Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/362 E. 2021/447 K. 04.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/362 Esas
KARAR NO : 2021/447

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/04/2021
KARAR TARİHİ : 04/05/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 04/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketi tarafından; ” …. Mah. …… Cad. 2 / D:1 Esenyurt/İstanbul” adresinde bulunan işyeri,…… numaralı 21.01.2020 – 26.12.2020 başlangıç ve bitiş tarihli Kapsamlı İşyeri Sigorta Poliçesi ile sigortalı ……Turizm Ve Ticaret A.Ş. adına sigortalı olduğunu, 18.03.2020 tarihinde, sigortalı işyerinde dahili su sebebiyle hasar meydana geldiğini, ……. Sitesi’nin yanında konumlanan sigortalı işyeri, siteye ait istinat duvarının çökmesi sonucu hasar gördüğünü, bu hasarın, alınan ekspertiz raporundan görüleceği üzere ……. sitesinin kendi sınırları içinde bulunan atık su hatlarında kaçak olduğu bu sebeple de işyerinin binasının baktığı istinat duvarının yıkılması sonucu gerçekleştiğini, ilgili hasar nedeniyle müvekkili şirkete yapılan müracaat sonucu açılan hasar dosyası ile 5684 sayılı Kanun’un 22. maddesi uyarınca bağımsız ve uzman eksper tarafından hasarın niteliğinin ve miktarının tespiti için yaptırılan ekspertiz incelemelerine istinaden hazırlanan rapora dayanarak toplam 201.375,00.-TL hasar tazminatı müvekkili şirket tarafından, poliçe kapsamında, ilgili hasar dosyası üzerinden dava dışı sigortalıya ödendiğini, sigortalı taşınmazda zarara yol açan istinat duvarının yıkılmasından dolayı davalı tarafın izafet etmekte olduğu yapı maliki sıfatına haiz olan kat malikleri sorumludur. İşbu nedenle müvekkilimiz şirket tarafından yapılan ödemenin halefiyet prensipleri gereği davalı taraftan rücuen tazminin gerektiğini, ilgili istinat duvarının yıkılması sonucu sigortalıya ait işyerinde zarar meydana gelmiş olup anılan zarar sigortacı sıfatıyla müvekkili şirket tarafından tazmin edildiğini, kusursuz sorumluluğu ile atık su kanalındaki kaçaktan kaynaklı zarardan kusursuz sorumlu olan davalı taraf, oluşan zararı tazmini ile mükellef olduğunu, mahkemeden, davaya konu alacak için borçlu/davalının yapmış olduğu itirazın iptaline karar verilmesini ayrıca borçlunun itirazı kötüniyetli olmakla müvekkil şirket lehine %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini, aynı hasar ile ilgili olarak müvekkil şirketten başkaca bir talep bulunması ihtimali bulunduğundan fazlaya ilişkin haklarımızı saklı kalmak kaydı, delillerin gerekli yakın ispat unsurunu karşılaması sebebiyle, muaccel olmuş olan alacağın teminat altına alınması için, davalının mal varlığı üzerinde alacak miktarını karşılayacak ölçüde ihtiyati haciz konulmasını, açıklanan nedenlele, davamın kabulü ile icra takibine yapılan haksız itirazın iptalini, davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen Dava Dilekçesinde Özetle;Müvekkili sigorta şirketi tarafından …. Mah. …… Cad. 2 / D:1 Esenyurt/İstanbul adresinde bulunan işyeri, ….. numaralı 21/01/2020 – 26/12/2020 başlangıç ve bitiş tarihli Kapsamlı İşyeri Sigorta Poliçesi ile sigortalı ……Turizm Ve Ticaret A.Ş. adına sigortalı olduğunu, 18.03.2020 tarihinde sigortalı işyerinde dahili sudan kaynaklı olarak hasar meydana geldiğini, … Sitesi’nin yanında konumlanan sigortalı işyeri, siteye ait istinat duvarının çökmesi sonucu hasar gördüğünü, bu hasarın alınan ekspertiz raporundan görülebileceğini, …… sitesinin kendi sınırları içinde bulunan atık su hatlarında kaçak olduğu bu sebeple de işyerinin binasının baktığı istinat duvarının yıkılması sonucu gerçekleştiğini, müvekkili şirkete yapılan müracaat sonucu açılan hasar dosyası ile 5684 sayılı Kanun’un 22. maddesi uyarınca bağımsız ve uzman eksper tarafından hasarın niteliğinin ve miktarının tespiti için yaptırılan ekspertiz incelemelerine istinaden hazırlanan rapora dayanarak toplam 201.375,00.-TL hasar tazminatı müvekkil şirket tarafından, poliçe kapsamında, ilgili hasar dosyası üzerinden dava dışı sigortalıya ödendiğini, sigortalı taşınmazda zarara yol açan istinat duvarının yıkılmasından dolayı davalı tarafın izafet etmekte olduğu yapı maliki sıfatına haiz olan kat maliklerinin sorumlu olduğunu, işbu nedenle müvekkili şirket tarafından yapılan ödemenin halefiyet prensipleri gereği davalı taraftan rücuen tazmininin gerektiğini, arabuluculuk bürosu kapsamında davalı taraf ile gerçekleştirilen arabuluculuk görüşmesinin olumsuz sonuçlandığını, ileride telafisi mümkün olmayan zararların doğmasını engellemek ve müvekkili şirketin alacağının yargılama sonucu ödenmesinin güvence altına alınması adına, davalının mal varlığı üzerine ihtiyati haciz konulması gerektiğini, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile, uyuşmazlık ile Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesi …… Esas numarası altında kayıtlı dosya konusu uyuşmazlığın aynı riziko adresine bağlı poliçe ve kazaya ilişkin olduğunu, her iki davanın da, müvekkili tarafından teminat altına alınan sigorta ilişkisi kapsamında, zarar gören sigortalısına yapılan ödemenin sorumlu davalıdan rücuen tazminine ilişkin olduğunu, bu nedenle bahsi geçen davaların, usul ekonomisi ilkesi uyarınca birleştirilmesine karar verilmesini, icra takibine yapılan haksız itirazın iptalini, davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
HMK’nın 166.maddesinin “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir.” hükmü ve usul ekonomisi ilkesi gereğince mahkememizde aynı davalıya açılan ve aynı nedenlerden doğduğu görülen …… ve ……. esas sayılı dava dosyaların birleştirilmesine ve yargılamanın ….. esas sayılı dosya üzerinden devamına karar verilmiştir.
Davacı, dava dışı …… Tur. Ve Tic.A.Ş ile arasında bir işyeri sigorta poliçesi imzalandığını, sigortalının işyerinde dahili su sebebiyle ve istinat duvarının çökmesiyle hasar oluştuğunu, söz konusu hasarın davalı …… Sitesinin atık su hatlarında kaçak olması sebebiyle meydana geldiğini, davalının “Yapı Malikinin Sorumluluğu” kapsamında TBK.69 maddesi gereğince sorumlu olduğunu iddia ederek, dava dışı sigortalısına ödediği hasar bedelinin davalıdan rücuen tahsilini talep etmiştir.
Asıl dava ve birleşen dava, davacı … şirketinin dava dışı sigortalısına sigorta poliçesi kapsamında ödediği hasar bedelinin TTK.1472 ile TBK.69 kapsamında davalıdan rücuen tahsili talebine ilişkindir.
TTK’nin “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder…” hükmü yer almaktadır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında ise “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” denilmektedir.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekmektedir. Asliye ticaret mahkemeleri 6102 sayılı TTK’nin 4/1 maddesinde belirtildiği üzere her iki tarafın tacir ve işin de her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu nispi ticari davalar ile aynı yasanın 4/1-a,b,c,d,e ve f bentlerinde sayılan mutlak ticari davaları veya farklı bir özel yasada ticari dava olduğu düzenlenen davaları incelemekle görevlidir.
Yukarıda belirtilen TTK’nın 1472. Maddesi ile Yargıtay İBK kararı kapsamında, mahkememizin davaya bakmakta görevli olup olmadığı hususu, davacı … şirketinin yerine geçtiği dava dışı sigortalı ile davalı arasındaki hukuki ilişkiye göre belirlenmelidir. Dava dışı sigortalının halefi olan davacı ile davalı arasındaki davanın dayanağının TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümleri olacağı, mahkememiz önündeki davanın TTK’nın 4/1 maddesinde yer alan mutlak ticari davalardan olmadığı görülmekle; davalı ……nin tacir sıfatına haiz olmadığı açık olduğundan davanın nispi bir ticari dava da teşkil etmeyeceği anlaşıldığından mahkememizin görevsiz olduğu değerlendirilmiştir.
HMK’nın 2. Maddesinde dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarda aksine bir hüküm bulunmadıkça asliye hukuk mahkemelerinin görevli olacağı, bu kanun ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemelerinin diğer dava ve işler bakımından da görevli genel mahkeme olduğu düzenlenmiştir. Dolayısıyla, işbu davayı incelemeye görevli mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK nun 20. maddesi gereğince gerekçeli kararın tüm taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren yasal iki haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının birleşen dosya ile birlikte görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Belirtilen iki haftalık süre içinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar (ek karar) verileceğinin taraflarca bilinmesine,
4- Davacının ihtiyati haciz talebinin görevli mahkemece bir karara bağlanmasına,
4-HMK nun 331. maddesi gereğince harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece bir karara bağlanmasına,
5-İşbu karar duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda verildiğinden ve talep olmadan gerekçeli karar tebliğe çıkarılamayacağından gider avansından gerekli harcama yapılarak; davanın karara bağlandığı ve talep halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğe çıkarılabileceği hususlarının tüm taraflara tebliğine,
6-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına,
Dair, dosya üzerinden verilen görevsizlik kararının taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 17/05/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır