Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/478 E. 2022/352 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/478 Esas
KARAR NO : 2022/352

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2021
KARAR TARİHİ : 19/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : 06/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkili ile davalı arasında ticari mal satımına dayalı şifahen kurulmuş bir akdi ticari ilişkinin olduğu; davalı şirketin cari hesaptan doğan 8.560,19 USD tutarında bakiye borcunu ödemediği; bu nedenle 21.04.2021 tarihinde Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı; davalının işbu icra takibine itirazı ile takibin durduğu; yapılan arabuluculuk görüşmelerinin de anlaşamama ile sonuçlandığı; taraflar arasında 2019-2020-2021 yıllarından müteşekkil bir ticari ilişki bulunduğu; cari hesap ilişkisi incelendiğinde müvekkilinin davalıya kestiği faturalar yanında davalının borcuna mahsuben yaptığı ödeme hareketleri ve TL olarak alınan ödemelerin döviz hesaplarından düşüldüğünün de görüleceği; kesilen faturaların yanı sıra müvekkili şirkete gönderilen BA mutabakatnamesi ile tamamı teslim alan imzasını havi sevk irsaliyelerinin de dilekçeleri ekinde sunulduğu; davalı-borçlu vekilinin borca itiraz dilekçesinde müvekkili şirkete USD üzerinden değil TL üzerinden borçlu olduğunu ve bu borcu da icra dosyasına 29.04.2021 tarihinde yatırarak borcunu ifa ettiğini iddia ettiği; huzurdaki davanın, borçlunun icra dosyasına yaptığı ödeme düşülmek suretiyle ikame olunduğu; müvekkili şirketin 21.04.2021 icra takibi itibarıyla cari hesap bakiye alacağının 8.560,19 USD olduğu; kısmi ödeme tarihin ise 29.04.2021 olduğu, 29.04.2021 tarihi itbarıyla TCMB Efektif Döviz Satış Kurunun 8,20 TL olduğu; kısmi ödeme tarihi itibarıylaa 8.560,19 USD tutarlı toplam alacaktan, 29.920,52 (23.920,52/8,20=) 2.917,13 USD şeklinde yapılan hesaplamalarına göre işbu tutarın düşülmesi suretiyle 5.643,06 USD üzerinden davanın ikame edildiği; davacının davalıya kestiği faturalar incelendiğinde, fatura metinlerinde kaç USD üzerinden düzenlendiği ve kur bilgisinin yer aldığı; yargıtayın, fatura bedelinin öncelikle yabancı para cinsinden gösterildiği, lakin VUK da yer alan zorunluluk nedeniyle Türk Lirası üzerinden düzenlendiği durumlarda, bu yöndeki fatura münderecatına itiraz edilmemesi halinde, akdi ilişkinin yabancı para cinsinden kurulduğunu kabul ettiği; dilekçe ekinde sunulu olan taraflar arası e-posta yazışmalarında görüldüğü üzere aradaki ticari ilişkinin yabancı para üzerinden kurulduğunun iki tarafın da açık kabulünde olduğu; dolayısıyla davalının doğacak kur farkından sorumlu bulunduğu; olduğu; taraf ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde müvekkili şirketin davalıdan alacaklı olduğunun anlaşılacağı; davalı tarafın icra takibinin başlatılması ile TBK 117.maddesi gereği temerrüde düştüğü; bu sebeple icra takibi öncesi işlemiş faiz taleplerinin bulunduğu; ayrıca İİK 67/2 maddesi uyarınca 9020 kötü niyet tazminat taleplerinin bulunduğu, davalının borcunu ödemediği için açılan icra takibinede haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini icra inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Davacı şirketle müvekkili arasında USD üzerinden bir ticari ilişki, sözleşme veya fiili bir uygulama bulunmadığı; davacı şirkete ödemelerin TL üzerinden yapıldığı; ödemelerin TL olarak yapılacağının davacı şirket yetkilisi ……..’un ……… numaralı telefonuna gönderilen mesajlarla sabit olduğu; söz konusu mesajların dilekçeleri ekinde mevcut olduğu; davacı şirkete ödemelerin TL olarak yapıldığının tespiti bakımından müvekkil şirketin …….. Bankası ……. Şubesin’de bulunan TR……. numaralı hesabın 10/03/2020 ve 17/09/2019 yıllarına ait hesap hareketlerinin celbi için müzekkere yazılmasının talep edildiği; ödemelerin TL üzerinden yapıldığının aynı zamanda müvekkili şirketin ticari kayıtlarıyla sabit olduğu; davacı şirketin, TL bazında yapılan ödemeleri hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin kabul ettiği; dava dilekçesinde müvekkili şirketle ticari ilişkinin döviz olarak kurulduğunda dair maillerden bahsedilmişse de bu maillerin taraflarına tebliğ edilmediği; bu itibarla adı geçen ancak taraflarına bildirilmeyen maillere dair itirazlarının haklarının saklı tutulduğu; müvekkil şirketin, kendi ticari kayıt ve defterlerine göre davacı şirkete olan borcunu ödediği, dava konusu takibin fazlaya dair kısmına itiraz ettiği; bu hususun borca kısmen itiraz dilekçemizde de belirtildiği; müvekkili şirketin bu itibarla herhangi bir borcunun bulunmadığı; bu hususun bilirkişi incelemesiyle ortaya çıkacağı; davacının, kötü niyetli olarak TL olarak düzenlenen cari ekstre alacağını USD olarak düzenleyerek icra takibine koyduğu; USD bazlı cari ekstre olmadığı gibi faturada bulunmadığı; kaldı ki; taraflar arasında yazılı bir sözleşme ya da USD üzerinden bir ticari ilişki olmadığından bu şekilde USD bazlı fatura düzenlenemeyeceği; bu nedenle cari ekstrede yer alan dolar USD bazlı faturaları kabul etmediklerini belirterek davanın reddini kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacının, davalı ile aralarındaki cari hesaptan kaynaklı borcun tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında sentetik örme kumaş satımı nedeniyle ticari ilişki bulunduğunu, aralarındaki ticari ilişkinin döviz üzerinden kurulduğunu, sevk irsaliyeleri mevcut malların teslim edildiğini, davalının icra dosyasına yaptığı ödemenin mahsup edildiğini iddia ederek bakiye alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı, davacı ile aralarında döviz üzerinden ödeme yapılacağına ilişkin bir anlaşma bulunmadığını, ödemelerin taraflarınca daima TL üzerinden yapıldığını iddia ederek borcunun bulunmadığını savunmuştur.
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davaya konu Bakırköy ……. İcra Dairesinin ……. esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı/davacı …… San…A.Ş. tarafından, borçlu/davalı ……… Lastik..Ltd.Şti. aleyhine 8.590,19-USD asıl alacak (cari hesaptan kaynaklı) için icra takibi yapıldığı, borçlunun süresi içerisinde borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu, itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği, işbu davanın İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı tespit edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının aralarındaki cari hesap nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı ve davalının icra takibine itirazının yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Bu kapsamda, taraf defterleri üzerine bilirkişi incelemesi yapılmış, taraf defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, tasdiklerinin yapıldığı dolayısıyla her iki taraf defterlerinin de lehlerine delil teşkil ettiği ile dava ve takibe konu 12.728,67-USD bedelli (67.540,04-TL karşılığı) 2 faturanın taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, bu faturaların BA-BS bildirimlerinin taraflarca yapıldığı, taraf cari hesapları arasındaki uyuşmazlığın, 09.02.2019 tarihli 21.354,54-TL bedelli ve “ATL 2019-054 no’lu faturaya istinaden ” düzenlendiği belirtilen iade faturasına ilişkin olduğu belirlenmiştir.
Taraf defterlerinde yer alan hesaplamalar arasında farklılığa sebebiyet veren 09.02.2019 tarihli ve ATL 2019-054 sayılı 6.717,98-USD bedelli faturaya ilişkin malların davalıya teslim edildiği her iki tarafın kabulünde olmakla, itiraza uğramayan sevk irsaliyesi ile de ispatlanmıştır. Bununla birlikte davalının, söz konusu faturaya ilişkin bir kısım malın iade edildiği iddiası ispata muhtaçtır. Şirketler arasındaki e-posta yazışmalarından davacının, iade faturasını kabul etmediği, herhangi bir malında iade edilmediğini iddia ettiği görülmekle, e-fatura sistemi üzerinden de bu faturanın davacı tarafça reddedildiğinin tespit edildiği görülmekle, davalı tarafça söz konusu iade malların davacıya teslim edildiğinin yazılı delille ispat edilmesi gerekmektedir.
Bu kapsamda; Yargıtay 19.HD.nin 2015/853E. 2015/12740 K. Sayılı kararının “..Kur farkı alacağının doğması için satışın yabancı para cinsinden yapılması ya da sözleşmenin bulunması gereklidir. Davalının da kabulünde olan mal satış faturalarında birim fiyatının euro cinsinden, ödeme vadesinin de 90 gün olduğu belirlenmiştir. Davalının bu tarihten sonraki ödemeleri nedeniyle davacı satıcının kur farkından doğan alacağının gerçekleştiğinin kabulü gerekir.” şeklindeki gerekçesi kapsamında, dava konusu faturaların döviz cinsinden düzenlenmiş olması, bu faturaların davalı defterlerine itirazsız kaydedilmiş olması, davalının 4.038,66-USD bedelli ve uyuşmazlığa sebebiyet veren iade faturasını da döviz üzerinden düzenlendiği dikkate alınarak, taraflar arasında döviz cinsinden bir ticari alım satım ilişkisinin kurulduğu ve ödenmeyen borç için kur farkı alacağının talep edilebileceği kabul edilmiştir.
Davalıca dosyaya sunulan, davacı yetkilisine gönderildiği iddia edilen ve davacı itirazına uğramayan, 04.09.2018 tarihli “5,50USD-kg 4 ay vadeli tl çeki olarak anlaştık” şeklindeki mesajın, taraflar arasındaki anlaşmanın TL bazında yapıldığını gösterir nitelikte olduğu iddia edilmiş, yazılı delil başlangıcının bulunduğu iddia edilerek tanık dinletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir. Söz konusu mesajın, davalıya ait olduğu, davacının herhangi bir beyanını içermediği görülmekle, delil başlangıcı niteliğinde olmadığı değerlendirildiğinden tanık dinlenmesi yönündeki talebin reddine karar verilmekle, ilgili mesaj içeriğin de de kg bazında mal bedelinin USD cinsinden belirtildiği, üstelik tahsilat makbuzu ile teslim edilen 2 adet çek bedelinin 22.264,68-TL olduğu, oysa davaya konu ve 5.50 USD/kg üzerinden hesaplanan 03.01.2019 tarihli fatura bedelinin 32.104,30-TL olduğu, fatura bedelini karşılar nitelikte çek ile ödeme gerçekleştirilmediği, dolayısıyla borcun sona ermediği, bu halde bakiye borç için davacının alacağını döviz üzerinden talep etmesinin mümkün olduğu anlaşılmıştır.
Bu halde davalı çeklerinin davacı defterlerine kaydedildiği 08.03.2019 tarihindeki efektif alış kuru olan 5,4505-TL üzerinden yapılan hesaplama sonucunda çeklerin döviz karşılığı 4.084,88-USD bulunmakla, çeklerin davacı ticari defterlerinde davalı lehine 4.168,48-USD olarak kayıtlı bulunduğu dikkate alınarak bilirkişice yapılan hesaplamaya itibar edilmiştir. Davalı, 09.02.2019 tarih ve 4.386,60-TL bedelli iade faturasına konu malları davacıya teslim ettiğine ilişkin yazılı bir delili dosyaya sunmadığından, işbu fatura hesaplamada dikkate alınmamıştır. Bu kapsamda, taraflar arasındaki cari hesap kapsamında davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 8.560,19-USD alacaklı olduğu, davalıca ödenen ödeme tarihi kuru ile 2.917,13-USD (23.920,52-TL)’nin mahsubu ile davacının davalıdan 5.643,06-USD alacaklı olduğu kabul edilerek, itirazın iptali davasının kabulüne, davalının icra takibine itirazında haksız çıkması, alacağın faturaya dayalı likit alacak olması sebebiyle davalı aleyhine, takip tarihi olan 21.04.2021 tarihinde dolar efektif alış kuru olan 8,1376-TL üzerinden yapılan hesaplama neticesinde 5.643,0USD’nin karşılığı olarak tespit edilen 45.920,96-TL’nin yüzde yirmisi oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……… esas sayılı dosyası üzerinden davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine yürütülen icra takibine yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, asıl alacak miktarı olan 5.643,06-USD üzerinden TAKİBİN DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Devamına karar verilen alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
Davalı itirazında haksız çıktığından ve alacağın likit olması sebebiyle İCRA İNKAR TAZMİNATI TALEBİNİN KABULÜ ile 5.643,06-USD (45.920,96-TL) toplam alacağın % 20’si üzerinden hesaplanan 9.184,19-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.366,20.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 341,55.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 100,00.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 924,65.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 25,20.-TL başvurma harcı ve 341,55.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan 1.500,00.-TL bilirkişi ücreti ve 135,00.-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.635,00.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.400,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı ve davalı vekillerinin ve davalı şirket yetkilisinin yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/04/2022

Katip …….
¸e-imzalıdır

Hakim ……..
+ ¸e-imzalıdır