Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/379 E. 2021/1027 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/379 Esas
KARAR NO : 2021/1027

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/04/2021
KARAR TARİHİ : 23/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE :Müvekkili şirketin muhtelif müşterilere satmış olduğu ürünlerin bedeline karşılık veya avans olarak müşterileri tarafından müvekkili şirket adına düzenlenen ve keşide edilen aşağıda bilgileri verilen iki adet çek ve iki adet bononun müşteriler tarafından müvekkilinin pazarlama elamanına teslim edildiğini, söz konusu bono ve çekleri teslim alan müvekkilinin çalışanı bono ve çekleri ……. kargoya teslim ettiğini, kargo şirketinin…… şubesine ulaşan bono ve çeklerin şirketin dağıtım aracından çalındığını, daha sonra mahkemeye başvurulduğunu ve kaybolan bono ve çekler hakkında ödeme yasağı kararı alındığını ve iptallerinin talep edildiği, davalı tarafından ödeme yasağı kararı verilen bonoların meşru hamili olduğunu, kedisinin söz konusu bonolarda 8. Ciranta olduğunu ve ödeme yasaklarının kaldırılmasını talep ettiği, davalının bu talebi üzerine mahkeme tarafından taraflarına istirdat davası açmak için süre verildiğini, davalı tarafın mahkemeye ibraz ettiği bonoların çalınan bonolar olmadığını, çalınan bonolardaki bilgiler kullanılarak düzenlenen bonolar olduğunu, sahte olarak düzenlendiklerini ve bunların da davalının elinde olduğunu, bunun farkedilmesi üzerine taraflarından mahkemeye istirdat davası açmak için süre verilmesine ara kararından rücu talebinde bulunduklarını, mahkeme tarafından söz konusu sahtelik iddialarının mahkemece ilgili davada değerlendirlemeyeceği gerekçesi ile reddedildiğini, bu nedenle huzurdaki davanın açılmasının gerektiğini, davalının ilgili mahkemeye ibraz ettiği çeklerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığını belirterek öncelikle dava konusu bonolardan dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini ve istirdadına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacıların lehtarı ve keşidecisi olduğu iki bonodan dolayı bonoların cirantası davacıya borçlu olunmadığının tespitine ilişkin menfi tespit ve bonoların istirdatı davasıdır.
Davacılar, … tarafından …… Lüks…şirketine olan borcundan dolayı şirket lehine düzenlenen; 31.03.2021 vadeli ,25.000-TL bedelli ve 30.04.2021 vadeli, 20.688-TL bedelli iki adet bononun kargo ile gönderilmesi sırasında çalındığını, bu bonolara ilişkin senet iptali davası açıldığını, davalının, iptal davasının açıldığı mahkemeye, davacıların keşidecisi ve lehtarı olarak gözüktüğü altı adet bono sunarak, bonoların meşru hamili olduğunu iddia ettiğini, bu nedenle kendilerine bonolara yönelik istirdat davası açılması için süre verildiğini, oysa mahkemeye sunulan bonoların çalınan bonolar değil, sahte olarak düzenlenen bonolar olduğunu, davacıların imzalarının sahte olduğunu, senet iptaline ilişkin davayı gören mahkemenin istirdat davası açmak için kendilerine süre verilmesi kararı sonrasında işbu davayı istirdat ve menfi tespit davası olarak açtıklarını iddia etmişlerdir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Dava konusu bonolar incelendiğinde, keşidecilerin ……. Ticaret-…, lehtarların davacılardan …… Lüks…Ltd. Şirketi, davalının ise sekizinci ciranta ve son hamil olduğu, 20.688-TL bedelli ve 30.04.2021 vadeli bononun icra takibine konu edilmediği, 31.03.2021 vadeli 25.000-TL bedelli bononun ise İstanbul ……. İcra Müdürlüğünün …… sayılı dosyası ile takibe konulduğu görülmüştür.
İcra ve İflas Kanununun (İİK) 72.maddesi uyarınca; “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” Menfi tespit davasında ispat yükü kural olarak hukuki ilişkinin varlığını iddia eden ve bundan dolayı alacaklı olduğunu ileri süren davalı alacaklıdadır.
Dosya kapsamında davacıların imza inkarı mevcut olduğundan, mahkeme huzurunda bonoların keşidecisi ve lehtarı olan … ve davacı şirket ticaret sicil kaydından bonoların düzenlenme tarihinde şirket yetkilisi olduğu anlaşılan …….’un imzaları alınmış, davaya konu bono asılları, çeşitli kurumlardan davacılara ait imza örneklerinin bulunduğu belge asılları celp edilmiş ve grafolog bilirkişi tarafından imza incelemesi yapılması sağlanmıştır. Bu kapsamda bilirkişinin 17.09.2021 tarihli, optik aletler ve teknik cihazlar kullanılarak ve imzanın eğim, genel istikamet, nokta alışkanlığı, işleklik derecesi, kalem yürütme alışkanlıkları yönünden değerlendirmeleri yapılarak hazırlandığı görülen denetime elverişli raporunda; keşideci …nin bonolar üzerindeki imzalarının kendi eli ürünü olmadığı ve hakiki imzalarına benzetilerek yapılandırılmış oldukları, lehtar ve ilk ciranta şirket yetkilisi …….’un imzalarının da ilk bakışta farklılık ihtiva ettiği açık olmakla birlikte inceleme neticesinde de kendi eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir. Bu kapsamda, davalılar tarafından imzalanmayan bonolar yönünden davacıların davalıya borcunun bulunmadığı hususunda karar verilmiştir.
İİK.nın 72.maddesinin “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.” hükmü uyarınca, menfi tespit davasında haklı çıkan borçlu, davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep edebilir.
Takibe konulmayan 20.688-TL bedelli bono yönünden kötü niyet tazminatına hükmedilmesi mümkün olmamakla birlikte, takibe konulan 31.03.2021 vadeli 25.000-TL bedelli bonoda, davalının sekizinci ciranta olduğu, dosya kapsamı itibariyle davalının, keşideci ve lehtarın imzalarının sahte olduğunu bilerek ve kötü niyetle icra takibi yaptığı hususunda herhangi bir delilin dosyamızda mevcut olmadığı görülmekle, davalıların kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Türk Ticaret Kanununun (TTK) 757.maddesinin “İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir.” ve 763.maddesinin “Elden çıkan poliçe mahkemeye sunulursa, mahkeme, iade davası açması için dilekçe sahibine uygun bir süre verir.” hükmü kapsamında; davacılar tarafından Bakırköy …… ATM’nin ….. esas sayılı dosyası ile çalınan bonoların iptaline ilişkin dava açıldığı, davalı tarafından altı adet bononun bilgileri verilerek söz konusu bonoların meşru hamili olması nedeniyle mahkemece konulan ödeme yasağının kaldırılmasının talep edildiği, bu sebeple mahkemece söz konusu bonoların istirdadına yönelik dava açılması için dosyamız davacılarına süre verildiği, davacılarınsa işbu davayı menfi tespit ve istirdat davası olarak açtıkları görülmüştür.
TTK.nın 792.maddesinin “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmü kapsamında kıymetli evrak istirdatı talebinde bulunan taraf, senedi elinde bulunduran davalının kötü niyetli ve senedi iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmelidir.
Davacılar, menfi tespit yanında dava konusu bonoların istirdatı talebinde bulunmakla, davacıların, davalı hakkında bonoların çalındığı ve daha sonra davalı tarafından sahte bonoların takibe konulduğu yönünde yaptığı şikayet başvurusu neticesinde hırsızlık isnadıyla açılan Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının …… soruşturma numaralı dosyasında takipsizlik kararı verildiği, davacıların, dava konusu bonoların sekizinci cirantası ve hamili olan davalının çekleri kötü niyetli olarak ve ağır kusuruyla iktisap ettiği hususunu ispat edemediği anlaşıldığından, bonoların istirdatı yönündeki talebin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1. 13/08/2020 düzenleme, 30/04/2021 vade, 20.688,00-TL bedelli, keşidecisi ……. Ticaret-…, lehtarı …… Lüks Hırdavat Tic.Ltd.Şti. olan,
2. 18/08/2020 düzenleme, 31/03/2021 vade, 25.000,00-TL bedelli, keşidecisi ………. Ticaret-…, lehtarı …… Lüks Hırdavat Tic.Ltd.Şti. olan bonolar yönünden davacıların davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
DAVACININ İSTİRDAT TALEBİNİN REDDİNE,
Davacının KÖTÜ NİYET TAZMİNATI talebinin yasal şartları oluşmadığından REDDİNE,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.120,94.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 780,24 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 2.340,70‬‬.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30.-TL başvurma harcı ve 780,24.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 902,90.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 6.739,44 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
10-Davacılar tarafından varsa yatırılan teminatın, kararın kesinleşmesi ve talep üzerine yatıran tarafa iadesine,
Dair davacılar vekilinin yüzüne karşı , davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır