Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/361 E. 2021/856 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/361
KARAR NO : 2021/856

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/04/2021
KARAR TARİHİ : 05/10/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 08/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; davacı şirket ile davalı arasında ticari bir ilişki söz konusu olduğunu, her iki firmanın da tekstil sektöründe faaliyet gösterdiğini, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, ilk olarak 22.11.2019 tarihinde kesilen fatura alacağı ve sonrasında ödenmeyen aynı alacağa ilişkin farklı tarihlerde düzenlenmiş muhtelif iade faturalardan en nihai olarak 11.09.2020 tarihinde düzenlenen son fatura alacağına ilişkin olduğunu, söz konusu fatura için, davacı şirket adına Bakırköy …….. İcra dairesi ……… Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibinde, davalı tarafından borca itiraz edildiğini ve takibin itiraz sebebiyle durduğunu, .her ne kadar borçlu tarafından, 24.10.2020 tarihinde borca itiraz yapılmışsa da, davalının haricen davacı şirket banka hesabına 26.10.2020 tarihinde yani takip ve itirazdan sonra faturadaki meblağ rakamı olan 22.653,11 TL ödeme yaptığını ancak bu harici ödemenin icra takibi dosya hesabından da görüleceği üzere takibin tamamını karşılamadığını, borçlunun, “borcum yoktur” diyerek takibe itiraz etmesi ve akabinde haricen ana borç rakamını davacı şirkete ödemiş olması işbu itirazın kötü niyetli olarak yapıldığını net bir şekilde gösterdiğini, borçlunun, fatura bedelini davacı hesabına yatırarak borcu kabul ettiğini ve icra takibine yaptığı itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, borca itiraz etmesinin sebebinin, ana borç haricindeki ferilerini ödememe gayreti olduğunu tevilli ikrar ettiğini, fatura içeriğini kabul etmeyen davalı/ borçlunun, söz konusu faturaya resmi itirazda bulunmadığını, sadece iade faturası düzenlediğini, iade faturasına konu olan bir mal iadesinin de söz konusu olmadığını, aynı zamanda davacı şirket ile davalı arasında yapılan ticarette ödenen/ödenmeyen faturaların tamamının davacı ve davalı şirket ticari defter ve kayıtları ile banka hesap hareketlerinde sabit olduğunu, işbu davayı açabilmeleri için dava şartı arabuluculuk sürecine başvurulduğunu ve arabuluculuk görüşmelerinde de anlaşma sağlanamadığını, söz konusu alacağın likit olduğunu, davalının da bu durumu gayet net bildiğini, davalının itirazının kötü niyetli olduğunu ve bu sebeple de takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunması gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı tarafından Bakırköy ……… İcra Dairesi ……… Esas sayılı dosyasına haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz eden borçlu/davalı aleyhine %20’ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; davacı şirketçe takibe konu edilen faturaya ilişkin davalı şirket tarafından ödeme yapıldığını, davacı şirketin 06/10/2020 tarihli takip talebinde de belirttiği üzere 22/11/2019 tarihli faturadan doğan alacağa ilişkin takip başlattığını ancak taraflar arasındaki ticari ilişkinin o tarihte kesilmediğini, devam ettiğini, davalı şirket tarafından da takip konusu faturaya ilişkin alacağın cari ilişkinin devamı süresince ödendiğini, çari hesap ekstresi incelendiğinde görüleceği üzere davalı şirket tarafından çek yoluyla 27/12/2019 tarihinde ilgili faturaya ilişkin ödeme yapıldığını, dolayısıyla davacı şirketin takip talebinde iddia ettiği üzere 22/11/2019 tarihli faturadan kaynaklanan herhangi bir alacağı bulunmadığını, davacı şirket tarafından başlatılan icra takibinin haksız olduğunu, davalı şirket tarafından davacı şirket ile arasında bulunan ticari ilişkiden doğan tüm borçların ödenmiş olup davalı şirketin herhangi bir borcu olmadığını, davalı şirketin borcunu ödediğini ve borcunun bulunmadığını gösterir güncel cari hesap ekstresini ekte sunduklarını belirterek davacının sübut bulmayan davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Bakırköy …….. İcra Dairesi …….. Esas sayılı dosyası , bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Uyuşmazlık, dava konusu icra takibi ve dayanağı fatura nedeniyle davalının davacıya borçlu olup olmadığı, borçlu ise borcunun ne kadar olduğu hususlarına ilişkindir.
Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün …….. esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı ……. Tekstil Sanayii ve Tic.A.Ş tarafından borçlu ……. Giyim Sanayi ve Dış Tic A.Ş.’ye yönelik 22.653,11 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Davacı, davalı ile aralarında ticari bir ilişkinin bulunduğunu, ödenmeyen faturalara ilişkin Bakırköy ………. icra müdürlüğünün …….. esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, takibin itiraz sebebiyle durduğunu fakat davalının, davacı hesabına 26.10.2020 tarihinde fatura bedelince ödeme yaptığını, borca itiraz dilekçesinde takibe konu faturanın iade edildiğinin iddia edildiğini fakat bu iddiayı ispata yarar delil sunulmadığını, tüm faturaların taraf defterlerinde kayıtlı olduğunu, davalının kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevabında, takip konusu faturanın devam eden cari ilişki kapsamında süresinde ödendiğini, davacının kendilerinden bir alacağının bulunmadığını, davacının ödenen fatura için bu davaya devamında hukuki yararının bulunmadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda; davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde; 2020 yılına ait davacı defterlerinin elektronik defter olarak kaydının tutulduğunu, bu defterlerin yasal süre içerisinde oluşturulduğunu ve sisteme yüklendiğini, defter kayıtlarının birbirini teyit ettiğini belirtmiştir. Bununla birlikte bilirkişi ; davacının icra dosyasındaki asıl alacağının 22.653,11-TL olduğu, masraflar ile birlikte alacağın toplam 27.918,97-TL olduğu, davalının 26.10.2020 tarihinde davacıya 22.653,11-TL ödeme yaptığı, bu halde davacının davalıdan 5.265,86-TL alacaklı olduğu yönünde rapor sunmuştur.
Davalı, müvekkilinin borcunun bulunmadığının bilirkişi raporu ile sabit olduğunu iddia etmekle, davacı müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunun rapor ile ispat edildiği yönünde rapora karşı beyanda bulunmuştur.
Dosya kapsamından; davacı tarafından 22.653,11-TL asıl alacağa konu 22.11.2019 tarihli fatura sebebiyle davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, takip tarihinin 06.10.2020 olduğu, ödeme emrinin borçlu davalıya 21.10.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu davalının 24.10.2020 tarihinde icra takibine itiraz ettiği fakat asıl alacak miktarını davacı şirket hesabına 26.10.2020 tarihinde ödediği anlaşılmıştır. Dosya kapsamındaki deliller davacının ve davalının iddiaları ile örtüşmektedir. Davalı, asıl alacak miktarını ödediğinden borcunun kalmadığını iddia etmişse de, ödemeyi icra takibine ilişkin ödeme emrinin kendisine tebliğinden önce gerçekleştirmesi söz konusu değildir. Bu halde davalı icra takibine konu asıl alacak yanında ferilerinden de sorumlu olacak, haricen yaptığı ödeme ise icra dairesince önce faizden mahsup edilmek suretiyle dikkate alınacaktır.
Bilirkişi raporunda davacının bakiye alacağı 5.265,86-TL olarak belirlenmiş olsa da, davacı davasının değerini 3.486,97-TL olarak bildirdiğinden, takibin bu alacak miktarı üzerinden devamına karar verilmiş, davalının icra takibine itiraz ettikten iki gün sonra takibe konu borcunu ödemesi nedeniyle, davacının var olan borcunu bilerek inkar ettiği ve alacağın faturaya dayalı likit bir alacak olduğu göz önüne alınarak, dava konusu değerin %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve KISA KARARDA SEHVEN İSTİNAF KANUN YOLU GÖSTERİLMİŞ OLMAKLA, DAVA DEĞERİ İTİBARİYLE KESİN OLMAK ÜZERE KARAR VERİLMİŞTİR.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ ile
Davalının Bakırköy .,……. İcra Müdürlüğünün ……… Esas sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ ile takibin, taleple bağlılık ilkesi uyarınca dava değeri 3.486,97-TL alacak üzerinden devamına, devamına karar verilen alacağa takip tarihinden itibaren yıllık reeskont avans faizi uygulanmasına,
2- Davalı itirazında haksız çıktığından ve alacak likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile 3.486,97-TL alacağın %20 si üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 238,19.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 59,30.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 178,89.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30.-TL başvurma harcı, 59,30.-TL peşin harcın ve 1.680,00-TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.798,60-TL’nin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılamanın kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.486,97-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen toplam 1.200,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/10/2021

Katip ……..
¸e-imzalıdır

Hakim ……..
¸e-imzalıdır