Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/389 E. 2021/1115 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/389 Esas
KARAR NO : 2021/1115

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/04/2021
KARAR TARİHİ : 07/12/2021
KARARIN YAZILMA
TARİHİ : 24/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkili davacı ile davalı şirket arasında ticari hizmet ilişkisi bulunduğunu, bu ticari hizmet ilişkisi kapsamında müvekkiili şirket tarafından davalı taraf adına USD para birimi üzerinden faturalar kesildiğini, ilgili faturaların vaktinde ödenmemesi sebebiyle kur farkı oluştuğunu, bu kapsamda müvekkili şirketin 4.522,61 TL alacağının doğduğunu işbu alacak için müvekkili şirket tarafından yeni bir fatura düzenlendiğini, alacağın tahsili için defalarca davalı tarafa yazılı ve sözlü olarak müracaat edildiğini ancak herhangi bir netice elde edilmediğini bunun üzerine davalı aleyhine Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü ….. esas sayılı icra takip dosyası ile icra takibine girişildiği, davalının borcunu ödemediği için açılan icra takibinede haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini icra inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE;Davalı müvekkil ile davacı arasında 2017’den bu yana ticari hizmet ilişkisi bulunduğunu, davalı müvekkilin davacıdan ihracat alanında konşimento ücreti, ekspress navlun ücreti, mesai ücreti gibi hizmetler aldığını, dava konusunun davacı firma tarafından davalı müvekkile kur farkı adı altında kesilen fatura olduğunu, müvekkili firmanın esasen kur farkına esas alınan faturayı TL üzerinden yaptığını, taraflar arasında ödemelerin EURO cinsinden yapılacağına dair bir anlaşmanın bulunmadığını, müvekkili firmanın ödemeleri TL üzerinden yapmaya devam ettiğini ve davacı tarafın bu hususa itiraz etmediğini belirterek davanın reddini kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, döviz cinsinden düzenlenen faturaların, davalı tarafından vadesinde ödenmemesi sebebiyle doğan kur farkı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, davalının ödemeleri vadesinde gerçekleştirmemesi nedeniyle doğan kur farkı alacağı sebebiyle davacıya borçlu olup olmadığı, kur farkı alacağının talep edilip edilemeyeceği ile icra takibine itirazın yerinde olup olmadığına ilişkindir.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesi uyarınca icra takibinde ödeme emrine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyasının tetkikinde; alacaklı … tarafından, borçlu …’ne yönelik 4.522,61 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu, işbu davanın İİK.nın 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi tarafından tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması istenmiş ve inceleme sonucunda 24.10.2021 tarihli bilirkişi raporu düzenlenmiştir. Raporda; davacının kur farkı talebine dayanak olan beş faturanın incelenmesinde, faturaların döviz üzerinden ve TL değeri belirtilerek düzenlendiği, ayrıca faturalar üzerinde, ödemenin TL olarak yapılması durumunda ödeme günündeki ……. Bankası döviz satış kurunun esas alınacağına dair açıklamanın bulunduğu, bu faturalardan 20.02.2019 tarihli faturanın, fatura gününde TL karşılığı ile ödendiği, bu fatura dolayısıyla kur farkı oluşmadığı, talebe konu diğer faturaların ödeme günündeki TL karşılıklarının TCMB döviz alış kuru üzerinden hesaplanması halinde ise davalının 4.191,98-TL kur farkı ödemesinden sorumlu tutulabileceği yönünde rapor düzenlenmiştir.
Dosya kapsamındaki delillerin değerlendirilmesinde; dava konusu faturaların döviz miktarı belirtilerek düzenlendiği, kur farkına dayanak faturalarda ödemelerin ödeme günündeki döviz satış kurunda yapılması gerektiği yönünde açıklamaların mevcut olduğu, davalının söz konusu faturaları defterlerine kaydettiği ve ödemelerini TL üzerinden gerçekleştirdiği görülmüştür.
Bu kapsamda; her ne kadar davalı tarafça davacı ile aralarında kur farkı ödenmesine ilişkin bir anlaşmanın bulunmadığı, ödemelerin hep TL üzerinden yapıldığı ve davacının kur farkı talep edemeyeceği iddia edilmiş olsa da, Vergi Usul Kanunu gereğince döviz cinsinden fatura düzenlenmesinin mümkün olmaması nedeniyle döviz cinsinden yapılan satışlarda veya verilen hizmetlerde döviz miktarı belirtilerek TL cinsinden fatura bedelinin belirtilmesi gerektiği zorunluluğu, dava konusu faturaların da kanuna uygun olarak döviz miktarı belirtilerek TL cinsinden düzenlendiği, işbu faturaların ihtirazi kayıt olmadan davalı defterlerine işlenmiş olduğu, her bir faturada, ödemenin ödeme günü döviz satış kuru üzerinden yapılacağı yönünde açıklamanın bulunduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde; faturalar kapsamında taraflar arasında dövize endeksli bir ticari ilişkinin bulunduğu, bu halde taraflar arasında kur farkı ödeneceğinde dair bir anlaşma bulunmasa da davacının kur farkı talebinde bulunabileceği (İstanbul BAM 12.HD. 2019/695 E. 2021/1335K.) ve fatura tarihinde yapılmayan ödemeler için fiili ödeme günündeki TCMB döviz alış kuru üzerinden kur farkı talep edebileceği kanaatine varılmış ve bilirkişi hesaplaması dikkate alınarak, davanın kısmen kabulü ile tarafların tacir, dava konusu ilişkinin ticari olması nedeniyle alacağa, davacı talebine uygun olarak avans faizi işletilmesine karar verilmiştir.
Bununla birlikte, söz konusu alacağın faturaya dayanması, davalı tarafından kur farkı talep edilen faturaların miktarı ve ödeme günlerinin bilindiği hususları birlikte değerlendirildiğinde, icra takibine konu işbu alacağın likit olması ve davalının itirazında haksız çıkması nedeniyle kabulüne karar verilen alacağın yüzde yirmisi oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyası üzerinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine yürütülen icra takibine yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, asıl alacak miktarı 4.191,88-TL üzerinden TAKİBİN DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Devamına karar verilen alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
Davalı itirazında haksız çıktığından ve alacağın likit olması sebebiyle davacının İCRA İNKAR TAZMİNATI TALEBİNİN KABULÜ ile 4.191,98-TL toplam alacağın % 20’si olarak hesaplanan 838,38-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 286,34-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 77,24.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 209,10.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30.-TL başvurma harcı ve 77,24.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan 773,50.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 716,87-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.191,98-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen kararın, davaya konu uyuşmazlık miktarının 2021 yılı kesinlik sınırı olan 5.880 TL altında kalması sebebiyle KESİN olmak üzere verilen KARAR açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır