Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/510 E. 2022/542 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/510 Esas
KARAR NO : 2022/542

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 24/12/2018
KARAR TARİHİ : 15/06/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 04/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Davacılar, 10.10.2017 tarihinde davalıya ait uçakla Paris’ten Antalya’ya seyahat etmiş ve bu seyehat sırasında davacılara ait bagaj kaybolduğunu, Davacılar bu konuda Kayıp/Eksik Bagaj Formuyla, bagaj ve bagajda bulunan eşyaların bedellerinin tanzimi için davalı şirkete bildirimde bulunduğunu, yine davacılar tarafından davalı tarafa mail yolu ile kaybolan valiz ile ilgili uğramış oldukları zararlar talep edildiğini, Bu mailde davacılar bagajın kaybolmasından dolayı 797,50 EURO, 7543,00 TL ve 100,00 USD zararları bulunduğunu davalı tarafa bildirildiğini, Davalı tarafın …….. dosya numaralı belgelde zararın yalnızca 700,00 TL’lik kısmının karşılanacağı belirtildiği, bu rakamı kabul etmediğini bildirmek için Antalya ……. Noterliği’nin 08.12.2017 tarih ve ……… yevmiye nolu ihtarnamesi düzenlenerek davalıya gönderildiğini Davalı taraf ……. dosya numaralı belgede belirttiği son rakam ise 1.500,00 TL olarak belirlendiğini, söz konusu rakam zararı karşılamadığı için huzurdaki davayı açtıklarını beyan etmişlerdir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; HMK m.6 gereğince davanın, davalı tarafın davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olan Bakırköy Tüketici Mahkemeleri’nde görülmesi gerektiğini, bu itibarla Mahkemenin yetkisine itiraz ederek, davanın yetki yönünden reddine ve yetkili Bakırköy Tüketici Mahkemesine gönderilmesinin karar verilmesini talep etmiştir. Huzurdaki davada davacı,10.10.2017 tarihli ve Paris-Antalya seferi sonrasında bagajının teslim edilmediğini ifade etmiş, 7543TL’lik maddi ve 5.000,00 TL’lik manevi tazminatın tahsilini talep etmiştir. Ancak, açılan davanın aşağıda sayılan gerekçelerle reddini talep etmiştir. İhtilafa konu taşıma Paris ile Türkiye arasında olduğundan, taşımanın uluslararası bir taşıma olduğunu, bu nedenle dava konusu olaya 28 Mayıs 1999 tarihli olan ve ülkemiz açısından 26.03.2011 tarihi itibariyle yürürlüğe giren, “Hava Yoluyla Uluslararası Taşımacılığa İlişkin Belirli Kuralların Birleştirilmesine Dair Sözleşme” (Montreal Sözleşmesi) hükümlerinin uygulanması gerektiğini bildirmiştir. Taşıma işi sonrasında verilen bagaj dağıtım hizmetinin de, işin doğası gereği dış müdahaleye açık bir işlem olduğunu, bu nedenlerle, davacının iddiasının aksine, davalı müvekkil Ortaklığın veya adamlarının kasdi veya kasda yakın pervasız bir davaranışları da olmadığından sınırsız sorumlu tutulamayacağını, nitekim ekteki (Ek-1) kararlardan da görüleceği üzere, davalı müvekkil Ortaklık bagaj kaybı/geç teslimi halinde sınırlı sorumlu tutulduğunu bildirmiştir. Davacı taraf bu sınırlı sorumluluk limitleri içinde kalmak kaydıyla ancak ispat ettiği ölçüdeki gerçek zararını talep edebileceğini, davacının gerçek zararı sınırın altında ise gerçek zarara sınırın üstünde ise sınıra hükmolunması gerektiğini ve yargıtayın mustakar hale gelmiş içtihatlarının da bu yönde olduğunu bildirmiştir. Mezkur Protokol hükümleri tahtında, davacı zararın oluştuğu tarihinden itibaren değil, ancak karar tarihinden itibaren faiz talep edebileceğini, bu konuda Yargıtay …… Hukuk Dairesi’nin aynı mahiyetteki bir dava ile ilgili olarak karar düzeltme talepleri doğrultusunda lehillerine verilmiş olan ……. E. ve …… K. sayılı 09.02.2001 tarihli kararın olduğunu, davacı tarafından istenecek faizin toplam miktarı ise konvansiyon’da öngörülen sınırı aşamayacağını bildirmiştir. Manevi tazminata hükmedebilmek için özel kanunlarda buna olanak veren açık hüküm bulunmasını veya BK. 58. maddesindeki koşulların mevcut olması gerektiğini ancak olayda manevi tazminat isteminin şartları oluşmdığını, manevi tazminata hükmedilebilmesi için, yasa “kişilik hakkına hukuka aykırı bir saldırı” yapılmış olmasını aradığını, ayrıca talep edilen 5.000.00-TL’lik manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, Türk toplumunun sosyal ekonomik yapısına ve davacı yan ile müvekkil Ortaklığın içinde bulundukları hukuki ilişkinin şartlarına uymadığını, manevi tazminata hükmedilirken meydana getirilen eylem ile hükmedilen tazminat arasında makul ve haklı, inandırıcı bir orantı kurulmasını ve en önemlisi tazminatın davacı için bir zenginleşme aracı olacak tutarda bulunmaması gerektiğini, bu şartların hiçbiri oluşmadığından manevi tazminat isteminin reddinin gerektiğini bidirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekilinin dava dilekçesinden özetle;10.10.2017 tarihinde, davalıya ait uçakla Paris’ten Antlaya’ya seyahat edildiğini, bu seyahat sırasında davacılara ait bagajın kaybolduğunu, bagajda bulunan eşyaların bedelinin davalı tarafa ayrıntılı olarak bildirildiğini, davalının kusurlu olduğunu, zararın yanlızca 700 TL’lik kısmının karşılanacağının bildirildiğini, bu rakamı kabul etmediklerini Antalya ……. Noterliği 08.12.2017 tarih ve ……. nolu ihtarnamenin davalıya gönderildiğini, davalının ihtar üzerine son bedel olarak 1500TL bildirdiğini, valizin kaybedilmesi sebebiyle davacıların daha önce bahsettikleri çocuklarına almış oldukları hediyeleri veremediğini, bu nedenle maddi ve manevi tazminat talebinde bulundukları,
Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; yetkili Mahkemelerin Bakırköy Tüketici Mahkemsi olduğunu belirterek görev itirazı olduğu, yapılan taşımanın uluslararası taşıma olduğunu, Montreal Konvansiyon hükümlerinin uygulanması gerektiğini, davalının bagaj kaybı veya geç teslim nedeniyle azami çaba gösterdiğini, bagaj kaybı halinde sınırlı sorumluluğunun olacağını, sorumluluk sınırları ölçüsünde ispat edebilen gerçek zararın istenebileceğini, karar tarihinden itibaren faize hükmedilebileceğini, faizin konvansiyonda görülen sınırı aşamayacağını, manevi tazminatın yerinde olmadığını davanın reddini talep ettiği,
Dava konusu uyuşmazlığın, davacının Paristen Antalya’ya uçuşu sırasına bagajının kaybolmasına ilişkin bagajdaki eşya bedellerinin tazmini ile manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, bu tazminatların yasal şartlarının oluşup olmadığı, varsa miktarının hesaplanmasına yönelik olduğu,

Somut olayın incelenmesinde, davacı tarafın dava dilekçesi ile birlikte 20.10.2017 yılına ilişkin kart ekstresini sunduğu, ekstrede yurtdışı harcamalarının bulunduğu, davacı taraf ile davalı taraf arasındaki mail yazışmalarının sunulduğu, yazışmaların içeriğinin kayıp bagaj ……. ‘ye ilişkin olduğu, bir valizin geldiği ikinci valizin kayıp olduğunun, çocuklara hediyelerin verilememesinden dolayı üzüntü duyulduğunun, eşya içeriğinde bulunan malların dökümünün belirtildiğinin anlaşıldığı, ……. ‘nın bagaj hizmetine ilişkin yazısının, davacı tarafın davalı tarafa gönderdiği ihtarnamenin, 14.12.2017 tarihinde tebliğ evrakının, …….. ‘nın ücrete ilişkin yazı cevabının sunulduğu, davalı tarafın cevap dilekçesi ile birlikte emsal Mahkeme kararını ibraz ettiği,
Davanın İstanbul Tüketici Mahkemesinde açıldığı, yetkisizlik kararı ile dosyanın Bakırköy ……. Tüketici Mahkemesine gönderildiği, bu Mahkemece görevsizlik kararı verildiği, görevsizlik kararı üzerine dosyanın Mahkememize gönderildiği, Mahkememizce karşı görevsizlik kararı verildiği, İstanbul BAM ……. HD’nin …….. esas sayılı ilamıyla Mahkememizi görevli olarak kabul ettiği, dosyanın yargılamasına devam edilerek taşımaya ilişkin belgelerin celp edildiği, bilirkişi ……… ‘dan rapor alındığı, rapordan 10.10.2017 tarihli uçuş’un …… Havalimanı’ndan İstanbul Havalimanı’na ,……. Havalimanı’ndan da …….. Havalimanı’na yapıldığı, her iki davacının yolcu olduğu, iki adet ayrı ayrı 18 kg bagajın uçaktan çıkmadığı, davacıların davalı tarafın yer hizmetleri kuruluşuna müracaat ettiği, davacılardan ……..’a ait bagajın bulunduğu ancak ……. ‘a ait bagajın zayi olduğu, davalı tarafın zayi nedeniyle davacı tarafa 1500 TL ödeme teklif ettiği, davalın kayıp bagaj nedeniyle sorumluluğunun 2009-2019 tarihleri arasında geçerli olan …… ile sınırlı olacağı, bu miktarın teslim edilen ve teslim edilmeyen tüm bagajlar için özel bir fayda beyanında bulunulmadığı müddetçe üst sınır olarak Montreal Konvansiyonunda hüküm altına alındığı, raporda …….. ‘ye göre hesaplamanın rapor tarihi ile ihtarname tarihine göre ayrı ayrı hesaplandığı, rapora karşı itirazların tekrardan değerlendirilmesi sonucunda ek rapor/yeni rapor alınmasına yer olmadığına karar verilerek yargılamaya devam olunduğu,
Montreal Konvansiyonu, her ne kadar Varşova Konvansiyonu’nun yerini almak üzere hazırlanmışsa da Varşova Konvansiyonu’nu açıkça yürürlükten kaldırmadığı, Sadece Varşova ile Montreal Konvansiyonu hükümlerinin birbiriyle çelişmesi durumunda Montreal Konvansiyonu hükümlerine öncelik tanındığu, Yani Montreal Konvansiyonu’na taraf olan bir ülke daha önce de Varşova Konvansiyonu’na taraf idiyse, her iki konvansiyona da aynı anda taraf olmaya devam edeceği,(Prof Dr.Hüseyin Ülgen -Hava Taşıma Sözleşmesi)
Montreal Konvansiyonun 04.11.1999 tarihinde yürürlüğe girdiği, Türkiye’nin 26.03. 2011 tarihi itibariyle Konvansiyon’a taraf olduğu, davaya konu bagaj kaybının, 26.03.2011 tarihinden sonra gerçekleştiği, uygulanması gerekli hükümlerin 1999 tarihli Montreal Konvansiyonu hükümleri olduğu, anılan Konvansiyonun 22. maddesine göre bagajın kaybolması ya da hasara uğraması halinde hava taşıyıcısının sorumluluğu (31.12.2019 tarihine kadar) …….. ile sınırlandırılmış bulunduğu,
Montreal Konvansiyonu’nun 22/2. fıkrası uyarınca tazminat talebinin ….. ile sınırlı olduğuna dair düzenleme mevcut olup Konvansiyon’un bu maddesinin, bagajın tahrip olması, kaybolması ya da hasarlanması halinde taşıyıcının sorumlu olduğu maddi tazminat miktarı için üst sınır getirdiği,
Somut olayda davacı, bagajın kaybolduğunun ihtilaf dışı olduğu, davalının bu kayıp nedeniyle sorumluluğunun, davacı gerçek zararını kanıtlamak kaydıyla, bu düzenlemedeki üst sınıra tabi olacağı, dosya kapsamında davacı vekilinin davacının bagaj içinde olduğunu iddia ettiği eşyalara ilişkin liste ve ekstre ibraz ettiği, listenin incelenmesinde aidiyeti ve değeri bakımından eşyaların pek çoğunun giysi vs.benzeri, günlük kullanım eşyaları olduğu, ekstre ile listenin uyumlu olduğu, bilirkişi raporunda, rapor tarihi itibariyle …….. sorumluluğunun hesaplandığı, yine davacı tarafın zararınında ihtar tarihi itibariyle hesaplandığı, davacının alacak kalemlerinin bir kısmının yabancı para bir kısmının ise TL cinsinden olduğu, Mahkememizce rapordaki hesaplama da dikkate alınarak davacının dava dilekçesinde belirtilen maddi tazminat kalemlerini davalıdan talep edebileceğinin değerlendirildiği, faizin ihtarnamede belirtilen sürede dikkate alınarak tespit edildiği,
Manevi tazminata ilişkin olarak; manevi zararın malvarlığında bir azalmayı değil, kişilik haklarına vaki tecavüz nedeniyle bir kimsenin duyduğu cismani, manevi acı ve ızdırabı, elemi ve böylece yaşama zevkinde bir azalmayı ifade ettiği, TBK’nın 58. maddesine göre, kişilik hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişinin, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar paranın ödenmesini dava edebileceği, Aynı Kanunu’nun 114. maddesinin ikinci fıkrasındaki düzenlemeye göre, haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümlerin, kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hallerine de uygulanabileceği, bu yollamanın kapsamına manevi tazminatın da girdiği, manevi tazminata hükmedilebilmesi için, borca aykırı davranışın (alacaklının) kişilik haklarını ihlal ederek bu tarz bir zarara yol açmış olmasının gerektiği, ancak her borca aykırı davanışın kişilik haklarını zedelemeyeceği, bu durumda, davacının iddia ettiği olayların kişilik hakkını (örneğin hayatını, sağlığını, vücut bütünlüğünü, şeref ve haysiyetini) nasıl ihlal ettiği hususu açıklamasının gerektiği, (Bkz. Emsal nitelikte, Yargıtay 11 HD, 02/07/2014 tarih, 2014/6575 – 2014/12690 E.K sayılı ilamı), dosya kapsamında davacı tarafın çocuklarına aldığı hediyeleri bagaj kaybı nedeniyle veremediğinden kaynaklı manevi üzüntüsünün olduğu, sunulan liste ve ekstrenin de incelendiğinde hediye niteliğindeki eşyaların satın alındığının anlaşıldığı, bu nedenle manevi tazminat şartlarının oluştuğu, olay tarihi, hediyelerin fiyatı, paranın satın alma gücü, tarafların ekonomik durumu dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Davacıların maddi tazminat taleplerinin kabulü ile (davacı …….. için 342 Euro, 1921 TL olmak üzere, davacı ……… için ise 455,50 Euro, 100 USD, 5.622 TL olmak üzere)
– 7.543 TL alacak miktarının 22.12.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine
– 797.50 Euro ve 100 USD alacak miktarının 22.12.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz oranını aşmamak kaydıyla 3095 sayılı kanun 4/A maddesi uyarınca devlet bankalarının 1 yıllık Euro ve Dolar hesaplarına uyguladıkları faiz oranı uygulanarak faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
1-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca Maddi Tazminat Yönünden alınması gereken 879,21.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
2-Davacı tarafından dosyada Maddi Tazminat Yönünden yapılan toplam 692,10.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
3-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre Maddi Tazminat Yönünden hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
B- Davacıların manevi tazminat taleplerinin kabulü ile davacı …….. için 2500 TL, davacı ……… için 2500TL manevi tazminat miktarlarının olay tarihi olan 10.10.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine
1-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca Manevi Tazminat Yönünden alınması gereken 341,55‬.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
2-Davacı tarafından dosyada Manevi Tazminat Yönünden yapılan toplam 268,21‬.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
3-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı …….. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi dikkate alınarak hesaplanan 2.500,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı …….. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi dikkate alınarak hesaplanan 2.500,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı taraf vekilinin yüzüne karşı verilen kararın, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 15/06/2022

Katip ……..
¸e-imzalıdır

Hakim ……..
¸e-imzalıdır