Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/295 E. 2022/53 K. 24.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/295 Esas
KARAR NO : 2022/53

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 24/01/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 23/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle;……… Sigorta A.Ş tarafından ………. numaralı zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ve ………. Sigorta A.Ş tarafından ………. Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi sigorta edilen , davalı ………..’e ait ……….. plaka sayılı resmi araç ile 10.07.2012 tarihinde ……….’ın sevk ve idaresinde tek taraflı trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde davacının ağır şekilde yaralandığını, 21.03.2013 tarihli Sağlık Kurulu raporunda %28 tüm vücut fonksiyon kaybı tespit edildiği, davacının trafik kazası sebebiyle eski beden gücünü kaybettiğini bununda manevi olarak davacıyı manevi olarak acılar yaşamasına neden olduğunu, hastane masrafları , yol giderleri ,çalışamadığı süre boyunca mahrum kaldığı gelir ve efor kaybı nedeniyle uğrayacağı maddi kayıp nedeniyle şimdilik 2.000 TL maddi ve 40.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi 10.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle (davalı sigorta şirketleri açısından poliçe limiti ile sınırlı kalmak kaydıyla) tahsiline ve dava konusu araca tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı ……… Sigorta A.Ş vekilinin 13.06.2013 tarihli cevap dilekçesinde; tarafların sıfatlarına bakılmaksızın uyuşmazlığın esas itibariyle sigortacılık hukukundan kaynaklanması nedeniyle Yargıtay yerleşik içtihatları gereği bu tür davalar ticari davalardandır. Bu nedenle görevli mahkeme ticaret mahkemeleridir . İş bölümü itirazı kabülüyle görevsizlik karar verilmesini , davacı taraf sigortalı aracın ikinci şöförü olması ve ZKYTMS poliçesi teminat kapsamı dışında olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ………. Sigorta A.Ş vekilinin 13.06.2013 tarihli cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNİN ESAS HAKKINDA KALDIRMA KARARI:
Mahkememizce verilen 24/09/2018 tarihli ………. Esas ………. Karar sayılı karar ile davanın davalı ……… Sigorta yönünden pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine, davacının diğer davalılar yönünden maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, verilen bu karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması neticesinde İstanbul………Hukuk Dairesinin 19/02/2021 tarih ……..9 Esas ……… Karar sayılı kararı ile özetle; “…Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası, yolculuğun başlangıcından bitişine kadar, otobüsün içinde veya dışında, otobüs hareket halinde iken veya değilken, yolculuk sırasında veya bekleme, duraklama ve mola yerlerinde karşılaşılabilecek her türlü kazalara karşı, sigortalılar (yolcular, sürücüler ve yardımcılar) yararına taşımacı tarafından yaptırılması zorunlu bir kaza (can) sigortası olup, kazanın oluşunda taşımacının yada sürücü ve yardımcılarının bir kusurları bulunmasa bile, ölümlerde sigorta poliçesinde yazılı tutarın tamamı, bir zarar (destekten yoksunluk) hesabı yapılmaksızın, ölen kişinin mirasçılarına eksiksiz ve kesintisiz olarak; yaralanmalarda beden gücü kayıp oranına göre zarar gören kişilere ödenir. Ödenecek tazminat miktarı yönünden “zarar sigortası – tutar (meblağ) sigortası” ayrımında Zorunlu Koltuk Sigortası bir “tutar (meblağ) sigortası”dır. Zarar sigortasında sigortacının ödeyeceği tutar, “sigorta değeri” ya da “sigorta poliçesinde yazılı tutar” olmayıp, sigortalının ya da üçüncü kişinin uğradığı “zararın tutarı”dır. Meblağ sigortasında ise, sigortacı, sigorta ettirilen kişinin zarara uğraması durumunda, somut zarar ne olursa olsun, sigorta sözleşmesinde belirlenen tutarı (meblağı), başka bir deyişle, sigorta poliçesinde yazılı olan “sigorta bedelini” eksiksiz ve tam ödemek zorundadır. 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile buna bağlı Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenen 25.03.2004 tarihli Genel Şartlar A.3.2 maddesi 1. fıkrasında: “Bu sigorta ile teminat altına alınan bir kaza, sigortalının kaza tarihinden itibaren iki yıl içinde sakatlığına yol açtığı takdirde, tıbbi tedavinin sona ermesi ve sakatlığın kesin olarak tespiti sonucunda, sakatlık tazminatı aşağıda belirtilen oranlar dahilinde kendisine ödenir.“ denildikten sonra, tabloya yer verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince ATK ………. İhtisas Kurulun 06/04/2015 tarihli rapor ile itiraz üzerine ATK Genel Kurulundan 22/10/2015 tarihli maluliyet raporu alınmıştır. Genel Kurul raporunda maluliyet oranı ve iyileşme süresi açıklanmış ise de mahkemece davacıda var olduğu ileri sürülen sakatlıkların kaza ile ilgisini de irdeleyen Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Poliçesi kapsamında talep hakkı bulunup bulunmadığını belirleyen anılan cetvelde açıklanan şekilde, tazmini gerektiren bir sakatlığın olup olmadığı hususu araştırılmamış, bu yönde rapor alınmadan, maluliyet oranına göre hesaplama yapan aktüer bilirkişi raporundaki miktar üzerinden davalı ………. Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğu kabul edilmiş olmakla karar eksik incelemeye dayalı olmuştur. Kazanın oluşunda taşımacının yada sürücü ve yardımcılarının bir kusurları bulunmasa bile sorumluluk söz konusu olduğundan bu hususa değinin istinaf talebi yerinde değilse de cetvelde açıklanan şekilde, tazmini gerektiren bir sakatlığın olup olmadığı hususu araştırılmamış olması hususuna değinen ………. Sigorta AŞ vekili istinaf talebi yerindedir. Kabule göre de; Davanın ……… Sigorta yönünden pasif husumet nedeniyle reddine karar verilmiş olmakla birlikte hüküm fıkrası 4, 6 (1. parağraf) ve 8. bentlerinde harç, yargılama giderleri ve davacı lehine vekalet ücretinden bu davalının da sorumlu tutulması ve ayrıca lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru olmamıştır. Bu hususa değinen davalı ……… Sigorta vekilinin istinaf talebi yerindedir…” gerekçesiyle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı olarak meydana gelen cismani zarar dolayısıyla maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek nitelikte görülen tüm deliller toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir.
Somut olayda davacı taraf, 10.07.2012 tarihinde, sürücü ………. sevk ve idaresindeki ……….. plakalı aracın tek taraflı trafik kazası yaptığını, davacının araçtaki diğer şoför olduğunu, söz konusu kazada ciddi şekilde yaralandığını, bu nedenle 2.000 TL maddi, 40.000. TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasai faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ettiği; davalı ……… Sigorta A.Ş. ise davacının araç sürücüsü olduğunu, araç sürücüsünün poliçe teminati kapsamında olmadığını, tedavi giderlerinin 6111 sayılı Yasanın 59. ve geçici 1. mâddesi uyarınca SGK tarafından karşılandığını, bu giderierin kendilerinden talep edilemeyeceğinden bahisle davanın kendisi açısından reddini talep ettiği; diğer davalı ………. Sigorta A.Ş. ise poliçe limitinin 150.000, TL olduğunu, sorumluluklarının poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, tedavi giderlerinden ise 6111 sayılı Yasanın 59. ve geçici 1. maddesi uyarınca SGK sorumlu olduğundan ve bu kurum tarafından karşılandığından, bu giderlerin kendilerinden talep edilemeyeceğinden bahisle davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davacı taraf dava dilekçesinde her ne kadar hastane ve yol gideri talebinde bulunmuş ise de, 16.06.2017 tarihli maddi tazminat talebinin açıklanmasına yönelik dilekçesinde maddi tazminat talebini gecici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile sınırlamıştır.
İncelenene tüm dosya kapsamı ve delil durumuna göre; ……… plakalı aracın 10.07.2012 tarihinde, ……….’ın sevk ve idaresinde iken tek taraflı trafik kazası yaptığı, davacının araçta bulunan yedek şoför olduğu, meydana gelen kazada davacının da yaralandığı, Jandarma tarafından olaydan hemen sonra Trafik Kazası Tespit Tutanağının düzenlendiği, kazaya karışan aracın davalı ……… Sigorta A Ş. tarafından ”Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi” ile sigortalı olduğu, ayrıca yolcuların ………. Sigorta (………. Sigorta AŞ) A.Ş. tarafından “Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi” ile sigortalı olduğu, anlaşılmaktadır.
Mahkememizce söz konusu kazaya ilişkin Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmış ve buna göre; kazanın meydana gelmesinde davalı ………. ın %40, davacı ……… ‘nin ise %60 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş ve söz konusu kaza neticesinde davacının uğradığı cismani zarar yönünden Adli Tıp Kurumundan rapor alınmış ve buna göre kaza dolayısıyla davacının %3,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve iyileşme süresinin de 9 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir. Bu tespitler doğrultusunda dosya aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş ve alınan rapor uyarınca davacı tarafın uğramış olduğu maddi tazminat miktarı kusur durumu da göz önünde bulundurularak hesaplanmış, buna göre davacının kaza tarihi itibariyle uğramış olduğu maddi zarar miktarının kusur tenzili yapıldıktan sonra 6.837,77 TL olduğu hesaplanmıştır.
Davacı taraf dava dilekçesi ile bu zararının sürücü ………., aracın maliki olan ……….. ve işleten firma olan …….. Firması ile aracın ZMMS şirketi olan ……… Sigorta A Ş.’den ve Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta şirketi olan ………. Sigorta A Ş,’den müştereken ve müteselsilen talep etmiştir. 2918 sayılı KTK’nın 85. Madde uyarınca “Bir motorlu aracın işletilmesi, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmünün yer aldığı, buna göre aracın maliki olan ………..’ün söz konusu tazminattan davalı sürücü ………. ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları anlaşılmıştır.
Mahkememizce; davalı …….. Firmasının ticaret sicil kaydının celbi için müzekkere yazılmış, Ardahan Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından gönderilen cevabi yazıdan, davalı …….. Seyahat’in herhangi bir tüzel kişiliği bulunmadığı, …….. Seyahat’in davalılardan ………..’e ait şahıs işletmesi olduğu anlaşılmıştır. Şahıs işletmelerinin tüzel kişiliği bulunmadığı, şahıs işletmesi adına işletme sahibinin taraf gösterilmesi gerektiği, işletme sahibi olan ………..’ün zaten davalılar arasında yer aldığı, dolayısıyla davalı …….. Seyahat’in taraf ehliyeti bulunmadığı, taraf ehliyetinin dava şartlarından olması nedeni ile bu davalı yönünden davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Sigorta şirketleri açısından yapılan değerlendirmede; kazaya karışan aracın ”Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi” ile sigortalı olduğu, bu poliçenin genel şartlarının A.5./b bendi uyarınca davacının sürücü olması nedeniyle teminat dışı kaldığı, dolayısıyla bu poliçenin tarafı olan davalı ……… Sigorta A Ş.’nin sorumluluğunun bulunmadığı ve husumette yöneltilemeyeceği gerekçesiyle bu davalı yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiştir.
Diğer davalı ………. Sigorta AŞ tarafından yapılan Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesinin ise, esas hakkında kaldırma karaında da belirtildiği üzere; kaza(can) sigortalarından olup, kazanın oluşumunda sürücünün bir kusuru bulunmasa bile, ölümlerde sigorta poliçesinde yazılı tutarın tamamı, bir zarar (destekten yoksunluk) hesabı yapılmaksızın, ölen kişinin mirasçılarına eksiksiz ve kesintisiz olarak; yaralanmalarda beden gücü kayıp oranına göre zarar gören kişilere ödeneceği, ödenecek tazminat miktarı yönünden “zarar sigortası – tutar (meblağ) sigortası” ayrımında Zorunlu Koltuk Sigortası bir “tutar (meblağ) sigortası olduğu, Meblağ sigortasında sigortacı, sigorta ettirilen kişinin zarara uğraması durumunda, somut zarar ne olursa olsun, sigorta sözleşmesinde belirlenen tutarı (meblağı), başka bir deyişle, sigorta poliçesinde yazılı olan “sigorta bedelini” eksiksiz ve tam ödemek zorunda olduğu, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile buna bağlı Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenen 25.03.2004 tarihli Genel Şartlar A.3.2 maddesi 1. fıkrasında: “Bu sigorta ile teminat altına alınan bir kaza, sigortalının kaza tarihinden itibaren iki yıl içinde sakatlığına yol açtığı takdirde, tıbbi tedavinin sona ermesi ve sakatlığın kesin olarak tespiti sonucunda, sakatlık tazminatı aşağıda belirtilen oranlar dahilinde kendisine ödenir.“ denildikten sonra tabloya yer verildiği görülmüştür. Mahkememizce esas hakkında kaldırma öncesinde ATK ilgili İhtisas Dairesinden alınan raporlarda, davacının Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Poliçesi kapsamında talep hakkı bulunup bulunmadığını belirleyen anılan cetvelde açıklanan şekilde, tazmini gerektiren bir sakatlığın olup olmadığı hususunda rapor aldırılmadığı ve bu konuda değerlendirme yapılmadığı anlaşıldığından, bu konuda İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulundan 25/06/2021 tarih ve 11178 sayılı rapor alınmış, raporda davacıdaki arızanın söz konusu sözleşmede karşılığının bulunmadığının bildirildiği görülmüştür. Mahkememizce de, Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlarına ekli cetvel incelenmiş, cetvelde yaralanma durumunda tazminat ödenmesi gerekecek arızaların tek tek belirlendiği görülmüş, davacıdaki arızanın bu cetvelde yer alan sakatlıklar içerisinde yer almadığı görülmüş, dolayısıyla davacının davalı ………. Sigorta AŞ (………. Sigorta AŞ)’den maddi tazminat talep etme hakkı bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Buna göre; davacı tarafın maddi tazminat talebinin kabulü ile 6.837,77 TL’nin davalılar ………. ve ………..’ten olay tarihi olan 10/07/2012 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak sureti ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın manevi tazminat talebine ilişkin yapılan inceleme de; yukarıda belirtilen gerekçe ile, manevi tazminat isteminin de davalı …….. Seyahat yönünden usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı gerçek kişiler yönünden yapılan değerlendirmede ise; gerek mülga B.K’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı T.B.K’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakim olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakim bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez. Bu ilkeler ve olayın oluş şekli, davacının kusur oranı, kaza dolayısıyla tedavi geçirecek süre ve kaza neticesindeki uğradığı manevi zarar dikkate alınarak davacı yararına 10.000.00 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği takdir ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)MADDİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN:
1-Davanın davalı ……… Sigorta A.Ş. yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE
2-Davanın davalı ………. Sigorta A.Ş. (birleşme sonucu ………. Sigorta A.Ş.) yönünden hasarın sigorta genel şartları kapsamı dışında olması nedeniyle REDDİNE,
3-Davalının davalı …….. SEYAHAT yönünden tüzel kişiliği olmamasından dolayı taraf ehliyeti bulunmadığından HMK’nun 114/1-d maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
4-Davanın diğer davalılar ………. ve ……….. yönlerinden KABULÜ ile;
6.837,77 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 10/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ………. ve ………..’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
B)MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN:
1-Davalının davalı …….. SEYAHAT yönünden tüzel kişiliği olmamasından dolayı taraf ehliyeti bulunmadığından HMK’nun 114/1-d maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-Davanın davalılar ………. ve ……….. yönlerinden KISMEN KABULÜ ile;
10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 10/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ………. ve ………..’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca maddi ve manevi tazminat yönünden alınması gereken 1.150,19 TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 209,59.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 940,60.-TL karar harcının davalılar ………. ve ………..’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 24,30.-TL başvurma harcı ve 209,59.-TL peşin harcın davalılar ………. ve ………..’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davacı tarafından dosyada yapılan 2.564,95 yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 922,08 TL’sinin davalılar ………. ve ………..’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı ………. Sigorta(………. Sigorta) tarafından yapılan 200,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalılar ………. ve ………..’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalılar ………. ve ………..’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davalı ………. Sigorta ve ………. Sigorta(………. Sigorta) kendilerini vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalılara verilmesine,

Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/01/2022

Katip ……..
¸e-imzalıdır

Hakim ……….
¸e-imzalıdır