Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/416 E. 2022/618 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/416
KARAR NO : 2022/618

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/05/2021
KARAR TARİHİ : 05/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, taraflar arasındaki kumaş alım-satım ilişkisinden doğan cari hesaba dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı dava dilekçesi ile, davalı ile tekstil ürünleri alım satımına ilişkin ticari alışverişleri olduğunu, davalının herhangi bir mal teslimi veya mal iadesi söz konusu olmadan kendilerine afaki bir fatura kesildiğini, davalının bu yolla cari hesabı sıfırlamaya çalıştığını, bakiye alacakları için başlattıkları icra takibine itirazın iptali talep ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi ile alacağın zamanaşımına uğradığını, icra dairesi ve mahkemenin yetkisine itiraz ettiğini, davacıdan kumaş satın aldıklarını fakat kumaşın yüksek gramajlı olarak teslim edilmesi nedeniyle eksik ürün ürettiklerini, daha sonra teslim edilen 19 kg kumaşın yağ lekeli ve hatalı olması nedeniyle faturayı iade ettiklerini, kumaşların test edildiğini ve testten geçemediklerini bu nedenle bu kumaşlara ilişkin yansıtma faturası düzenlendiğini, testten geçmeyen ve gramaj sorunu nedeniyle eksik kumaş teslim almaları nedeniyle davalıdan bir kısım kumaşı bedelsiz göndermelerini istediklerini fakat davacının bedelsiz göndermek yerine bu kumaşlar için fatura kestiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, icra takibine İstanbul Anadolu icra müdürlüklerinin yetkili olduğu iddiası ile yetki itirazında bulunmuştur. HMK.nın 6.maddesi uyarınca genel yetkili mahkeme/icra dairesi, davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olmakla birlikte icra takibinin taraflar arasında ticari satış ilişkisinden doğan bir para alacağına ilişkin başlatıldığı, bu nedenle TBK.89.maddesi kapsamında para alacağı söz konusu olduğundan alacaklı davacının yerleşim yeri mahkemesinin/icra dairesinin de yetkili olacağı, alacaklı davacının merkezinin Zeytinburnu ilçesinde bulunduğu dolayısıyla Bakırköy icra dairelerinin yetkili olduğu değerlendirilmiş, yetki itirazının reddine karar verilmiş ve işbu itirazın iptali davasına konu geçerli bir icra takibinin mevcut olduğu kabul edilmekle, aynı gerekçe ile mahkememiz yetkisine yapılan itiraz da yerinde görülmemiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının ürünlerin tesliminde ayıplı ve eksik ifada bulunup bulunmadığı, ayıplı ve eksik ifa nedeniyle davacı ile aralarında bedelsiz kumaş gönderimi yapılacağı hususunda bir anlaşmanın bulunup bulunmadığı ile davacının davalıdan aralarındaki cari hesaba dayalı alacağının olup olmadığı ile davalının icra takibine itirazın yerinde olup olmadığına ilişkin olduğu anlaşıldı.
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasının tetkikinde; alacaklı/davacı …… Tekstil…Ltd.Şti. tarafından borçlu/davalı ……. Tekstil…Ltd.ŞTİ.ye yönelik toplam 18.067,75-TL asıl alacağın (cari hesaba dayalı) tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu, davanın İİK.nın 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Davalı zamanaşımı definde bulunmuş olmakla, alacağın cari hesaba dayalı fatura alacağı olduğu, alacağa konu faturaların 2020 yıllarına ait olduğu, hem cari hesap hem de fatura alacağı yönünden zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğu, davanın bu süre içerisinde açıldığı anlaşılmakla, zamanaşımı defi yerinde görülmemiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Uyuşmazlık kapsamında tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde; her iki taraf defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve taraf lehine delil niteliğine haiz olduğu anlaşılmakla, davacı defterlerine göre davalının 18.067,75-TL borçlu gözüktüğü, davalı defterlerinde ise davacının 49.,80-TL alacaklı gözüktüğü anlaşılmıştır.
Taraf defterleri arasındaki uyuşmazlığın; davacıda kayıtlı, davalıda kayıtlı olmayan 1380 nolu 18.117,55-TL bedelli satış faturası, davalıda kayıtlı, davacıda kayıtlı bulunmayan alacak dekontu başlıklı 49,80-TL bedelli kayda ve davalının 413,13-TL bedelli yansıtma faturası, 1.005,48-TL bedelli iade faturası ve 16.733,95-TL bedelli satış faturasına ilişkin dair düzenlediği ….. numaralı 18.117,55-TL bedelli faturayı davacıya göndermesinden ileri geldiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, davalı, davacıdan 21.05.2021 tarihli satın alma formu ile sipariş ettikleri kumaşın talep edilenden yüksek gramajlı teslim edildiğini, bu nedenle eksik ürün üretildiğini, eksik ürün nedeniyle %10 oranında bedelsiz mal gönderilmesi gerektiğini, defterlerdeki uyuşmazlığa konu 16.733,95-Tl bedelli satış faturasına konu kumaşın işbu bedelsiz gönderilmesi gereken kumaş olduğunu belirtmişse de; davalı tarafından söz konusu kumaşların iade edilmek yerine kullanılmış olduğu, kumaşın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi, ayıp oranında indirim yapılması yönündeki seçimlik haklarını kullanmadığı, malı bu haliyle kabul ettiği, davacı ile aralarında da bedelsiz %10 oranında kumaş gönderimi yapılacağı hususunda bir mutabakatın bulunduğunun ispat edilememesi nedeniyle davacı aleyhine düzenlenen 16.733,95-TL bedelli iade faturasının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Uyuşmazlığa konu bir diğer fatura olan …. nolu 1.005,48-TL bedelli iade faturasına konu ayıplı olduğu iddia edilen mallar mahkememize sunulmamış olmakla, ayıp iddiasının tanıkla ispatının mümkün olmaması ve tanık dinlenmesini gerektirir davacıdan sadır herhangi bir belgenin de dosyada mevcut olmaması nedeniyle tanık dinlenmemiş olmamakla, ayıplı olduğuna dair üzerlerinde inceleme yapılamayan malların ayıplı olduğu iddiasının ispat edilemediği, bu kapsamda davalıca düzenlenen 1.005,48-TL bedelli faturanın yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Davalı ayrıca davacı şirketin gönderdiği kumaşların kalite kontrol testinden kalması sebebiyle test bedeli olan 413,13-TL yansıtma faturasını kestiğini iddia etmekle, kumaşların kaldığı belirtilen testlerin davalının kumaş satın alma sözleşme formunda belirtilen testler olmadığı, tekstil mühendisince davalının iddia ettiği ışık haslığı, fenolik sararma testlerinden bir kumaşın geçebilmesi için kumaş renklendirmesinde kullanılan boyar madde kalitelerinin ve boyama proseslerinin değiştirilmesi gerekebileceği ve bunların da kumaş fiyatında artış oluşturabileceği belirtildiğinden, söz konusu testlerin sipariş formunda yer alması gerektiği anlaşılmakla, sipariş ile talep edilmeyen özelliklere haiz olmadığından bahisle malların ayıplı olduğunun söylenemeyeceği, zira bu özelliklere haiz kumaşların sıradan kalitede bir kumaştan farklı bir üretim sürecine tabi olacağı göz önüne alınarak, işbu testlere ilişkin davacıya düzenlenen 413,13-TL test bedeli faturasının da yerinde olmadığına kanaat edilmiştir.
Bu kapsamda, davacının yerinde görülmeyen 16.773,95-TL, 413,13-TL ve 1.005,48-TL bedelli faturaları istinaden davalının düzenlediği ….. numaralı 18.117,55-TL bedelli fatura hesaplamalara dahil edilmemiş, defterler üzerinde yapılan inceleme kapsamında, davacının davalıdan 18.067,75-TL alacak talebinin yerinde olduğu, davalının itirazında haksız çıktığı ve alacağın cari hesaba ve faturalara dayalı likit alacak olduğu dikkate alınarak davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyası üzerinden davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine yürütülen icra takibine yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, toplam alacak miktarı olan 18.067,55-TL üzerinden TAKİBİN DEVAMINA,
Devamına karar verilen 18.067,55-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
Davalı itirazında haksız çıktığından ve alacağın likit olması sebebiyle İCRA İNKAR TAZMİNATI TALEBİNİN KABULÜ ile 18.067,55-TL toplam alacağın % 20’si üzerinden hesaplanan 3.613,51-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.234,19-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 218,22.-TL ile 90,34 TL icra peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 925,63‬ TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL başvurma harcı 218,22.-TL peşin harç ve 90,34 TL icra peşin harcının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan 1.400,00-TL bilirkişi ücreti ve 77,50-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.477,50.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/07/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır