Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/162 E. 2021/1229 K. 27.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/162 Esas
KARAR NO : 2021/1229

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/02/2021
KARAR TARİHİ : 27/12/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 27/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekkillerinin ticari faaliyet neticesinde alacağına karşılık ….. Bankası A.Ş., ……. Şubesi, 15.05.2020 Keşide Tarihli, …… Seri No’lu 40.000,00 TL, …… Bankası A.Ş., ……. Şubesi, 20.05.2020 Keşide Tarihli, …… Seri No’lu 50.000,00 TL, ……. Bankası A.Ş., ……. Şubesi, 30.05.2020 Keşide Tarihli, ……. Seri No’lu 40.000,00 TL bedelli çekleri …… Yapı San. Ve Tic. Ltd. Şti’den teslim aldığını, müvekkillerinin ticari faaliyet neticesinde ilgili çeklerden ……. Bankası A.Ş., ……. Şubesi, 15.05.2020 Keşide Tarihli, …… Seri No’lu 40.000,00 TL bedelli çeki ……. ‘na, ……. Bankası A.Ş., ……. Şubesi, 20.05.2020 Keşide Tarihli, ….. Seri No’lu 50.000,00 TL bedelli çeki ……. Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’ne ……. Bankası A.Ş., ……. Şubesi, 30.05.2020 Keşide Tarihli, …… Seri No’lu 40.000,00 TL bedelli çeki ……. Yapı Malzemeleri Ve İnşaat Limited Şirketi’ne ciro edilerek borcuna karşılık verdiğini, takibe konu çeklerin bankaya ibraz sonrası karşılıksız çıktığını, çeklerin keşidecisi ….. yapı san. ve tic. ltd. şti.’nin çeklerin keşidecisi olması nedeniyle çeki elinde bulundurana, müvekkilleri namına çek bedelinin tamamını ödediğini, ödenen çeklerin aslınıda iade aldığını, keşidecinin çeki elinde bulunduranlara doğrudan ödeme yapıp çekleri almış olması nedeniyle müvekkillerinin cirosuna iptal işlemi uygulayamadığını, keşidecinin elinden davalının eline geçmiştir. müvekkilleri karşılıksız çıkan çeklerden dolayı bugüne kadar tahsilat yapamadığını, müvekkillerinin takibe konu çeklere dayalı borcu bulunmadığını, davalının karşılıksızdır işlemi sonrası çeki elinde bulundurması durumunda alacağın temliki hükümleri uygulanacak olduğunu, davalının icra dosyasında temlik sözleşmesine ilişkin evrak sunmadığını ve yetkili hamil olamayacağını bu nedenle kambiyo senetlerine özgü takip yapılamayacağını, çeklerin yazılma tarihinden sonra davalı tarafından haksız olarak ciro yapıldığını, kötü niyetli olarak müvekkil borçlu olmadığı halde takibe konu edildiğini, bankaya ibraz sonrası ciro edilen çekler bakımından alacağın temliki hükümlerinin uygulanacağını, müvekkilleri ile davalı arasında böyle bir sözleşme de bulunmadığını. davalı tarafından kıymetli evraklarda uygulanan sebepten mücerretlik ilkesi ileri sürülemeyeceğini ve bu çekler bakımından uygulanamayacağını belirterek Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ……. E. sayılı icra dosyasından ve takibe konu çeklerden dolayı borçlu olmadığımızın tespitini, takibin haksız ve kötüniyetli olduğu gözetilmek suretiyle davalının asgari %20 oranında icra tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; İbraz süresi geçtikten sonra yapılan cironun kanunda vadeden sonra ciro, doktrinde ise gecikmiş ciro olarak adlandırıldığını, takip konusu çeklerin ibrazından sonra ciro edilmiş olmasının onların kıymetli evrak niteliğine etki etmediğini, gecikmiş cironun alacağın temliki hükümlerini doğurması kuralının temlikin tüm sonuçlarını kapsadığını, müvekkillerinin elinde kambiyo niteliğine haiz, imzaya itiraz edilmemekle davacı borçlu imzası taşıdığı kesinleşen, borç ikrarı sabit olan kambiyo evrakı-çekler bulunduğunu, müvekkillerinin çekler asıllarına hamil olmakla zaten alacak hakkı olduğunu ispat ettiğini, kambiyo evrakı/çek, temlik sözleşmesinin tüm hükümlerini ihtiva etmekte ve adi yazılı bir temliknameden daha güçlü bir niteliğe sahip olduğunu, kambiyo evrakının bulunduğu hallerde ayrıca bir yazılı temlik sözleşmesine ihtiyaç bulunmadığını, hak sahipliğinin kontrolünde hamilin senedi ibraz ederek yetkili bulunduğunu ispat etmesi gerektiğini, çek asılları müvekkillerinin elinde olup takip başlatılırken icra kasasına alındığını, ciroların çizilmiş olmasının alacağa veya icra takibine bir etkisi bulunmadığını, takip konusu çeklerin emre yazılı olduğunu, bu nedenle ibraz sonrası temlik hükmünde de olsa cironun varlığının zorunlu olmadığını, davacının borçlu olmadığını ispat edemediğini, davacının çeklerin dava dışı keşideci tarafından kendileri namına ödendiğini, çek asıllarını iade aldığını bu sebeple cirosunu iptal edemediğini iddia ettüiğini, kambiyo evrakındaki cirolarını silmemiş olmaları veya buna dair herhangi bir hukuki işlem yapmamış olmaları hem kötüniyetli olduklarının hem de basiretli tacir gibi davranmadıklarının ispatı olduğunu, çekler keşideci tarafından ödendiyse ve gerçekten bir alacak-borç ilişkisi yoksa ihtarname ile durumun keşideciye ihtar edilmesi gerektiğini, davacı kendi beyan ve delillerine göre çeklerde cirosunun kaldığını bilmesine rağmen bir ihtarname göndermekten dahi imtina ederek basiretli davranmadığını, icra takibi diğer borçlusu dava dışı ……. Yapı Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.’nin müvekkillerine olan borcunun ödenmemesi üzerine Bakırköy …… icra Müdürlüğü ….. E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, devam eden süreçte artık aracının satışa çıkarılacağının bildirilmesi üzerine, borçlunun ödeme güçlüğünde olduğundan bahisle müvekkillerine davacı …… şirketinde şahsi avilini de içerir çeklerinin olduğunu, kendileri ile dostlukları olduğunu, yardım istediğini, kendi şirketleri arasında da alacak borç ilişkisi olduğunu, kendileri de erkende ödeme almış olacaklarından taraflarına borçlanmayı kabul ettiklerini beyan ettiğini, müvekkillerinin ilgili takip konusu çeklerde davacının, diğer borçlu şirketin ve şirket yetkilisinin şahsi avali olduğuna güvenerek bedellerini davacı …… e ödeyerek çekleri aldığını, böylece borçlu ……. Yapı şirketi borcunu ödediğinde hem müşterek borçlular (……. Yapı ve …… Şirketi) arasındaki alacak borç ilişkisi sona ermiş hem de müvekkile olan borç sona ereceğini, ancak ……. Yapı şirketinin borcunu ödemediğini, davacı …… şirketinin de borcunu ödemeyince icra takibi başlatılmak zorunda kalındığını belirterek davanın reddine, davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır.
Davacı tarafça; ……. Yapı San. Ve Tic. Ltd. Şti’den teslim aldıkları ……. Bankası A.Ş., ……. Şubesi, 15.05.2020 Keşide Tarihli, …… Seri No’lu 40.000,00 TL bedelli, aynı banka ve şubenin 20.05.2020 Keşide Tarihli, …… Seri No’lu 50.000,00 TL bedelli ve yine aynı banka ve şubenin 30.05.2020 Keşide Tarihli, ……. Seri No’lu 40.000,00 TL bedelli çeklerinin ayrı ayrı müşterilerine ciro edilerek borcuna karşılık verdiğini, çeklerin bankaya ibraz sonrası karşılıksız çıktığını, çeklerin keşidecisi olan ……. Yapı San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin çeklerin keşidecisi olması nedeniyle çeki elinde bulundurana çek bedelinin tamamını ödeyerek çek asıllarını iade aldığını, keşidecinin çeki elinde bulunduranlara doğrudan ödeme yapıp çekleri almış olması nedeniyle müvekkillerinin cirosuna iptal işlemi uygulayamadığını, çeklerin keşidecinin elinden davalının eline geçtiğini, davalının karşılıksızdır işlemi sonrası çeki elinde bulundurması durumunda alacağın temliki hükümleri uygulanacak olduğunu, davalının icra dosyasında temlik sözleşmesine ilişkin evrak sunmadığını ve yetkili hamil olamayacağını bu nedenle kambiyo senetlerine özgü takip yapılamayacağını, çeklerin yazılma tarihinden sonra davalı tarafından haksız olarak ciro yapıldığını, kötü niyetli olarak müvekkil borçlu olmadığı halde takibe konu edildiğini ileri sürerek davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Davalı tarafça cevaben; ibraz süresi geçtikten sonra yapılan cironun kanunda vadeden sonra ciro, doktrinde ise gecikmiş ciro olarak adlandırıldığını, takip konusu çeklerin ibrazından sonra ciro edilmiş olmasının onların kıymetli evrak niteliğine etki etmediğini, gecikmiş cironun alacağın temliki hükümlerini doğurması kuralının temlikin tüm sonuçlarını kapsadığını, müvekkillerinin elinde kambiyo niteliğine haiz, imzaya itiraz edilmemekle davacı borçlu imzası taşıdığı kesinleşen, borç ikrarı sabit olan kambiyo evrakı-çekler bulunduğunu, müvekkillerinin çekler asıllarına hamil olmakla zaten alacak hakkı olduğunu ispat ettiğini, kambiyo evrakı/çek, temlik sözleşmesinin tüm hükümlerini ihtiva etmekte ve adi yazılı bir temliknameden daha güçlü bir niteliğe sahip olduğunu, kambiyo evrakının bulunduğu hallerde ayrıca bir yazılı temlik sözleşmesine ihtiyaç bulunmadığını ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu icra takibi ve takip dayanağı olan toplam 130.000,00 TL bedelli 3 adet çekten dolayı davacının davalıya borçlu bulunup bulunmadığı, davalının dava konusu çeklerden dolayı davacıdan alacak talep edip edemeyeceğinden ibarettir.
Taraflarca her ne kadar tanık deliline dayanılmış ise de HMK’nun 201.maddesinde yer alan senede karşı senetle ispat zorunluluğu uyarınca tanık dinletme taleplerinin reddi gerekmiştir.

Davacı tarafça davalı aleyhine yapılan şikayet sonucunda Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının ……. Sor. sayılı dosyasında takipsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ……. sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklısının davalı, borçlularının davacı ile ……. Yapı Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti ve Doğan ……. olduğu, takip tarihinin 26/01/2021 olduğu, takip dayanağının davamızın konusunu oluşturan 3 adet çek olduğu görülmüştür.
İlgili bankaya müzekkere yazılarak dava konusu çeklerin ibraz anındaki görüntüleri celp olunmuştur. İncelenmesinde;
Dava konusu 15/05/2020 keşide tarihli …… seri nolu 40.000 TL bedelli çekin arka yüzünde lehtar sıfatıyla davacı şirketin cirosu ve akabinde ise dava dışı ……. Petrol…Ltd.Şti.’nin cirosunun bulunduğu ve bu çekin karşılıksız çıkması nedeni ile ibraz eden …… Petrol…Ltd.Şti.’ne 18/05/2020 tarihinde iade edildiği görülmüştür.
Dava konusu 20/05/2020 keşide tarihli ….. seri nolu 50.000 TL bedelli çekin arka yüzünde lehtar sıfatıyla davacı şirketin cirosu ve akabinde ise dava dışı …. İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti. Ve sonrasında dava dışı …… Yalıtım…Ltd.Şti.’nin cirosunun bulunduğu ve bu çekin karşılıksız 20/05/2020 tarihinde takas sisteminde işlem görerek karşılıksız çıkması nedeni ile ibraz eden ……. Yalıtım…Ltd.Şti.’ne iade edildiği görülmüştür.
Dava konusu 30/05/2020 keşide tarihli ……. seri nolu 40.000 TL bedelli çekin arka yüzünde lehtar sıfatıyla davacı şirketin cirosu ve akabinde ise dava dışı …… Yapı Malz.ve İnş.Ltd.Şti. cirosunun bulunduğu, …… Yapı Malz.ve İnş.Ltd.Şti. cirosundan sonra basılan kaşenin üzerinin çizilerek iptal edildiği, kaşe içeriğinin okunamadığı, akabinde yine …… Yapı Malz.ve İnş.Ltd.Şti. Tarafından tam ciro ile çekin ….. Sanayi ve Tic.AŞ’ye cirolandığı ve çekin bu şirket tarafından bankaya ibraz edilerek karşılıksız işlemi gördüğü anlaşılmıştır.
Dava konusu çeklerin icra dosyasındaki suretlerinin incelenmesinde ise; dava konusu çeklerin arka yüzünde davacı lehtarın ilk cirosu dışındaki diğer ciroların üzerlerinin karalanmış vaziyette olduğu ve bu çeklerin davalı tarafından bankaya ibraz edildikleri anlaşılmıştır.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; dava konusu çeklerin davacı şirket tarafından başka şirketlere ciro edilmesinden sonra çekleri elinde bulunduran meşru hamil sıfatındaki şirketler tarafından bankaya ibraz edildikleri, çeklerin karşılıklarının bulunmaması nedeni ile ibraz eden şirketlere iade edildikleri, akabinde davalı tarafça çeklerin davacı cirosundan sonraki cirolar karalanmış vaziyette bankaya yeniden ibraz edildiği, her ne kadar üzeri çizilmiş cirolar yazılmamış hükmünde ise de davalının dava konusu çekleri keşide tarihlerinden ve bankaya ibrazlarından sonra ele geçirdiğinin sabit olduğu, dolayısıyla çizilen cirolar nedeni ile davalıya yapıldığı var sayılan ciroların keşide tarihinden ve bankaya ibrazdan sonra yapıldığının kabulünde zorunluluk bulunduğu, keşide tarihinden ve ibrazdan sonra yapılan ciroların alacağın temliki hükümlerine tabi olduğu, TBK’nun 184.maddesinde yer alan “Alacağın devrinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlıdır” hükmü uyarınca alacağın temlikinde yazılı şekil şartının sıhhat şartı olduğu, davalı tarafça dava konusu bonolarla ilgili alacağın kendisine temlik edildiğine ilişkin yazılı bir temliknamenin iddia ve ispat edilemediği, davalı ile davacı taraf arasında alacak-borç doğurucu bir temel ilişkinin de bulunmadığı, tüm bu nedenlerle davacının davalıya dava konusu çekler nedeni ile borçlu bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulüne, davalının önceki ciroların karalanmış vaziyette olduğunu görmesine rağmen ve keşide tarihinden sonra çek kendisine cirolanmış gibi göstermek ve yeniden bankaya ibraz etmek suretiyle kötüniyeli olarak davacı aleyhine icra takibi başlattığı kanaatine varılarak davacının kötüniyet tazminatı talebinin de kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davacının davalıya Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı icra takip dosyası ve bu takibe konu 3 adet çek nedeni ile borçlu olmadığının tespitine,
Davacının kötü niyet tazminatı talebinin davalı tarafca icra takibinin haksız ve kötü niyetli olarak başlatılması nedeni ile kabulü ile takip miktarı olan 156.583,91 TL alacağın %20’si oranında hesaplanacak icra kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 10.696,25.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 2.674,07.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 100,00.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30.-TL başvurma harcı ve 2.674,07.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 63,90.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 18.825,47-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır