Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/487 E. 2022/477 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/487
KARAR NO : 2022/477

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/06/2021
KARAR TARİHİ : 31/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulu 10.06.2021 tevzi tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE;Müvekkili şirket ile davalı arasında ticari iş ilişkisi kurulmuş olup, takip konusu ekteki faturalar tahsil edilemediğinden Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ……. E. Sayılı icra dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı ancak davalı-borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca kısmi itirazda bulunduğu; borçlunun yetki itirazı taraflarınca kabul edilerek dosyanın Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü …… Esas no ile devam ettiği; yetkili icra müdürlüğünden borçluya yeniden ödeme emri tebliğ edildiği ve borçlunun yeniden kısmi itirazda bulunarak 20.300,00 TL ödeme yaptığı; müvekkili şirketin tekstil alanında faaliyet gösteren bir şirket olup davalı borçlu ile aralarında ticari mal alım satımı yapıldığı; bu alışveriş neticesinde müvekkilinin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirerek mal tesliminin yapılarak ekte sunulu faturaların davalı borçluya gönderildiği; taraflar arası ticari ilişkiden kaynaklanan faturaların ödenmemesi sebebiyle müvekkili şirketin cari hesap kayıtlarında davalı borçludan alacaklı durumda olduğu; davalı/borçlunun borcunu İcra takibinden önce ödememekte ısrar etmesi üzerine icra takibi yapıldığı ve davalı borçlunun takibe kısmi itirazı nedeniyle takibin durduğu; huzurdaki dava Aaçılmadan önce taraflarınca zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğu ve yapılan görüşmeler neticesinde anlaşma sağlanamadığı; tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunun anlaşılacağı; davalının söz konusu itirazlarının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu; müvekkil şirketin, borçlunun haksız ve dayanaksız itirazı neticesinde huzurdaki davanın ikame edildiği ve müvekkilinin uğradığı zarar ve mağduriyetinin giderilmesi amacı ile takip bedelinin % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasının talep edildiği belirterek icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynı dosya üzerinden devamına, asıl alacak üzerinden Y20 oranından aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulu 16.07.2021 tarihli cevap dilekçesinde ÖZETLE;Davacı tarafından müvekkil şirket aleyhine Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’ nün …… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı ve davalı müvekkilinin yetkiye ve borca kısmi itirazı üzerine dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilerek Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas numarasına kaydedildiği; davalı müvekkile yeniden ödeme emri gönderildiği; Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’ nün …… E sayılı dosyasına, davalı müvekkili tarafından, kısmi itiraza istinaden, 20.300,00 TL ödeme de yapıldığı; iş bu icra takibinin haksız ve hukuka aykırı olması nedeniyle yasal süresi içerisinde borca itiraz edilerek takibin durdurulması üzerine Davacının huzurdaki haksız davayı ikame ettiği; davalı müvekkilinin, tekstil sektöründe ticaret yapmakta olup davacı şirketten de üretimini yaptıracağı ürünler için 9100 pamuk 3 iplik satın aldığı; ancak davacının, işin bitim tarihinde işi süresinde ve eksiksiz olarak tamamlayamadığı; anlaşma konusu malı, zamanında teslim edemediği; bu nedenle taraflar arasındaki sözlü iş anlaşmasının iptal edildiği; bu hususun taraflar arasındaki …… yazışması ile sabit olduğu; şöyle ki; davacı şirket yetkilisi …..Beyin, 18.12.2020 tarihinde davalı müvekkile göndermiş olduğu …… mesajında “iade dışında bugün ödeme bekliyorum senden abi 23 bin bakiyen var iade düştükten sonraki rakam.” diye yazdığı; taraflar arasında iadenin söz konusu olduğu ve bakiyenin icra takibine konu edilen tutardan daha düşük olduğunun yazışma ile sabit olduğu; 18.12.2020 tarihinde taraflar arasında iade açık olduğu halde davacı şirket tarafından haksız olarak 13.01.2021 tarihinde icra takibi başlatıldığı; davacı tarafından bahse konu fatura bedeli karşılığı mal teslim edilmediği, davalı müvekkilinin davacıdan böyle bir fayda sağlamadığı; bahsedilen mal tesliminin gerçekleştiği hususunun ispat yükümlülüğünün davacı tarafa ait bulunduğu; iddia edildiği gibi davalı müvekkilinin, davacıya karşı bahse konu fatura veyahut başkaca bir borcu bulunmadığı; davacı taraf tarafından müvekkil şirkete gönderilen fatura ürün teslimi olmadığı ve hatanın düzeltileceğinin gerek sözlü gerek ise yazılı olarak teyit edilmesi üzerine yasal süresinde iade edilemediği; bilindiği üzere; tek başına faturaya itiraz edilmemiş olmasının fatura içeriğinin kabulü anlamına gelmediği gibi faturanın kesinleşmesini de sağlamadığı; asla kabul manasına gelmemekle birlikte davacının, davalı müvekkile fatura edebileceği bir işin varlığının söz konusu olması halinde mevcut fatura bedeli kadar iş yapılıp yapılmadığı, işin süresinde ve ayıptan ari yapılıp yapılmadığının tespiti ile taraflar arasındaki alacak-borç miktarının bu hususa göre belirlenmesi gerektiği belirterek usul ve yasaya aykırı kötü niyetli huzurdaki davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacının davalıdan cari hesaptan kaynaklı borcunun tahsiline ilişkin başlattığı icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı, davalıya mal satımı yapıp, malı teslim ettiklerini fakat cari hesap alacaklarının ödenmediğini, bu nedenle icra takibi başlattıklarını iddia ederek, icra takibine yapılan itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı, iplik alımı konusunda anlaşmaya varıldığını fakat malın zamanında teslim edilmemesi sebebiyle anlaşmanın iptal edildiğini, 20.300-TL borcun icra dosyasına ödendiğini, ürünün teslim edilmesinin beklendiği fakat teslim edilmemesi neticesinde iade faturası düzenlendiğini, davacı yetkilisinin iade bedelin düşülmesi sonrası borcun 23 bin tl olduğu yönünde mesajının bulunduğunu, bu nedenle borçlarının bulunmadığını iddia ederek davanın reddini talep etmiştir.
Uyuşmazlık, davacının mal alım satımına konu ürünleri davalıya teslim edip etmediği, teslim edilmediği iddia edilen ürünlerin iadesinin kabul edilip edilmediği, iade nedeniyle 23.000-TL üzerinden borç kaydı için anlaşılıp anlaşılmadığı ile icra takibine yapılan itirazın yerinde olup olmadığına ilişkindir.
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı …… Tekstil..Ltd.Şti. tarafından borçlu …’e yönelik 58.957,79-TL alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun 20.300-TL kısmi ödeme gerçekleştirdiği (yetkisiz Bakırköy İcra Müdürlüğünün ….. sayılı dosyasına), bakiye kısım için süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Bu kapsamda taraf ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmekle; taraf defterlerinin lehe delil niteliğine haiz olduğu, davacı defter kayıtlarından; takibe konulan alacağın 2020 yılına ait ve toplam bedeli 118.957,78-TL olan 7 adet faturaya ilişkin olduğu, davalının 60.000-TL ödemesinin defterlerde kayıtlı olduğu, icra ve dava tarihi itibariyle davacı defterlerinde davalının 58.957,79-TL borçlu gözüktüğü, davalı tarafça yetkisiz icra dosyasına yapılan 20.300-TL ödemenin deftere kaydedilmediği, bu alacağın mahsubu ile davacının davalıdan, defter kayıtları uyarınca 38.657,79-TL alacaklı gözüktüğü tespit edilmiştir.
Davalı defter kayıtlarından ise; dava konusu alacağa dayanak 7 adet faturadan; 20.10.2020 tarihli ve 4.046,34-TL bedelli faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, kalan 6 faturanın ise defterlere işlendiği (davacı fatura bedellerinden daha yüksek bedelle) icra takip tarihi itibariyle davalının davacıya 41.674,57-TL borçlu gözüktüğü, dava tarihi itibariyle ise davalıya 2.747,29-TL borçlu gözüktüğü tespit edilmiştir.
Bu kapsamda; taraf ticari defterlerindeki kayıtlar arasındaki farklılığın, 20.10.2020 tarihli 4.046,34-TL bedelli fatura ile davacı tarafından düzenlenen 04.12.2020 tarihli ve 38.627,28-TL bedelli faturaya karşılık, davalının düzenlediği 04.06.2021 tarihli 38.627,28-TL bedelli iade faturasından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Somut olayda; taraflar arasında mal alım satımına ilişkin bir ticari ilişkinin mevcut olduğu anlaşılmakla, 20.10.2020 tarihli ve 4.046,34-TL bedelli faturanın davalı kayıtlarında yer almadığı, bu faturaya ilişkin davalıya teslim edilen ürünlere dair bir sevk irsaliyesi veya BA bildiriminin de bulunmadığı, taraf defterlerinde kayıtlı 6 faturaya (uyuşmazlık konusu 04.12.2020 tarihli 38.627,28-TL bedelli fatura dahil olmak üzere) ait sevk irsaliyelerinde bulunan imzalar davalıca inkar edilmiş olsa da, işbu faturalara ilişkin BA bildiriminin davalı tarafça yapıldığı, dolayısıyla faturalara ilişkin malların davalıya teslim edildiği yönünde karinenin söz konusu olduğu, aksinin davalı tarafça ispat edilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Bununla birlikte 04.12.2020 tarihli faturaya ilişkin sevk irsaliyesinde kayıtlı 744 kg ifadesinin silinerek “704 kg teslim alındı” ifadesi ile ürünlerin teslim alındığı görüldüğünden, teslim edilmeyen 40 kg ürün bedeli 1.944,00-TL bulunmuştur. Davacı 744 kg mal teslimi sağlandığını iddia etmişse de, kalan 40 kg malın teslim edildiğini ispata yarar bir delili mahkememize sunmamıştır.
Davalı, dosyaya sunduğu 18.12.2020 tarihinde gerçekleştiği iddia edilen bir kısım mesaj dökümleri ile 04.12.2021 tarihli faturanın iadesininin davacı tarafça kabul edilerek, bakiye borcun 23.000-TL üzerinden belirlendiği yönünde anlaşmalarının bulunduğu iddia etmekle, bu hususta şirket yetkilisinin isticvabına karar verilmiş, şirket yetkilisi yazışmaların kendisi tarafından veya ….. adlı şirket çalışanınca gerçekleştirilmediğini beyan etmiştir.
Sonuç olarak; davacının 04.12.2020 tarihli, 38.627,28-TL bedelli faturasının BA bildiriminin davalıca yapıldığı, bu faturaya ilişkin iade faturasının yaklaşık altı ay sonra 04.06.2021 tarihinde düzenlenmiş olması, faturaya ilişkin iadenin davacı tarafça kabul edildiği yönündeki davalı iddiasının da ispat edilmemiş olması dikkate alınarak, davalının 04.06.2021 tarihli iade faturası hesaplamaya dahil edilmemiştir. Dolayısıyla, taraflarca defterlerine kaydedilmiş ve BA-BS bildirimleri yapılmış 6 fatura karşılığı olan 118.957,78-TL bedelden, davalının yaptığı 60.000-TL ödeme, davacı defterlerinde kayıtlı olmayan ve sevk irsaliyesi de sunulmayan 4.046,34-TL bedelli fatura, yetkisiz icra dairesine davalıca yapılan 20.300-TL ödeme, davacı 744 kg mal teslimi sağlandığını iddia etmekle, kalan 40 kg malın teslim edildiğini ispata yarar delili mahkememize sunmadığından, davalıya teslim edilmeyen 40 kg mal bedeli olan 1.944,00-TL‘de mahsup edilerek, davacı alacağı 32.677,78-TL olarak tespit edilmiş ve davanın kısmen kabulüne, alacaklar fatura ve cari hesap kaynaklı olduğundan likit olmakla, davalı itirazında haksız çıktığından davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen KABULÜNE,
Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası üzerinden davacı alacaklı tarafından, davalı borçlular aleyhine yürütülen icra takibine yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, asıl alacak miktarı olan 32.677,78-TL üzerinden TAKİBİN DEVAMINA,
Devamına karar verilen alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davalı itirazında haksız çıktığından ve alacağın likit olması sebebiyle İCRA İNKAR TAZMİNATI TALEBİNİN KABULÜ ile 32.677,78-TL toplam alacağın % 20’si üzerinden hesaplanan 6.535,55-TL icra inkar tazminatının davalı borçlulardan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.232,21.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 365,39.-TL peşin harç ile 923,65.-TL icra peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 943,17.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30.-TL başvurma harcı, 365.39.-TL peşin harç ve 923,65.-TL icra peşin harcının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan 650,00.-TL bilirkişi ücreti ve 98,70.-TL posta gideri olmak üzere toplam 748,70.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 632,87 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.115,79 TL’sinin davalıdan, bakiye 204,21-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır