Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/589 E. 2022/821 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/589 Esas
KARAR NO : 2022/821

DAVA : Alacak (Ticari Alım-Satım Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 13/07/2021
KARAR TARİHİ : 04/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Alım-Satım Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, mal alım satımına ilişkin yapılan avans ödemesinin iadesi talepli alacak davasıdır.
Davacı, dava dilekçesi ile özetle; davalıdan satın alacağı mal bedelini avans olarak davalıya ödediklerini, ürünlerin tesliminin ise ileri bir tarihe bırakıldığını, dava dışı ……… aracılığıyla bu anlaşmanın yapıldığını, kendisinin ne şirket çalışanı ne de şirket yetkilisi olduğunu, davalının, ………’in bakiye ödemeyi yapması sonrasında malları ona teslim ederek kendilerini zarara uğrattığını, ………’in malları teslim aldığını kabul ettiğini ve ürünleri ütüye verdikten sonra getirip teslim edeceğini bildirdiğini fakat ürünleri teslim etmediğini, ……… hakkında dolandırıcılık suçundan soruşturmanın mevcut olduğunu iddia ederek, dava değeri miktarınca doğan zararlarının tahsiline ilişkin açtıkları iş bu davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, cevap dilekçesi ile özetle; ………’in şirket çalışanı ve yetkilisi gibi hareket ettiğini, komisyoncu olduğu yönünde bir bilgilerinin bulunmadığını, ………’e daha önce de mal teslimi gerçekleştirildiğini, davacı ile ……… arasında komisyon ilişkisinin bulunmadığını, zira ürünleri teslim alan ………’in malları ütüye götürmesinin de davacı ile arasındaki ilişkinin komisyon ilişkisinden ibaret olmadığını gösterdiğini iddia ederek, davanın reddini talep etmiştir.
Uyuşmazlık, davalının, davacı tarafından satın alınan malları, dava dışı ve davacı tarafından şirket yetkilisi ya da çalışanı olmadığı iddia edilen, ………’e yapması hususunda kusurunun mevcut olup olmadığı ile bu teslim nedeniyle davacının uğradığı zararın davalıdan talep edilip edilemeyeceğine ilişkindir.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının ….. soruşturma numaralı dosyası kapsamında; dava dışı ……… hakkında dolandırıcılık suçuna ilişkin yürütülen soruşturma dolayısıyla daimi arama kararının mevcut olduğu, şüphelinin henüz ifadesinin alınamadığı görülmüştür.
Taraf ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucunda hazırlanan rapor ile; davacı ve davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı defter kayıtlarında, davacının davalıdan 200.303,86-TL alacaklı gözüktüğü, davalı defter kayıtlarında ise davacının borç-alacak bakiyesinin bulunmadığı, davalı tarafça davacıya düzenlenen; 17.04.2019 tarihli 285.717,62-TL bedelli ve 08.05.2019 tarihli 41.335,92-TL bedelli faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, 16.09.2019 tarihli ve 145.519,20-TL bedelli üçüncü faturanın ise davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı; 285.717,62-TL bedelli faturanın sevk irsaliyesinin …….. tarafından 16.04.2019 tarihinde imzalandığı, 08.05.2019 ve 16.09.2019 tarihli faturaların sevk irsaliyelerinin ise imzasız olduğu tespit edilmiştir.
Somut olayda; davacı tarafça davalıya yapılan ödemelerin 472.406,60-TL bedelli kısmının davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, kaydedilmeyen 54.950,80-TL bedelli ödemenin banka aracılığıyla davalıya yapıldığının sabit olduğu görülmekle, davacı tarafça toplam 572.375,40-TL ödemenin davalıya yapıldığı, ödemenin davalı kabulünde olduğu anlaşılmıştır. Davalı tarafça düzenlenen ve toplam bedeli 327.053,54-TL bedelli iki faturanın davacı defterlerinde kayıtlarının bulunduğu dolayısıyla söz konusu faturalara ilişkin malların davacıya teslim edildiği kabul edilmiştir.
Taraf defter kayıtları arasındaki uyuşmazlığın; davalının, davacının banka aracılığıyla yaptığı 54.950,80-TL ödemeyi defterine kaydetmemesi ile davalıca düzenlenen 145.519,20-TL bedelli faturanın davacı defterlerinde yer almamasından kaynaklandığı görülmektedir.
Davalıca düzenlenen 16.10.2019 tarihli ve 145.519,20-TL bedelli faturanın ise davacı tarafça defterlerine kaydedilmemesi, işbu faturaya ait sevk irsaliyesinin imzasız oluşu ve mal tesliminin davacı tarafça inkar edilmesi çerçevesinde söz konusu malların teslim edildiği hususunda ispat yükü davalı üzerindedir. İlgili faturaya ilişkin sevk irsaliyesinin imzasız olması kapsamında söz konusu malların davacıya teslimi ispat edilememiştir. Bu halde, davacının davalıya yaptığı toplam 572.375,40-TL ödemesine karşılık 327.053,54-TL bedel karşılığı ürün teslim aldığı; 245.321,86-TL karşılığı ise herhangi bir ürün teslim almadığı kabul edilmiştir.
Davalı, ………’e daha önce mal teslimi yapıldığını iddia etmiş olsa da; bilirkişi incelemesi neticesinde ………’e daha önce yapılan bir teslimata ilişkin sevk irsaliyesi tespit edilmemiş olup; bilirkişi itiraz dilekçesi ile de davalı tarafça iddiasını ispata yarar herhangi bir belge dosyaya sunulmamıştır, hali hazırda, tarafların kabulü dışında, ………’e mal teslim edildiği hususunu ispata yarar hiçbir delil de dosyada bulunmamaktadır.
Sonuç olarak; taraf defter ve banka kayıtlarından, davacının davalıya 572.375,40-TL ödeme yaptığı, ödemeye karşılık 327.053,54-TL bedel karşılığı ürün teslim aldığı, bakiye miktar olan 245.321,86-TL karşılığı ise davacıya mal teslimi gerçekleştirildiği hususunun ispata muhtaç olduğu anlaşılmıştır.
Malların dava dışı ………’e teslim edildiği yönünde tarafların ortak bir kabulü mevcut olsa da, davalının ………’in davacı tarafından mal teslimi hususunda yetkilendirildiği iddiasını tanık delili ile ispat etmesi mümkün olmamakla, daha önce de ………’e mal teslim edildiği iddiasını da ispata yarar delili dosyaya sunmadığı görüldüğünden, bakiye avans ödemesine ilişkin malların davacıya teslim edilmediği anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Bu kapsamda; davacının davasının, taleple bağlılık ilkesi uyarınca 200.303.86-TL üzerinden kabulü ile tarafları tacir ve işin ticari olması nedeniyle söz konusu alacağa avans faizi işletilmesine, faiz başlangıç tarihinin ise davalının temerrüde düşürülmemiş olması sebebiyle dava tarihi olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın Kabulüne;
Davacının sabit görülen 200.303,86-TL’nin alacağının, dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 13.682,75.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 3.420,69.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 10.262,06-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30.-TL başvurma harcı ve 3.420,69.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 908,50.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 31.042,54.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/10/2022

Katip ……
¸e-imzalıdır

Hakim …….
¸e-imzalıdır