Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/241 E. 2022/465 K. 30.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/241 Esas
KARAR NO : 2022/465

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 15/03/2021
KARAR TARİHİ : 30/05/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 28/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; ….. sicil numaralı şirketin, müvekkilleri … adına kayıtlı olduğu iddiasıyla ilgili iş yerinden tahsil edilemeyen prim/damga vergisi borçlarına ilişkin … tarafından……. takip numaralı ödeme emirleri gönderildiğini, müvekkillerinin iş bu ödeme emirlerine itiraz etmek amacıyla süresinde Bakırköy …… İş Mahkemesi …. Esas dosyası ile kurum işleminin iptali talep edildiğini, dosyada davacı davacıya ait olmadığı iddia edilen şirket için ilgili ticaret mahkemesine menfi tespit davası açıp şirketin davacı tarafından kurulmadığının tespit ettirilip kararının sunulmasının istenildiğini, dolayısı ile müvekkillerinin borçların dayanağı olan şirketin kendisi tarafından kurulmadığının, dolayısı ile herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitinin yapılmasını talep etme zorunluluğunun hasıl olduğunu belirterek müvekkilleri aleyhine tesis edilmiş olan …… numaralı ödeme emirleri nezdinde yapılan takibin tedbiren durdurulmasına, müvekkilinin söz konusu şirketin kendisi tarafından kurulmadığı ve takiplere konu olan 126.314,48 TL alacak ile ilgili olarak davalı SGK Başkanlığı’na herhangi bir borcu olmadığının tespitini talep etmiştir.

CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Esenyurt Sosyal Güvenlik Merkezinde …. sicil numaralı dosyada işlem gören davacı … unvanlı işyeri dosyasının incelenmesinde davacı tarafın dava konusu dönemlerine ait tahakkuk etmiş olan Prim, İşsizlik Sigortası Primi ve Damga Vergisi borçlarını ödenmediğinin tespit edildiğini, bu nedenle icra takipleri başlatıldığın gönderilen bu ödeme emirlerinden sonra davacı tarafın müvekkilleri kurum aleyhine söz konusu ödeme emirlerinin iptali için dava açtığını, mahkemece davacıya kendisine ait olmadığını iddia ettiği şirket için ilgili mahkemede menfi tespit davası açması için süre verildiğini, davacı taraf buna uymayarak, bunu yanlış yorumlayarak bahse konu ödeme emirlerinin iptali yönünde derdest bir davası olmasına rağmen bu ödeme emirlerinden dolayı bu sefer borçlu olmadığına yönelik müvekkilleri kuruma karşı iş bu davayı açtığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ….. sicil numaralı “……” isimli işletmenin (işyerinin) davacı tarafça kurulmadığı ve davalı tarafça talep olunan 126.314,48 TL’lik alacaklı ilgili olarak davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespiti istemli menfi tespit davasıdır.
Davacı tarafça; davacının kimliğinin başka kişilerce ele geçirilerek söz konusu şirketi sahte kimlikle kurulduğundan bahisle menfi tespit talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davalı kurum tarafından cevaben; açılan davanın Bakırköy …. İş Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası ile derdestlik oluşturduğunu, davacının borçlu olmadığının tespiti isteminin 5510 sayılı kanuna göre Ticaret Mahkemelerinde açılamayacağı, İş Mahkemesinde açılması gerektiği, zamanaşımı itirazlarının da bulunduğunu, husumet itirazlarının da bulunduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savundukları görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı kurum tarafından, dava konusu “……” isimli işletme için davacı aleyhine tahakkuk ettirilen prim, işsizlik sigortası primi ve damga vergisi borçları nedeni ile davacının söz konusu işletmenin kendisi tarafından kurulmadığı ve işletme ile ilgisi bulunmadığı yönündeki savunmasının doğru olup olmadığı, bu minvalde işletmenin davacı tarafından kurulmadığı ve söz konusu borçlardan davacının sorumlu olmayacağı sorumlu olup olmayacağı, davalının derdestlik, husumet ve zamanaşımı itirazlarının yerinde olup olmadığı hususlarıdır.
Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek nitelikte tüm deliller toplanmış, söz konusu işletme için İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevaptan belirtilen şekilde bir ticari işletme bulunmadığı anlaşılmış, söz konusu İş Mahkemesi dosyaları Uyaptan celp edilmiş, Avcılar Veri Dairesinden işyeri açılış dosyası celp edilmiş, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının ….. Sor sayııl dosyası celp edilerek bu şekilde toplanan tüm deliller mahkememizce değerlendirilmiştir.
Davalı kurum tarafından her ne kadar zamanaşımı defi ileri sürülmüş ise de; davacının dava dilekçesindeki taleplerinin herhangi bir zamanaşımına tabi olmadığı anlaşılmakla bu yöndeki itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı tarafın derdestlik itirazı mahkememizce değerlendirilmiştir. Davacı tarafın, davalı kuruma borçlu bulunmadığı yönündeki talebinin değerlendirilmesinde; davacı tarafça Bakırköy ….. İş Mahkemesinin ….. Esas sayılı (ve bu dosya ile birleştirilmiş olan Bakırköy ….İş mahkemesinin …. Esas sayılı) dosyasında davacı tarafça aynı borçlara ilişkin olarak menfi tespit talebinde bulunduğu, dolayısıyla davacının menfi tespit talebi yönünden mahkememizde görülen işbu davadan önce açılmış bulunan ve halen derdest olan dava bulunduğu anlaşılmakla derdestlik bulunmamasının dava şartlarından olması nedeni ile davacının davalı kuruma borçlu bulunmadığı yönündeki talebinin dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.
Belirtilen İş Mahkemesi dosyalarında, davacı tarafın, söz konusu işletmenin kendisi tarafından kurulmadığının tespiti yönünde bir talebinin bulunmadığı görülmekle, bu talep yönünden derdestlik durumu bulunmadığı anlaşılmış ve bu talep yönünden esasa ilişkin değerlendirme yapılmıştır.
Davacının dava konusu işletmenin kendisi tarafından kurulmadığının tespiti yönündeki talebine yönelik olarak, davalı tarafın husumet itirazının değerlendirilmesinde; bu talep yönünden davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğunun sabit olduğu, söz konusu işlerinin herhangi bir tüzel kişiliği bulunmadığından husumet yöneltilebilecek bir şirket tüzel kişiliği vs.bulunmadığı, davacının davalı kurum tarafından kendisine tahakkuk ettirilen borçlardan dolaylı öncelikle söz konusu şirket ile bir alakası olmadığı hususunda açtığı menfi tespit talebi yönünden, davalı kurumun, söz konusu işletmenin davacı tarafından kurulmadığı ve davacının bu şirketle bir ilgisinin bulunmadığı hususunu kabul etmedği, hal böyle olunca davalı kuruma husumet yöneltilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilmiştir.
Davacı …’in müşteki sıfatı ile bulunduğu Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının …… Soruşturma sayılı dosyasında, dosyanın konusunun, müştekinin kimlik bilgileri kullanılarak sahte kimlik çıkartılarak adına …… isimli şirket kurulması olduğu, bu dosyada İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarının 04/12/2014 tarih ve ……. sayılı uzmanlık raporu alındığı ve bu raporda 27/06/2012 tarih ve ….. sayılı yoklama fişi altındaki imzanın müştekiye ait olmadığının saptandığı, soruşturma sonucunda faillerin tespit edilememesi nedeni ile daimi arama kararı verildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu işletmeye ilişkin olarak, 22/06/2012 tarih ve …. sayılı işe başlama bildirgesi aslı celp olunarak sahtelik iddiası ile ilgili HMK’nun 211.maddesi uyarınca davacı asil mahkememizce isticvap olunmuştur. Davacıya duruşmada söz konusu işe başlama bildirgesi aslı ile ayrıca dosyada suretleri bulunan yoklama fişi ve işyeri kira sözleşme suretleri gösterilerek altındaki imzanın kendisine ait olup olmadığı sorulmuş, davacı beyanında imzaların kendisine ait olmadığını bildirmiştir. Mahkememizce, söz konusu evraklar altındaki imzaların, dosyada davacıya ait vekaletnamede bulunan davacı imzasına benzemediği, davacının alınan beyanı ve özellikle Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının …. Sor. sayılı dosyasının içeriği de birlikte değerlendirildiğinde, söz konusu belgelerdeki imzaların davacının eli ürünü olmadığı hususunda kesin kanaate varılmış ve bu nedenle imza incelemesi hususunda bilirkişi raporu alınmasına gerek görülmemiştir.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm delillerden, davacının davalı kuruma borçlu bulunmadığı yönündeki davasının derdestlik bulunmaması dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine, söz konusu işyerinin davacı tarafından açılmadığı yönündeki davasının ise; işyeri açılışına, yoklama ve kira sözleşmesine ilişkin imzaların davacının eli ürünü olmadığının saptanmış olması, ceza soruşturma dosyası içeriğinden davacının kili bilgilerinin çalınması sureti ile söz konusu işyerinin 3.şahıslarca kurulmuş olduğunun anlaşılması ve davacının söz konusu işyeri ile başkaca bir ilgisini bulunduğunun davalı tarafça ispatlanamadığı anlaşılmakla davacının bu yöndeki davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davacının davalı kuruma borçlu bulunmadığı yönündeki talebinin derdestlik nedeni ile dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE
2- ….. sicil numaralı “……” isimli işletmenin davacı tarafından kurulmadığı, bu işyerinin davacı adına sahte imza ve belgeler kullanılarak açıldığının TESPİTİNE,
3-Davacının %20 tazminat talebinin davanın İİK 72 maddesine göre açılmış bir menfi tespit davası niteliğinde bulunmaması nedeni ile şartları bulunmadığından REDDİNE
4-Davalının %10 tazminat talebinin yasal dayanağı bulunmadığından REDDİNE
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca davacının davalı kuruma borçlu bulunmadığı yönündeki talebi yönünden alınması gereken 80,70-TL red karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, diğer talebi yönünden ise 80,70-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 75,30.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 37,65 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,

Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır