Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/329 E. 2021/593 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/329 Esas
KARAR NO : 2021/593

DAVA : Mülkiyet (Tespit İstemli)
DAVA TARİHİ : 09/04/2021
KARAR TARİHİ : 23/06/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 23/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Mülkiyet (Tespit İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekkili …’ın uzun yıllardan beri “Uluslararası kara ve hava taşımacılığı ile gümrüklü antrepo işletmeciliği” konularında ticari faaliyet yürüttüğünü, Davalı … da müvekkilimin eşi olup hali hazırda ayrı yaşadığını, müvekkili …ın, ticari faaliyetlerinin icrası sırasında …… Lojistik Hizmetleri A.Ş (Vergi No:……. ), ….. Hizmetler A.Ş (Vergi No:…… ), ….. Lojistik Hizmetler A.Ş (Vergi No: …. ), Sistem Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti (Vergi No: …. ) şirketlerinin kurduğunu, müvekkili …, ticari faaliyetlerinin icrası sırasında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının ….. E.Sayılı dosya ile ….. Müdürlüğünde görevli çok sayıda memurlar ve iş insanı hakkında rüşvet alma / verme suçu nedeni ile soruşturma başlatıldığını, bu soruşturmada müvekkili hakkında da yakalama kararı çıkartılmış ifadesinin alınmasına binaen de serbest bırakıldığını, müvekkiliminin yurt dışında olduğu sırada müvekkili hakkında giyabi tutuklama kararı verildiğini, Müvekkili hakkında başlatılan bu soruşturma, Gümrük mevzuatı açısından müvekkilinin sahip olduğu şirketlerdeki hissedarlığı yönünden bir başka sakıncayı beraberinde getirdiğini, Bu durum Gümrüklü Antrepo işletmeciliği ile iştigal eden …… Lojistik Hizmetleri A.Ş’nin ticari faaliyetini devam ettirememesine, yine diğer şirketlerin de Uluslararası şirketlere hizmet vermesi nedeni ile öngörülen etik kurallar açısından müşteri kaybına sebep olma riskini doğurduğunu, Bu durum karşısında soruşturma dosyasının nihayete ermesine kadar ve şirket ile ilgili herhangi bir sakıncalı durum yaratmamak adına müvekkili adına olan hisseler, geçerli bir devir ve temlik beyanı olmaksızın kayden diğer bir değişle göstermelik olarak davalı adına aktarıldığını, bu hukuki zorunluluk nedeni ile hisselerin davalı adına aktarılması işlemi yapılmış ise de müvekkilinin tüm şirketler ile ilgili iş ve işlemleri bizzat yürütmeye devam ettiğini, bahse konus soruşturma dosyası Bakırköy ……. Ağır Ceza Mahkemesinin (……. E. ve ….. E. olmak üzere iki ayrı ceza dosyası açıldığını, bu davalar sonucunda müvekkili hakkında tüm suçlamalar yönünden BERAAT kararı verildiğini, müvekkili hakkında beraat kararı verilmiş olması nedeni ile hisselerin tekrar müvekkili adına kaydedilmesi için herhangi bir sakınca kalmadığını, davacı ve davalı arasındaki bir takım evlilikten kaynaklı sorunlar nedeniyle ve davalı taraf bu sorunlara bağlı olarak şirket hisselerinin kayden malik olarak görünmesi nedeni ile şirketler tarafından müvekkiline verilen vekaletnamelerin iptali isteminde bulunduğu ayrıca şirket çalışan kadrolarında değişiklik yapılması talebinde bulunarak bu şekilde şirkete zarar verecek adımlar atma sürecinde olduğunun görüldüğünü, bu sebeple de kayden yapılan ve gerçek bir devir niteliği taşımayan şirket hisse devir işlemlerinin iptali amacıyla iş bu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu, açıklanan nedenlerle, davanın kabulünü, ……. Lojistik Hizmetleri A.Ş’deki (Vergi No: …… ) davalı adına kayıtlı 14.800 adet hissenin, ….. Havacılık Hizmetler A.Ş ’deki (Vergi No:…… ) davalı adına kayıtlı 630 adet hissenin, …… Lojistik Hizmetler A.Ş’deki (Vergi No: ……. ) davalı adına kayıtlı 778 adet hissenin, Sistem Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti’deki (Vergi No: ……. ) davalı adına kayıtlı 416,5 adet hissenin pay defterlerindeki kaydının iptalini, hisselerin müvekkili …’a ait olduğunun tespiti ile müvekkilinin adına tescilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, şirket hisselerinin devrinin geçersiz olduğu ile hisselerin davacıya ait olduğunun tespiti ve tescili talebine ilişkindir.
Davacı vekili 03.06.2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
HMK’nun 307. maddesinde “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” aynı kanunun 309. maddesinde “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.”, 310. maddesinde “Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.”, 311. maddesinde ise “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Bu kapsamda; davanın feragat ile sona erebilecek davalardan olduğu, davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragate ilişkin özel yetkisinin bulunduğu, feragat beyanının açık, kayıtsız ve şartsız olduğu görüldüğünden, davadan feragat nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT nedeniyle REDDİNE,
2-Davadan feragatin ilk duruşma öncesinde gerçekleştirilmesi sebebiyle, 492 Sayılı Harçlar Kanununun 22. maddesi uyarınca, alınması gereken 59,30.-TL karar harcının 1/3’ü oranındaki 19,77.-TL’nin, alınan 127,73-TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, kalan 107,96-TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı kendini vekille temsil ettirmediğinden vekalet ücreti yönünden karar verilmesine yer olmadığı,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan avanstan kalan kısmın, HMK.’nın 333.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, tarafların yokluğunda karar verildi.. 24/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır