, davacı …, dava konusu bononun, babası olan … tarafından, kendisinin haberi olmadan, imzasının babası tarafından taklit edilmek suretiyle, müvekkilim … tarafından zorla alındığını iddia etse de bu iddiaların tamamı gerçek dışı olup, iddialar kendi içinde dahi çelişkili olduğunu, davacının haksız ve kötü niyetli davasının reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… Bankası, Küçükçekmece CBS, Şişli …. İcra Dairesi, … Bankası, K.Çekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne, …. , Bakırköy … . İcra Müdürlüğü, Bakırköy …. Noterliği’ne yazılan müzekkere cevapları, İstanbul …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İ.İ.K 72. Maddesi uyarınca imza inkarına konu bononun konu edildiği icra takibinden dolayı dolayı borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Somut olayda keşideci olan davacı borçlu, davaya konu bononun imzası taklit edilerek babasından zorla alındığını, bonodaki imzanın kendisine ait olmadığından bahisle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı alacaklı ise, davacı ve babası … ile arasındaki ticari ilişki kapsamında söz konusu bononun kendisine verildiğini, imzası inkar edilen bonodaki imzalar ile benzer imzalarla atılmış dava konusu olmayan çeklerin davacı tarafından ödendiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bu kapsamda uyuşmazlık konusu, davaya konu bonodaki imzanın inkarı dolayısıyla ispat külfeti, bonodaki imzanın davacı eli ürünü olup olmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında dava konusu bononun alınıp alınmadığı, yine benzer imzaların kullanıldığı dava konusu olmayan çeklerin ödenmiş olmasının dava konusu çeklerdeki imzaların sahteliğini etkileyip etkilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72.maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur. İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Menfi tespit davasında kural olarak borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Ancak menfi tespitin konusu adi veyahut kambiyo senedinden dolayı borçlu olmadığının tespiti olması halinde durum değişir. Bu durum da kural olarak ispat külfeti yer değiştirir ve senedin aksini iddia eden davacı borçluya geçer. Ancak imza inkarı halinde bu genel kural uygulanmaz. Somut olayda olduğu gibi davacı borçlunun takip konusu kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığını bildirmesi halinde, imzanın borçluya ait olduğunu kanıtlama külfeti davalı alacaklıya aittir.
Davacı alacaklının imza inkarına ilişkin olarak dava konusu alacaklısı “…”, borçlusu/keşideci “…” adlarına düzenlenmiş, “07/01/2019” tanzim ve “25/01/2019” vade tarihli, “485.000/Dörtyüzseksenbeşbin TL” meblağlı bono üzerinde ve davalı tarafından dosyaya sunulan dava konusu olmayan ve ödenmiş olan çekler üzerinden bilirkişi marifetiyle imza incelemesi yapılmış ve hükme esas alınan 10/08/2022 tarihli grafolog bilirkişi raporu uyarınca; “inceleme konusu, alacaklı …, borçlu … adlarına düzenlenmiş, “07/01/2019” tanzim ve “25/01/2019” vade tarihli, “485.000/Dörtyüzseksenbeşbin TL” meblağlı senet aslındaki borçlu imzalarının davacı …’nın eli ürünü olmadığı, ödenmiş çekler arasında bulunan ancak davacı …’nın eli ürünü olmadığı sonucuna vardığım … … no.lu ödenmiş çeklerdeki keşideci imzaları ile benzer kaligrafik özellikleri haiz oldukları müşahede ve tespit edildiğinden itiraza konu senette … adına atfen yapılandırılmış olan borçlu imzalarının, … no.lu ödenmiş çeklerdeki keşideci imzalarını yapılandıran (davacı … dışında) bir şahsın eli ürünü olduğu,” sonuçlarına varılmıştır.
Dosyada mübrez Küçükçekmece CBS …. Soruşturma nolu dosyası üzerinden davacı … Yazıcının müşteki olarak vermiş olduğu 16/06/2020 ifadesinde; aralarındaki ev alışverişine ilişkin ticari ilişkiyi kabul ettiği ancak dava konusu bonodaki imzanın kendisi eli ürünü olmadığını, bononun babasına zorla imzalattırıldığını beyan ettiği anlaşılmıştır. Dava tarihinden önceki iş bu beyan ile dava dilekçesi ve 10/02/2021 tarihli açıklama dilekçesi arasındaki davacı beyanlarının birbiriyle uyumlu olduğu, dolayısıyla davalı tarafın çelişkili davranma iddiasının söz konusu olmadığı anlaşılmıştır.
Bu açıklamalar ışığında; somut olayda taraflar arasında ticari ilişki bulunması ve benzer niteliklerde davacı imzasını taşıyan çeklerin ödenmiş olması dava konusu bonodaki imzadan dolayı davacının sorumluluğunu doğurmayacaktır. Davalı alacaklının bonodaki imzanın davacı eli ürünü olduğuna ilişkin başkaca delil sunamamış olması ve teknik bilirkişi eliyle yapılan incelemeler uyarınca dava konusu bonodaki imzanın davacı keşideci eli ürünü olmadığına ilişkin tespit uyarınca dava konusu bonodaki imzanın davacı eli ürünü olmadığı kabul edilmiştir. Bu sebeple, dava konusu bono ve bononun konu edildiği Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibinden dolayı davacının borçlu olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE,
1-Dava konusu Bakırköy ….İcra Müd. … esas sayılı takip dosyası ve takip dosyasına konu 485.000,00TL bedelli bonodan dolayı davacının BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Dosya kapsamı itibariyle davalının kötü niyetli olduğu anlaşılamadığından kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 33.130,35 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 1.110,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Dosyada yapılan … bilirkişi ücreti olan 1.000,00 TL’nin suç üstü ödenedeğinden karşılandığından , bu ücretin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 70.900-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/12/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır