Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1054 E. 2023/116 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1054 Esas
KARAR NO : 2023/116

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/04/2018
KARAR TARİHİ : 15/02/2023
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 08/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; 244 üyeli büyük çaplı bir kooperatif olduğu, kooperatife ait toplam 232 adet taşınmaz bulunduğu, sitede bulunan işyerlerine ve mülk sahiplerine herhangi bir tebligat yapılmadan yıkıldığı, demirbaş ve eşyalar dahil ambarlardaki emtiaların alınmasına bile fırsat kalmadan yıkımın gerçekleştiği, yıkıma ilişkin duyum alınınca davalı firmaya ilettikleri halde yıkım sabahı davalı yetkilerin de bulunduğu handa yıkımın gerçekleştiği, davalı şirkette inşaat sözleşmesi imzaladıkları, 2014 yılındaki sözleşme sonrasındaki proje ve ruhsat aşamasının tamamlandığı, bu bağlamda yeni ambar yeri yapılması ve site tahliyesi sürecinin birlikte yürütüldüğü, Hadımköy adresinde davalı şirketin yeni ambar sitesi yapmayı kabul ve taahhüdü karşısında, tahliyenin ambar yerlerinin bitirilmesine bağlı olarak yapılacağının kararlaştırıldığı halde, davalının sözleşmelere aykırı davrandığı, site ve merkez binasının yıkıldığı, İstanbul Çevre İl Müdürlüğünün yıkımı gerçekleştiren kurum olarak yıkım yazısını yazdığından dolayı meydana gelen zarardan davalı ile birlikte sorumlu olduğu gerekçesiyle yıkımdan dolayı uğradıkları zarar olarak bina yapı değeri, kiralanan mecurun 6 aylık kira bedeli ve 6 aylık aidat ve depozito bedeli, komisyon bedeli ve alınmak zorunda kalınan eşya bedeli toplamı 137.074,00-TL maddi zararın ayrıca her bir üyesi için 1.000,00-TL’den toplam kooperatif üyeleri için 244.000,00-TL manevi tazminatın talep ve dava edildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Davalı ……… şirketinin vekil aracılığıyla cevap verdiği, idarenin verdiği izinle ve bu taşınmazın bulunduğu yerin riskli alan ilan edilmesine dair Bakanlar Kurulu kararına dayanarak, idari işlem ve eylem sonucu yıkılmasından dolayı kendileri yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddinin istendiği, taraflar arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve diğer protokoller bulunmasına karşın, gerek sözleşme yükümleri, gerek yıkımın idari işlem sonucu gerçekleşmesi karşısında maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddini istediği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, sözleşmeye aykırılık iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının dava dilekçesinden özetle;244 üyesi bulunan kooperatife ait toplamda 232 adet taşınmazın bulunduğu ambarcılar sitesinin 06.01.2018 tarihinde sitede buluna işyerlerine ve mülk sahiplerine tebligat yapılmadan yıkıldığını, işyerinde bulunan demişbaşlarda dahil ambarlarda bulunan 3. Kişilere ait emtiaların alma imkan ve fırsatı verilmeden yıkımın gerçekleştiğini, kooperatifin ve işyeri sahiplerinin mağdur olduğunu, davalı taraf ile 2014 yılında nakliyeciler sitesinin bulunduğu alanda inşaat yapılmak üzere kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, 15.05.2015 tarihinde davalı ile Hadımköy/Arnavutköy adresinde yeni bir ambar sitesi yapılmasına ve bitirilmesine bağlı olarak mevcut ambarların tahliyesi işleminin gerçekleştirileceğinin kararlaştırıldığını, 13.06.2016 protokolün 4. Maddesinde 15.05.2015 tarihli sözleşmede belirtilen tahliye hükümlerinin saklı olduğunun belirtildiğini, davalı tarafın sözleşmeye aykırı olarak hareket ettiğini, davalının verdiği dilekçeye dayalı olarak Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nün siteyi yıktığını, yıkım işlemini gerçekleştiren kurumun yasaya ve usule uygun hareket etmediğini, yıkım işlemi öncesinde tebligat yapmadığını, 6306 sayılı yasanın 17. Maddesine uygun davranılmadığını, davalı tarafın yıkım ve tahliye konusunda dilekçelerinin olmadığını bildirmesine rağmen 26.12.2017 ve 4.1.2018 tarihinde yıkım için kuruma dilekçe verdiğini, davacıdan bu nedenle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu,
Davalının cevap dilekçesinden özetle; dava konusu adanın riskli alan ilan edildiğini, Bakanlar Kurulu kararı üzerine idarelerin görevinin başladığını, her bir idarenin 6306 ayılı yasa ve yönetmeliklerin yüklediği görevler kapsamında işlemler gerçekleştirdiğini, davacının mağduriyetini ileri sürdüğü eylem ve işlemlerin bu eylem ve işlemler olduğunu, davalının idareye verdiği dilekçelerin rutin dilekçeler olduğunu, davanın pasif husumet eksikliğinden reddini, davanın yargı yolu görevsizliği nedeniyle reddini davalının davacı ile imzalanan kat karşılığı inşaat ve diğer protokollere nazara alındığında iyiniyetli olarak tahhütlerinin arkasında durduruğunu sözleşme il yüklendiği yükümlülüklerini yerine getirmeye devam ettiğini, taraflar arasındaki sözleşmeler incelendiğinde davacının yapı değeri, enkaz bedeli , kira, aidat , komisyon ücreti ve sair taleplerinin mesnetsiz olduğunu davanın reddini talep ettiği,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar asasında sözleşme ve protokol hükümleri uyarınca tahliye ve yıkım şartlarının oluşup oluşmadığı, 06.01.2018 tarihinde yapılan yıkım nedeniyle davacı tarafın maddi tazminat taleplerinin yasal şartlarının oluşup oluşmadığı, davacının varsa maddi zararının tespitine ve manevi tazminat talebine ilişkin olduğu,
Dosyanın yapılan incelemesinde; iş bu davanın 2018 tarihinde Bakırköy ……. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ……. esasında yargılamasına başlandığı, bu yargılamanın davalı yönünden tefriki ile Bakırköy ……. Asliye Hukuk Mahkemesinin …… esasında yargılamaya devam olunduğu, dosyanın 1 ve 4 nolu celsesinde tarafların ayrıntılı beyanda bulundukları, dosyada görevsizlik kararı verilerek Mahkememizin esasına kaydının yapıldığı,
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kayıtlarının celp edildiği, davalı tarafın 6306 sayılı yasanın 17. Maddesi uyarınca inşaat işlemlerinin başlatılması için alanın tahliyesi talebinde bulunduğu, dava konusu alanda 06.01.2018 tarihli yıkım işlemine ilişkin kurumlar arasında yazışma yapıldığı, davalının 26/12/2017 tarihli ve 04/01/2018 tarihli müracat dilekçelerinin sunulduğu, davacı kooperatife 6306 saylı yasanın 17. Maddesi uyarınca tebligat yapıldığına ilişkin belgelerin yazı cevabında bulunmadığı,
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının …… tarihli yazı cevabının 2. Sayfasında açıkça söz konusu alanda yıkım ve tahliye ile alakalı olarak İBB yetkilendirildiğinden Müdürlüklerince tahliyeye ilişkin yapılmış tebligat ve tahliye duyurusunun bulunmadığının beyan edildiği,
Davacının Bakırköy ……. Sulh Hukuk Mahkemesi …… Değişik İş sayılı dosyasını sunduğu, İBB İmar Müdürlüğü yazı cevabının dosya arasına alındığı, parsele ilişkin planların sunulduğu, tapu kaydının celp edildiği, davacı kooperatifin ana sözleşmesinin ticari kayıtlarının celp edildiği, kooperatifin eski unvanlarının belirtildiği,
Davalının 03/03/2021 tarihli dilekçesi ile 01.03.2018 tarihli kira sözleşmesi sunduğu, sözleşmede kiralayanın davalı olduğu, kiralanan yerin boş tarla olduğu, kullanım amacının işyeri olduğu, ayrıca Sulh Hukuk Mahkeme kararları sunulduğu, davalının bu dilekçesi ile ambarların taşınması ve yeni ambarların temini için kira sözleşmesi ve geçici yer kira ücreti ödemeleri yaptığını beyan ettiği, sunulan Mahkeme kararlarda dava açılış tarihlerinin 2015-2016 yıllarına ilişkin olduğu, kira sözleşmesinin yıkımdan sonra iş bu davanın açılmasından yaklaşık bir ay öncesine ilişkin olduğu,
Davacının 15/06/2021 tarihli dilekçesi ile 18.08.2014 tarihli sözleşmeden sonra arsa ve yapıların boşaltılması konusunda taraflarca iki ayrı anlaşma yapıldığını, davacının sunduğu kira kontratının 06.01.2018 tarihinde gerçekleşen yıkım sonrası 01.03.2018 tarihli olduğunu, davalı kooperatif üyelerinin yıkım işleminden sonra kendi imkanları ile yer bulma uğraşına girdiğini, davalının kiraladığı yerin 244 üyenin sığabilmesinin mümkün olmadığını, bu yerinde bir kaç ay sonra yüklenici tarafından kapatıldığını, kiracılık ilişkisininde yüklenici tarafından fesih edildiğini, davalının iyi niyetle anlaşmaya uyarak kiraladığı herhangi bir yer olmadığını beyan ettiği,
Davacının 07.01.2022 tarihli dilekçesi ile dava dilekçesine ek olarak 15.05.2015 tarihli sözleşmesini sunduğu, bu sözleşmenin konusunun 2. Maddede, özel düzenlemelerin 5. Maddede belirtildiği, davacının 13.06.2016 tarihli protokolü sunduğu, protokolün 4. Maddesinde tahliye hususunun düzenlendiği, davacının davalıya çektiği 11.01.2018 tarihli ihtarı sunduğu, bu ihtarla davalıdan talepte bulunduğu, davacının kiracı olarak dava dışı …….. ile yaptığı kira sözleşmesini sunduğu, davacının ödemelere ilişkin bir kısım belgeleri sunduğu,
Taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin sunulduğu, dosya kapsamında rapor alındığı raporun taraflara tebliğ edildiği, rapor içerisinde hesaplamaların terditli yapıldığı, rapor içeriğinin denetime elverişli olması, hukuki değerlendirmenin Mahkememize ait olması nedeniyle ek rapor alınmadığı, davacının ıslah dilekçesi sunduğu,
Yapılan açıklamalar sonucunda, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı daha sonra iki adet protokol yapıldığı, bu sözleşmelere bir itirazın olmadığı, protokol içeriklerinde tahliye hususunda ayrıca düzenleme yapıldığı, bu düzenlemelere göre tahliye konusunda taraflarca hakkaniyete uygun bir süre belirleneceğinin bu sürenin 6 ay olarak belirlendiğinin anlaşıldığı, davalı tarafından taahhüt edilen ambar yerlerinin bitirilmesine bağlı olarak arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu olan ambar yerlerinin tahliye edileceğinin belirtildiği, ancak bu şartlar yerine getirilmeden davalı tarafça Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne dilekçeler verilerek yıkım işleminin gerçekleştiği, 6306 sayılı yasanın 17.maddesine uygun olarak davacı tarafa yapılan tebligat olmadığı, davalı tarafın sözleşmeye aykırı davrandığı, davacı tarafın 6306 sayılı yasanın 5. Ve 6. Maddesinde belirtilen zararları ve davacının, davalı tarafça sözleşmeye aykırı eylemi sonucu maddi zararlarını talep edebileceğinin değerlendirildiği, bu zararların 06.01.2018 tarihli yıkım tarihinden 25.04.2018 tarihli dava tarihine kadar 4 aylık süreye ilişkin ödenen kira bedeli, bu süre içerisinde ödenen iki adet aidat bedeli, yıkım sonrası taşınma nedeniyle kiralamaya ait komisyon ödemesi ile ilgili komisyon aracılık bedeli, habersiz yıkımdan kaynaklı eşyalarını kurtaramaması nedeniyle yıkım sonrasında taşınma nedeniyle yeni eşya alım bedeli, yıkılan yapıların yerine yenilerinin yapılmamış olması nedeniyle yapı bedelinin talep edilebilecek maddi zararlar kapsamında oluğunun değerlendirildiği, davacının depozito ücreti de talep ettiği ancak davacının depozito ücretini kira sözleşmesi bitiminde kiraya verenden alabileceği değerlendirilerek bu bedeli talep edemeyeceğinin değerlendirildiği, iş bu davanın açıldığı tarihte arabuluculuk dava şartının aranmadığı da dikkate alınarak davalının bu yöndeki itirazlarının yerinde görülmediği,
Davacının manevi tazminat talebine ilişkin ise bu zararın Türk Medeni Kanunu 24. Maddesinde, Türk Borçlar Kanunun 58. Madde de düzenlendiği, bu madde içerikleri de dikkate alınarak davacının sözleşmeye aykırı davranışından kaynaklı taşınmazların yıkımı nedeniyle davalıdan manevi tazminat talep edemeyeceği değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Açılan davada maddi tazminata konu taleplerinin KISMEN KABULÜ ile; 4 aylık kira bedeli olarak (22.01.2018 tarihinde 3000TL, 19.02.2018 tarihinde 3000TL, 19.03.2018 tarihinde 3000 TL, 18.04.2018 tarihinde 3000TL ödeme toplamı) 12.000TL miktarın, 2 aylık aidat ücreti olarak (01.03.2018 tarihinde 250 TL, 05.04.2018 tarihinde 250 TL ödeme toplamı) 500TL miktarın, komisyon ücreti bedeli olarak 3.540TL miktarın (25.01.2018 tarih ödeme), eşya alım bedeli olarak 5.546,00 TL(25.01.2018 ödeme tarihi) miktarın, ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, yapı bedeli olarak 174.080,00.TL miktarın ise yıkım tarihi olan 06.01.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine ,
-davacının; depozito ücret bedeli olarak talep ettiği 3000 TL miktarın ve fazlaya ilişkin diğer maddi tazminat taleplerinin reddine
1-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 13.365,94.-TL karar harcından mahkememiz veznesine maddi tazminat yönünden yatırılan 2.341,50.-TL peşin harç ile 1.172,00.-TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan 9.852,44.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
2-Davacı tarafından maddi tazminat yönünden yatırılan 35,90.-TL başvurma harcı ile 2.341,50.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
3-Davacı tarafından maddi tazminat yönünden yapılan toplam 1.187,68.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.129,84.-TL’sının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden maddi tazminat yönünden hesaplanan 30.349,90.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden maddi tazminat yönünden hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
7-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
B- davacının manevi tazminat talebinin yasal şartları oluşmadığından REDDİNE,
1-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 5.320,12‬.-TL peşin harcından mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 5.140,22‬.-TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
2-Davacı tarafından manevi tazminat yönünden yapılan 1.408,92‬TL yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre manevi tazminat yönünden hesaplanan 30.349,90.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
4-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen kararının, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstanbul BAM ‘ne İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/02/2023

Katip ……
¸e-imzalıdır
Hakim ……
¸e-imzalıdır