Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/45 E. 2021/81 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/45 Esas
KARAR NO : 2021/81

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/01/2020
KARAR TARİHİ : 28/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24.06.2018 tarihinde meydana gelen kazada, davacıya ait …… plakalı araca, davalıya ait ……. plakalı aracın çarptığını, araçta ağır hasarın meydana geldiğini, davalı sürücünün asli kusurlu olduğunu yapılan hakkaniyetli hesaplama doğrultusunda 9.180,00 TL kazanç kaybı bulunduğunu, icra dosyasına yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu bu nedenle davasının kabulü ile icra inkar tazminatına karar verilmesini iddia ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın açmış olduğu davaya zamanaşımı itirazında bulunduğu ve davanın usulden reddini talep ettiği, davacı taraf arabuluculuk yoluna başvurmadığını, davalı adına kayıtlı araç davacı tarafından dava dilekçesinde de belirtildiği gibi ……. Sigorta A.Ş tarafından sigortalı olup sigorta şirketine ihbarını talep ettiğini, mahkemenin aksi kanaatte olduğu taktirde huzurdaki davanın haksız ve hukuka aykırı olması nedeniyle esastan da reddini talep ettiklerini, dava dilekçesinde ileri sürülen hiç bir iddia gerçeği yansıtmadığını, davalının davacı alacaklı gözüken tarafa borcu bulunmadığını, dava dilekçesinde iddia edilen kusur oranını, bu yöndeki tespitleri asla kabul etmediğini, davacı tarafın taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olması ve fahiş olmakla birlikte , davacı huzurdaki davayı açmakta kötü niyetli olup davacı aleyhine % 20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 114 maddesinde, dava şartları açıkça sayılmış ve 114/ 2. maddesi gereğince diğer kanunlarda sayılan dava şartlarına da atıfta bulunmuştur. 6102 Sayılı TTK ‘nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir. TTK’nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde getirilen düzenleme ile arabuluculuk müessesesine başvurunun bir dava şartı olduğunu benimsenmiştir. Dava şartı medeni usul hukukuna ait bir kurumdur. Bunun amacı bir davanın esası hakkında incelemeye geçilebilmesi için gerekli bütün şartları ve bunların incelenmesi usulünü tespit etmek; böylece davaların daha çabuk, basit ve ekonomik bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olmaktır. Dava şartları dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan şartlardır. Buna davanın dinlenebilmesi şartları da denir. Mahkeme dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit ederse davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür. Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hâkim tarafından re’sen gözetilir.
Dava konusu dosya incelendiğinde, davada TTK’nun 5/A ve Arabuluculuk Kanununun 18/2-A maddesi uyarınca arabuluculuğa başvurunun dava şartı olduğu, her ne kadar dosya görevsizlik kararı sonucunda mahkememize gelmiş ise de davanın görevsiz mahkemede açılan davanın devamı olması nedeni ile davanın görevsiz mahkemede açıldığı tarih itibariyle değerlendirme yapılması gerektiği, bu kapsamda dava dilekçesinde arabuluculuğa başvurulduğu ilişkin bir açıklama bulunmaması ve arabuluculuk anlaşamama son tutanağının dava dilekçesine ekli olmaması, dava tarihinden önce arabuluculuk dava şartının yerine getirilmemiş olması nedeni ile davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE
2-Alınması gerekli 54,40 TL harcın peşin yatırılan harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiyenin talep halinde ve karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
Dair tarafların yokluğunda verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır