Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1069 E. 2022/489 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1069 Esas
KARAR NO : 2022/489

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2021
KARAR TARİHİ : 01/06/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 21/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; davalı şirket ile müvekkil şirket arasında 27/12/2012 tarihinde asansör montaj sözleşmesi akdedildiği, sözleşme kapsamında müvekkil şirket ile davalı şirkete ait merter keresteciler sitesinde bulunan binalara ait 4 adet insan asansörü temin işi için 108.000,00TL üzerinden anlaşmaya vardıklarını, müvekkili şirketi sözleşmede belirtildiği şekilde eksiksiz olarak teslim ettiği, yapmış olduğu iş için 127.440,00TL fatura tanzim ederek davalı şirkete tebliğ ettiği, kalan bakiye için bir çok kez davalı taraf ile görüşüldüğü ancak sonuçsuz kaldığı, bunun üzerine İstanbul Anadolu …… İcra müdürlüğünün ….. esas üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı tarafın itirazı üzerine takibin durdurulduğu, icra takibine yapılan itirazın iptaline, takiben devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; davacı tarafın işlerini tam ve eksiksiz olarak tamamlamadığını, aksine davacı taraf sözleşemeye aykırı hareket ettiğini, edimlerini yerine getirmediğini, işi eksik ve yarım bıraktığını, teslim tarihinden uzunca bir süre geçtiğini, müvekkil şirket asansörün kullanılabilir hale gelmesi için üçüncü bir şahısla anlaşarak işi tamamlatmak durumunda kaldığını, bu iş karşılığı şahsa da 50.000,00TL ödeme yapıldığını, davacı taraf işi tamamladığını bilmesine rağmen kötü niyetli olarak üzerinden 10 yıl süre geçmiş bir işe “ya tutarsa” mantığıyla mesnetsiz iddialar ileri sürerek haksız menfaat temini amaçladığını, davacı tarafın talebinin zamanaşımına uğradığını da beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının ….. Mühendislik Asansör Gemi Elek. Mak. San. Tic. Ltd. Şti. borçlunun … olduğu, takibe konu alacağın 47.440,00TL olduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun ödeme emrine itiraz ettiği takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, asansör temin ve montaj ilişkisinden kaynaklı icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyanın yapılan incelemesinde, davacı tarafın icra takibine itirazın iptalini istediği, davalı tarafın ise davanın reddini talep ettiği, itirazın iptali davasının bir yıllık hak düşürücü süre de açılması gerektiği, hak düşürücü sürenin dava şartı olup davanın her aşamasında reden incelenmesi gerektiği, davacının başlattığı icra takibine davalı tarafın itiraz ettiği, davacı tarafın icra müdürlüğü dosyasında 2.10.2015 tarihli “dosyada mevcut itiraz sebebiyle İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesi nezdinde açacağımız itirazın iptali davasında ödeyeceğimiz harcın belirlenmesi için dosyaya ödenen peşin harcın iş bu dilekçemiz ekinde derkenar olunmasını saygılarımızla talep ederiz” içerikli dilekçesinin bulunduğu, davacının bu dilekçe tarihinde icra dosyasındaki davalı itirazından haberdar olduğu, aksinin kabulünün TMK 2 maddesine uygun olmayacağı, davacının mahkememize konu davayı 20.12.2021 tarihinde bir yıllık hak düşürücü süreden sonra açtığı, hak düşürücü sürenin mevzuatımızda genel bir düzenlemeye konu olmamakla ve kendisine dair bir tanıma yer verilmemekle birlikte çeşitli haklar için öngörüldüğü, hak düşürücü süre ifadesinden anlaşılacağı üzere bu kurumun; ilgili hakkın düşmesi, sona ermesi, ortadan kalkması sonucunu doğurduğu, kanun koyucunun, zamanaşımını kesen ve durduran sebepleri 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 153’üncü ve 154’üncü maddelerinde hüküm altına almasına karşın hak düşürücü süreye ilişkin bu şekilde bir düzenleme getirmediği, zaman aşımının durması ve kesilmesine ilişkin bu düzenlemelerin kıyas yoluyla hak düşürücü sürelere uygulanmasının mümkün olmadığı, bu doğrultuda zaman aşımından farklı olarak hak düşürücü sürelerin durması ve kesilmesinin söz konusu olmadığı, ancak bu genel kurala ilişkin hak düşürücü sürelerin durmaması, kesilmemesi hususunda istisnai durumların da söz konusu olabildiği, 7226 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinde, dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler; … 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflar bakımından belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim tarafından tayin edilen süreler ile arabuluculuk ve uzlaştırma kurumlarındaki sürelerin 13/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden geçerli olmak üzere 30/04/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar duracağının düzenlendiği, daha sonra bu durma süresinin, 29/04/2020 tarih ve 2480 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ile 15/06/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar uzatıldığı, ancak davacı tarafın itirazdan muttali olduğu zamanın 2015 yılı olduğu bu sürenin 2016 yılında dolacağı, belirtilen istisna düzenlemelerden önce hak düşürücü sürenin dolduğundan davacı tarafın bu düzenlemelerden faydalanmasının mümkün olmadığı, mahkememizce açılan davanın hak düşürücü süresinden sonra iş bu dava açıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İtirazın iptali davasının bir yıllık hakdüşürücü sürede açılmamış olması nedeniyle açılan davanın dava şartı yokluğundan Usulden Reddine
2-davalının kötüniyet tazminat talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 572,28.-TL peşin harcından mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 491,58‬.-TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, verilen kararının, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstanbul BAM ‘ne İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır