Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/229 E. 2023/156 K. 24.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/229 Esas
KARAR NO : 2023/156

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/02/2020
KARAR TARİHİ : 24/02/2023
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 24/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davalının ilk olarak müvekkil şirkette 25/09/2012-02/10/2015 tarihleri arasında satış mühendisi olarak görev yaptığını, 2015 yılında kendi isteği ile istifa ettiğini, daha sonra 20/11/2017 tarihinde yeniden müvekkil şirkette Pazarlama Yöneticisi olarak göreve başladığını, kendi istediği ile 28/11/2019 tarihinde istifa ettiğini, davalının şirket nezdinde iş akdi ile çalışmaya devam ettiği esnada kendi adına ve namına müvekkil şirketin faaliyet konusu ile aynı şirket kurarak hem hizmet akdinin unsurlarından biri olan sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını hem de iş görme ve rekabet etmeme borcuna uymadığını, davalı müvekkil şirketin ticari ve üretim sırlarına gizli bilgilerine, aktif pasif müşteri portföyüne, ticari hedeflerine, organizasyonlarına ilişkin bütün bilgi ve belgelere ulaşabilir olduğundan ve halihazırda rekabet içinde bulunan şirketin ortağı olması nedeniyle müvekkil şirketin şimdiye kadar uğramış olduğu ve ileride uğrayacağı olası maddi manevi zararların tazmini gerektiğini, müvekkil şirketin daha fazla zarara uğrama olasılığına binaen davalı yanın kurmuş olduğu söz konusu şirket nezdinde BK 446’ya göre faaliyetlerini durdurma hususunda ihtiyati tedbir kararı verilerek şirketin ticari hayatının sonlandırılmasını, maddi manevi zararının tazmin edilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; 2015 yılı öncesinde davacı şirkette 3 yıl kadar çalıştığını ve sonrasında iyi ilişkiler ile ayrıldığını, hatta bu iyi ilişkileri neticesinde, davalının alanındaki tecrübesi, başarılı çalışmaları ve önceki çalışma ve ayrılışında bıraktığı iyi intiba nedeniyle davacı şirket tarafından tekrar birlikte çalışmak üzere çağrıldığını, bunun üzerine müvekkil 2017 yılında tekrar davacı şirkette çalışmaya başladığını, anılan nedenlerle müvekkilin davacı şirketten öğrendiği bilgileri kullanması değil, aksine davacı şirketin müvekkilin deneyim ve tecrübelerinden yararlanması söz konusu olduğunu, davalının 28.11.2019 tarihinde davacının iş kanununa aykırı davranışları ve kötü yönetimi nedeniyle işten ayrılmak zorunda kaldığını, Yargıtay kararlarına göre de; şirket kurulması ve hazırlık aşamaları sadakat yükümlülüğüne aykırılık oluşturmayacağından davacının bu konudaki iddiaları da asılsız ve yersiz olduğunu, davalının “makine mühendisi” olarak 8 yıldır plastik işleyen makinalar alanında tecrübe edinmiş olması sebebiyle, mesleğini başka alanda icra etmesini beklemek mümkün olmadığını, davalının 8 yıllık çalışma hayatında edindiği bilgi birikimi ve tecrübesini, mesleği dışında bir işte çalışarak köreltmesi beklenemeyeceğini, davacı şirketin faaliyet konusu ile davalının ortağı olduğu şirketin faaliyet konuları farklı olduğundan davacı şirket ile rekabet halinde olmadığını, tüm bu sebepler doğrultusunda davanın reddini talep etmiştir.
Bilirkişi tarafından hazırlanan 19/05/2022 tarihli rapor sonuç kısmında özetle; Davacı … San. Ve Tic. A.Ş.’nin incelemeye ibraz edilen 2017-2020 mali dönemine ait ticari defterinin ait olduğu yılda yürürlükte olan T.T.K. ve V.U.K. hükümlerine göre tutulduğu, ticari defterinin yasal süreleri içerisinde açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırmış oldukları, sahibi lehine delil niteliğinde olduğu, dava dışı … Makina San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin incelemeye ibraz edilen 2019-2020 mali dönemine ait ticari defterinin ait olduğu yılda yürürlükte olan T.T.K. ve V.U.K. hükümlerine göre tutulduğu, ticari defterinin yasal süreleri içerisinde açılış tasdiklerini yaptırmış oldukları, fakat kapanış tasdiğinin bulunmaması nedeniyle sahibi lehine delil niteliği taşımadığı, davacı şirketin üretim yaptığı ürünlerin özel formülü olan, gizlilik içeren ürünler olmadığı, sektörde hem üretimi hem ithalatı yapılan ürünler olduğu, ticari sır olmadığı, Borçlar Kanunu’nundaki rekabet yasağının tanımının yer aldığı “işverenin önemli bir zararına neden olma” şartının gerçekleşmediği, davalının yöneticisi ve ortağı olan şirketin kovan ve vida üretimi yapmadığı ve fakat bu malzemelerin ticaretini yaptığı, bu konularda yabancı mümessilliklerinin olduğu, davacı şirketin üretime ilişkin verilebilecek zararların kanıtlanması gerektiği, taraflar arasında düzenlenen iş sözleşmesinin “Rekabet Yasağı”na ilişkin maddesinde, yasağa aykırı davranışın bir ceza koşuluna bağlanmadığı, bu nedenle davacının herhangi bir zarara uğradığını veya zararın kapsamını ispat etmek zorunda olduğu, ancak ceza koşulunun işçi aleyhine tek taraflı olarak kararlaştırıldığı durumlarda ceza koşulu geçerli olmayacağından davacının zararını ve illiyet bağını ispat etmek zorunda olduğu, davalının yöneticisi olduğu dava dışı … firmasının 2020 yılında satış yaptığı 3 firma ile davacının ticari ilişkisinin tespit edilemediği, davacının ticari ilişki içinde olduğu; … Elektronik firması ile davalının ilk defa 2020 yılında 20.11.2020 tarihinde çalıştığı ve 2020 yılı içerisinde 19.941,74 TL düzeyinde fatura kestiği, dava tarihi itibariyle herhangi bir çalışmasının olmadığı, … firması ile davalının ilk defa 2020 yılında 20.11.2020 tarihinde çalıştığı ve 2020 yılı içerisinde 24.972,03 TL düzeyinde fatura kestiği, dava tarihi itibariyle herhangi bir çalışmasının olmadığı, dava dışı şirkettin dava tarihi olan 19.02.2020 itibariyle herhangi bir satışının bulunmadığı, 31.12.2020 tarihi itibariyle yaptığı toplam satış tutarının ise 947.593,03 TL olduğunun tespit edildiği, dava tarihi itibariyle; dava dışı firmanın herhangi bir satış cirosunun bulunmadığı ve davacı firmayla çalışılan ortak müşteri bulunmadığı, dolayısıyla haksız rekabet unsurlarının oluşmadığının değerlendirilebileceği, dava tarihinden sonra 31.12.2021 tarihi itibariyle: dava dışı firmanın toplamda 947.593,03 TL cirosunu oluşturan 5 adet müşterisi içerisinde 44.914,77 TL (19.941,74 TL * 24.972,03 TL)cirosuna tekabül eden 2 adedinin davacı firmayla çalışılan ortak müşteri olduğu, satış cirosu içerisinde sadece %5 oranında olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi tarafından hazırlanan 09/01/2022 tarihli rapor sonuç kısmında özetle; davalının, 28.11.2019 tarihinde istifa dilekçesini davacı şirkete sunduğu, 09.01.2020 tarihinde iş sözleşmesi sona erdirdiği ve dava dışı … ile birlikte 07.11.2019 tarihinde … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin kurduğu, davalının, … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin müşterek imza yetkilisi diğer bir müdürü olduğu, davalının, 11.06.2019 tarihinde … yöneticisine gönderdiğide mailde, … özelliğinin aktif edilmesini ve USB bellek ile bilgi aktarımına izin verilmesini talep ettiği, davalının sadakat borcuna aykırı hareket ettiği, rekabet yasağı sözleşmesinin aşırılıklar içermesi sebebiyle TBK m. 445/2 gereğince bir uyarlamanın yapılabileceği, rekabet yasağının sona erip ermediği bakımından davalının iş sözleşmesini haklı sebeple sona erdirdiğine ilişkin iddiasının soyut olduğu ve ispatlanamadığı, davalının TTK m. 54/2 gereğince dürüstlük kuralına aykırı hareket ettiği ve haksız rekabette bulunduğu, davalının, toplamda 2 adet müşterisinin davacının müşterisi olduğu ve bu müşterilerle yapılan işlemlerin 44.914,77 TL tutarlı olduğu ve söz konusu miktarın doğrudan davacının zararını oluşturmadığı, davacının TTK m. 56/1-d gereğince zararını ispatlaması gerektiği, TTK m. 56/1 uyarınca davacı lehine ve (d) bendi hükmünce tazminat olarak hâkimin, haksız rekabet sonucunda davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığınada karar verebileceği belirtilmiştir.
Deliller; dava dilekçesi, cevap dilekçesi,ticaret sicil kayıtları, işe giriş çıkış tarihleri bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, iş sözleşmesinden kaynaklı haksız rekabet tazminatı istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı ve davalı arasında akdedilen belirsiz süreli iş sözleşmesinde kararlaştırılan rekabet yasağı maddesinde davalı tarafça iş akdinin feshinden itibaren 3 yıl süre ile işverenin onayını almadan işverene rakip ve aynı sektörde kurulu başka bir şirkete resmi veya gayri resmi ortak veya kurucu olmamayı, işverene rakip ve aynı sektörde iş kurmamayı kabul ve taahhüt ettiği aksi takdirde işverenin zararını tazminle yükümlü olacağının kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Davaya konu uyuşmazlığın çözümünde etkili olacak olan belirsiz süreli iş sözleşmesinde kararlaştırılan rekabet yasağı maddesine göre üç şartın varlığı halinde davalının tazminat yükümlülüğü altında olduğu,bu şartların davalının işverenin onayını almadan işverene rakip ve aynı sektörde kurulu başka bir şirkete resmi veya gayri resmi ortak veya kurucu olması, kurucu ya da ortaklığın iş akdinin feshinden sonraki üç yıl süre içinde gerçekleşmesi ve işverenin zararının bulunması olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafça, 28.11.2019 tarihinde istifa dilekçesini davacı şirkete sunduğu, 09.01.2020 tarihinde iş sözleşmesini sona erdirdiği ve dava dışı … ile birlikte 07.11.2019 tarihinde … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin kurduğu, davalının, … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin müşterek imza yetkilisi diğer bir müdürü olduğu, davalının, 11.06.2019 tarihinde … yöneticisine gönderdiğide mailde, … özelliğinin aktif edilmesini ve USB bellek ile bilgi aktarımına izin verilmesini talep ettiği, davalının bu davranışının sadakat borcuna aykırılık teşkil ettiği, davalının toplamda 2 adet müşterisinin davacının müşterisi olduğu ve bu müşterilerle yapılan işlemlerin 44.914,77 TL tutarlı olduğu ancak dava tarihinden sonraki tarihte bu satışların yapıldığı, genel kural olan her davanın açıldığı tarih itibariyle değerlendirilmesi gerektiği, dava tarihi itibariyle davalının işverenin onayını almadan işverene rakip ve aynı sektörde kurulu başka bir şirkete resmi veya gayri resmi ortak veya kurucu olduğu ve kurucu ya da ortaklığın iş akdinin feshinden sonraki üç yıl süre içinde gerçekleştiği ancak davacının zararının bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi ve manevi tazminat talepli davasının reddine
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 1.024,65-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada yapılan 49,70 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat açısından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat açısından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karara karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istanbul Bölge Adliyesi (istinaf) Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.. 24/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır