Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/435 E. 2021/667 K. 09.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/435 Esas
KARAR NO : 2021/667

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/05/2021
KARAR TARİHİ : 09/07/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 09/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; davacı müvekkili ile davalı arasında 18.03.2019 tarihinde ‘Barter karşılığı İnşaat Yapımı Sözleşmesi’nin imzalandığını, davacı ‘Yüklenici’, davalının ise ‘İşveren’ konumunda olduğunu, İstanbul ili Beylikdüzü ilçesi, …… mahallesinde kain ….. ada …… parselde kayıtlı 12.672 m2 alanlı arsa üzerinde anahtar teslimi inşaat yapılması işinin sözleşmenin konusunu oluşturduğunu, yüklenicinin imalat seviyesine göre alacağı tapu ile işlere devam edebileceğini, taraflar arasında bu aşamada tapu devri kısmında aksaklık çıkınca Büyükçekmece …… Sulh Hukuk Mahkemesi ……. D.iş dosyası ile arabuluculuk talep edilmiş ve arabulucunun atandığını, 10.09.2020 tarihinde düzenlenen arabuluculuk anlaşma tutanağında, yüklenicinin nam ve hesabına çalışan ekiplerin ödemesi yapılmak ve yüklenicinin hesabından mahsup edilmek üzere gayrimenkul ve 4 adet sıralı çekten oluşan 17.000.000.00 TL ödeme yapıldığını, akabinde inşaat sahası arabulucuk anlaşma tutanağının ıı. bölümünün 3. maddesinde belirtildiği üzere yüklenici tarafından işverene devredileceği üzerine anlaşılmış ve devrinin sağlandığını, işveren devraldığı sahada inşaatı yaparken, Arabulucuk anlaşma tutanağında ki maddeye aykırı davrandığını, işveren inşaat için yapmış olduğu özellikle yüklü ödemelerin çoğunda yükleniciye yazılı bildirim yapmamış ve imza almadığını, işveren’in müvekkilini ne derece zarara uğrattığının anlaşılabilmesi için harcama kalemlerinin teknik şartnameye uygun kalite ve niteliklerde taraflarınca piyasa araştırması yapılmış ve teklifler alındığını, işveren mobilya için 9.500.000 TL masraf yaparken, taraflarınca, tüm B bloklar için yaklaşık mutfak, vestiyer , 936 adet iç kapı, 374 adet banyo dolabı için alınan teklif 3.600.000.00 TL’dir. arada ki fark, 5.900.000.00 TL olduğunu, yangın sistemi için işveren 1.000.000.00 TL, yüklenicinin aldığı teklifin 250.000.00 TL arada ki farkın 750.000.00 TL olduğunu, PVC 4 BLOK işveren 2.000.000.00 TL iken, yüklenicinin aldığı teklif 750.000.00 TL olduğunu, arada ki farkın 1.250.000.00 TL olduğunu, bu şekilde çok fazla masraf kalemi tabir-i caizse şişirilerek müvekkilini hesaplayabildiği hali ile 50 Milyon TL’ye yakın zarara uğrattığını, izah edilen ve re’sen gözetilecek nedenler ile, davanın kabulünü, müvekkilini daha fazla zarara uğramaması için ilgili taşınmazda ki inşaatın ivedi şekilde tedbiren durdurulması, maddi manevi ve diğer sair haklarını talep etme hakkı saklı kalma kaydı ile, İnşaatta bilirkişi incelemesi yaptırılmasını, davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi ile müvekkilini uğradığı ve uğrayacağı zararın tespitini, fazlaya ilişkin kısım için ıslah hakları saklı kalmak koşuluyla, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; davanın, işin esasına girilmeden, dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini talep ettiğini, tazminat taleplerine ilişkin davalarda harca esas değerin beyan edilmesinin zorunlu olduğunu, davacı tanık deliline dayandığını, yargılamaya konu itilaf tanıkla ispat sınırının üzerinde olması nedeniyle davacı tarafın tanık dinletme talebine muvafakat etmediklerini, somut olayda, arabuluculuk görüşmelerinin gizliliğini ortadan kaldıran herhangi bir anlaşma bulunmadığını, taraflar arasında 18.03.2019 tarihli Barter Karşılığı İnşaat Yapımı Sözleşmesinin bu sözleşmenin eki niteliğinde olan 09.09.2020 tarihli protokolun bulunduğunu, davacının, 18.03.2019 tarihli sözleşmenin ihlal edildiği gerekçesiyle müvekkili aleyhine Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesinde açmış olduğu tapu iptal ve tescil davası, görevsizlikle Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiğini, Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesi ….. E. Ve ……. K. sayılı kararıyla taraflar arasındaki itilafın 10.09.2020 tarihli arabuluculuk anlaşmasıyla konusuz kaldığı gerekesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, Söz konusu kararın davacı tarafından istinaf edildiğini, dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde olduğunu, müvekkilin, dava konusu İstanbul ili, Beylikdüzü ilçesi, ……. Mah. …… ada,……. parsel sayılı taşınmazın ……. hissesine sahip olduğunu, parselin diğer hisseleri dava dışı 3. şahıslara ait olduğunu, müvekkil ile dava dışı hissedarlar arasında söz konusu parselde inşaat yapımı konusunda Büyükçekmece …… Noterliğinde düzenlenen 19.05.2015 tarih ve …… yevmiye sayılı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, müvekkili ile davacı arasında 18.03.2019 tarihli barter karşılığı inşaat yapımı sözleşmesini imzalandığını, inşaat sahasını davacıya teslim edildiğini, söz konusu inşaattan kaynaklanan bütün hak ve yükümlülükleri davacıyı geçtiğini, davacı, müvekkille aralarındaki sözleşmeye aykırı davranarak, inşaatı, kararlaştırılan sürede bitirip teslim edemediğini, inşaat sözleşmesinin tarafları arasında ihtilaf bulunması nedeniyle taraflar arasındaki dava Büyükçekmece …… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …… E. sayılı dosyası ile derdest olduğunu, Davacının Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… E. sayılı dosyası ile tapu iptal ve tescil talebinde bulunurken, dava dışı arsa sahipleri kat ittifaklarını kurup müvekkile hisse devri yapmadıkları gibi Büyükçekmece …… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ……. E. sayılı dosyasıyla müvekkile karşı tazminat talebinde bulunduklarını, 10.09.2020 tarihli arabuluculuk anlaşmasından sonra müvekkil, yargılamaya konu inşaat şantiyesini teslim aldığını, anlaşmaya bağlı kalarak ve süratli bir şekilde imalata başladığını, davacıya karşı Büyükçekmece …… Noterliği’nden 23.02.2021 tarih ve ……. yevmiye sayılı ihtarname keşide edilerek, şantiyenin tamamının boşaltılması ve imalatın engellenmesine yönelik davranışlara son verilmesi talep edildiğini, davacının hak ettiğinden fazla ödeme ve taşınmaz almış olup, müvekkiline borçlu olduğunu, yapılan işlere ve taşeronlarla yapılan sözleşmelerle yapılmakta olan işlerin dışında, başlanmamış ve yapımı için üçüncü şahıslarla anlaşması yapılmamış olan işlerin de bulunduğunu, müvekkili ile yapmış olduğu tüm sözleşmeleri davacının yazılı muvafakati ile gerçekleştirildiğini, açıklanan nedenlerle, davanın dava şartı yokluğundan reddini, davacının harca esas değeri beyan etmesi ve eksi harcı ikmal etmesi için kesin süre verilmesini, davacının tanık dinletme talebinin reddini, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı, davalının imzaladıkları arabuluculuk anlaşması hükümlerine aykırı davranışlarıyla kendisini maddi zarara soktuğunu iddia ederek, zararlarının tespiti ve tahsili için işbu davayı açmıştır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesinin “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” düzenlemesi kapsamında, bahsi geçen ticari davalar için arabulucuya başvuru yapılması bir dava şartı olarak düzenlenmiştir.
Davacı vekilinin dosyaya, ihtiyari arabuluculuk sonrası davalı tarafla birlikte tanzim edilen anlaşma tutanağını sunduğu, ihtiyari arabuluculuğa başvurulmasına sebebiyet verilen anlaşmazlığın bu arabuluculuk süreci sonrasında tanzim edilen anlaşma tutanağı ile sonlandırıldığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla ihtiyari arabuluculuk sürecinde anlaşılan hususlara aykırı hareket edildiği iddiası ile alacak talep eden davacının TTK.nın 5/A maddesinde yer alan zorunlu arabuluculuğa başvuru koşulunu yerine getirdiğinden söz edilemeyeceği zira ortada hakkında arabuluculuk sürecine başvurulmamış yeni bir uyuşmazlığın ve talebin bulunduğu değerlendirildiğinden, davanın arabuluculuk dava şartı bulunmaması sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava şartı yokluğu nedeniyle, davanın usulden REDDİNE
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK. 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair tarafların yokluğunda karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/07/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır