Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/380 E. 2022/447 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/380
KARAR NO : 2022/447

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/04/2021
KARAR TARİHİ : 24/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETEL: Müvekkilinin Yeşilköy/İstanbul adresinde bulunan davalı şirket adına faaliyet gösteren “……” isimli iş yerinde nargile hizmeti vermek için davalı şirket ile 30/09/2019 tarihinde 150.000,00 TL bedel karşılığında anlaşıp sözleşme imzalandığını, müvekkilinin bunun ardından davalı şirket vekili banka hesabına 150.000,00 TL havale yaptığını, davalı şirketin sözleşmeyi ihlal ederek gereği gibi ifa etmediğini, sözleşmeye aykırı davrandığını, müvekkilinin davalı şirkete ait kafede nargile hizmetini 15/10/2019 tarihinden 15/01/2020 tarihine kadar sorunsuz eksiksiz şekilde ifa ettiğini ve hak ediş ücretini aldığını, ancak müvekkilinin 15/01/2020 ile 15/03/2020 tarihleri arasında olan süreçte hak ediş ücreti olan 25.000,00 TL’yi alamadığını, 15 Mart 2020 tarihinden itibaren pandemi nedeni ile sözleşmenin ifasının her iki taraf için de imkansız hale geldiğini, sözleşmenin bu tarihten itibaren fesih olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, bu sebeple davalı şirketin kullanılmayan 9 aylık sürecin kira bedelini müvekkiline iade etmesi gerektiğini ayrıca müvekkilinin hak etmiş olduğu ücreti ise müvekkiline ödemesi gerektiğini, taraflar arasında imzalanan 150.000,00 TL bedelli 14 aylık süreci kapsayan sözleşme aylık 10.714,00 TL kira bedeline denk geldiğini, hal böyle iken ifa imkansızlığı nedeni ile müvekkili tarafından kullanılmayan 9 aylık kira bedeli olan 121.428,00 TL’nin iadesinin gerektiğini, bunun üzerine karşı tarafa ihtarname gönderdiklerini ancak sonuç alamadıklarını, Bakırköy ,….. İcra Müdürülüğü’nün …… esas sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin işbu icra takibine itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek işbu itirazın iptalini, davanın kabulünü, karşı tarafın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE: Müvekkili şirketin …… isimli kafenin işletmecisi olduğunu, müvekkili şirketin işletmecisi olduğu kafenin daha önce kendisinin işlettiği ve işletmeye hazır olan nargile kısmının 30/09/2019 tarihli sözleşme ile 15/10/2019-15/12/2020 tarihleri arasında 14 aylık süre için davacıya işletmeci sıfatı ile verdiğini, bu işletme izni karşılığında 150.000,00 TL aldığını, pandemi nedeni ile kafelerin kapatıldığını, 01/07/2021 tarihinden itibaren kafelerin açıldığını ancak narfile kafelerin bu kapsam dışında bırakıldığını, yapılacak nargile satışlarından elde edilecek satış hasılatının yarısının müvekkili şirket tarafından alınacağı, diğer yarısının ise davacıya kalmakla birlikte personel giderleri ve prim ödemelerinin davacı tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığını, işletmenin kapanması sonucunda 10 birim zarar ortaya çıkmış ise bunun 7 birimi müvekkili şirkete kalan 3 biriminin davacı şirkete ait olduğunu, dava dilekçesinde davalının sözleşmeyi ihlal ettiğini ve edimini gereği gibi yerine getirmediğini ifade ederken somut hiç bir delil ileri süremediğini, nargile kafelerin kapatılması ile ortaya çıkan bu sonuçta müvekkili şirketin kusurunun ve davacının zararına sebep olabilecek herhangi bir davranışından söz etmenin mümkün olmadığını, bu yaşanan olaylardan zarar gören tarafın müvekkili olduğunu, davacı tarafın 15/01/2020-15/03/2020 tarihleri arasında 25.000,00 TL hakedişini almadığı iddiasının haksız ve yerinde olmadığını belirterek davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacının sözleşme gereğince yaptığı ödemenin, ifa imkansızlığı sebebiyle iadesi ile hakkediş alacağının tahsiline ilişkin başlattığı icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı, davalının işletmesinde bulunan nargile tezgahının 14 ay işletilmesi için sözleşme imzaladıklarını, sözleşme karşılığı 150.000-TL devir ücretinin davalıya ödendiğini, pandemi dolayısıyla nargile salonlarının kapatılması nedeniyle nargile tezgahını sadece 5 ay işletebildiklerini, dolayısıyla 9 aylık kira bedelinin iadesinin gerektiğini, ayrıca sözleşme gereğince hakettikleri satışlardan doğan 25.000-TL alacaklarının da kendilerine ödenmediğini iddia ederek, icra takibine yapılan itirazın reddini talep etmiştir.
Davalı, davacıya kafenin nargile tezgahı kısmını 14 ay süresince kiraladıklarını, kafenin pandemi nedeniyle kapandığını, büyük zarara uğradıklarını fakat mücbir sebep dolayısıyla ifanın gerçekleştirilmediğini, sözleşmenin yerine getirilmemesinde kendi kusurlarının bulunmadığını, davalının hak ediş alacağının da bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davaya konu Bakırköy …… İcra Dairesinin …… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı/davacı … tarafından, borçlu/davalı …… Bilgi. Elekt. Sist. ve ….. Hizm.San. ve Tic.Ltd.Şti. aleyhine asıl alacak olarak 121.428,00-TL (96.428,00-TL asıl alacak- 25.000-TL hakkediş alacağı) için icra takibi yapıldığı, borçlunun süresi içerisinde borca itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu, itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği, işbu davanın İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı tespit edilmiştir.
Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin ifa imkansızlığı sebebiyle sona erip ermediği, bu nedenle sözleşme kapsamındaki 9 aylık kira bedelinin iadesinin gerekip gerekmediği ile söz konusu sözleşme kapsamında davacının 25.000-TL hakkediş alacağının bulunup bulunmadığı ile icra takibine yapılan itiraz yerinde olup olmadığına ilişkindir.
Dosyadaki delillerin incelenmesinde; taraflar arasında 30.09.2019 tarihinde “Nargile Tezgahı Devir Sözleşmesi” imzalandığı, sözleşmenin 3.maddesinde, sözleşme süresinin 15.10.2019- 15.12.2020 tarihleri olarak belirlendiği, 4.maddesinde, tezgah devir bedelinin 150.000-TL olduğu, 5.3. maddesinde, nargile satış bedellerinin yarı yarıya paylaşılacağı, nargile ürünlerinin hazırlanmasına ilişkin masrafların ise davacı işleten tarafından yapılacağı, 5.7. Maddesinde ise davalının satışı yapılan her nargile için adisyon keseceği, işbu adisyonların her ay sonunda kontrol edilmesi sonucu satışı yapılan nargile adedinin tespit edileceği ve tutanak altına alınacağı buna göre aylık nargile satışlarının ve tarafların hakkedişlerinin tespit edileceği kararlaştırılmıştır.
İstanbul Valiliğinden gelen müzekkere cevabında; İçişleri Bakanlığının 16.03.2020 tarihli yazısı ile nargile salonlarının faaliyetlerinin 16.03.2020 tarihi itibariyle durdurulacağı, 09.06.2020 tarihli yazısı ile 01.06.2020 tarihi itibariyle işletmelerin saat 22:00’ye kadar açılabileceğinin belirtildiği fakat nargile salonlarının açıkça bu iznin dışında bırakıldığı, 27.06.2021 tarihli yazı ile ise nargile salonlarının faaliyetlerinin durdurulmasına devam edileceğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Taraf ticari defterleri üzerinde mali müşavir aracılığıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş; davacı tarafça ticari defterleri incelemeye sunulmamış olmakla, hakkediş alacağına ilişkin adisyon veya diğer herhangi bir delil dosyaya sunmadığından, hakkediş alacağı tespit edilmemiş, davacının 9 aylık devir bedelinin karşılığının ise 96.428,00-TL olacağı tespit edilmiştir.
TBK.nın 136. Maddesi uyarınca “Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkânsızlaşırsa, borç sona erer. Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde imkânsızlık sebebiyle borçtan kurtulan borçlu, karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olup, henüz kendisine ifa edilmemiş olan edimi isteme hakkını kaybeder. Kanun veya sözleşmeyle borcun ifasından önce doğan hasarın alacaklıya yükletilmiş olduğu durumlar, bu hükmün dışındadır. Borçlu ifanın imkânsızlaştığını alacaklıya gecikmeksizin bildirmez ve zararın artmaması için gerekli önlemleri almazsa, bundan doğan zararları gidermekle yükümlüdür.” hükmü ile TBK.nın 77.maddesinde “Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.” düzenlemesi mevcuttur.
Somut olayda; taraflar arasındaki sözleşmenin iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olduğu, davacının kira bedelini ödeme, davalının ise nargile kafenin davacıya devri ile işletilmesine olanak sağlama borcu altına girdiği anlaşılmaktadır. Pandemi nedeniyle nargile kafelerin kapatılması ile taraflardan kaynaklanmayan bir sebeple sözleşme hükümlerinin yerine getirilmesinin geçici bir süre imkansız hale geldiği açıktır. Bu halde akde vefa ilkesi gereği davacının sözleşme gereklerinin ifası için beklediği, sözleşmenin sona ermesinden (15.12.2020) yaklaşık 6 ay sonra verilen karar ile (27.06.2021) nargile kafelerin kapalı kalması yönündeki kararın devam ettiği ve bu kararın hangi süre ile devam edeceğinin tahmin edilmesinin mümkün olmadığı, davacıdan daha fazla sözleşme ile bağlı kalmasının beklenmesinin dürüstlük kurallarına uygun olmayacağı değerlendirilmekle, ifanın artık imkansız hale geldiği ve sözleşmenin mücbir sebeple sona erdiği kabul edilmiştir. Davacının, sözleşmeye konu 150.000-TL kira bedelini ödediği iki tarafın kabulünde olmakla ve dosyaya sunulan banka dekontu ile de ispat edilmekle, davalı TBK.136.madde gereğince, davalı sözleşmenin yerine getirilmesinin imkansız hale gelmesinde kusuru olmasa bile sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince; davacıdan tahsil ettiği 150.000-TL’nin, kafenin kapalı kaldığı 9 aylık dönemine ilişkin kısmını iade etmekle yükümlüdür, zira bu dönem için davalı borcunu ifa edememiş ve davacının mal varlığı ile haklı bir sebep olmaksızın zenginleşmiştir.
Sonuç olarak; sözleşmenin 14 aylık dönem için 150.000-TL kira bedeli üzerinden yapılmış olması ve sözleşme süresinin son 9 ayı boyunca nargile kafenin kapalı kalması nedeniyle, 9 ay için hesaplanan 96.428,00-TL kira bedelinin davacıya iadesinin gerektiği, fakat 25.000-TL hakkediş alacağının davacı tarafça ispat edilemediği anlaşıldığından, davanın 96.428,00-TL bedel yönünden kısmen kabulüne, söz konusu alacağın sözleşmeye dayalı ve likit olduğu, davalının icra takibine itirazında haksız çıktığı dikkate alınarak kabul edilen kısım için davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyası üzerinden davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine yürütülen icra takibine yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, asıl alacak miktarı olan 96.428,57-TL üzerinden TAKİBİN DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
Devamına karar verilen alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
Davalı itirazında haksız çıktığından ve alacağın likit olması sebebiyle İCRA İNKAR TAZMİNATI TALEBİNİN KABULÜ ile 96.428,57-TL toplam alacağın % 20’si üzerinden hesaplanan 19.285,71-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 6.587,03.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 1.460,88.-TL peşin harç ve 612,80 TL icra peşin harcından mahsubu ile eksik kalan 4.513,35.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30.-TL başvurma harcı ve 1.460,88.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan 600,00.-TL bilirkişi ücreti ve 84,20.-TL posta gideri olmak üzere toplam 684,20.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 543,32 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 13.110,71 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.048,21 TL’sinin davalıdan, bakiye 271,79-TL kısmın ise davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
8-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerine yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
24/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır