Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/182 E. 2022/121 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/182 Esas
KARAR NO : 2022/121

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/02/2021
KARAR TARİHİ : 16/02/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 07/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Davacı müvekkil ile davalı şirket arasında bir ticari münasebet söz konusu olup davacı müvekkil tarafından davalıya satıp teslim edilen malların karşılığı olarak müvekkil şirket davalıdan 5.434,88 TL alacaklı olduğunu, iş bu tutar ödenmediği için davalı ile irtibata geçilerek borcun ödenmesi istediği, borçlu yine bir ödemede bulunmayınca hakkında Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün …… E.sayılı icra dosyasından takip başlatıldığı, davalı tarafından işbu takibe mesnetsiz ve afaki bir şekilde itiraz edildiği, davalının yerinde olmayan tüm itirazların iptali ile takibin devamına karar verilmesin talep ettiklerini, Arabuluculuk anlaşması olumsuz sonuçlandığını, davalının Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün …… E.sayılı icra dosyasına yaptığı tüm itirazların iptali ile takibin devamına, haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edilen davalının takip tutarının %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine; yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Davaya konu olan mallar defoludur ve davalı müvekkilin deposunda kullanılmayacak bir vaziyette olduğundan beklediğini, davalı müvekkili çevresinde bilinen ve saygın bir tekstil firması olduğunu, bu nedenle elinde bulunan mallarını ayıpsız ve en düzgün haliyle alıcılarına satıp teslim etmekle mükellef olduğunu, dava konusu malları satamamakta ve hem alıcısına karşı, hem de kendi kazancı müvekkil malları ilgilisine sattığı ancak satın alan kişi malları defolu olduğu için iade ettiği ve buna ilişkin iade faturası kestiği, söz konusu iade faturayı ekte mahkemeye sunduklarını, dava konusu ayıplı malları bildirme yükümlülüğün davalı müvekkilde olup, müvekkilin çalışanlarından … 11/2019 tarihinde ……. ve ……. telefon numaralarından davacının oğlu olan …’ı ……. telefon numarasından arayarak malları defolu olduğunu ve gelip almaları gerektiğini bildirdiğini, alıcı tarafından satıcıya ayıbın bildirildiğinden söz edilebilmesi için bunun özel bir şekle bürünmüş olması gerektiğini, ayıp bildirimi için kanunda herhangi bir şekil kuralı düzenlendiği, telefon yolu ile söz konusu malların kontrolüne ilişkin satıcı, davacı yan ile iletişime geçilmiş ancak konuyla ilgili herhangi bir dönüş alınamadığını, bildirimde bulunulmadığı kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için davalı müvekkilin böyle bir bildirimde bulunmamış olduğu farz edilse dahi TBK MD. 19’nin 2. Bendinde açık hükmünde de görüldüğü üzere; satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumlu olduğunu, ” Kaldı ki ayıplı mal teslim etmiş olan satıcının malı teslim etmeden önce kontrol ederek aralarındaki anlaşmaya ve malda objektif olarak bulunması lazım gelen niteliklere göre bir mal teslim etmiş olması gerektiğini, fakat satıcı basiretli tacir gibi davranmayıp defolu ürünleri müvekkile teslim etmiş ve müvekkilin de zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının … borçlunun … olduğu, takibe konu alacağın 5.434,88TL olduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun ödeme emrine itiraz ettiği takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle, davalı tarafa satılıp teslim edilen malların karşılığı 5.434,88 TL miktar kadar davalı taraftan alacaklı olunduğunu , itirazın iptalini talep ettiği,
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ile, davaya konu malların defolu olduğunu, malları satın alan firmanın ayıp nedeniyle iade faturası kestiğini, ayıp ihbarında bulunduğunu, TBK 219 uyarınca satıcının ayıplarının varlığını bilmese dahi sorumlu olduğunu davanın reddini talep ettiği,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davacının davalıdan davaya konu icra takibi nedeniyle alacaklı olup olmadığı davacı tarafından takibe konu teslim edilen malların ayıplı defolu olup olmadığı ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatı talebine ilişkin olduğu,
İtirazın iptali davasının hak düşürücü sürede açıldığı, dosyada delillerin toplandığı, bilirkişi …… ile ……. ‘ten rapor alındığı, raporun denetime elverişli olduğu, raporda taraflar arasında kumaş örme hizmetinden kaynaklı eser sözleşmesi ilişkisi olduğu, davacı tarafın davalı tarafa 4 adet fatura düzenlediği, bu faturalara karşılık 25.09.2019 tarihinde 11.069 TL ödeme aldığı, davacının ve davalının 2019 yılına ilişkin fatura ve ödemeleri defterlerine aldıkları tarafların ticari defterleri arasında fark olmadığı, davacı ve davalı defterlerinde 5.434,88 TL alacak kaydı olduğu, davalının savunmasının, davacıdan alınan 08.10.2019 ve 10.10.2019 tarihli faturalara ilişkin dava dışı firma tarafından düzenlenen 16.10.2019 tarihli iade tipli fatura nedeniyle ayıp iddiasına ilişkin olduğu, tekstil mühendisi bilirkişi tarafından ürün üzerinde inceleme yapıldığı, incelemeye sunulan 2 naylaon torba içerisinde 100 kg elestanlı 30/1 ekoseli jakarlı kumaş ürününde delikler bulunduğu, bunun çıplak gözle inceleme ile anlaşılabilecek açık ayıp olduğu,
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun 470. maddesine göre eser sözleşmesinin, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşme türü olduğu, buna göre yüklenici, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorunda olduğu, TBK’nın 475. maddesine göre, yapılan şeyin, iş sahibinin kullanamayacağı ve hakkaniyet kurallarına göre kabule zorlanamayacağı oranda kusurlu veya sözleşme şartlarına aykırı olması halinde eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hallerde iş sahibinin, o şeyi kabulden kaçınabileceği veya yükleniciden zarar ve ziyanının tazmin edilmesini isteyebileceği, eserdeki ayıbın, önemli olmaması halinde iş sahibinin, işin kıymetinin noksanı oranında fiyatı tenzil edebileceği veya aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere, eserin ücretsiz onarılmasını da isteyebileceği, TBK’nın 474. maddesi ayıp nedeniyle yüklenicinin sorumluluğunun düzenlendiği, buna göre açık ayıplar yönünden iş sahibi imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek, ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorunda olduğu, gizli ayıplar yönünden ise, 477/son maddesi uyarınca, ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunluluğu bulunduğu, ayıbın bildirilmemesi halinde eser kabul edilmiş sayılacağı, bu halde iş sahibinin ancak eserin ayıplı olduğunu ispat ile ödeme yükümlülüğünden kurtulabileceği, bunun içinde ayıp ihbar koşulunu yerine getirmiş olması gerektiği, eser sözleşmelerinde ayıp ihbarının varlığının her türlü delille ispat edilebileceği, burada ayıp ihbar süresinin ayıbın açık ayıp, gizli ayıp niteliğine göre değişmekte olduğu, açık ayıbın, eserde dikkatli bir inceleme sonunda görülebilen ve anlaşılabilen bozuklukları, gizli ayıbın ise dikkatli bir inceleme ile ortaya çıkmayan ve sonradan kullanılmakla ortaya çıkan ayıpları ifade ettiği, yüklenicinin açık ayıplar nedeniyle sorumlu tutulabilmesi için teslimden itibaren makul sürede (işlerin olağan akışına göre geç sayılmayacak bir zaman süreci içinde) eserin muayenesini yaptırıp varsa ayıplarını ihbar etmesi gerektiği, aksi halde yüklenicinin ihtirazî kayıtsız eseri kabul etmiş sayılacağından ayıba bağlı hakların yitirileceği, sonradan ortaya çıkan gizli ayıpların da ayıba vakıf olunur olunmaz derhal bildirilmesi gerektiği, aksi halde iş sahibi eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılacağı ve ayıba bağlı hakların düşeceği kabul edildiği,
Somut olayın incelenmesinde taraflar arasında kumaş örme işleminden kaynaklı eser sözleşmesi ilişkisi olduğu, davacı tarafın davalı tarafta faturalarda dikkate alınarak toplam 842 kg fason örme işi yaparak teslim ettiği, ürünün yaklaşık 100 kg kısmında ayıp olduğu bu ayıbın açık ayıp niteliğinde olduğu, ayıp ihbarının yapıldığının tanık dahil her türlü delil ile ispat edilebileceği, davacı tarafça kumaşların teslim tarihi, davalıya düzenlenen iade faturası tarihi, teslim edilen ürün miktarı, tanık beyanları da dikkate alındığında davalı tarafın makul süre içerisinde ayıp ihbarında bulunduğunun kabul edildiği, ayıplı kısma isabet eden zararın raporda 4.124,03 TL hesaplandığı bu miktarın tarafların birbiri ile uyumlu ticari defterlerindeki alacak miktarı olan 5.434,88 TL’den düşümü ile davacının 1.310,85 TL talep edebileceği, davaya konu uyuşmazlıkta ayıp değerlendirmesine ilişkin rapor alındığı alacağın likit olmadığı değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın KISMEN iptali ile takibin, 1.310,85 TL alacak üzerinden devamına, devamına karar verilen alacağa takip tarihinde geçerli olan % 13,75 oranında ticari temerrüt faizi oranının uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine
2- davaya konu alacağın likit olmadığı yargılamayı gerektirmesi sebebiyle davalının icra inkar tazminat talebinin reddine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 89,55.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 65,65.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 23,89.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30.-TL başvurma harcı ile 65,65.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 1.550,00.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 373,70.-TL’sının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan toplam 47,70.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 36,20.-TL’sının davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.310,85.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 4.124,03-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
9-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.096,27TL arabuluculuk ücretinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 264,31.-TL’sının davalıdan, bakiye kısmın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen kararın 2022 yılı istinaf yasa yolu kesinlik sınırı olan 8.000 TL nin altında kalması nedeniyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır