Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1095 E. 2022/244 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1095 Esas
KARAR NO : 2022/244

DAVA : Alacak (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2021
KARAR TARİHİ : 23/03/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 07/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; davacı müvekkili ve kızı ……. davalı şirketin …… A.Ş.’de faaliyet gösteren güvenilir ve yatırımlarını kıymetli madenlerde değerlendiren bir şirket olduğu kıymetli maden yatırımı yapmak için davalı şirketle yatırımcı olarak sözleşme yaptıkları, davalı şirket nezdinde açılan “……. ” nolu yatırım hesapları üzerinde yatırım yaptıkları, davalı şirketin faaliyet izninin …… A.Ş. 31/08/2015 tarihinde iptal edildiği, müvekkili davalı şirketin faaliyet izninin iptal edildiğini çok sonra öğrendiğini, davalı şirketten yatırımı hesabındaki kıymetli madenlerin paraya çevrilerek kendisine ödenmesine talep ettiği, paranın ödenmesi için davacının mutabakat metnini imzalanması istendiği, davalı şirket kızından devraldığı kasa hesaplarında para kalmadığını bu yüzden devralınan hesaplar için ödeme yapamayacaklarını şifaen beyan ettiği, müvekkili paranın bir kısmını kurtarmak amacıyla davalı şirketin kendisine sunduğu yalnızcı kendisine ait iki kasa hesabı için hazırladığı mutabakat metnini imzaladığı, mutabık kalmalarına rağmen davacının kendisine ait olan iki yatırım hesabıyla ilgili mutabık kalmalarına rağmen davalı şirket, davacının yatırım hesaplarındaki kıymetli madenleri bozdurmadığı ve davacıya ödeme yapmadığı, müvekkili bunun üzerine hem kendisine ait hem de kız ondan devraldığı yatırım hesaplarındaki kıymetli madenlerin paraya çevrilerek kendisine ödenmesi için dava şartı arabulucuğa başvurduğu anlaşamadıklarını, bu nedenle davacı müvekkilin ” ….. ve ……. ” nolu yatırım hesaplarındaki ve kızı ……’dan devraldığı ” …… ve ……. ” nolu yatırım hesaplarındaki kıymetli madenlerin dava tarihi itibariyle belirlenecek değerlerdi için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 200.000,00TL belirsiz alacağın 28/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davlıdan alınarak davacı müvekkile verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafça süresinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, yatırım hesaplarından kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
Davacının dava dilekçesinden özetle; kıymetli maden yatırımı yapmak içi davalı ile yatırımcı olarak sözleşme yaptıklarını, kendisine ait iki adet, kızına ait iki adet yatırım hesabı olduğu, kızının iki adet yatırım hesabını kendisine devrettiğini, ……. hesaplarındaki kıymetli madenlerin dava tarih, itibariyle TL değerini talep ettiği, davalı tarafın süresinde cevap dilekçesi sunmadığı,
6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerektiği,
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı yasanın 3/1-k maddesinde tüketicinin ” Ticari veya mesleki olmayan amaçlı hareket eden gerçek veya tüzel kişi” olarak; 3/1- ı bendinde ise tüketici işleminin “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak tanımlandığı,
Aynı yasanın “Diğer Tüketici Sözleşmeleri” başlıklı 5. bölümünde yer alan 49. maddesi, “finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmeler” başlığını taşıdığı, bu maddenin 1. fıkrasına göre finansal hizmetlerin, her türlü banka hizmeti, kredi, sigorta, bireysel emeklilik, yatırım ve ödeme ile ilgili hizmetleri ifade ettiği, finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmelerin ise, finansal hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, sağlayıcı ile tüketici arasında uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle kurulan sözleşmeler olduğu,
Aynı yasanın 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu, 83. maddesinde ise, taraflardan birinin tüketici olduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğini belirttiği,
Somut olayın incelemesinde, her iki tarafın tacir olmadığı, iş bu davanın nispi ticari davalardan olmadığı, aynı zamanda davanın mutlak ticari davalardan da olmadığı, davacının tüketici olarak yaşlılık tedbirleri amacıyla yatırım yaptığı, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi içeriğinde ticari amaca, kaldıraçlı işleme ilişkin ilişkin bir açıklama olmadığı, davacının şahsi birikimini değerlendirmek üzere hareket ettiği, işlemlerin boyutu dikkate alındığında davacının hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olduğu, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğu, uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığı, davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c maddesi kapsamında mahkememizin görevli olmaması sebebiyle HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-HMK nun 20. maddesi gereğince gerekçeli kararın tüm taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren yasal iki haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE.
3-Belirtilen iki haftalık süre içinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar (ek karar) verileceğinin taraflarca bilinmesine.
4-HMK nun 331. maddesi gereğince harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece bir karara bağlanmasına.
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına.
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen görevsizlik kararının taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 23/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır