Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/333 E. 2022/1007 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/333 Esas
KARAR NO : 2022/1007

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 16/12/2020
KARAR TARİHİ : 08/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, takibe konulan bono nedeniyle borçlu olunmadığına dair menfi tespit davasıdır.
Davacı, dava dilekçesi ile özetle; davalının emlakçılık yaptığını, kendisine daire almak için başvurduğunu bu sırada daire ile ilgili prosedür nedeniyle alelacele büroda çıkarken bir belgeye imza atmasının sağlandığını, imzaladığı evrakın ne olduğunu bilmediğini, kendisi aleyhine icra takibine konulan bononun imza harici kısımlarının sonradan doldurulduğunu, senet dolayısıyla borçlu olmadığını iddia ederek, borçlu olmadığının tespiti ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Büyükçekmece … İcra Dairesinin …. esas sayılı kambiyo senetlerine özgü takip dosyasının incelenmesinde; dava konusu bononun; 28.12.2018 düzenleme tarihli, keşidecisi davacı …, lehtarı davalı …, bedeli 5.000-TL ve vadesi 29.12.2018 tarihi olan bono olduğu görülmüştür.
Somut olayda davacı, davaya konu bonoyu davalının hilesi sonucu imzaladığını iddia etmekle; TBK 39.maddesinde; “Yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılır.” düzenlemesi mevcuttur. Yasa maddesinde belirtilen süre hak düşürücü süre olup, öncelikle ve re’sen nazara alınması gerekir. Takip tarihi 21.07.2020, dava tarihi 16.12.2020 olmakla, davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın, davacı aleyhine takibe konulan bono sebebiyle davalıya borçlu olup olmadığı, bonoda yer alan imzanın, davalının hilesi sonucunda davacı tarafından atılıp atılmadığı hususlarına ilişkindir.
Somut olayda; davacı, ev arayışı içerisinde olduğunu, kendisine iki tane yer gösterme formu dedikleri evrakı imzalattıklarını, sonrasında alelacele ev göstermek için kendilerini çıkardıklarını, imza atarken kendisi ile konuştukları için dikkatini imzaladığı şeye veremediğini iddia etmiştir. Dava konusu borcun dayanağı bono olmakla birlikte, dava değeri itibariyle davanın tanıkla ispat edilebilecek olması yanında irade bozukluğu iddialarının da tanıkla ispatının mümkün olması çerçevesinde davacı tanıklarının dinlenmesine karar verilmiş olup, davacı tanığı …, davacının eşi olduğunu, ev satın almak için emlakçıya gittiklerini, burada kendilerine bir prosedür olduğunu söyleyerek bir kağıt imzalattıklarını, kağıdı inceleyemediklerini zira bu sırada birçok kişinin onlarla konuşmakta olduğunu, daha sonra gittikleri emlakçılarda kendilerinden bir şey imzalamalarının istenmediğini, şüphelendiklerini fakat bir imza olması nedeniyle üzerine düşmediklerini, davacının diğer tanığı …, davacının eniştesi olduğunu, ev baktıklarını, kendilerine ev göstereceklerini belirterek bir kağıt imzalattıklarını, burayı imzalayın, ev bakmaya gideceğiz dediklerini, davacının başında bu sırada bir sürü kişi olduğunu, davacının büyük ihtimalle neyi imzaladığını fark etmediğini beyan etmiştir. Dava konusu bono üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış olup; davacının imzası dışında senet üzerinde yer alan hiçbir yazının davacıya ait olmadığı yönünde tespit yapılmıştır. Bu kapsamda, tanık beyanları, bilirkişi raporunda tespit edilen hususların davacının iddialarına paralel oluşu kapsamında, davaya konu bononun davacının dikkatsizliğinden faydalanılarak ve aldatma suretiyle imzaladığı evrakın ev göstermekle ilgili olduğu kanısı oluşturularak, söz konusu bononun davacıya imzalattırıldığını kanaati oluştuğundan, bono sebebiyle davacının davalıya borçlu olmadığı değerlendirildiğinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı icra dosyası ve işbu dosyaya konu 28.12.2018 tanzim tarihli, 29.12.2018 vade tarihli, 5.000,00 TL bedelli bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve takibin davacı yönünden iptaline,
İşbu icra dosyasına davacı tarafça ödeme yapıldıysa, yapılan ödemelerin davacıya iadesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 341,55.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 85,39.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 256,16-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40.-TL başvurma harcı ve 85,39.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 857,00.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.000,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen kararın 2022 yılı istinaf yasa yolu kesinlik sınırı olan 8.000 TL nin altında kalması nedeniyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/11/2022 10:01:02

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır