Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/38 E. 2021/358 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/38 Esas
KARAR NO : 2021/358

DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
DAVA TARİHİ : 13/06/2012
KARAR TARİHİ : 08/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle, davalı borçlu … aleyhine Bakırköy …… icra müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyası ile 2 adet çekten dolayı icra takibine giriştiklerini, ancak borca yetecek miktarda haczi kabil mal bulunamadığını ,yapılan araştırma sonucunda bu davalının adına kayıtlı olan davaya konu iki adet taşınmazın 07/10/2011 tarihinde diğer davalıya tapudan devredildiklerini öğrendikleri, bu taşınmazların çeklerin verildiği gün devrinin yapıldığını, takibe konu borcun doğum tarihi ile iptali istenen tasarruf tarihinin aynı olduğunu, mal kaçırma amacı ile muvazaalı olarak davalıların işlem yaptıklarını ileri sürerek tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili dava şartlarının oluşmadığını, aciz belgesinin bulunmadığını, çeklerin keşide tarihi ile taşınmazın satış tarihinin aynı olmadığını, tasarrufun borcun doğumundan önce yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili cevabında davacının …’un yetkilisi olduğu dava dışı şirket ile ticaret yaptığını, taşınmazların ise … tarafından kendilerine devredildiğini, aciz vesikasının bulunmadığını, yapılan satışta alacaklara zarar verme kastının olmadığını, müvekkilinin iyi niyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibari ile İİK 277 vd maddeleri kapsamında tasarrufun iptali davasıdır.
Mahkememizin …… Esas ve ……. Karar sayılı ilamı ile;”… davacı ile davalı …’un yetkilisi olduğu dava dışı ……. Taşımacılığı ve ……. LtdŞti arasında düzenlenen 07/10/2011 tarihli Akaryakıt Satış Sözleşmesine, Bakırköy ….. icra müdürlüğünün ……. esas sayılı takip dosyasına, takibe dayanak çeklere, bu takipte tutulan haciz tutanaklarına, tapu kayıtlarına, mahallinde yapılan keşif sonucu alınan 13/05/2013 tarihli bilirkişi raporu ile 07/04/2014 tarihli ek rapora ve 29/05/2014 tarihli 2. ek rapora ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ile davalı ……’un yetkilisi olduğu Ltd Şti arasında düzenlenen 07/10/2011 tarihli sözleşmede, davacıya takibe dayanak olan 25/11/2011 ve 11/11/2011 keşide tarihli toplam 100.000 TL bedelli iki adet çekin davacıya verildiği, bu çeklerde keşidecinin dava dışı şirket, lehtarın davalı … olup, …’un cirosunun bulunduğu, çeklerin karşılıksız çıkması üzerine davacı tarafça davalı … ve yetkilisi bulunduğu şirket aleyhine icra takibine girişildiği, takibin kesinleştiği, davalı adına olan taşınmazlara hacizler konulduğu, menkul haczinin yapılamadığı, ancak haciz konulan taşınmazlarda çok sayıda başka icra dosyaları ile ilgili hacizlerin bulunduğu, bu belgelerin borçlunun borç ödemeden aciz halde olduğunu gösterdiği, her ne kadar davalı taraf tasarrufun borçtan önce yapıldığını savunmuş ise de, 07/10/2011 tarihli sözleşmede takibe konu çeklerin davacıya davalı … tarafından verildiği ve aynı gün davaya konu taşınmazların tapuda satışlarının diğer davalı şirkete gerçekleştirildiği, yapılan keşif sonucu alınan raporlara göre, taşınmazların gerçek değerinin tapuda yansıtılmadığı, alacaklardan mal kaçırma amacı ile işlemin yapıldığı kanaatine varılmış olmakla davanın kabulüne..” karar verilmiş, davalı tarafın temyiz talebi üzerine Yargıtay, ……7. Hukuk Dairesi’nin 14/10/2020 tarih ve ….. E-K sayılı ilamı; “….mahkemece davacı alacaklı tarafından İİK’nun 33a/2 maddesi uyarınca açılmış bir dava bulunup bulunmadığı araştırılarak dava açılmış ise sonucunun beklenmesi, açılmamış olması halinde bu takip dosyası ile ilgili davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır…’ denilerek mahkememiz kararı bozularak dosya mahkememize gönderilmiştir. Mahkememizce bozmaya uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce bozma ilamı kapsamında davacı alacaklıya K’nun 33a/2 maddesi uyarınca açılmış bir dava bulunup bulunmadığı konusunda bilgi verilmesi ihtar edilmiş ancak ihtara rağmen bildirmemesi üzerine dava bulunmadığı kabul edilmiş ve ön şart yokluğundan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının ön şart yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 1.485,00-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan 1.425,70-TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer vekillerin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren15 günlük yasal sürede Yargıtay temyiz yoluna başvuru hakkı olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.08/04/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır