Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1050 E. 2022/189 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1050 Esas
KARAR NO : 2022/189

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 30/03/2020
KARAR TARİHİ : 01/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : 16/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE :Davacı vekili isteminde özetle; müvekkili şirket tarafından ……….. plakalı aracın ……… nolu autoland genişletilmiş kasko sigorta poliçesi kapsamında 15.08.2017-15.08.2018 tarihleri arası dönem için sigortalandığını, 06.06.2018 tarihinde İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, ……. Mahallesinde seyir halinde olan sigortalı aracın, davalı sürücü ………’nun sevk ve idaresindeki ……… plakalı araç ile çarpışması sonucu kaza meydana geldiğini, kaza sonrası eksper tarafından yapılan inceleme ile sigortalı araçta oluşan hasar miktarının belirlendiğini, müvekkili şirket tarafından hasar nedeni ile 07.08.2018 tarihinde toplam 60.000,00 TL ödeme yapıldığını, kaza tespit tutanağı ve eksper raporu doğrultusunda ……… plakalı araç sürücüsünün meydana gelen kazada %100 olarak kusurlu ve sorumlu olduğunu, müvekkili şirket tarafından yapılan ödeme sonrası kalan bakiye bedelin davalı araç maliki ve sürücüsü ……… ile ZMSS sigorta şirketinden talep edildiğini ancak sovtaj bedeli sonrası bakiye bedel için %100 kusuru üzerinden yapılan talebin karşılanmadığını, bu sebeple davalı araç maliki ve sürücüsü ile birlikte trafik sigortacısı Halk Sigorta aleyhine Büyükçekmece ……….. İcra Müdürlüğü …….. E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçluların haksız, yersiz ve kötüniyetli itirazları nedeni ile takibin durduğunu beyanla davalıların takibe itirazının iptali ve en az alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemeye hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE :Davalı ……… Sigorta vekili savunmasında özetle; öncelikle Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu beyanla görev itirazında bulunmuş, esas yönden ise; sigortalısının meydana gelen kazada kusuruna ilişkin ödemenin müvekkili şirket tarafından davacı yana yapıldığını, sigortalısının kazada daha fazla bir kusurunun bulunmadığını, dava konusu hasarın iki aracın kazasına ilişki olup, ticari bir işin söz konusu olmadığını, bu nedenle ticari faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketini usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmediğini, davacının faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu, kesinleşmemiş ve likit bir alacak olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini beyanla davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı sigortacının, sigortalısına ödediği tazminatı TTK.1472.maddesi uyarınca araç sürücüsü ve aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından rücuen tahsili için başlattığı icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Büyükçekmece ………. İcra Müdürlüğünün ……… esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı ………. Sigorta A.Ş. tarafından borçlu ……… ve ……… Sigorta A.Ş.’ye yönelik 12.000,00-TL asıl alacak, 1.500,16-TL işlemiş faiz alacağı için takip yapıldığı, borçluların süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Borçlu ……… Sigorta A.Ş.nin hem icra dairesinin yetkisine hem de mahkememiz yetkisine itiraz ettiği görülmüş, itirazın iptali davalarında HMK.nın yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulama alanı bulduğu, davanın haksız fiilden doğan bir alacağa ilişkin olduğu, kazanın Esenyurt ilçesinde meydana geldiği, haksız fiilden doğan davalarda zararın meydana geldiği yer mahkemelerinin de yetkili olacağı dolayısıyla Büyükçekmece icra dairelerinin Esenyurt ilçesi için yetkili icra dairesi olduğu, ilçenin aynı şekilde mahkememiz yargı çevresinde bulunduğu görüldüğünden söz konusu yetki itirazları yerinde görülmemiştir.
Uyuşmazlık, aracın hasara uğramasında davalı sürücünün kusurunun bulunup bulunmadığı, varsa kusur oranının ne olduğu, hasar tazminatı olarak dava dışı sigortalıya ödenen bedelin, hasar ile uyumlu olup olmadığı ile TTK.1472.maddesi kapsamında bu bedelin davalılardan tahsilinin için başlatılan icra takibine itirazın yerinde olup olmadığına ilişkindir.
TTK.nın 1472.maddesi kapsamında; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.”
Davalı, sigorta şirketlerinin imzaladığı protokol kapsamında, sigortalısı diğer davalıya dava açılmasının mümkün olmadığını iddia etmekle, söz konusu protokolün rücu taleplerinin hızlandırılmasına ilişkin bir işbirliği amaçladığı, protokolde yer alan “…Şirketlerin protokol çerçevesinde birbirleri aleyhine dava/icra takibi yoluna gitmemeleri esastır…rücu talebinin sadece sigorta şirketine yöneltilmesi esastır.” ifadelerinden de protokolün bir niyet mektubu/bildirimi niteliğinde olduğu her halde, davacının kanuna dayalı dava ve takip haklarının işbu protokolle sınırlandırılmasının mümkün olmadığı değerlendirildiğinden bu savunmaya itibar edilmemiştir.
Bu kapsamda, mahkemece; Trafik İhtisas Dairesi Uzmanı Makine Mühendisi bilirkişiden kazada tarafların kusur durumuna ilişkin rapor alınmış; dava dışı sigortalının aracıyla, yerleşim yerlerinde bulunan cadde, bulvar vb. yollarda zorunlu halde durma veya duraklama yapabileceği kuralı çerçevesinde yol kenarında duraklama halinde olduğu, davalı ………’nun ise görüşün açık olduğu düz yolda, yolun sağ kısmında duraklama yapan araca, güvenli bir hızla seyretmemesi, aksine araçların ikisinin de savrulup sürüklenmesine sebebiyet verecek şekilde yüksek hızla seyrederken çarptığı, dolayısıyla davalı sürücünün kazanın gerçekleşmesinde yüzde yüz kusurlu olduğu değerlendirilmiştir . Davalı sigorta, Karayolları Genel Müdürlüğünden kaynaklanan yol kusurları ve teknik arızaların, görüşü engelleyecek unsurların değerlendirilmediğini iddia etmişse de, kaza tutanağında yol durumu açıkça belirtilmiş olup, bilirkişi tarafından da yol ve görüş durumu dikkate alınarak raporun hazırlandığı, kaza taraflarının da herhangi bir yol kusurundan veya görüş engelinden bahsetmediği görülmekle herhangi bir somut veriye dayandırılmayan işbu itirazlara itibar edilmemiş ve kusur yönünden alınan raporun hükme elverişli ve somut olay ile dosyada mevcut belgelerde yer alan verilerle uyumlu olduğu kabul edilmiştir.
Ödenen hasar tazminatı miktarının denetlenmesi için Makine Mühendisi Sigorta Eksperinden alınan bilirkişi raporunda; aracın kaza sonrası onarımının 34.784,36-TL tutacağı, yani onarımının ekonomik olmayacağı, kaza tarihinde, aracın ikinci el piyasa değerinin 60.000-TL, sovtaj değerinin ise 37.288,80-TL olduğu, dolayısıyla araçtaki gerçek zararın 22.711,20-TL olduğu yönünde değerlendirme yapıldığı görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller ile tüm dosya kapsamında; dava dışı sigortalıya ait aracın kaza sonrasında tam hasarlı hale geldiği, davacı tarafından araç için sigortalıya 60.000-TL ödeme yapıldığı, ödeme ile birlikte davacının dava dışı sigortalının haklarına TTK. 1472.maddesi çerçevesinde halef olduğu ve ödediği tazminatı davalılardan talep edebileceği anlaşılmıştır.
Bu kapsamda; davalı sürücünün hızlı seyir halinde iken kurallara uygun olarak yol kenarında duraklama yapan araca çarptığı, bu kazanın gerçekleşmesinde tam kusurlu olduğu, kullanılamaz hale gelen aracın ikinci el piyasa değerinin 60.000-TL olduğu, sovtaj değerinin 37.288,80-Tl olduğu, davacı ve davalı sigortanın beyanlarından 12.000-TL bir kısım ödemenin davacıya yapıldığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla, sovtaj değeri ve daha önce yapılan ödemenin mahsup edilmesi sonrasında ortaya çıkan gerçek zarar miktarının 10.711,20-TL olduğu, bu miktarın davalı sigortalının poliçe limiti dahilinde olduğu dolayısıyla, davalıların bu miktardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağına karar verilmiştir.
Davacı ayrıca icra takibine yapılan itirazın haksız olması nedeniyle, icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmişse de, tarafların kusur oranlarının ve aracın ikinci el değeri ile sovtaj bedelinin yapılan bilirkişi incelemesi ile belirli hale gelmesi nedeniyle alacağın likit olduğundan bahsedilmesi mümkün olmamakla, icra inkar tazminatı talebinin reddine, davalıların, icra takibinden önce temerrüde düşürüldüğü yönünde dosyada herhangi bir delil mevcut olmadığından, işlemiş faiz yönünden talebinin reddine, davacının ve davalılardan birinin sigortacı tüzel kişi tacir olması ile takibin avans faizi talebiyle başlatıldığı görülmekle, davacının alacağa avans faizi işletilmesi yönündeki talebinin kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Büyükçekmece …….. İcra Müdürlüğünün ………. esas sayılı dosyası üzerinden davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine yürütülen icra takibine yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, asıl alacak miktarı olan 10.711,20-TL üzerinden TAKİBİN DEVAMINA,
İşlemiş faize ilişkin 1.500,16-TL miktarındaki talebin REDDİNE,
Devamına karar verilen alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
Dava konusu alacağın likit olmaması sebebiyle İCRA İNKAR TAZMİNATI TALEBİNİN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 731,68-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 163,05.-TL peşin harç ve 67,50 TL icra peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 501,13.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40.-TL başvurma harcı ve 163,05.-TL peşin harcın davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan 1.511,50.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.199,22-TL’sinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından dosyada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.788,96 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/03/2022

Katip ………
¸e-imzalıdır

Hakim ..
¸e-imzalıdır