Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/205 E. 2022/437 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/205 Esas
KARAR NO : 2022/437

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/01/2021
KARAR TARİHİ : 23/05/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 21/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE;Davalı şirket hakkında Mersin …… İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyasında açılan icra takibine yetki itirazında bulunduğu, dosyanın Küçükçekmece’ye gönderildiği, Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosya ile hakkında takip başlatıldığı, alacaklı firmanın borca itiraz ettiği ve haksız bir şekilde takibin durmasına karar verildiği, dava giderlerinin davalıdan tahlisi ile davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; davalı şirket ile davacı şirket arasında ……. Danışmanlık Hizmeti verilmesi konusunda anlaştıklarını, ancak davacı yan iddianın aksine danışmanlık hizmetini yerine getirmemiş ve bu kapsamda davalının bilgisayarları üzerinde de talep edildiği halde davacı yanın hizmeti ifa etmekten nedensiz olarak çekindiğini, davacı yanın davalı adına kesmiş olduğu faturalara karşılık olarak hizmet alınmamış olduğundan davalının da davacı tarafa iade faturası kestiğini, bu nedenle davacı yanın bu faturalardan kaynaklı olarak davalı şirketten bir alacağının bulunmadığını, davacının haksız davasının reddini , yargılama gider ve masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Belirtilen icra dosyasının tetkikinde alacaklı tarafından borçlu’ya 17.927,17- TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasında yapılmış bulunan ve davalı tarafça inkar edilmeyen sözleşme uyarınca davacı tarafça davalıya danışmanlık hizmeti verilip verilmediği ve bu nedenle düzenlenen faturalardan dolayı davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, icra takibine yapılan itirazın iptaline karar verilip verilemeyeceğidir.
Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek nitelikte bulunan tüm deliller toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir.
HMK’nun 222.maddesinin 1.fıkrası “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir” şeklinde olup, tarafların tacir sıfatını taşımaları ve TTK’nun 18.maddesi uyarınca ticari defter tutmakla yükümlü bulunmaları nedeni ile tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişisi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davacı tarafın ticari defter ve belgelerinin incelenmesi suretiyle düzenlenen bilirkişi kök raporunda; davacı tarafın usulüne uygun olarak düzenlenen ticari defterlerine göre davalıdan 16.293,00 TL alacaklı olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Aynı bilirkişinin davalı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde yerinde inceleme suretiyle yaptığı inceleme sonucunda düzenlediği bilirkişi ek raporunda, özetle; davalının takip tarihinde davalıya 16.343,40 TL borçlu olduğu, takip tarihinden sonra davalı tarafından 10/11/2020 tarihinde 17.700 TL ve 31/12/2020 tarihinde 3.540,00 TL tanzim edilen faturaların davacı borcu olarak kayıtlanması neticesinde yıl sonunda bu defa 4.896,60 TL davacının borçlu kaldığının mevcut olduğu, takip tarihinden sonra 11.ayda davacıya iade faturası tanzim ederek kayıtlaması sebebi ile dava tarihinde borç bakiyesinin mevcut olmadığı, davalı tarafın tanzim ettiği iade ve zarar açıklamalı 2 adet takip sonrası düzenlenen faturasında 3 aylık ücret faturasının iadesinin davacının kabul edilerek defter kayıtlarına alınan faturalara ilişkin TTK kapsamında yasal sürede olmamakla ve zarar açıklamalı faturanın ise tespit edilebilir dayanakları bildirilmemiş olmakla kök rapor tespitlerini değiştirmeye mahal bir husus bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.

Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; tarafların tacir olmaları hasebiyle ticari defter tutmakla mükellef oldukları, tarafların usulüne uygun tutulan ve birbiri ile örtüşen defter kayıtlarının kesin delil olduğu, davacı tarafça usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarına göre davalıdan takip tarihi itibariyle 16.293,00 TL alacaklı göründüğü, davalının ise usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacıya 16.343,40 TL borçlu göründüğü, davalı tarafça her ne kadar davacı tarafın kendilerine hizmet vermediğinin bu nedenle iade faturası kestiklerinin savunulmuş ve bu konuda davacı tarafa 10/11/2020 tarihinde 17.700 TL ve 31/12/2020 tarihinde 3.540,00 TL iade faturası tanzim edilmiş ise de davalı tarafın davacı tarafça kendilerine düzenlenen faturaları ticari defterlerine kayıt ederek ispat yükünü üzerlerine aldığı, dolayısıyla davacı tarafın kendilerine hizmet vermedikleri yönündeki savunmalarını davalı tarafın ispat etmesi gerektiği, zira davalı tarafça davacıya söz konusu iade faturalarının icra takip tarihiden sonraki tarihte düzenlenmesi nedeniyle de bu iade faturalarına itibar edilmesi mümkün olmayıp tarafların ticari defter kayıtlarının takip tarihi itibariyle birbiri ile örtüşmesi (ve hatta takip tarihi itibariyle davalı ticari defterlerindeki kayıtlara göre takipte talep edilenden daha fazla borçlu görünmesi) nedeni ile ticari defter kayıtlarına göre davanın asıl alacak yönünden kabulünün gerektiği, takipten önce davalının temerrüde düşürülmemesi nedeni ile takipte talep edilen işlemiş faiz talebinin reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
Davalının Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin takipte talep edilen toplam 16.293,00 TL asıl alacak üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin talebin (İşlemiş faiz talebinin) REDDİNE
16.293,00 TL asıl alacağa takipten itibaren avans faizi uygulanmasına,
Alacağın likit olması ve davalının itirazında haksız çıkması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile 16.293,00 TL asıl alacağın %20 si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.112,97.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 306,15.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30.-TL başvurma harcı ve 306,15.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 869,25.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 190,01 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.004,17.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul red oranına göre 1.246,06 TL’sinin davalıdan bakiyenin davacıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır