Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/525 E. 2021/1012 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/525 Esas
KARAR NO : 2021/1012

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 23/06/2021
KARAR TARİHİ : 16/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE :Müvekkilinin davalı şirketin ortağı iken şirketteki %99 hissesini ……. ‘ya devrettiğini, bu devrin ardından devir alan şahıs şirketin müdürü olduğunu, fiilen şirketle hiç bağı kalmayan müvekkiline şirket müdürü tarafından genel kurul çağrısı yapılmadığını, kar zarar durumu ve şirket bilançosu ile ilgili bilgi verilmediğini, müvekkilinin şirketten dışlandığını, daha sonra ihtarname ile şirkette usulsüz işlem yapıldığına dair bilgi aldıklarını, bunun üzerine Bakırköy …. . Asliye Ceza Mahkemesi’nde usulsüz işlem yaptığı belirtilerek müvekkilinin sanık sıfatı ile savunmasının alındığını, müvekkilinin konudan tamamen habersiz olduğunu, herhangi bir kusurunun olmadığını belirterek davanın kabulünü, davacının haklı sebeple davalı şirketten ayrılmasına ve şirket ortaklığının sona erdiğinin tespitine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir .
Davalı tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GERKEÇE
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 638. maddesi gereğince açılan limited şirket ortaklığından haklı nedenle çıkma istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı, davalı şirketin 2014 yılında %99 hissesini devrettiğini, %1 hisse sahibi ortağı olduğunu, fiilen şirketle bir bağı olmadığını, şirketin genel kurul yapmadığını, kar zarar durumu hakkında bilgi vermediğini, şirkette usulsüz işlemler yapıldığını duyduktan sonra kalan %1’lik hissesini devretmek istediğini bildirir ihtarı çektiğini, şirketin müdürü hakkında usulsüz fatura düzenlemekten ceza kovuşturması başlatıldığını, bu hususta kendisinin hiçbir kusurunun olmadığını iddia ederek haklı nedenle şirket ortaklığından çıkmasına karar verilmesi talebinde bulunmuştur.
Limited ortaklık sürekli bir borç ilişkisi teşkil etmekle, haklı sebeplerin mevcut olması halinde söz konusu ilişkinin hakkaniyet gereği sona erdirilmesi mümkündür. Limited ortaklıklarda, haklı bir sebebin gerçekleştiğini düşünen her ortak TTK m. 638/2 hükmüyle verilen imkândan yararlanarak haklı sebeple çıkma davası açabilir.
Haklı sebebin gerçekleşip gerçekleşmediğini takdir yetkisi hâkime ait olmakla birlikte, ortaklığın sürekli zarar etmesi, uzun yıllar boyunca kâr dağıtılmaması, şirketin atıl durumda olması, ortakların birbirlerine duydukları güven ortamının kaybolması, amacın gerçekleşmesinde hukuki veya ekonomik imkânsızlıkların doğması şeklinde doktrinde birçok husus örnek olarak sayılmıştır.(Yrd.doç.Dr.Bünyamin Gürpınar,Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XX, Y. 2016, Sa. 2,http://webftp.gazi.edu.tr/hukuk/dergi/20_2_4.pdf,Erişim Tarihi: 25/11/2017)
Genel anlamda ortakların davranışları limited ortaklığın faaliyetlerini önleyecek, zarara uğratacak yahut karşılıklı güveni sarsmış ve ortaklar artık bir arada olamayacaklar ve ortaklık faaliyetlerini sağlıklı şekilde yürütemeyecekler ise haklı sebeplerin varlığını kabul gerekir. (Baştuğ, s. 47).
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacının, şirkette usulsüz işlemler yapıldığını duyduğu iddiasıyla, %99 oranındaki hissesinin devrinden yaklaşık bir sene sonra, 12/06/2015 tarihinde kalan %1’lik hissesini de devrederek şirketten ayrılmak istediği yönündeki iradesini şirketin tek ortağına ilettiği, vergi usul kanununa muhalafet suçundan diğer ortak ile kendisi hakkında iddianame hazırlandığı görülmüştür. Bu kapsamda, ortaklar arasındaki güven ilişkisini geri dönülmez bir biçimde zedelendiği, davacı için ortaklığa devam etmenin çekilmez hale geldiğinin açık olduğu, şirketin de 30.06.2015 tarihinde terk edildiği, o tarihten beri faal olmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, davacının şirketten çıkma hususunda haklı sebeplerin mevcut olduğu değerlendirilmiş ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
Davacı …’un İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde ……. sicil numarası ile kayıtlı davalı …’nin ortaklığından TTK’nın 636/3. maddesi uyarınca HAKLI NEDENLE ÇIKMASINA İZİN VERİLMESİNE,
Talep bulunmadığından ayrılma akçesine hükmedilmesine yer olmadığına,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan peşih harcın mahsubu hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 59,30-TL başvurma harcı, 59,30.-TL peşin harç ile dosyada yapılan toplam 78,40-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı , davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
16/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır