Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/460 E. 2022/912 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/460 Esas
KARAR NO : 2022/912

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/06/2021
KARAR TARİHİ : 20/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkili şirket ……. Tekstil ve Ticaret A.Ş. ile borçlu ……. Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında ticari bir alım satım ilişkisi söz konusu olduğunu, müvekkili şirket ile borçlu şirket arasında ayrıca 15/04/2020 tarihli fason üretim sözleşmesi yapıldığını, süregelen tekstil sektörüne ilişkin ticaretleri neticesinde borçlu şirketin, siparişlerini dolayısıyla kesilen faturalardan kaynaklı cari hesap borcunun bulunduğunu, son dönemlerde borçlu tarafından müvekkil şirkete ödeme yapılmadığını ve bunun üzerine Beşiktaş …. Noterliğince düzenlenen 11112020 tarihli …… yevmiye numaralı ihtarname ile davalı borçlu şirkete bildirildiğini müvekkil şirketin muhasebe kayıtlarına bakıldığında 01.01.2020-30.09.2020 tarihleri arasında gerçekleştirilen cari işlemlere dair faturalardan kaynaklı 45.355,89USD ve 28.04.2020-26.10.2020 tarihleri arasında gerçekleştirilen cari işlemlere dair faturalardan kaynaklı 906.652,86 TL tutarında borcu bulunduğunu, Fatura alacaklarının ödenmemesi üzerine cari hesap ekstresindeki borç bakiyesi olan yıllık reeskont iskonto işlemiş faizi ile birlikte 917.527,24 TL ve takip tarihi faturalardan kaynaklı 943,5 yıllık faiz işlenmiş toplam cari hesap alacağı olan 45.355,89USD alacağının tahsili 05.01.2021 tarihinde Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiğini, ancak davalı borçlu şirketin 11.01.2021 tarihinde borca, faize ve tüm ferilerine ilişkin itiraz ederek müvekkil şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını beyan etmesi üzerine takibin durduğunu, Borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen %3,5 faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkili şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı haksız kazanç elde etme çabası içerisinde olduğunu, taleplerinin zamanaşımına uğramış olduğunu, haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, kötüniyetli olarak icra takibi başlatan ve kötüniyetli olarak işbu davayı açan davacı aleyhine icra takibinin konusu olan alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin davalı taraf ile sulh olduklarından dosyadan feragat ettiklerini, karşılıklı olarak herhangi bir vekalet ücreti ve masraf taleplerinin olmadığını bildirir dilekçe sunduğu anlaşıldı.
Davalı vekilinin davadan feragat etmesi halinde, davacının feragatini kabul ettiklerini ve avukatlık ücreti, yargılama gideri gibi herhangi bir taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Dosya üzerinden yapılan kontrolde davacı vekilinin feragat yetkisinin , davalı vekilinin ise feragati kabul yetkisinin olduğu görüldü.
HMK nun 307. maddesi “(1)feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” hükmünü amirdir. hmk nun 309. maddesi “(1)feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2)feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (3)kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (4)feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” hükmünü amirdir. hmk nun 310. maddesi “(1)feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” hükmünü amirdir. hmk nun 311. maddesi “(1)feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. irade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” hükmünü amirdir.
Açıklanan nedenlerle davadan feragat, kesin hükmün yasal sonuçlarını doğuran ve davayı sonuçlandıran taraf işlemi olup, davalının kabulüne dâhi bağlı değildir. Bu durumlar karşısında davacının davasından feragat etmesi nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-FERAGAT NEDENİ İLE DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar kanununun 22. maddesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun 25.01.1984 tarih ve 1981/4-57 esas ve 1984/29 karar sayılı kararı gereğince alınması gereken harç miktarı, maktu karar ve ilam harcı üzerinden hesaplanması ve alınması gerektiğinden, işbu davadan feragat dilekçeler aşamasından sonra olduğundan maktu karar ve ilam harcının 2/3 oranına isabet eden 53,80TL’nin davacı tarafından peşin yatırılan miktardan mahsubu ile artan kısmın kararın kesinleşmesine müteakip davacı tarafa talep halinde iadesine,
3-Taraf vekillerinin yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa İADESİNE,
Dair diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.20/10/2022
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır