Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/272 E. 2021/588 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/272 Esas
KARAR NO : 2021/588

DAVA : Menfi Tespit (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2021
KARAR TARİHİ : 21/06/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil aleyhine icra takibi başlatıldığını ve müvekkilin itiraz ettiğini, ancak itiraz süresi kaçırıldığından dolayı bu davanın açılma zorunluluğunun oluştuğunu, davalı alacaklının ilgili icra müdürlüğünce gönderilen ödeme emrinde araç alım satım sözleşmesinden kaynaklı alacak olduğundan bahsedildiğini, müvekkilin iddia edilen böyle bir alacaktan kaynaklı hiçbir borcu olmadığını, davalı tarafla herhangi bir ticari ilişkisi olmadığını, haciz baskısı altında olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulüne, müvekkilin icra dosyasında borçlu olmadığının tespitine, davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;menfi tespit davalarının Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, söz konusu aracın sahibinin ……. isimli bir şahıs olduğunu , müvekkilin aracını emsal fiyatlarda olan araçla takas etme usulü ile değiştirdiğini, ……. isimli kişiyle aracı alması konusunda anlaşmaya vardığını, …….’ın galericilik işi ile uğraşan arkadaşı … nin satış işlemlerini yürütmek üzere devreye girdiğini, anlaşmak adına müvekkilin çalıştığı iş yerine ……. ile …’nin geldiğini, 35.000,00 TL üzerinde anlaşıldığını, bu ücretin 4.000,00 TL sini …….’ın 31.000,00 TL sini …nin ödemeyi tahahhüt ettiğini, araç devrinin yapıldığını, fakat daha sonra şahıslar arasında anlaşmazlık yaşandığını, bu nedenlerle davanın göre bakımından reddine, davanın esastan reddine, %20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava, davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespiti istemli menfi tespit davasıdır(İİK.mad.72).
Davacı tarafın, davalı tarafından aleyhine başlatılan icra takibinde ödeme emrinde “araç alım satımından kaynaklı alacak” olduğundan bahsedildiği, böyle bir borçlarının bulunmadığını ileri sürdükleri görülmüştür.
Davalı tarafından ise cevaben; davacının galericilik yaptığını, aracını ……. isimli şahsa ait araç ile takas ederek değiştirme konusunda anlaştıklarını, davalının ……. ile birlikte gelerek 35.000 TL üzerinde anlaştıklarını, bu ücretin 4.000 TL’lik kısmını ……. 31.000 TL lik kısmını ise davalının ödemeyi taahhüt ettiğini…ileri sürdüğü görülmüş, davacı tarafça davalının cevap dilekçesine karşı beyan dilekçesi sunularak uzun yıllardır medikal firmasında ilaç mümessili olarak çalışmakta olup galericilik işi ile uğraşmadıklarının ileri sürüldüğü görülmüştür.
Açılan davada, HMK 114/1-c maddesi uyarınca görev hususunun dava şartlarından olması gözetilerek HMK 138 maddesi de dikkate alınarak dava şartlarının öncelikle karara bağlanması gerektiği, yine HMK 115/1 maddesi gereğince de dava şartlarının yargılamanın her safhasında mahkeme hakimliğince resen dikkate alınması gerektiği hususu ile HMK’nun 1. maddesi gereğince görev hususunun kanunla düzenlenen kamu düzenine ilişkin olması hususları hep birlikte değerlendirilmiş ve öncelikle bu yönde karar vermek gerekmiştir.
Somut olaya bakıldığında; tarafların tacir sıfatlarının bulunmadığı, davalı tarafça her ne kadar davacının galericilik işi ile uğraştığı ileri sürülmüş ise de bu hususun davacı tarafça kabul edilmediği, kaldı ki davacının tacir olması durumunun ticari iş karinesi uyarınca sadece taraflar arasındaki işi ticari iş haline getireceği ancak davanın nispi ticari dava olarak kabulü için davanın her iki tarafının da tacir sıfatının bulunması gerektiği, davalının tacir sıfatı bulunmadığı, davanın TTK’nun 4.maddesinde belirtilen mutlak ticari davalardan da olmadığı, ticaret mahkemesinin bir davaya bakması için gerekli olan 6102 sayılı yasanın 4/1 maddesinde düzenlenmiş olan, her iki tarafın tacir ve işin de her iki tarafın işletmesi ile ilgili olması şartının bu dava yönünden gerçekleşmediği, keza 6102 sayılı yasanın 4/1-a,b,c,d,e ve f bentlerinde sayılan tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, mutlak suretle ticaret mahkemelerinin görev alanına giren mutlak ticari dava türünden de olmadığı, davaya genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bakmakla görevli olduğu anlaşılmakla davanın görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddi ve görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c maddesi kapsamında mahkememizin görevli olmaması sebebiyle HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-HMK nun 20. maddesi gereğince gerekçeli kararın tüm taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren yasal iki haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE.
3-Belirtilen iki haftalık süre içinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar (ek karar) verileceğinin taraflarca bilinmesine.
4-HMK nun 331. maddesi gereğince harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece bir karara bağlanmasına.
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına.
Dair taraf vekillerinin ve davalı asilin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
21/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır