Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/34 E. 2021/557 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/34 Esas
KARAR NO : 2021/557

DAVA : Alacak (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/01/2021
KARAR TARİHİ : 14/06/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile …… isimli şahsın ABD bayraklı ……. limanına kayıtlı……. kayıt numaralı …… isimli ketnenin satışı içi davacı müvekkil ile komisyonculuk sözleşmesi yapıldığını ve teknenin devrinin yapıldığını, teknenin ödemesinin yapıldığını ve bu şekilde neticelendiğini, ekte sunulan dekontlar ile ödemenin sabit olduğunu, sözleşme gereği bu işleme aracılık yapan davacı müvekkile ise 10.000,00 Euro ödeme yapılması sözleşme ile kararlaştırıldığını ve imza altına alındığını, teknenin devrinden sonra müvekkilin alması gereken ödemenin yapılmaması üzerine icra takibine başlanıldığını, davalıların borca itiraz ettiklerini, bu nedenlerle haksız itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun kötü niyeti sabit olması nedeniyle %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin tüketici mahkemeleri olduğunu, dava konusu uyuşmazlığın kaynağı olan mal sağlama dışında ve ücret karşılığında yapıldığı iddia edilen simsarlık hizmet olduğunu, ticari veya mesleki amaçlarla hareket etmeksizin şahsına yat almak gayesinde olan müvekkilin tüketici olduğunu, davacının sağlayıcı olduğunu, somut uyuşmazlıkta zorunlu dava arkadaşlığı olduğunu, bu nedenle davacının tek başına taraf ehliyeti bulunmadığını, icra takibine dayanak olarak eklenmeyen belgelerin itirazın iptali davasında delil olarak kullanılamayacağını, davacı ile müvekkil arasında bir sözleşme bulunmadığını, davacının müvekkile değil satıcıya simsarlık hizmeti verdiğini, dava dayanağı icra takibinin diğer borçlusu …… ‘in haciz tehdidi altında tüm borç tutarını ödemiş olduğunu ve işbu davanın konusuz kaldığını, bu nedenlerle davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine, davanın esastan reddine, davacının %20 den az olmamak üzere haksız icra tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava, davacının davalıdan alacaklı olduğundan bahisle başlattığı icra takibine itiraz üzerine İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafça, tekne satışına aracılık edildiğinden bahisle imzalanan sözleşme uyarınca davalıdan alacaklı olunduğundan bahisle dava konusu icra takibinin başlatıldığı anlaşılmıştır.
Açılan davada, HMK 114/1-c maddesi uyarınca görev hususunun dava şartlarından olması gözetilerek HMK 138 maddesi de dikkate alınarak dava şartlarının öncelikle karara bağlanması gerektiği, yine HMK 115/1 maddesi gereğince de dava şartlarının yargılamanın her safhasında mahkeme hakimliğince resen dikkate alınması gerektiği hususu ile HMK’nun 1. maddesi gereğince görev hususunun kanunla düzenlenen kamu düzenine ilişkin olması hususları hep birlikte değerlendirilmiştir.
Somut olaya bakıldığında; davacı tarafça icra takibine ve davaya dayanak yapılan belge incelendiğinde, davacının satıcı ile alıcıyı bir araya getiren aracı sıfatı ile sözleşmede imzasının bulunduğu, bu sözleşmenin hukuki tavsifi itibariyle komisyonculuk sözleşmesi niteliğinde olmayıp tellallık (simsarlık) niteliğinde değerlendirilebileceği kanaatine varılmıştır. Böylelikle davanın her iki tarafının da tacir niteliğinde bulunmaması nedeni ile davanın nispi ticari davalardan sayılamayacağı, tellallık (simsarlık) sözleşmesinin TTK’nda düzenlenmeyip TBK’nda düzenlendiği, bu kapsamda mutlak ticari davanın da söz konusu bulunmadığı, davalının tüketici ve söz konusu aracılık hizmetinin tüketici işlemi olduğundan davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemelerine ait olduğu kanaatine varılarak davanın görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c maddesi kapsamında mahkememizin görevli olmaması sebebiyle HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-HMK nun 20. maddesi gereğince gerekçeli kararın tüm taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren yasal iki haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE.
3-Belirtilen iki haftalık süre içinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar (ek karar) verileceğinin taraflarca bilinmesine.
4-HMK nun 331. maddesi gereğince harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece bir karara bağlanmasına.
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına.
Dair taraf vekillerinin ve davalı asilin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır