Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/377 E. 2022/709 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/377 Esas
KARAR NO : 2022/709

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 27/04/2021
KARAR TARİHİ : 13/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, davacı ZMS sigortacısının poliçe çerçevesinde ödediği tazminatın rücuen sigortalısından tahsiline ilişkin başlattığı icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Davacı, dava dilekçesi ile özetle; davalının ZMSS poliçesi ile sigortalı ……… plakalı aracının 02.04.2019 tarihinde kazaya karıştığını, sigortalı aracın sürücüsünün 1,81 promil alkollü iken kazaya sebebiyet verdiğini, bu sebeple tam kusurlu olduğunu ve alkollü araç kullanımı nedeniyle ZMSS Genel Şartları çerçevesinde davalı sigortalıya rücu şartlarının mevcut olduğunu iddia etmekle, dava dışı hasar gören araç malikine yapılan toplam 7.495,44-TL ödemenin tahsili için başlatılan icra takibine haksız yere yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……… esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı davacı ………. Sigorta A.Ş. tarafından, borçlu davalı ………Tatil Turizm A.Ş. yönelik, 6.162,00-TL asıl alacak, ve 1.333,44-TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 7.495,44 -TL alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu, davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Uyuşmazlık, davalı şirketin maliki olduğu aracın dava dışı sürüsünün meydana gelen kazada kusurlu olup olmadığı, kazanın münhasıran alkolün etkisi ile gerçekleşip gerçekleşmediği ile alkol nedeniyle gerçekleşen kaza dolayısıyla ZMSS poliçesi genel şartlarının sigortalıya rücuya ilişkin hükümleri çerçevesinde davacının davalı sigortalısına rücu etme imkanının bulunup bulunmadığı ile icra takibine yapılan itiraz yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Dosyadaki deliller çerçevesinde; davalı ……… Tatil…Anonim Şirketinin; …….. plakalı aracını ZMS sigortası ile davacıya sigortalattığı, poliçenin 18.04.2018-18.04.2019 tarihleri arasında geçerli olduğu, 02.04.2019 tarihinde dava dışı ……… idaresindeki sigortalı aracın, …….. plakalı araca çarparak maddi hasara sebebiyet verdiği, kaza tarihinde sürücü ………’nın 1,81 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, davacı tarafça 13.05.2019 tarihinde 1.030,00-TL ve 02.05.2019 tarihinde 5.132,00-TL olmak üzere toplam 6.162,00-TL hasar ödemesinin dava dışı araç malikine yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı, ZMSS Genel Şartlarının “Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması Ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı”na ilişkin B-4. Maddesinin “Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar…” hükmü uyarınca, ödediği tazminat bedelinin davalıdan rücuen tahsilini talep edebilecektir.
Bu kapsamda, bir Nöroloji Uzmanı, bir Sigorta Uzmanı ve bir Adli Trafik Uzmanından oluşan bilirkişi heyetince düzenlenen bilirkişi raporu ile kazanın münhasıran alkole bağlı olarak meydana geldiği, davalı aracının sürücüsünün alkol etkisi ile dava dışı araca arkadan çarpmasında tam kusurlu olduğu tespit edilmekle, davacı tarafça ödenen tazminat kalemlerinin, dava dışı araçta oluşan hasar ve hasarın onarımına ilişkin bedeller kapsamında yerinde ve ortalama olup olmadığı hususunda değerlendirme yapılmadığı görüldüğünden bu hususların denetime elverişli şekilde değerlendirilmesi için ek rapor düzenlenmesi talep edilmiş olmakla; 21.04.2022 tarihli ek rapor ile söz konusu tazminat bedelinin kadri maruf olduğu değerlendirmesi yapılmak suretiyle rapor hazırlandığı, raporun bu hali ile denetime elverişli olmadığı anlaşılmakla; hasar gören parçaların, bunlara ilişkin yapılan ödemelerin ve rayiç bedellerin tespit edilerek denetime elverişli rapor hazırlanması için dosya bir Makine Mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş olmakla, bilirkişinin kök ve ek raporu ile hasar gören parçaları, bunlara ilişkin ödemeleri, rayiç bedelleri tespit ettiği, bu kapsamda davacı tarafça yapılan ödemenin kadri maruf olduğu tespit edilmiştir.
Davalı, Makine Mühendisi bilirkişinin 2019 yılına ait tamir rayiç bedellerinin hesabında 2022 ve 2019 yılları TÜFE değerlerini esas almasına itiraz etmiş olmakla, bilirkişi tarafından ekonomik gelişmeler nedeniyle serbest piyasa çerçevesinde 2019 yılına ait fiyatlandırma yapmanın mümkün olmadığının belirtildiği, 2022 yılına ait yetkili servis fiyatlandırma bedellerinin tespit edildiği, TÜFE oranı kullanarak yapılan fiyat dönüştürme işlemi çerçevesinde, tamir kapsamında düzenlenen fatura bedelinin daha düşük ve makul düzeyde olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla, bilirkişi tespitlerinin gerekçeli, dayanakları açıkça belirtilerek ve mevcut verilere dayalı olarak uzmanlık bilgisi çerçevesinde hesaplandığı dikkate alınarak, davalı itirazı yerinde görülmemiştir.
Somut olayda; davacı, sigortalısı aracın karıştığı kaza sonucunda dava dışı üçüncü kişinin aracındaki hasarı tazmin etmiş olmakla, bilirkişi raporu çerçevesinde söz konusu kazanın münhasıran alkol nedeniyle meydana geldiği ve davalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Davacının, ZMSS Genel Şartlarının B.4. maddesinde uyarınca münhasıran alkol etkisi altında kazaya sebebiyet veren sigortalısına rücu etme şartlarının oluştuğu, davacının ödediği tazminat bedelinin makul ve ortalama olduğu bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olmakla, davacı sigorta şirketinin ödeme tarihinden itibaren davalıdan işlemiş faiz talep etmesinin mümkün olduğu, bu çerçevede ödeme tarihi ile takip tarihi dikkate alınarak asıl alacak 1.030,00-TL için talep edilebilecek işlemiş faizin 620,06-TL, 5.132,00-TL için talep edilebilecek işlemiş faizin ise 121,65-TL olduğu, davacının toplam 741,71-TL faiz talep edebileceği mahkememizce yapılan hesaplama ile tespit edilmekle, davacının davasının asıl alacak yönünden tamamen, faiz alacağı için kısmen kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Bakırköy …….. İcra Müdürlüğünün …….. esas sayılı dosyası üzerinden davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine yürütülen icra takibine yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, toplam alacak miktarı olan 6.162,00-TL asıl alacak, 741,71-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.903,71-TL üzerinden TAKİBİN DEVAMINA,
Devamına karar verilen 6.162,00-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi işletilmesine,
Davalı itirazında haksız çıktığından ve alacağın likit olması sebebiyle İCRA İNKAR TAZMİNATI TALEBİNİN KABULÜ ile 6.162,00-TL toplam alacağın % 20’si üzerinden hesaplanan 1.232,40-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 471,59.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 90,53.-TL peşin harç ve 37,48 TL icra peşin harcından mahsubu ile eksik kalan 343,58-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30.-TL başvurma harcı, 90,53-TL peşin harcının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan 2.637,30-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.428,95.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 6.903,71 -TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiklerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 591,73.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.215,72.-TL’sinin davalılardan, bakiye 104,28-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı verilen kararın karar tarihi olan 2022 yılı istinaf yasa yolu kesinlik sınırı olan 8.000 TL nin altında kalması nedeniyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/09/2022 10:50

Katip …….
¸e-imzalıdır

Hakim …….
¸e-imzalıdır