Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/513 E. 2022/157 K. 25.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/513 Esas
KARAR NO : 2022/157

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 18/06/2021
KARAR TARİHİ : 25/02/2022
KARARIN
YAZILMA TARİHİ : 03/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE :Davacı şirketin borçlu şirketten olan 28.02.2021 tarihli 81.991,42 -TL’lik cari hesap lacağının tahsil edilememesi üzerine borçlu şirket aleyhine 10.04.2021 tarihinde Bakırköy …… İcra Müdürlüğü ……… E. numaralı dosyası nezdinde icra takibi başlatılarak borçlu şirkete deme emri gönderilmiş olduğunu, borçlu şirket icra dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde alacaklı olan davacıya herhangi bir borcunun olmadığını ile sürerek; takibe konu olan borca, işlemiş faize, ve tüm ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu dava konusu uyuşmazlığa dair mahkemeye sunulan ve sunulacak olan faturalar, cari hesap ve personel taşıma sözleşmesinden rahatlıkla anlaşılacağı üzere davalı şirket ile davacı şirket arasında devam eden bir ticari ilişki mevcut olduğunu, dava konusu uyuşmazlığa dair mahkemenize sunulan ve sunulacak olan 28.02.2021 tarihli 18.475,56 TL bedelli …….. numaralı e-faturadan, 31.01.2021 tarihli 15.861,96 TL bedelli ………. numaralı e-faturadan, 31.12.2020 tarihli 22.023,90 TL bedelli ……. numaralı e-faturadan, 30.11.2020 tarihli 19.542,60 TL bedelli …….. numaralı e-faturadan, 31.10.2020 tarihli 26.087,40 TL bedelli ………. numaralı e-faturadan, Aralık-2020 ve Şubat-2021 dönemlerine ilişkin …….. Tablolarından ve 28.02.2021 tarihli 81.991,42 TL bedelli cari hesaptan rahatlıkla anlaşılacağı üzere davalı ile davacının ticari ilişki içerisine girmiş olduğunu, davalı taraf faturalara itiraz etmemiş olup taraflar tacir olup keşide edilen faturalara 6102 sayılı TTK m.21 f.2’in “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” amir hükmü uyarınca süresi içinde itiraz edilmemiş ve içeriği kabul edilmiş olduğunu, haliyle hizmet alan ve buna ilişkin olarak bedeli ödemeyen davalının borca itirazı açıkça kötü niyetli olup; itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmekte olduğunu, İİK m.67/2’de; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” denilmekte olduğundan bu fıkraya bağlı olarak, borçlunun itirazının haksız olması ve alacağın açıkça dosyamızda gösterilmesi nedeniyle, iş bu davanın açılması ve karşı taraf aleyhine icra-inkar tazminatına hükmedilmesini talep etme zarureti doğmuş olduğunu, İcra İflas Kanunun 257. maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının, borcunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği hüküm altına alınmış olduğunu, bu hükme göre, bir para alacağının vadesinin gelmesi halinde alacaklı ihtiyati haciz talebinde bulunabileceğini Anılan Kanun’un 258. maddesinde ise, alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecbur olduğu düzenlenmiş olduğunu, dosyadaki, cari hesap ekstresi doğrultusunda alacağın varlığı ve haciz sebepleri hakkında olumlu kanaat oluşturacak nitelikte ve yeterlilikte olduğu görüleceğini, yukarıda izah edildiği üzere İİK’nın 257 ve 258. maddelerine dayanılarak ilgili hakimin sunulan delilleri yaklaşık ispat çerçevesinde değerlendirildiğinde zarara uğranıldığı ve alacağın muaccel olduğu kesin olup bu kapsamda davacının alacağı koruma altına alınmaz ise telafisi güç zararların doğacağı açık olduğunu, bu kapsamında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmekte olduklarını neticeten; yukarıda açıklanan ve inceleme esnasında re’ sen göz önünde tutulacak olan nedenlerle, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere, öncelikle talepleri doğrultusunda ihtiyati haciz kararı verilmesine, borçlunun takibe, faize, faiz oranına, borca ve tüm ferilerine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine yüzde yirmiden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesine dayanılarak düzenlenen faturalara ilişkin yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bakırköy …….. İcra Müdürlüğünün ………. esas sayılı dosyasının tetkikinde; alacaklı …….. Taşımacılık Emlak Temizlik Oto Alım Satım Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafından, borçlu ……. Mamüller Tekstil İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ne yönelik 81.991,42 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu, davanın asıl alacak miktarı için İİK.nın 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Davacı, davalı ile aralarında bir personel taşıma sözleşmesi bulunduğunu, bu iş kapsamında düzenlenen faturaların ödenmemesi sebebiyle icra takibi yapıldığını, davalının takibe itirazının haksız olduğunu iddia etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Uyuşmazlık, taraflar arasında personel taşıma sözleşmesinin mevcut olup olmadığı, sözleşmeye istinaden düzenlenen faturalar kapsamında davalının davacıya borçlu olup olmadığı ile icra takibine itirazın yerinde olup olmadığına ilişkindir.
Bu kapsamda; davalının cevap dilekçesi sunmayarak davacının tüm iddialarını inkar ettiği değerlendirilmekle, davalı şirket yetkilisinin, söz konusu sözleşmedeki imzanın şirket yetkilisine ait olup olmadığı ve sözleşme içeriğini kabul edip etmediği hususunda isticvap edilmesine karar verilmiş, şirketin ticaret sicil kaydında yer alan şirket yetkilisine isticvap davetiyesi 30.12.2021 tarihinde tebliğ edilmiş, tebliğe isticvap duruşmasına gelmemesi halinde bu hususları ikrar etmiş kabul edileceğine yönelik ihtar eklenmiştir. Davalı şirket yetkilisi isticvap davetine icabet etmediğinden, sözleşmenin içeriği, sözleşmedeki imza ve kaşenin davalı şirkete ait olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
Dava kapsamında taraf defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, usulüne uygun yapılan ihtara rağmen davalı defterlerini incelemeye sunmamış, davacının usulüne uygun tasdik edilmiş defterleri üzerinde yapılan uzman mali müşavir bilirkişi incelemesi sonucunda davacının davalıdan 81.991,42-TL alacağının bulunduğu yönünde rapor sunulmuştur. Davalı kendisine tebliğ edilen bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunmamıştır.
HMK.220.maddesine göre açıklamalı ve ihtarlı olarak ticari defterlerini sunması istenen tarafın defterlerini incelemeye sunmaması ve karşı tarafın defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olması halinde, usulüne uygun tutulan defterlerini sunan tarafın bu kayıtları lehine delil olarak kabul edilmeli ve bu defterler kapsamında karar verilmelidir. (Yargıtay HGK. 2011/11-862 E. 2012/251 K.)
Dosyada mevcut delillerin değerlendirilmesi kapsamında; HMK.220.maddesinde yer alan hususları içerir ihtarlı davetiye ile davalı ticari defterlerini sunmaya davet edilmesi fakat davalının defterlerini incelemeye sunmamış olması nedeniyle usulüne uygun tutulan ve uyuşmazlık konusu faturaları içeren davacı defterleri lehine delil olarak değerlendirilmiş, icra takibine konulan fatura alacakları toplamının 101.990,82-TL olduğu, davalının 25.11.2020 tarihinde 20.000-TL ödeme gerçekleştirdiği, bu kapsamda icra takibine konu faturalar ve cari hesap nedeniyle davacının davalıdan 81.991,42-TL alacağının kaldığı değerlendirilmiştir. Tarafların tacir, işin ticari olması nedeniyle alacağa avans faizi işletilmesine, fatura ve cari hesaptan kaynaklanan alacağın likit olduğu davalının itirazında haksız çıktığı göz önüne alınarak, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün …….. esas sayılı dosyası üzerinden davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine yürütülen icra takibine yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, asıl alacak miktarı olan 81.991,42-TL üzerinden TAKİBİN DEVAMINA,
Devamına karar verilen alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
Davalı itirazında haksız çıktığından ve alacağın likit olması sebebiyle İCRA İNKAR TAZMİNATI TALEBİNİN KABULÜ ile 81.991,42-TL toplam alacağın % 20’si üzerinden hesaplanan 16.398,28-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 5.600,83.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 982,54.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 417,67.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 4.200,62.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30.-TL başvurma harcı ve 982,54.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan 800,00.-TL bilirkişi ücreti ve 216,60.-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.016,00.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından dosyada bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 11.458,88 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı , diğer tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/02/2022

Katip ……….
¸e-imzalıdır

Hakim ……..
¸e-imzalıdır