Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/321 E. 2022/928 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/321 Esas
KARAR NO : 2022/928

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/04/2021
KARAR TARİHİ : 25/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, fatura alacağına dayalı başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı, dava dilekçesi ile özetle; davalı ile arasında açık hesap bulunduğunu, davalıya kesilen ve bedeli ödenmeyen faturalar dolayısıyla davalıdan alacaklı olduğunu, davalının icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini iddia ederek takibe itirazın iptaline ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, cevap dilekçesi sunmamıştır.
Uyuşmazlık, davacının davalı adına düzenlediği faturalar kapsamında davalıdan alacaklı olup olmadığı ile icra takibine yapılan itirazın yerinde olup olmadığına ilişkindir.
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyasının tetkikinde davacı/alacaklı …. A.Ş. tarafından davalı/borçlu …. Şti.ye yönelik, asıl alacak 45.462,55-TL, işlemiş faiz 11.719,29-TL olmak üzere toplam 57.181,84-TL alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu, davanın İİK.nın 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi raporu ile; davacının defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve tasdiklerinin yapıldığı, lehine delil kabiliyetinin bulunduğu, davacı defterleri kapsamında davalı ile arasında süregelen bir ticari ilişkinin mevcut olduğu, takip tarihi itibariyle ise davacının davalıdan 45.000-TL alacaklı gözüktüğü tespit edilmiştir.
Somut olayda; davacının ticari defterlerini süresinde ve usulüne uygun şekilde tasdik ettirdiği, defterlerin lehine delil niteliğinde bulunduğu, incelenen davacı defterleri kapsamında taraflar arasında süregelen açık hesap kaynaklı ticari ilişkinin olduğu ve davacının kendi defterleri kapsamında davalıdan 45.000-TL alacaklı olduğu görülmüştür. Davalı şirkete, TTK.83/2 maddesinin yollamasıyla HMK.220.maddesinde yer alan hususları içerir şekilde ticari defterlerini sunması, defterlerini sunmaması halinde davacı defterlerinin lehine delil kabul edilebileceği hususunda tebliğ ile ihtarat yapılmıştır.
Yargıtay ……HD.nin ……. E. ….. E. sayılı kararının “…Davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK 222. Maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir. Bu durumda ticari defter kayıtları ile alacağın ispatlandığı halde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.” gerekçesi ile,
Yargıtay …HD’nin …. E. …. K. sayılı kararının “HMK.nın 220. Maddesi bir tarafın, mahkemece kendisine verilen süre içerisinde ilgili belgeyi ibraz etmemesi halinde, mahkemenin, o tarafın maksadını gözeterek, diğer tarafın o belgeye ilişkin açıklamasını kabul edebileceğini ön görmektedir. Önemle vurgulanmalıdır ki; HMK.nın 220.maddesindeki bu hüküm, taraflardan birinin delillerini salt karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde, ticari defterlerin mahkemeye sunulması bakımından da uygulanır.” şeklindeki gerekçesi ile verilen ve süregelen emsal kararlar kapsamında uyuşmazlık değerlendirilmiş, davalının HMK. 220 çerçevesinde yapılan ihtara rağmen ticari defterlerini süresinde sunmaması nedeniyle usulüne uygun tutulan ve uyuşmazlık konusu faturaları içeren davacı defterleri lehine delil olarak değerlendirilmiş ve davacının davalıdan 45.000-TL miktarı ile alacaklı olduğu kabul edilmiştir. Tarafların tacir, işin ticari olması nedeniyle alacağa avans faizi işletilmesine, fatura ve cari hesaptan kaynaklanan alacağın likit olduğu göz önüne alınarak, davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyası üzerinden davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine yürütülen icra takibine yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, asıl alacak miktarı olan 45.000-TL üzerinden TAKİBİN DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Devamına karar verilen alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine,
Davalı itirazında haksız çıktığından ve alacağın likit olması sebebiyle İCRA İNKAR TAZMİNATI TALEBİNİN KABULÜ ile 45.000-TL toplam alacağın % 20’si üzerinden hesaplanan 9.000-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.073,95.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 690,62.-TL peşin harcın ve mahsubu ile eksik kalan 2.383,33.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30.-TL başvurma harcı ile 690,62.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 6.933,27.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 5.455,79.-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından dosyada masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00.-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.038,70 TL’sinin davalı taraftan alınarak hazineye gelir kaydına bakiye kalan kısımın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
25/10/2022

Katip …..
¸e-imzalıdır

Hakim ……
¸e-imzalıdır