Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/278 E. 2022/89 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/278 Esas
KARAR NO : 2022/89

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/03/2021
KARAR TARİHİ : 07/02/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 09/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; davalı sigorta şirketine sigortalı olan aracın kusurlu bir şekilde müvekkillerinin aracına çarptığını ve maddi hasar oluştuğunu, oluşan zararlar nedeni ile dava tarihi itibari ile 10 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiş dava sırasında talebini 1.500,00 TL’ye ıslah etmiştir.

CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; teminat dışı haller ile değer kaybı üzerinden bilirkişi incelemesi ile tespit yapılması gerektiğini, kusur iddiasına itiraz ettiklerini, müvekillerinin poliçe limiti sınırı ile sorumlu olabileceğini, faiz talebine itiraz ettiklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Mahkememize sunulan bilirkişi rapor sonuç kısmında özetle ; ………. plaka no’lu aracın sürücüsü ………’ün %100 (yüzde yüz) oranında KUSURLU olduğu, ………. plaka no’lu aracın sürücüsü ……… ‘ın KUSURSUZ olduğu, davacıya ait ………. plaka no’lu araçtaki zarar ve ziyan miktarının 8.597,56 TL. olarak hesaplandığını, ………. plaka no’lu aracın sürücüsü ………’un kazadaki kusur durumu dikkate alındığında tamamından ………. plaka no’lu aracı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalayan davalı ………. SİGORTA A.Ş.’nin sorumluluğunda olduğu belirtilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeni ile maddi tazminat (hasar tazminatı ve değer kaybı tazminatı) talebi olup, dava HMK’nun 107.maddesi uyarınca belirsiz alacak davası şeklinde açılmıştır.
Davacı tarafça; davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi yaptırılmış bulunan ………. plakalı aracın davacıya ait ………. plakalı araçla geçirdiği trafik kazası soncunda davacı aracının hasarlandığından bahisle aracın hasar tazminatı ve araçta oluşan değer kaybı tazminatının davalıdan tahsili talep edilmiştir.
Davalı tarafça sunulan cevap dilekçesi ile; alınan ekspertiz raporuna göre araçta herhangi bir değer kaybı bulunmadığı, aracın kaza tarihinde km sinin 214.891 olması nedeni ile araçta değer kaybı oluşmadığı, aracın onarım bedeli olarak davacıya 6.732,16 TL ödeme yapılmış olduğundan bahisle davanın reddi talep edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu 23/02/2019 tarihli kazada davalı sigortalısı araç sürücüsünün kusurlu olup olmadığı, aracın onarılması için davalı tarafça yapılan ödeme dikkate alındığında bakiye hasar tazminatı bulunup bulunmadığı, araçta değer kaybı oluşup oluşmadığı ve varsa miktarıdır.
Dava dilekçesinde hasar tazminatı ve değer kaybı talep edilmesine rağmen dava değeri olarak gösterilen 10,00 TL’nin hangi tazminat için istenildiği hususunda tereddüt bulunduğundan davacı tarafa bu konuda açıklama yapması hususunda mahkememizce süre verilmiş, davacı tarafça sunulan dilekçe ile bu miktarın 2,00 TL’sinin hasar bedeli, 8,00 TL’sinin ise değer kaybı tazminatı olarak talep edildiği bildirilmiştir.
Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın çözümü için etkili olabilecek nitelikte görülen tüm deliller toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir.
Davalı sigorta şirketi tarafından gönderilen cevabi yazı ve eklerinden; dava konusu kaza nedeni ile toplamda 6.732,16 TL ödeme yapıldığını bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce kusur ve hasar durumu hususunda bilirkişinin teknik görüşüne başvurma gereği duyulmuş, bilirkişi tarafından sunulan 26/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; kazanın meydana gelmesinde davalı sigortalısı ………. plakalı araç sürücüsü ………’un tamamen kusurlu olduğu, olay tarihinde yaklaşık 7 yıl kullanım süresi, 214.891 km de ve kaza öncesi ortalama 54000 TL civarlarındaki hasarsız piyasa rayiç değeri, yapılan onarımın niteliği dikkate alındığında, aracın daha önce değer düşümüne yol açan kayıtlarının da dava dosyasında bulunmaması ve piyasa şartları ile birlikte değerlendirildiğinde, araçta meydana gelen değer kaybının yaklaşık 1.500 TL seviyelerinde olacağının bildirildiği görülmüştür.
Kusur durumu yönünden mahkememizce yapılan değerlendirmede; davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS’sı yapılan ………. plakalı araç sürücüsü ………’un yokuş aşağı ıslak ve kaygan yolda ilerlerken davacıya ait aracın bulunduğu kavşağa yaklaşırken hızını azaltmayarak davacıya ait araç ile karşılaştığında ani fren yapması nedeni ile aracının kayması neticesinde kazanın meydana geldiği, bu sürücünün KTK’nun 52.maddesindeki kurala aykırı hareket ederek % 100 kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsünün ise herhangi bir trafik kuralına aykırılığı veya kazanın meydana gelmesini önleyebilecek alabileceği tedbir bulunmadığından kusursuz olduğu kanaatine varılmış ve bu konuda bilirkişi raporuna itibar edilmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan ıslah dilekçesi ile; davalı tarafça kendilerine hasar bedeli ödemesi yapıldığı ancak değer kaybına ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığının tespit edildiği, bu doğrultuda taleplerini ve dava değerini 1.500,00 TL (değer kaybı) olarak ıslah ettiklerini ve temerrüt(kaza) tarihinden itibaren avans faizi talep ettiklerini bildirdikleri görülmüştür.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller karşısında; dava konusu kaza nedeni ile davacının aracının hasarlandığı, kazanın tamamen davalı sigorta şirketinin sigortalısı araç sürücüsünün % 100 kusuru sonucu meydana geldiği, işbu nedenle indirim gerektiren bir müterafik kusur bulunmadığı, davalı sigorta şirketi tarafından davadan önce davacının aracının onarılması karşılığı olarak 6.732,16 TL ödeme yapıldığının anlaşıldığı, davacı tarafça her ne kadar 2,00 TL hasar tazminatı talep edilmiş ise de, ıslah dilekçesinde hasar tazminatlarının ödendiğini bildirdikleri ve hasar tazminatına ilişkin ıslah yapmadıkları, dolayısıyla davanın hasar tazminatı yönünden reddinin gerektiği, değer kaybı tazminatı yönünden ise, değer kaybının aracın kazadan önceki piyasa değeri ile kaza sonrası piyasa değeri arasındaki fark olduğu, bilirkişi tarafından bu farkın 1.500,00 TL olabileceğinin bildirildiği, her ne kadar aracın kaza öncesinde de bir çok kazaya karıştığı ve aracın kilometresinin yüksek olduğu anlaşılmakta ise de bunun aracın değer kaybına uğramayacağı anlamına gelmeyeceği, bu hususların değer kaybı miktarının takdirinde değerlendirilmesi gerektiği, 1.500,00 TL miktarın makul ve kabul edilebilir olduğu, 2918 sayılı KTK hükümlerine göre davalı sigorta şirketinin sigortalısının % 100 kusurlu olduğu kazada davacıya ait aracın gördüğü zararın tamamından sigorta limitiyle sınırlı olmak üzere sorumlu bulunduğundan davanın değer kaybı yönünden kabulünün gerektiği, davacı tarafça her ne kadar ıslah dilekçesi ile temerrüt tarihinden(kaza tarihinden) itibaren avans faizi uygulanması talep edilmiş ise de, dava dilekçesinde faiz başlangıcına ilişkin bir açıklama bulunmamakla dava tarihinden itibaren faiz işletilebileceği sonuç ve kanaatine varılarak davanın hasar tazminatı talebi yönünden reddine, değer kaybı tazminatız talebi yönünden kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın hasar tazminatı talebi yönünden REDDİNE,
2-Davanın değer kaybı tazminatı talebi yönünden KABULÜ ile 1.500,00 TL değer kaybı tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 102,60.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 314,30.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye harcın karar kesinleşince ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30.-TL başvurma harcı ve 102,60.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 850,20.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 849,07 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.500,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 1.318,24 TL’sinin davalıdan bakiyenin davacıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/02/2022

Katip ………
¸e-imzalıdır

Hakim ………..
¸e-imzalıdır