Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/348 E. 2022/716 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/348 Esas
KARAR NO : 2022/716

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/02/2019
KARAR TARİHİ : 13/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, eser sözleşmesi kapsamında yapılan işin bakiye bedeli ile haksız şekilde nakde çevrildiği iddia edilen teminat mektubu bedelinin iadesine ilişkin alacak davasıdır.
Davacı, dava dilekçesi ile özetle; iş merkezi inşaatı işini aldıklarını, iş kapsamında davalıya 400.000-TL bedelli teminat mektubunun verildiğini, işin tamamlandığını fakat iş bedelinin alınamadığını, teminat mektubunun sebepsiz yere nakde çevrildiğini, bu sebeple iş bedeli ve teminat mektubu bedeli için şimdilik 20.000-TL kısmi alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı, cevap dilekçesi ile özetle; davacı ile 28.03.2016 tarihli eser sözleşmesinin imzalandığını, davacının inşaatı bitirdiği iddiasının doğru olmadığını, işi tamamlamadığını, tamamlanan kısma ilişkin bedelin kendisine ödendiğini, 10.08.2017 tarihli fesih ve ibra protokolü ile birbirlerini karşılıklı olarak ibra ettiklerini, davacının teminat mektubunun nakde çevrilmesine muvafakat ettiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Dava dosyası İstanbul ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. E. ve …. K.sayılı dosyasında verilen ve dava konusu “Fesih ve İbra Protokolü”nün 3. Maddesinin “İşbu Protokolden doğabilecek ihtilafların hallinde İstanbul Bakırköy Mahkemeleri ve İcra Müdürlükleri yetkili olacaktır.” hükmüne istinaden ve davalı yetki itirazı sonrasında verilen yetkisizlik kararı kapsamında mahkememize gönderilmiştir.
Davalı tarafça dosyaya sunulan 10.08.2017 tarihli “Fesih ve İbra Protokolü”nün incelenmesinde; 2.madde ile “Yüklenici’nin işveren’den, …. İnşaat İş Merkezi İnşa Sözleşmesi ve/veya her nevi ticari ilişkiden kaynaklanabilecek hiçbir talebi, alacağı, iddiası ve hakkı kalmadığını; ileride de İşveren’den herhangi bir alacak, hak, iddia etmeyeceğini, bunların tümünden feragat ettiğini; sonuç olarak, İşveren’i her bakımdan ve her suretle gayri kabili rücu olarak ibra eylediğini,” 2-c maddesi ile ise “Sözleşme kapsamında işin gecikmesinden/tamamlanmamasından mütevelli ödemek zorunda olduğu ceza, sözleşme kapsamında ödenmesi gereken ancak ödenmemiş olan SGK borçları, elektrik su gibi şantiye giderleri ile hatalı imalat nedeni ile oluşan ve oluşacak işveren zararına karşılık olarak …… bank….referans numaralı Kesin Teminat Mektubundaki meblağın nakden ve defaten İşveren’e ödenmesine rıza gösterdiğini… kabul beyan ve taahhüt eder.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı görülmüştür.
Davacı şirket yetkilisi söz konusu protoldeki imza ve protokol içeriği hususunda isticvap edilmiş olup; yetkili isticvabında; imzanın şirket yetkilisi olarak kendisince atıldığını ikrar etmekle; inşaatta yaşanan sıkıntılar nedeniyle davalı şirket ile ibra protokolünü imzaladıklarını, borçlarının teminat mektubundan karşılanması için anlaştıklarını, karşılıklı hesap yaptıklarında alacaklarının 900.000-TL gözüktüğünü, buna ilişkin fatura kesip gönderdiklerini, alacaklarının kendilerine ödenmediğini, teminat mektubunun da iade edilmeyeceğini söylediklerini beyan etmiştir.
Dosyaya celpedilen; İstanbul …. İcra Ceza Mahkemesinin … E. …. K.sayılı dosyasının incelenmesinde; müşteki … tarafından borçlu … Yapı…Şti. aleyhine başlatılan takip neticesinde, 3.kişi …’dan olan alacağına haciz konulması için gönderilen haciz ihbarnamesine dosyamız davalısı … tarafından itiraz edildiği, icra dosyası alacaklısı …….’ın ise … tarafından haciz ihbarnamesine gerçeğe aykırı şekilde itiraz edildiği iddiası ile şikayette bulunduğu anlaşılmıştır. Bu dosyada yapılan yargılama kapsamında dava dışı ……. Yapı..Şti. ile …’a ait ticari dosyaların incelenmesi neticesinde alınan 21.02.2020 tarihli bilirkişi raporunda; ……. Yapı…Şti.’ye toplam 1.635.000-TL ödemenin yapıldığına ait dekontların mevcut olması halinde …’ın dava dışı ……. Yapı…ŞTİ.ye borçlu bulunmadığının tespit edildiği tespit edilmiş, … tarafınan sunulan dekontlar neticesinde sanık …’ın beraatine karar verildiği görülmüştür.
HMK.221 uyarınca mahkememizce resen taraf ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar vermiş olup; bilirkişi incelemesinde; davacı beyanı ile ticari defterlerinin İstanbul Anadolu …… Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. E. sayılı dosyasında bulunduğunu beyan ettiği, bu nedenle incelemelerin cari hesap ekstresi ile BA-BS formları kapsamında yapıldığı belirtilmekle; protokol tarihi olan 10.08.2017 tarihinde, davacı defterlerinde davalının 149.999.99-TL alacaklı gözüktüğü, 09.10.2017 tarihinde davalı aleyhine 400.000-TL borç kaydının yapıldığı ve bu kayıt itibariyle davacının davalıdan 202.800,01-TL alacaklı hale geçtiği anlaşılmıştır. Davalı ticari defterlerini incelemeye sunmuş ve söz konusu defterler lehlerine delil olma kabiliyetine haiz olmakla, şirketin davacı şirkete yaptığı ödemeler kapsamında, protokol tarihi olan 10.08.2017 tarihinde davacıdan 720.000-TL alacaklı olduğu, 21.08.2017 tarihli son ödeme dikkate alındığında ise davalının davacıdan 947.200-TL alacaklı gözüktüğü tespit edilmiştir.
Somut olayda; taraflar arasında davacının yüklenici, davalının işveren olduğu inşaat yapım işine ilişkin sözleşme imzalandığı, taraflarca söz konusu sözleşmenin tasfiyesi iradesiyle ibra ve fesih protokolünün imzalandığı, davacı şirket yetkilisince de protokol içeriği ve imzanın kabul edildiği anlaşılmıştır.
Davacı her ne kadar kendisine ait ticari defterlerin incelenmediğini, delil sunma olanaklarının ortadan kaldırıldığını iddia etmişse de; davacı, dava dilekçesi ile birlikte ticari defterlerine delil olarak dayanmamış, mahkememizce HMK.222.maddesi kapsamında resen tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş olup, yargılama sonucunda taraflar arasındaki protokolün tek başına dava konusu uyuşmazlığı sonuçlandırmaya haiz olduğu değerlendirildiğinden, davacı ticari defterlerinin incelenmesine yer olmadığı değerlendirilmiştir. Zira, davacının, tamamlanan inşaat işine ilişkin bakiye alacaklarının bulunduğu ile teminat mektuplarının haksız şekilde nakde çevrildiği yönündeki iddialarının, protokolün 2.maddesi ile davacının söz konusu … İnşaat İş Merkezi İnşa Sözleşmesi kapsamında hiçbir hak ve alacağının kalmadığını kabul ederek davalıyı ibra ettiği, protokolün 2.c.maddesi ile birlikte ise verilen kesin teminatın davalı işverenin zararlarına istinaden nakde çevrilmesine davacı tarafça açıkça onay verildiğini içeren hükümler çerçevesinde yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. Salt protokol, taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi ve dosya kapsamında karar verilmesi için mahkememizce yeterli görülmekle birlikte; İstanbul …. İcra Ceza Mahkemesinin ….. E. …. K.sayılı dosyası kapsamında alınan ve davamız taraflarının ticari defterlerinin incelenmesi sonrasında düzenlenen bilirkişi raporu ile de dosyamız davalısının davacıya borçlu olmadığı hususu tespit edilmiştir. Bu halde, davacı defterlerinin tekrar celbinin beklenmesinin uyuşmazlığın çözümüne etkili olmamakla birlikte yargılamayı uzatır nitelikte olacağı değerlendirilerek, davacının bu yöndeki iddialarına itibar edilmemiştir.
Sonuç olarak, basiretli bir tacir gibi hareket etmekle yükümlü olan davacının, yüklenicisi olduğu inşaat işi dolayısıyla bakiye alacağının kaldığı ve teminatının haksız sebeple nakde çevrildiği iddialarının, ibra ve fesih protokolü ile inşaat işi kapsamında taraflar arasında doğan ticari ilişkinin tamamen tasfiye edilmesinin amaçlandığı anlaşıldığından ve ikrar edilen protokol metnindeki açık düzenlemeler kapsamında kabulü mümkün olmamakla birlikte TMK.2. maddesi çerçevesinde dürüstlük kuralı gereği bu iddiların dinlenmemesi gerektiği de değerlendirildiğinden, davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 341,55-TL peşin harcından mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
7-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/09/2022 10:03:08
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır