Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/427 E. 2021/1066 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/427 Esas
KARAR NO : 2021/1066

DAVA : İtirazın İptali (Ödünç Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/05/2021
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE :Müvekkili … tarafından …… Bankası A.Ş. Aracılığıyla 15.04.2019 tarihinde davalı şirket adına kayıtlı …… Bankası A.Ş.’deki banka hesabına “Borç Verme” açıklaması ile geri ödenmesi kaydı ile 80.000,00 TL ödünç para gönderildiğini, davalı şirketçe paranın geri ödenmemesi üzerine müvekkili tarafından defalarca paranın ödenmesinin istenildiğini, işbu uyuşmazlıkta görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, ticari dava şartı olarak arabuluculuk yoluna başvurduklarını, davalı şirket hakkında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, gönderilen havalenin borç verme maksadıyla olduğunun çeşitli üst mahkeme kararları ile kabul edildiğini, borcunu ödememesi üzerine başlattıkları icra takibine davalı tarafından haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edildiğini belirterek davanın kabulünü, kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE : Huzurdaki davanın konusunu oluşturan icra takibinin usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, mahkemenin görevsiz olduğunu, gönderilen havalenin açıklamasında “Borç Verme” ibaresinin yazmasının borç para vermek olarak algılanamayacağını ve davacı tarafın bu iddiasını ispatlaması gerektiğini, davacı tarafa borçlarının olmadığını belirterek davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davalıya borç verildiği iddia edilen miktarın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Görev dava şartı kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekmektedir. Asliye ticaret mahkemeleri 6102 sayılı TTK’nin 4/1 maddesinde belirtildiği üzere her iki tarafın tacir ve işin de her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu nispi ticari davalar ile aynı yasanın 4/1-a,b,c,d,e ve f bentlerinde sayılan mutlak ticari davaları veya farklı bir özel yasada ticari dava olduğu düzenlenen davaları incelemekle görevlidir.
Her ne kadar davacı, TTK.nın 4/1-f maddesinin “Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde…öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava…sayılır.” düzenlemesine dayanarak, dava konusunun bir ödünç para verme işi olması sebebiyle mahkememizin görevli olduğunu iddia etmişse de, söz konusu madde ile ödünç para verme işleri ile uğraşan ve özel kanunlara tabi banka, kredi veya finansal kuruluşların kastedildiği, madde gerekçesinde de “Finans sektöründe sadece bankalar ve ödünç para verme işleri ile uğraşanlar bulunmamakta, bu sektör sadece anılan kanunlarla düzenlenmemektedir. Bunların yanında, finansal kiralama, faktoring, özel ve genel finans şirketleri, forfaiting şirketleri başta olmak üzere çeşitli finans kurum ve kuruluşları da vardır. Bunları düzenleyen ayrıntılı bir mevzuat bulunmaktadır.” açıklaması yer almaktadır.
Dava dilekçesi ekinde sunulan mesajlardan, davacının parayı borç olarak İsa isimli kişiye vermek istediği ve bu kişinin isteği doğrultusunda parayı borç verme açıklaması ile şirket hesabına gönderdiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla taraflar arasındaki uyuşmazlığın Türk Borçlar Kanununun 386.maddesinde yer alan “Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir.” düzenlemesi kapsamında bir tüketim ödüncü sözleşmesine dair olduğu değerlendirilmiştir.(İstanbul BAM 37 .HD. 2021/102-1005)
Bu kapsamda; davacının tacir olmayan gerçek kişi olması, somut olayın niteliği itibariyle, işlemin TTK.nın 4.maddesi kapsamında bir ödünç para verme işi olarak değerlendirilmesinin mümkün olmaması, dolayısıyla davanın mutlak bir ticari dava olmadığı, davacının tacir olmaması nedeniyle, eldeki davanın nispi ticari dava da olmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin TBK.386 kapsamında değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından, mahkememizin görevsizliğine ve Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar vermek gerekmiştir. (Yargıtay 13. HD. E. 2016/16554 K.2018/12476, 20/12/2018).
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c maddesi kapsamında mahkememizin görevli olmaması sebebiyle HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-HMK nun 20. maddesi gereğince gerekçeli kararın tüm taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren yasal iki haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli BAKIRKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Belirtilen iki haftalık süre içinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar (ek karar) verileceğinin taraflarca bilinmesine.
4-HMK nun 331. maddesi gereğince harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece bir karara bağlanmasına.
6-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına.
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır