Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/449 E. 2022/532 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/449 Esas
KARAR NO : 2022/532

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 18/12/2020
KARAR TARİHİ : 14/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE :Müvekkili ……’in üzerine kayıtlı olan aracın müvekkilinin babası … tarafından 02/08/2020 tarihli kaza naında kullanılmakta olduğunu, müvekkilinin babasının sevk ve idaresinde bulunan …… plakalı otomobiline davalı … şirketine bağlı aracın şoförü tarafından sevk ve idare edilen …… plakalı aracın ters yönden hızlı bir şekilde gelerek önden çarptığını, karşı tarafın yüzde yüz kusurlu olduğunu, araçta hasar ve değer kaybı oluştuğunu, bu nedenle aracın yaklaşık iki ay boyunca bir yandan hasar gören parçaların değiştirilmesi ve diğer yandan tamir edilerek ve boyanarak işlemler dolayısıyla serviste kaldığını, bu süre boyunca kullanılmadığını, …..’nun kullanmış olduğu …… plakalı aracın … numaralı acente ve davalı …. Tarfından yapılmış olduğunu, yerleşik yargıtay içtihatları uyarınca trafik kazası nedeni ile araçta oluşan değer kaybı gerçek zarar kapsamında olduğunu, kazaya sebebiyet veren aracın …… tarafından bu zararın karşılanması gerektiğini, dava yoluna başvurmadan önce sigortaya başvuruda bulunduklarını, kendilerine gerçek zararı karşılamayacak bir ödeme yapıldığını, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak sonuç alınmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bilirkişi incelemesi sonucunda ortaya çıkacak olan araçta oluşan değer kaybının işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketi tarafından tazminine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE :Davanın yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, …… plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde rizikolara karşı teminat altına alındığını, davacı yanın işbu davada 02/08/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile …… plakalı araçta oluştuğu iddia olunan hasar nedeni ile değer kaybı talebinde bulunmakta olduğunu, poliçeden dolayı müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalımızın kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına 41.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, maddi zararlardan ötürü sigortacının poliçede gösterilen limit meblağının tamamından değil üçüncü kişinin maruz kaldığı gerçek zarar miktarının araştırılıp saptanması neticesinde bulunacak meblağdan sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, müvekkili şirkete işbu kaza ile ilgili olarak yapılan başvuru üzerine …… numaralı hasar dosyası açıldığını, hasar dosyası kapsamında davacıya 12/10/2020 tarihinde 7.039,02 TL değer kaybı, davacının kasko sigortacısı ……. Sigorta A.Ş.’ne ise 22/10/2022 tarihinde 17.330,29 TL rücuen hasar tazminatı ödemesi yapıldığını, yapılan ödemeler ile müvekkilinin başkaca bir borcunun kalmadığını, ilgili araçta gerçek değer kaybının tespit edilmesi gerektiğini, kesinleşmiş bir kusur raporu olmadığından sigortalı araca kusur atfedilemeyeceğini belirterek davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazası sonucunda hasara uğrayan araçtaki değer kaybına dair maddi tazminat alacağı talebine ilişkindir.
Davacı, davalı … şirketi tarafından ZMS sigortası yapılan …… plakalı aracın müvekkilinin aracına çarptığını, aracın değer kaybına uğradığını, sigortaya başvurulmuş olmasına ragmen kendilerine ödeme yapılmadığını iddia ederek, değer kaybı bedelinin tahsilini talep etmiştir.
Davalı … şirketi, mahkememizin yetkisine itiraz etmekle, police kapsamında sorumluluk limitlerinin 41.000-TL olduğunu, davacıya 7.039,02-TL değer kaybı ödemesi yapıldığını, 17.330,29-TL hasar ödemesinin ise davacının kasko sigortasına yapıldığını, gerçek değer kaybının hesaplanması gerektiğini, sigortalı araca kusur atfedilemeyeceğini iddia ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davacı, davasını 1.000-TL üzerinden kısmi dava olarak açmış olmakla, davacıya bir miktar değer kaybı ödemesinin yapıldığı, değer kaybı tespitinin uzmanlık gerektirdiği, davacının değer kaybına dair ekspertiz raporu almadığı göz önüne alınarak davacının kısmi dava açmakta hukuki yararının olduğu değerlendirilmiştir.
Bu kapsamda taraflar arasındaki uyuşmazlık; trafik kazasının meydana gelmesinde araç sürücülerinin kusurlar oranlarının ne olduğu, aracın değer kaybına uğrayıp uğramadığı, uğradıysa değer kaybı bedelinin ne olduğu ile aracın ZMS sigortacısı davalıdan bu miktarın talep edilip edilemeyeceği hususlarına ilişkindir.
Dosya kapsamındaki belgelerin incelenmesi neticesinde; dava konusu kazanın 02.08.2020 tarihinde Arnavutköy’de gerçekleştiği, davacının …… plakalı aracına, ….. idaresindeki …… plakalı aracın arkadan çarptığı, davalı sigortalısı …. Müh….Ltd. Şti.ye ait aracın ZMSS poliçesi ile 17.03.2020-17.03.2021 tarihleri arasında sigortalı olduğu, araç başına maddi hasar limitinin 41.000-TL olduğu, kaza tarihinde …… plakalı aracın malikinin …. Müh…Ltd.Şti. olduğu, davacı ……’e, davalı tarafça 12.10.2020 tarihinde değer kaybı için 7.039,02-TL ödeme yapıldığı, davacıya ait …… plakalı aracın tramer kaydının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Kusur ve değer kaybı bedelinin hesaplanması için alınan bilirkişi raporu ile …… plakalı araç sürücüsünün davacı aracına hızlı olması nedeniyle duramayarak çarptığı, bu kapsamda kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu, aracın kaza tarihindeki ikinci el değerinin 178.000-TL olduğu, araçta oluşan hasarın tamiri neticesinde araçta 26.700-TL değerinde değer kaybının gerçekleştiği tespit edilmiştir.
Tüm bu deliller kapsamında; davalının sigorta ettiği aracın, davacı aracına tam kusuru ile çarparak hasar verdiği, araçta oluşan değer kaybının 26.700-TL olduğu, davacı vekilinin 13.06.2022 tarihli talep artırım dilekçesi ile dava değerini 19.660,98-TL olarak yükselttiği ve davalıca davacı tarafa 7.039,02-TL değer kaybı ödemesi yapıldığı dikkate alınarak ve bu kısım mahsup edilerek, davanın talep artırımı dilekçesi ile talep edilen 19.660,98-TL bedel üzerinden kabulüne, değer kaybına ilişkin ödeme yapılan 12.10.2020 tarihinde davalının temerrüde düştüğü kabul edilerek, dava dilekçesi ile talep edildiği üzere yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davacının sabit görülen 19.660,98 TL alacağının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, söz konusu alacağa 12/10/2020 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.343,04 TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 54,40.-TL peşin harç ve 281,36 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan 1.007,28-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40.-TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç ve 281,36.-TL ıslah harcının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 719,00.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı , davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
14/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim … ¸e-imzalıdır