Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/256 E. 2022/900 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/256 Esas
KARAR NO : 2022/900

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/03/2021
KARAR TARİHİ : 19/10/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 16/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkili şirketin, sabit olan alacağına ilişkin olarak Bakırköy …. icra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı, gönderilen ödeme emri davalı-borçlu tarafa tebliğ edildiği, icra takibine ilişkin esas alacak miktar 12.281,04 TL olduğu, davalı tarafından tamamı ile haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz edilmiş ve takip durdurulduğu, itirazın İptali ve takibin devamı takibe kötü niyetli olarak itiraz eden davalının %20 icra inkar Tazminatına mahkum edilmesi talebimiz havi dava dilekçemizi müvekkili davacı firma ile davalı firma arasında süregelen ticari bir ilişki söz konusu olduğu, müvekkili davacı, davalıya çeşitli tarihlerde mal satışı yaptığı ve buna ilişkin olarak faturalar ve sevk irsaliyeleri düzenlediği, cari hesap devri sonunda müvekkil davacı firmanın davalı firmadan 12.281,04 TL tutarındaki cari hesap alacağı olduğu, borcun ödenmemesi neticesinde icra takibi başlatıldığı, davalının takibin durmasına sebebiyet veren itirazı haksız ve kötü niyetli olduğu, müvekkili davacı firmanın süregelen ticari ilişki çerçevesinde davalıdan alacaklı olduğu hususu cari hesap ekstresi, faturalar, sevk irsaliyeleri ile açıkça ortada olduğu gibi tarafların ticari defterlerin ve kayıtların bilirkişi marifetiyle incelenmesi sonucunda da alacağımızın varlığı net şekilde anlaşılacağını beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından süresinden sonra sunulan beyan dilekçesinde ÖZETLE; müvekkili şirketin, davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, cari hesap ekstreleri dikkate alınarak incelendiğinde, davacı şirketin müvekkil şirkete borcu bulunmadığını, davacı tarafından Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında müvekkil aleyhine başlatılan takibe de tarafımızca itiraz edildiği, davacının müvekkili şirketten alacağı bulunmadığı, davacı tarafından haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının … borçlunun … olduğu, takibe konu alacağın 12.281,04TL olduğu, ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlunun ödeme emrine itiraz ettiği takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
Davacının dava dilekçesinden özetle; davacının davalıya çeşitli tarihlerde mal satışı yaptığını, buna ilişkin fatura ve sevk irsaliyesi düzenlediğini, davacının davalıdan alacaklı olduğunu, itirazın iptalini talep ettiği,
Davalı tarafın süresinde cevap dilekçesi sunmadığı, süresinden sonra sunduğu beyan dilekçesinden özetle; davalı şirketin herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı şirketin davalı şirkete borcu bulunduğunu, açılan davanın haksız olduğunu itirazın reddini kabul ettiği,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasında ticari ilişkiden kaynaklı alacak istemine yönelik Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatı talebine ilişkin olduğu,
Dosyanın yapılan incelemesinde, itirazın iptali davasının hak düşürücü sürede açıldığı, arabuluculuk dava şartının sağlandığı, davalı tarafın arabuluculuk görüşmesine katılmadığı, davacının dava dilekçesi ile birlikte fatura, sevk irsaliyesi ve açık hesaba ilişkin belgelerinin bir suretini sunduğu, icra dosyasının iş bu dosya arasına alındığı, ödeme emrinin cari hesap alacağı olarak belirtildiği, davalının icra dosyasında borca faize ve ferilere itiraz ettiği, tarafların ba ve bs kayıtlarının celp edildiği, toplanan deliller uyarınca bilirkişi … ‘den rapor alındığı, raporda davacının ticari defter ve kayıtları incelendiğinde 2018 yılı devir bakiyesinin davacı ve davalı kayıtlarında 0 TL olarak belirtildiği, 2018 yılında davacının davalıya sunduğu hizmetten dolayı 7.251,75 TL’lik 6 adet fatura düzenlediğini, 2019 yılında toplam 6 adet 12.025,95 TL fatura düzenlediğini, ilgili faturaların bildirim tutarının altında olduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 12.281,04 TL alacağının bulunduğunu belirtildiği, davalı defterine göre ise, 2018 yılı devir bakiyesinin davacı ve davalı kayıtlarında 0 TL olduğu, davacının 2018 yılında düzenlediği 4 adet toplam 5.460,37 TL bedelli fatura ile 2019 yılı 3 adet toplam 8.829,17 TL bedelli fatura düzenlendiğini, davalı defterlerine göre davacıdan 7.564,74 TL alacaklı olduğunu,
Taraflar arasındaki defter farkının 5 adet fatura ile 3 adet tediye makbuzundan kaynaklı olduğu,12.11.2018 tarihli faturanın davacı defterinde olup davalı defterinde olmadığı, faturada teslim alan kısmının olmadığı, 30.11.2018 tarihli faturanın, 02.02.2019 tarihli faturanın … tarafından teslim alındı imzası olduğu, 08.03.2019 tarihli fatura ile 19.03.2019 tarihli faturada … bey imzası olduğu, 3 adet tediye makbuzunda … imzanın olduğu, davalı şirkete … ile … Bey ‘in davalı taraf çalışanı olup olmadığının bilirkişi tarafından raporda incelendiği, 2018-2019 tarihlerinde ……. davalı şirket personeli , …’ında firma sahibi olduğunun belirtildiği, buna ilişkin mail yazısının rapora derc edildiği,
Raporda imza belgesi olmayan 12.11.2018 tarihli fatura çıkartılarak hesaplama yapıldığı, imzanın davalı taraflara ait olup olmadığına ilişkin uzmanlık alanının olmadığının belirtildiği, raporun taraflara tebliğ edildiği, davalı tarafın 3 adet tediye makbuzundaki imzaya itiraz ettiği, davacı tarafa imzaya itiraza konu tediye makbuz asıllarını sunması için 3. Celsede ihtarlı ara karar kurulduğu, davacı tarafın 15.02.2022 havale tarihli dilekçesinde 09.02.2022 tarihli celse …. nolu ara kararı uyarınca fatura ve sevk irsaliyelerinin asıllarının sunulduğu, itiraza konu tediye makbuz asıllarının sunulmadığı, bu nedenle belge asılları üzerinde imza incelemesi yapılamadığı,
Tediye makbuzlarındaki imzanın o dönem davalı şirket sahibi …’a ait olduğu hususunun ispat yükünün davacı tarafa ait olduğu, davacı tarafın tediye makbuz asıllarını sunmadığı için bu iddiasını ispat edemediği, fotokopi belgeler üzerinde de inceleme yapılamadığından bu nedenle grofoloji bilirkişiden imzaların incelendiği bir rapor alınamadığı,
İtirazın iptali davasında ispat yükünün alacaklı olduğunu iddia eden davacı tarafta olduğu, dosya kapsamında davalı defterinde kayıtlı olmasa da 30.11.2018,02.02.20219, 08.03.2019 tarihli satış faturalarındaki imzaya itiraz olmaması, bu faturalarda imzası bulunan kişilerin o dönemlerde davalı şirkette görev yapmalarından kaynaklı bu faturaların davacı alacağı olarak değerlendirildiği, bununla birlikte tediye makbuzunda yapılan ödemelerin yapılmamış sayılarak davalının alacağından düşülmediği, davacı ve davalı hesap hareketleri birlikte değerlendirilerek 20.06.2018 tarihinde çek girişi olan 20.000TL’den sonra davalının 14.857,58 TL alacağının olduğu davacınında bu miktar borcu olduğu hususu her iki defterde aynı şekilde kayıtlı olduğundan, davalının bu alacağından davacı cari hesabında kayıtlı 3 adet tediye makbuz miktarı düşülmeden yine imza bulunmayan 12.11.2018 tarihli fatura bedeli düşülmeden, 14.11.2018 tarihli 166,20 TL bedelli satış faturası, 21.11.2018 tarihli 151,70 TL bedelli satış faturası, 30.11.2018 tarihli 320 ,69 TL bedelli satış faturası, 30.01.2019 tarihli 2.817,20 TL bedelli satış faturası, 02.02.2019 tarihli 449,56 TL bedelli satış faturası, 20.02.2019 tarihli 1342,23 TL bedelli satış faturası, 08.03.2019 tarihli 1.139,34 TL bedelli satış faturası, 19.03.2019 tarihli 1.607,92 TL bedelli satış faturası bedelleri düşülerek, 22.08.2019 tarihli tahsilat nakit makbuz bedeli olan 1.854,25 TL bedelin davalı alacağı olarak eklemesi yapılarak ve 23.09.2019 tarihli 5.877,70 TL satış faturası düşülerek davacının davalıdan alacağının olmadığı değerlendirildiği, bu nedenle açılan davanın reddine karar verildiği, icra inkar tazminat şartlarının oluşmadığı, bununla birlikte her ne kadar davanın reddine karar verilmiş ise de davalının arabuluculuk görüşmelerine katılmadığından yargılama giderinin davalı üzerine bırakıldığı, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan itirazın iptali davası ile icra inkar tazminat talebinin reddine
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 209,73.-TL peşin harcından mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 129,03‬.-TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30.-TL başvurma harcı ve 80,70.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 698,00-TL yargılama giderinin 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu 18/A-11. Maddesi uyarınca davalı tarafın arabuluculuk görüşmelerine katılmaması nedeniyle tamamının davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olsa da 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11.maddesi uyarınca arabuluculuk toplantısına mazeret göstermeksizin katılınmadığından lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davalının arabuluculuk sürecine katılmadığından davalılardan alınarak hazineye irad KAYDINA,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen kararının, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstanbul BAM ‘ne İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır