Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/527 E. 2022/448 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/527
KARAR NO : 2022/448

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2021
KARAR TARİHİ : 24/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE :Müvekkili şirketin ………. markası adı altında yurt dışına ihracat yapmakta olduğunu, ülkeye büyük oranda katkısı olan ticari bir firma olduğunu, müvekkili şirketin imalatçı ve tedarikçi olduğunu, ürünlerin ihracatını ise ……. Teks. San. Tic. Ltd. Şti’nin yapmakta olduğunu, her iki firmanın sahibi ve yetkililerinin aynı kişiler olduğunu, müvekkili şirketin davalı şirketten toplamda 1.659.224,72 TL bedel karşılığında iplik ve kumaş satın aldığını, müvekkilininbu iş için toplamda 4 milyona yakın masraf yaptığını, müvekkilinin davalı şirket ile 2019 yılında bu ticarete başladığını, 25/09/2019 tarihinde müvekkili şirketin davalı şirkette kesmiş olduğu faturada reklamasyon bedeli adı altında bazı malların bozuk çıktığının belirtildiğini, buna davalı tarafça itiraz edilmediğini, bozuk malların iade edildiğini, malların ihraç edildiği zaman bozuk oldukları, boya verdiklerinin tespit edildiğini, bu durumun davalıya ihtar edildiğini, müvekkili firmanın mallar üzerinde tespit yaptığını ve malların gizli ayıplı olduğunun açığa çıktığını, müvekkilinin bu firma nedeni ile batma noktasına geldiğini, 05/04/2019 tarihinde ise bazı malların bozuk çıkması nedeni ile malların iade edildiğini, müvekkilinin birçok firma ile bu malların işletilerek satışa sunulması için anlaştığını, ürünlerin boya vermesinin bir imalat hatası olduğunu ve müvekkili şirkete bu hususta kusur atfedilmesinin mümkün olmadığını, ilgili ayıpların da satışın yapıldığı esnada olağan bir gözden geçirme ile ortaya çıkabilecek nitelikte olmadığını, ürünlerin ayıplı olduğunun ispatı için taraflarınca delil tespiti davası açıldığını, davalı şirketin müvekkilinin zararını hiçbir zaman karşılamadığını belirterek kısmi davalarının kabulüne, ileride artırmaları üzere 200.000,00 TL ile müspet ve menfi tüm zararlarının ihtarnamenin keşide edildiği tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, ihtiyati haciz taleplerinin teminatsız olarak kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, iplik ve kumaş satımına ilişkin olarak ayıplı mal dolayısıyla uğranılan müspet zararın tazmini davasıdır.
Davacı, davalıdan iplik ve kumaş satın aldığını, malların işlendikten sonra ihraç edildiğini fakat boya verdiklerini, malların gizli ayıplı olduğunu iddia ederek, ayıplı mallar nedeniyle uğradığı müspet zararın tazminini talep etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Uyuşmazlık, davalıdan satın alınan iplik ve kumaşların ayıplı olup olmadığı ile ayıplı ise davacının ayıplı ürünler nedeniyle doğan müspet zararının ne olduğu hususlarına ilişkindir.
Dosyadaki delil ve belgelerin incelenmesinde; Davacının, Bakırköy ……. Noterliğince düzenlenen ……. yevmiye nolu 16.11.2020 tarihli ihtarname ile davalı şirketten alınan ürünlerin gizli ayıplı olduğunu ve boya verdiklerini, bu nedenle 7 gün içerisinde ayıplı mallardan doğan menfi ve müspet zararlarının karşılanmasını davalıdan talep ettiği görülmüştür.
Bakırköy ……. Sulh Hukuk Mahkemesinin 16.11.2020 tarihli ve …… D.iş. sayılı dosyası ile dosyamız konusu tekstil ürünleri üzerinde inceleme yapıldığı, bilirkişi raporunda, sunulan iki ürünün siyah renkli eşofman altı olduğu, ürünlerde abraj adı verilen boyanın tam dağılmaması kaynaklı ve iplik düzgünsüzlüğü kaynaklı ayıbın bulunduğu, ayıbın kumaş üretimi kaynaklı olduğu, malların kalitesini ve değerini önemli ölçüde azaltacak nitelikte olduğu hususlarının tespit edildiği, aleyhine tespit talep edilen ……..Şirketinin ilgili tespite itiraz ettiği görülmüştür.
Uyuşmazlık kapsamında bir tekstil mühendisi ve bir mali müşavirden rapor alınmış; mali müşavirce; taraflar arasında 2019 yılında ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacı adına davalının 20 adet ve 1.160.051,38-TL bedelli fatura düzenlediği, davacının davalıya 690.000,00-TL ödeme yaptığı, davacı şirketin davalıya 5 adet iade, 1 adet ise reklamasyon faturası olmak üzere toplam 496.224,72-TL bedelli iade faturası düzenlediği, davacı defterlerinde davalının 826,66-TL alacaklı görüldüğü tespit edilmiştir. Davalı kendisine yapılan ihtara rağmen ticari defterlerini inceleme sunmamıştır.
Tekstil mühendisi bilirkişi tarafından; dosyaya incelenmek üzere iki eşofman altı numunenin sunulduğu, kumaşlarda abraj ve kırık izi hatalarının bulunduğu, bu ayıpların çıplak gözle inceleme neticesinde fark edilir açık ayıplar olduğu, zira davacının kumaş satın alarak bunları kesip diktiği ve ihraç ettiği, iki adet numunenin ortalama 0,8 kg kumaştan imal edilebileceği, davacı tarafça satın alınan ürünler dikkate alındığında bu ayıpların tekstilde kabul edilebilir fire dahilinde bulunduğu, zira fire oranının %3 olduğu yönünde tespit yapılmıştır.
Bu kapsamda; taraflar arasında bir mal alım satım ilişkisi mevcut olmakla; TTK.’nın 23. Maddesinde, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanacağı, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcının iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesi gerektiği, açıkça belli değilse alıcının malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmek ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlü olduğu, diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223. maddesinin ikinci fıkrasının uygulanacağı düzenlenmiştir.
TBK’nın 223. Maddesinde ise alıcının gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal etmesi halinde, satılanı kabul etmiş sayılacağı, ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hükmün uygulanmayacağı, bu tür bir ayıbın bulunduğunun sonradan anlaşılması halinde, hemen satıcıya bildirilmesi gerektiği, bildirilmezse satılanın bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılacağı düzenlenmiştir.
Somut olayda; taraflar arasında iplik ve kumaş alım-satımından kaynaklı ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacının davalıdan iplik ve kumaş satın aldığı, bu iplik ve kumaşları kesip dikerek eşofman ürün halinde getirdiği ve yurtdışı müşterisine sattığı, yurtdışı müşterisinin ise malların ayıplı olduğu bildirdiği, bunun üzerine davacının elindeki iki eşofman numunesi üzerinde delil tespiti yaptırdığı, ürünlerin ayıplı olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Davacı her ne kadar malların gizli ayıplı olduğunu iddia etmişse de; tekstil mühendisi incelemesinde delil tespiti raporuna paralel ayıplar tespit edilmekle birlikte bu ayıpların açık ayıp niteliğinde olduğu, bununla birlikte iki numune çerçevesinde davacının iddia ettiği 1.160.051,38-TL bedelli faturalara konu malların ayıplı olduğuna kanaat getirilemeyeceği tespit edilmiştir.
Bu kapsamda; dava konusu ayıbın açık ayıp olması, TTK.23.madde uyarınca iki günlük süre içerisinde ayıp bildiriminde bulunulmamış olması, aksine malların kabul edilerek ihraç edilmiş olması, bunun yanında söz konusu ayıbın gizli ayıp olduğunun kabulü halinde bile, davacı ticari defterinde kayıtlı reklamasyon faturasının 25.04.2019 tarihli olduğu, ayıp ihbarına ilişkin ihtarnamenin 16.11.2020 tarihinde gönderildiği, bu halde gizli ayıp için TBK..223.madde uyarınca makul süre içerisinde ayıp bildiriminde bulunulmadığı, ayrıca dosyaya iki numune eşofman haricinde başka ayıplı malın inceleme için sunulmaması, bu miktarda ürünün tekstil sektöründe kabul edilebilir fire kapsamında kalması ve davacının satın aldığı malların tamamının ayıplı olduğu sonucuna bu numunelerin incelenmesi neticesinde karar kılınmasının mümkün olmaması, delil tespiti dosyasında da salt iki eşofman üzerinde inceleme yapıldığının görülmesi nedeniyle davacının ayıp iddiasını ispat edemediği değerlendirilmekle, davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 3.415,50-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan 3.334,80 TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
5-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı , davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
24/05/2022

Katip ……
¸e-imzalıdır

Hakim ……
¸e-imzalıdır