Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/434 E. 2022/820 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/434 Esas
KARAR NO : 2022/820

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/05/2021
KARAR TARİHİ : 04/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, eser sözleşmesine ilişkin fatura alacağının tahsili için başlatılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı, dava dilekçesi ile özetle; 2017 yılında davalı adresinde 70.800-TL karşılığı bir kısım tadilat işlerini yaptığını, iş karşılığı kendisine 12.000-TL ödeme yapıldığını, bakiye ödemenin yapılmaması üzerine takip başlattığını, davalı tarafça takibe haksız şekilde itiraz edildiğini iddia ederek, itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı, cevap dilekçesi ile özetle; davacının 2017 tarihinde kesilen faturasının kapalı fatura olduğunu, karine gereği ödenmiş kabul edilmesi gerektiğini, kendilerine 70.800-TL bedelli bir faturanın kesilmediğini, davacının bahsi geçen adreste hiçbir zaman tadilat yapmadığını, yapılan işlere ait sarf malzemelerinin faturaları ve irsaliyelerinin davacı tarafça sunulması gerektiğini, davacı ile ticari ilişkileri olduğu için söz konusu faturaya itiraz edilmediğini, davacıya yaptığı inşaat işi kapsamında iş sağlığı ve güvenliği hizmetini verdiklerini ve bu alacaklarını tahsil edemediklerini, halihazırda bu alacağa ilişkin İstanbul Anadolu …..Asliye Ticaret Mahkemesinde derdest davanın bulunduğunu iddia ederek, davanın reddini savunmuştur.
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı …. Mimarlık…Ltd.Şti. tarafından borçlu ……. Sağlık…Ltd.Şti.ye yönelik, toplam 58.800-TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının eser sözleşmesine konu işi yapıp yapmadığı, yapmış olması halinde alacağının doğup doğmadığı ile varsa alacak miktarının ne olduğu ile icra takibine itirazın yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Taraf ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan rapor ile taraf ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun yapıldığı tespit edilmiş olmakla, davacı defter kayıtlarından; 2016 yılında 24.06.2016 tarihli 70.800-TL bedelli faturanın davalıdan alacak olarak kaydedildiği, fatura aslının mevcut olmadığı ve kapalı/açık fatura olarak düzenlenip düzenlenmediğinin tespitinin yapılamadığı, bu kaydın 2017 ve 2018 yıllarına devrettiği, 2019 yılında hesap mutabakatı ile hesabın sıfırlandığı, 2020 yılında davalıdan gelen 12.000-TL havale neticesinde davacının davalıya 12.000-TL borçlu hale geldiği, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacaklı gözükmediği, davacının 2021 defterlerini hazır olmadığı gerekçesi ile incelemeye ibraz etmediği, cari hesap hareketlerinden ise “Hesap mutabakat 2019 düzeltme” açıklaması ile davalı aleyhine 70.800-TL borç kaydının yapıldığı, böylelikle 01.01.2021 tarihinde davacının davalıdan 58.800-TL alacaklı hale getirildiği tespit edilmiştir.
Davalı defter kayıtlarından ise; davalının 2016 yılı ticari defterlerinde 24.06.2016 tarihli 70.800-TL bedelli faturayı defterine kaydettiği, kasa karşılığı nakit işlem hareketi ile söz konusu kaydın kapatıldığı, faturanın ödendiğine ilişkin ispata yarar evrakın sunulmadığı, 2017 yılı ve 2018 yılı defter kayıtlarında 44.940-TL davacı lehine devir kaydı bulunduğu, söz konusu bakiyenin 31.2.2018 tarihli “Kapalı fatura” açıklaması ile tasfiye edildiği, bu ödemeye ilişkin herhangi bir belgenin de sunulmadığı tespit edilmiştir.
Uyuşmazlık çerçevesinde dinlenen davacı tanığı …; davacı şirket yetkilisinin arkadaşı olduğunu, 2017 yılında 5-6 kez davacıyı, inşaat malzemeleri ile birlikte tekstil kentte bulunan ofise götürdüğünü, ofiste inşaat gerçekleşip gerçekleşmediğini bilmediğini, davacının ozalit plan, proje gibi şeyleri almasına tanık olduğunu beyan etmiştir.
Davalı tanığı ……, davalı şirkette 2015 yılından beri çalıştığını, davacı şirket yetkilisinin ofislerine gelerek tadilat işi gerçekleştirmediğini, davalı tanığı … ise davalı şirket müdürü olduğunu, davacının iddia ettiği tadilat işinin gerçekleşmediğini, ofiste tadilat yapılmasının da ilgili bakanlıktan onay almaları gerekmesi nedeniyle mümkün olmadığını beyan etmiştir.
Uyuşmazlık çerçevesinde İnşaat Mühendisi bilirkişiden alınan rapor ile keşif yapılan taşınmazın incelendiği, davacının yaptığını iddia ettiği 4 inşaat kalemi olan derzli fayans alanı, tavan duvar alanı, oda elektrik priz, aydınlatma tesisatları, asma katta mutfak nişinin mevcut olduğu, söz konusu tadilat işlerinin bakanlık iznine tabi işler olmadığı, yapıldığı iddia edilen işlerin toplam bedelinin ise 10.800-TL olduğu, render olarak tabir edilen işler kapsamında hesaplama yapılabilmesi için tasarımların nevilerinin ve adetlerinin belirtilmesi ve renderların sunulması gerektiği, bu belgelerin sunulmaması nedeniyle hesaplama yapılamadığı belirtilmiştir.
Somut olayda; davalı, davacının tadilat işini yaptığı hususunu yani eser sözleşmesinin varlığını inkar etmekle, alacağın dayanağı olan 24.06.2016 tarihli 70.800-TL bedelli faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğu görüldüğünden, taraflar arasında mevcut bir eser sözleşmesinin varlığının ispat edildiği kabul edilmiştir.
Her ne kadar davacı, kendi ticari defterleri kapsamında davalıdan takip tarihi itibariyle alacaklı gözükmüyor ise de, davalının söz konusu faturaya defterlerine kaydetmesi, fakat faturanın ödendiğine ilişkin herhangi bir delili dosyaya sunmamış olması, taraf defterlerinin çelişkili kayıtlar içermesi, davalı tarafça işin ifa edildiği hususunun inkar edilmesi nedeniyle işin yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılmasına geçilmiş, tanık beyanlarının işin yapılıp yapılmadığı hususunda ispata yarar nitelikte olmadığı değerlendirilmekle, inşaat mühendisince ilgili taşınmazda yapılan inceleme neticesinde, davacının yaptığını iddia ettiği iş kalemlerine konu işlerin yapıldığı, işlerin toplam bedelinin ise 10.800-TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı, 15.000-TL ve 45.000-TL bedelli render işlerinin söz konusu fatura ile talep edilen alacağa dahil olduğunu iddia etmekle, ilgili render çizim işlemlerinin yapıldığını ispata yarar herhangi bir delili dosyaya sunmamıştır.
Sonuç olarak; dava konusu faturayı davalının defterine kaydetmiş olması nedeniyle taraflar arasında tadilat işlerine ilişkin bir eser sözleşmesinin mevcut olduğu, davacının toplam 10.800-TL bedelli tadilat işini yaptığı, bu işe ilişkin bedelin, davalıca yapılan ve davacının da kabulünde olan 12.000-TL ödeme ile karşılandığı, davalının toplam 60.000-TL alacağına konu render çizim işinin ise gerçekleştirildiğine ilişkin herhangi bir delilin dosyada mevcut olmaması sebebiyle davacının davasının reddine karar verilmiş, salt davacının alacağını ispat edememesine dayalı olarak kötü niyet tazminatına hükmedilmesi mümkün olmamakla, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ilişkin şartlar oluşmadığından bu yöndeki davalı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 710,16-TL peşin harcından mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.408,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.04/10/2022 10:01:00

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır