Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/254 E. 2023/37 K. 16.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/254 Esas
KARAR NO : 2023/37

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/03/2021
KARAR TARİHİ : 16/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkili şirket ile davalı … arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkili şirket tarafından davalı şirkete 26/11/2020 tarihinde 54.295,16 TL’lik fatura kesildiğini, davalı şirket tarafından söz konusu fatura bedelinin ödenmediğini, bu kapsamda Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın icra takibine itiraz ettiğini ve bunun üzerine takibin durduğunu, ilgili itirazın kabulünün mümkün olmadığını, 26/11/2020 tarihinde karşı tarafın müvekkilden söz konusu faturadaki ürünleri talep ettiğini ve bunların gönderiminin sağlandığını ancak karşılığında ödeme yapılmadığını belirterek haksız itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, talep miktarının %20’sinden az olmamak üzere karşı taraf aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE;Müvekkili şirketin İtalya’dan aldığı çeşitli siparişleri yerine getirmek üzere davacı ile anlaştıklarını, anlaşmaya göre ürünlerin 30/12/2020 tarihine kadar İstanbul’dan çıkışı olacak şekilde davalı müvekkiline teslim edileceğini, bir süre sonra işin savsaklandığını düşünen müvekkili şirketin davacıya bildirimlerde bulunduklarını, davacının sebep olduğu gecikmeden dolayı siparişi veren İtalya firmasının 04/02/2021-05/02/2021 tarihlerinde fiyattan 8.000,00 EURO indirim bildirildiğini, 05/02/2021 tarihinde de malların gecikmeli olarak İtalya’ya gönderildiğini, müvekkili şirketin 26/04/2021 tarihinde yurt dışından talep edilen kesintiyi ödemek zorunda kaldıklarını, tüm bu yaşananlardan davacının sorumlu olduğunu, davacıya borçlu olmadıklarının tespitinin gerektiğini, davacının istediği kadar bir alacağının bulunmadığını, faturalara konu mallar ve işlerin en azından bir kısmının müvekkiline teslim edilmediğini, sunulan irsaliyelerdeki imzaları görmeden taraflarınca borcun kabulünün mümkün olmadığını, borcun zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini, bu dava ile müvekkilinden istenen paranın hiç bir zaman istenmediğini belirterek davanın reddini, talebin %20’sinden az olmamak üzere davacı tarafın kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi tarafından hazırlanan 03/10/2022 tarihli bilirkişi raporu sonuç kısmında özetle ; Davacı …. Tekstil Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti.’nin incelemeye ibraz edilen 2020-2021 mali dönemine ait ticari defterinin ait olduğu yılda yürürlükte olan T.T.K. ve V.U.K. hükümlerine göre tutulduğu, ticari defterinin yasal süreleri içerisinde açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırmış oldukları, sahibi lehine delil niteliğinde olduğu, davalı …… Tekstil Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti.’nin incelemeye ibraz edilen 2020-2021 mali dönemine ait ticari defterinin ait olduğu yılda yürürlükte olan T.T.K. ve V.U.K. Hükümlerine göre tutulduğu, ticari defterinin yasal süreleri içerisinde açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırmış oldukları, sahibi lehine delil niteliğinde olduğu, davacı cari hesap hareketlerinin incelenmesinde, davaya konu 26.11.2020 tarihli 54.295,16TL tutarlı faturanın cari hesaba işlenmesiyle cari hesap bakiyesinin 31.12.2020 dönem sonu ve 24.02.2021 takip tarihi itibariyle davacı lehine 54.295,16 TL bakiye verdiğinin görüldüğü, davalı cari hesap hareketlerinin incelenmesinde, davaya konu 26.11.2020 tarihli 54.295,16TL tutarlı faturanın cari hesaba işlenmesiyle cari hesap bakiyesinin 31.12.2020 dönem sonu ve 24.02.2021 takip tarihi itibariyle davacı lehine 54.295,49 TL bakiye verdiğinin görüldüğü, takibe konu faturaya esas ürünlerin teslimine ilişkin olarak davalı tarafından bir itirazın konusu olmadığı ve faturanın ticari defterlerine işlendiği, davalının 23.10.2020 tarihli siparişinin takibe konu fatura ile ilişkisinin bulunmadığı, 23.10.2020 tarihli sipariş formu üzerinde gerek davalının gerekse davacının onaylı imza ve kaşesinin mevcut olmadığı, davacı tarafından 23.10.2020 tarihli kumaş siparişi ile ilgili davalı tarafa gönderilmiş uygundur yada tamamdır bağlamında gönderilmiş bir onay yazısının dosya kapsamında mevcut olmadığı, 23.10.2020 tarihli kumaş siparişi ile ilgili 01.12.2020 tarihinde,ödeme yapılmazsa bu siparişin testim edilemeyeceğinin davacı tarafından davalıya beyan edildiği, ancak bu sürede itibaren halen tamamlanmamış rpt renk çalışmalarının olduğu ve sipariş üzerinden 40 günlük sürecin geçmiş olduğu, davacı tarafından davalıya 23.10.2020 tarihli kumaşların gönderildiğine dair herhangi bir irsaliye ve faturaya dosya kapsamında rastlanmadığı, tanık beyanlarından kumaşların gelmemiş olması sebebi ile başka bir firmadan alındığının belirtildiği, davalı tarafından siparişlerin gecikmesi ile ilgili dosya kapsamına sunulan reklamasyon ile ilgili genel açıklamaların yer aldığı mailin davacı taraf gönderildiğine dair bir verinin dosya kapsamına sunulan mailde görülemediği, bunun dışında yazılı ihtarın davacıya yapıldığına dair bir ihtarnameye de dosya kapsamında rastlanmadığı, davacı tarafından davalının ödediğinin beyan ettiği reklamasyon bedelinin söz konusu siparişle illiyet bağını gösterir açıklıkta bir belgenin sunulmadığı, reklamasyon bedeline ilişkin olarak davacıya fatura kesilmediği, davalı ticari defterlerine kaydının yapılmadığı, davacı tarafın icra takip tarihinden önce davalı tarafi temerrüde düşürmüş oluğunu ispatlayamadığından işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı belirtilmiştir.
Deliller; dava dilekçesi,cevap dilekçesi, ticari defterler, vergi dairesi kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle başlatılan takibe borçlu davalının itirazının iptali istemine ilişkindir.
İİK’nın 67. Maddesinde itirazın iptali davası düzenlenmiş olup maddede takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmesi halinde borçlunun takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklının, diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği düzenlenmiştir.
İtirazın iptali davaları icra takibine ve takipteki sebebe sıkı sıkıya bağlı davalar olup takipte hangi sebebe ve miktara dayanılmış ise yargılama da o miktar ve sebep üzerinden yürütülür. Öyle ki itirazın iptali davalarında ıslah yolu ile müddeabihin arttırılması da mümkün değildir.
Kanunda aksine özel bir düzenleme olmadıkça; taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü (4721 sayılı TMK m. 6), diğer bir ifadeyle, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran taraf ispat yükü altında (6100 sayılı HMK m. 190) olup, bu temel kuralların da sonucu olarak herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. İspat yükü kendisinde olmayan diğer taraf da ispat yükünü taşıyan tarafın iddiasının doğru olmadığı hakkında delil sunabilir. Karşı ispat faaliyeti için delil sunan taraf, ispat yükünü üzerine almış sayılmaz (6100 sayılı HMK m. 191). Eldeki davada ispat yükü cari hesaba konu faturalardaki ürünlerin davalıya teslim edildiğini iddia eden davacı üzerindedir.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
HMK’nun 220 ve devamı maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişisi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup yapılan inceleme neticesinde davacının ve davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve HMK 222. Maddesu uyarınca sahibi lehine delil niteliğine sahip olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuna göre davaya konu faturaların davacı ve davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu , davayı konu faturaların tarafların vergi dairesine bildirdiği BA-BS formlarında da yer aldığı ve birbirini teyit eden kayıtlara göre davacının davalıdan 54.295,16-TL alacaklı olduğu, davalı tarafça davaya konu siparişin geç teslimi nedeniyle da dışı şirkete ödenen 8.000 Euro’nun davaya konu fatura ile ilgisi olduğu ya da davacı ile olan ticari ilişkisine ait olduğu ispat edilemediğinden yerinde görülmemiş, davcı tarafça takipten önce davalının temerrüde düşürülmediği anlaşıldığından faiz talebinin reddi ile davanın kısmen kabulüne, alacağın likit itirazın haksız olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatın hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın Kısmen KABULÜ ile
1-Davalının Bakırköy ,…. İcra Dairesi …… E sayılı dosyasıyla başlatılan takibe yönelik itirazının 54.295,16-TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin kabul edilen 54.295,16-TL üzerinden aynen devamına,fazlaya ilişkin talebin reddine
-Devamına karar verilen 54.295,16-TL alacağa takip tarihinden itibaren reeskont avans faiz uygulanmasına
2-Alacağın likit olması nedeniyle 54.295,16-TL alacak üzerinden %20 oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Sair hususların gerekçeli kararda açıklanmasına,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.708,90.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 938,72.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 2.770,18‬.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30.-TL başvurma harcı ile 938,72.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.500,00 TL bilirkişi 149 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.649,00.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.628,82.-TL’sının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 972,74-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
10-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
11-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.303,84.-TL’sının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, bakiye kısmın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istanbul Bölge Adliyesi (istinaf) Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı 16/01/2023 09:34:03
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır