Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/54 E. 2022/126 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/54 Esas
KARAR NO : 2022/126

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 18/10/2017
KARAR TARİHİ : 16/02/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 07/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkili şirket tarafından sigortalanan ……… Un San. Tic. A.Ş.’ne ait un emtialarının Samsun’dan İstanbul’a nakliyesi sırasında davalı şirket sorumluluğunda ……… plakalı araç ile gerçekleştirilmek üzere ………’a teslim edildiğini, emtia Samsun’dan İstanbul’a sürücü ………’ın sevk ve idaresinde yola çıktığını, İstanbul’da bulunan ……… Gıda şirketine teslim edilmesi gereken emtia alıcı firma tarafından teslim alınmadığını, araç sürücüsüne ulaşılamadığını, 320 çuval – 16.000,00 kg un cinsi emtianın çalındığının tespit edildiğini, fatura ve yapılan tespitler gereğince 19.117,27.-TL sigortalı zararı müvekkili şirket tarafından ödendiğini, davalı hakkında Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğünün …….. Esas sayılı dosyası ile icra takibine giriştiklerini, takibe itirazla durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesinin davalı şirkete tebliğ edildiği, davaya cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
Küçükçekmece …….. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının …….. Sigorta Anonim Şirketi borçlunun …….. Gıd.nak.tur.tr.ür.ith.ih.paz.tic.lt.ş olduğu, takibe konu alacağın 19.117,27.-TL olduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun ödeme emrine itiraz ettiği takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, Emtia Abonman Sigorta Sözleşmesi uyarınca, sigortalıya ödenen hasar bedelinin taşıma sözleşmesi uyarınca üst taşıyıcıdan rücüen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı şirket tarafından emtia blok abonman sigorta poliçesi ile sigortalanan ……… Un ve San.AŞ’ne ait un emtiasının Samsun’dan İstanbul’a nakliyesi işinin davalı şirket sorumluluğunda, ……..’e ait ……… plakalı araçla sürücü ………’ın sevk idaresinde gerçekleştirildiğini, ancak emtianın İstanbul’daki alıcısına teslim edilmediğini, araç sürücüsüne ulaşılamadığını, adli makamlara başvuru sonucunda, emtianın hırsızlandığının tespit edildiğini, sigortalının hasarının karşılandığını, halefiyet ve temlik esaslarına göre, sigortalısının haklarını devralan davacı tarafından alacağın rücuen tahsili için girişilen icra takibinin itirazın iptalini ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava ettiği,
Davalı şirketin süresinde cevap dilekçesi sunmayarak iddiaları inkar etmiş sayıldığı, davalı şirket yetkilisi ön inceleme duruşmasında, davaya konu emtianın Çorlu’dan İstanbul’a nakliyesi için alındığını, araç sürücüsü tarafından emtianın hırsızlandığını, bu eylemin illiyet bağının kestiğini, sorumluluklarının bulunmadığını belirterek davanın reddini talep ettiği,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının sigortalısına ait emtianın davalı tarafça taşındığı sırada kaybolmasından dolayı davalının sorumlu olup olmadığı, varsa miktarının belirlenmesine ilişkin olduğu,
Mahkememizce yapılan ilk yargılamada açılan davadanın yetkisiz icra dairesinde icra takibi yapılması nedeniyle reddine karar verildiği bu kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine, İstanbul BAM ….. HD’nin …… esas ……. karar sayılı ilamıyla,
“Somut olayda, davacı sigorta şirketi iş bu dava konusu icra takibini, TTK 1472.maddesi uyarınca, dava dışı sigortalı ……… Un San.AŞ’nin halefi olarak başlatmış olduğundan, yetkili icra dairesi, icra takibinin bu sigortalı tarafından başlatılmış olması halinde yetkili olacak icra daireleri dikkate alınarak belirlenmelidir (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 27.09.2016 tarihli 2016/9841 E.,2016/7541 K. sayılı ve 19.11.2012 tarihli 2011/11807 E., 2012/18585 K. sayılı emsal kararları). Dolayısıyla sigortalı ile davalı arasındaki ilişki taşıma sözleşmesinden kaynaklandığı, yetki sorununun da bu çerçevede çözülmesi gerekmektedir.
İİK 67.m. uyarınca açılan itirazın iptali davalarında, yetkili icra dairesinde takibin yapılması dava şartıdır. Bilindiği üzere, İİK’nın 50. maddesinde icra dairelerinin yetkisinin belirlenmesinde, 1086 sayılı HUMK’na atıf yapılmış olup, 6100 sayılı HMK’nın 447/2. maddesi hükmü uyarınca HUMK’na yapılmış olan atıfların HMK’nın ilgili maddesine atıf yapılmış sayılacağı kabul edilmiştir. Genel yetki kuralını düzenleyen HMK’nun 6.maddesi uyarınca, genel yetkili mahkeme, davalının ikametgahı mahkemesidir. Öte yandan aynı yasanın 10.maddesi uyarınca sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir. Sözleşmenin ifa edileceği yer ise, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89.maddesine göre tespit edilmelidir. Buna göre borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Öte yandan Taşıma Sözleşmelerinin düzenlendiği TTK’nun 890.maddesine göre birinci ve ikinci kısım hükümlerine tabi taşımadan doğan hukuki uyuşmazlıklarda, malın teslim alındığı veya teslim için öngörülen yer mahkemesi de yetkili olduğu gibi, fiilî taşıyıcıya karşı açılacak davanın, asıl taşıyıcının yerleşim yeri mahkemesinde, asıl taşıyıcıya karşı açılacak dava fiilî taşıyıcının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabileceği düzenlenmiştir..
Somut olaya döndüğümüzde ise, dosya kapsamında mevcut belgelerden, sigortalı ……… Un San.AŞ’nin ikamatgahının Samsun’da olduğu, davalı şirket ile aralarındaki 23.06.2016 tarihli belgede de bu kez adresinin Çorlu olarak gösterildiği, davalı şirketin ikametgahının ise Çorlu’da olduğu, 23.06.2016 tarihli belgede ise, malın teslim yerinin Bakırköy olarak belirtildiği anlaşılmakta ise de, fiili taşımayı yapan ……..’in de adresinin Küçükçekmece’de olduğu dikkate alındığında, dava konusu icra takibinde Küçükçekmece İcra Dairelerinin de yetkili olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ilk derece mahkemesince, davalının icra dairesine yönelik itirazının reddine karar verilerek işin esasına girilip toplanan deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” denilerek mahkememizce verilen kararın kaldırıldığı,
Kaldırma kararı sonrasında yargılamaya devam edilerek delillerin toplandığı, Bakırköy …… ATM kararının sunulduğu bu kararda …….. Sigorta tarafından davalı olarak ……..’e dava açıldığı, davaya konu uyuşmazlığın iş bu davaya konu uyuşmazlıkla benzer olduğu, davada davalıyla yapılan taşıma sözleşmesi olmadığından davalının fiili taşıyıcı olduğu iddiası ispatlanmadığından davanın reddine karar verildiği, iş bu davaya konu uyuşmazlığa ilişkin Çorlu CBS …….. soruşturma dosyasında müştekinin ……. olduğu, güveni kötüye kullanma suçundan daimi arama kararı verildiği, şüpheli …….. ve …….. hakkında ise güveni kötüye kullanma suçundan ek kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği, kaldırma kararından önce Gıda Mühendisi bilirkişi ……..’dan rapor alındığı, zayi olan ürünün zarar miktarının hesaplandığı, kaldırma kararından sonra iş bu dosyası kapsamında taşımacılık uzmanı bilirkişi ……… ile Emekli Banka Müdürü ………’dan oluşan heyetten rapor alındığı, rapora karşı beyan ve itirazlar üzerine taşıma ve lojistik uzmanı …….. ile hasar tespit uzmanı ……..’dan oluşan heyetten rapor alındığı, alınan raporun denetime elverişli olduğu,
6102 sayılı TTK.’nun 1472. maddesi uyarınca; sigortacının, sigortalısının haklarına halefiyet hakkının gerçekleşebilmesi için sigortacının hukuken geçerli bir sigorta poliçesi teminatı kapsamında sigortacısına tazminat ödemiş olması ve sigortalının zarar sorumlusuna karşı dava hakkına sahip olması gerektiği, sigortacının; ancak, sigortalısının meydana gelen zarardan dolayı üçüncü kişilere karşı dava hakkı bulunması halinde bu hakka ödediği bedel oranında halef olacağı,
6102 sayılı TTK’nın 917 maddesinde; ” Taşıma işleri komisyonculuğu sözleşmesi ile komisyoncu eşya taşıtmayı üstlenir. Bu sözleşme ile gönderen, kararlaştırılan ücreti ödeme borcu altına girer.

6102 sayılı TTK’ nın 918/1. Maddesinde taşıma işleri komisyoncusu:
“Eşyanın taşıtılması borcu, taşıma işinin örgütlenmesini ve özellikle;
a) Taşıma araçlarını ve taşıma yolunu belirlemek,
b) Taşıma işini fiilen gerçekleştirecek taşıyıcıyı ve taşıyıcıları seçmek, eşyanın taşıtılması için gereken taşıma, ardiye ve taşıma işleri komisyonculuğu sözleşmelerini yapmak,
c) Taşıyıcıya ve taşıyıcılara gerekli bilgi ve talimatları vermek,
d) Gönderenin tazminat haklarını teminat altına almak, yükümlülüklerini kapsar.
(2) Komisyoncunun yükümlülüklerinin kapsamına ayrıca, taşımaya ilişkin olarak kararlaştırılmış olan eşyanın sigortalanması, ambalajlanması, işaretlenmesi ve gümrüklenmesi gibi başkaca edimlerin yerine getirilmesi de girer. Aksi öngörülmedikçe, komisyoncu, sadece bu edimlerin yerine getirilmesi için gereken sözleşmeleri yapmakla yükümlüdür.
(3) Taşıma işleri komisyoncusu, gerekli sözleşmeleri kendi veya böyle bir yetki almış olması şartıyla, gönderen adına yapar.
(4) Taşıma işleri komisyoncusu edimlerini yerine getirirken, gönderenin menfaatlerini gözetmekle ve onun talimatlarına uymakla yükümlüdür. “
Komisyoncunun sorumluluğunu düzenleyen 6102 sayılı TTK’nın 928. Maddesine göre: ” (1) Taşıma işleri komisyoncusu, zilyetliğinde bulunan eşyanın zıyaından ve hasarından sorumludur. 876 ilâ 878 inci, 880 ve 881 inci maddeler ile, 882 nci maddenin birinci, ikinci ve dördüncü fıkraları ve 883 üncü, 885 ilâ 887 nci maddeler kıyas yoluyla uygulanır.
(2) Taşıma işleri komisyoncusu, zilyetliğinde bulunan malın zıyaından veya hasarından kaynaklanmayan bir zarardan sadece 918 inci madde uyarınca kendisine düşen bir yükümlülüğü ihlal etmesi hâlinde sorumludur. Tedbirli bir tacirin göstereceği özene rağmen zarar önlenemeyecek ise komisyoncu sorumluluktan kurtulur.
(3) Zararın oluşmasına, gönderenin bir davranışı veya eşyanın özel bir ayıbı da sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde bu olguların ne ölçüde etkili olduğu dikkate alınır. “
6102 sayılı TTK’ nın 929. maddesine göre; “Taşıma işleri komisyoncusu;
a) Kendi adamlarının,
b) Taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin, görevlerini yapmaları sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur”
Somut olayın incelemesinde, davacının sigortalısına ait un emtialarının Samsun ilinden İstanbul iline nakliyesi işleminin gerçekleştirilmesi için davalının sorumluluğunda dava dışı ……..’e ait …… plakalı araca yüklenerek ………’a teslim edildiği,16.000KG un emtiasının teslimi gereken alıcı firmaya teslim edilmediği, davacının, sigortalısına ödeme yaptığı bu ödemenin itirazın iptali davası ile rücusunu istediği, davacının aktif husumetinin bulunduğu, itirazın iptali davasının hak düşürücü sürede açıldığı, davacı tarafın davalı tarafa ait 23.06.2016 tarihli belge ibraz ettiği, bu belgenin içeriğinin nakliye tellallığına ilişkin olduğu, ürün ve araca ilişkin bilgilerin belirtildiği, 6102 sayılı yasanın 921. Maddesi uyarınca, ücret olarak taşıma giderlerini de içeren tek bedel kararlaştırıldığından davalının aşıma işleri komisyoncusu olarak, taşımaya ilişkin taşıyıcının veya taşıyanın hak ve yükümlülüklerine sahip olduğu, taşımaya konu un emtiasının taşıyıcının ağır kusuru nedeniyle zayi olduğu, soruşturma dosyasınında daimi arama kararı olduğu, sorumluluğun sınırları ve niteliği ile üst sınırı açısından 6102 sayılı TTK’nın 928. maddesinin göndermesiyle aynı kanunun 876. maddesinde yer alan taşıyıcının özen yükümlülüğünü yerine getirse de hasarın oluşmayacağının ispatlanamadığı, TTK 878. maddede yer alan özel haller bulunmadığından TTK’nın 880. maddesine göre tazminat hesabında esas alınacak değerin belirlenmesi gerektiği, TTK’nın 886 maddesi uyarınca davalının sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacağı, dosya kapsamında un emtiasının değerinin gıda mühendisi bilirkişi tarafından hesaplandığı, davacının ödeme yaptığı bedelin 18.530,88 TL olarak bu miktarın altında olduğu, takipten önce davacının davalıyı temerrüte düşürmediği dikkate alınarak açılan davanın kısmen kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ ile;
-Davalının Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 18.530,88 TL asıl alacak üzerinden devamına, işlemiş faize ilişkin fazlaya dair talebin reddine
-devamına karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren %10.50 oranında faiz uygulanmasına,
2- Davalı itirazında haksız çıktığından ve alacak likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile 18.530,88TL alacağın %20 si üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.265,85.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 326,48.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 939,36.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40.-TL başvurma harcı ile 326,48.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 3.385,25.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 3.281,33.-TL’sının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı temsilcinin yüzüne karşı verilen kararın ,gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süredeİstanbul BAM 43 HD’ne İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/02/2022

Katip ……..
¸e-imzalıdır

Hakim ,…….
¸e-imzalıdır