Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1032 E. 2023/100 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1032 Esas
KARAR NO : 2023/100

DAVA TARİHİ : 10/12/2021
KARAR TARİHİ : 14/02/2023
KARARIN YAZILMA
TARİHİ : 01/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, kur farkı alacağına ilişkin menfi tespit davasıdır.
Davacı, dava dilekçesi ile özetle; davalı ile aralarında ticari navlun sözleşmelerinin bulunduğunu, aralarındaki sözleşme itibariyle tahsilatların döviz bazında yapılacağı aksi halde kur farkı faturasının kesileceğinin kararlaştırıldığını, davacının icra takibine konu herhangi bir kur farkı faturası sunmadığını, davalı alacağına konu cari hesabın çek ile ödeme yapılmak suretiyle kapatıldığını iddia ederek, davalı yana icra takibi kapsamında herhangi bir borçları olmadığının tespitini ve davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı, cevap dilekçesi ile özetle; davacının verdiği çeklerin bir kısmının tahsil edildiğini fakat borcun tamamının ödenmediğini, bakiye borcun ödenmesini talep ettiklerini fakat borç ödenmeyince icra takibi başlattıklarını, aralarında dövize dayalı bir ticari ilişki bulunduğundan kur farkı faturası düzenlenmeden kur farkı talep edebileceklerini savunarak, davanın reddine, davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün …… sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı/alacaklı ..…Ltd.Şti. tarafından davacı/borçlu …… Teknoloji…Ltd.Şti. aleyhine 10.455,77-TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, alacak dayanağının 28.10.2021 tarihli cari hesap gereği 1.099,15-USD alacak olduğu, alacağa avans faizi işletilmesinin talep edildiği, takip tarihinin ise 02.11.2021 olduğu görülmüştür.
Uyuşmazlık; taraflar arasındaki cari hesap kapsamında davalının kur farkı alacağının bulunup bulunmadığı, kur farkı faturası düzenlenmeden kur farkı alacağı talep edilmesinin mümkün olup olmadığı ile davacının davalıya borçlu olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Taraflar arasında imzalanan 08.02.2021 tarihli taşımacılık işine ilişkin sözleşme bedelinin 3.060-USD olduğu, 20.10.2020 tarihli ve taşımacılık işine ilişkin sözleşme bedelinin 6.500-USD olduğu, sözleşmelerin ikisinde de 3. maddede navlun tahsilatlarının döviz bazında yapılacağı aksi halde kur farkı faturası kesileceğinin düzenlendiği görülmüştür.
Taraf ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan bilirkişi raporu ile; taraf defterlerinin tasdiklerinin süresinde yapıldığı ve defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davacı defter kayıtlarında, 10.12.2021 tarihi itibariyle davalının alacak veya borcunun bulunmadığı, davalının defter kayıtlarında, 31.12.2021 tarihi itibariyle davacıdan 13.950,16-TL alacaklı gözüktüğü tespit edilmiştir. Ek bilirkişi raporu ile çekle yapılan ödemeler, ödeme tarihindeki kur dikkate alınarak, davalının kur farkı alacağının doğru olup olmadığı incelenmiş olup; davalının kur farkı alacağını doğru şekilde, üstelik davacı lehine 490,52-TL eksik olarak hesapladığı tespit edilmiştir.
Somut olayda; davacı, icra takibine konu herhangi bir kur farkı faturası sunmadığını, kendisinden kur farkı davalı alacağına konu cari hesabın çek ile ödeme yapılmak suretiyle kapatıldığını, kendisinden kur farkı alacağının talep edilemeyeceğini iddia etmiştir. Çek bir ödeme vasıtası olup; davalının TL üzerinden düzenlenen çekler ile döviz alacağını tahsil etmesi halinde kural olarak kur farkı talep etmesi mümkün değildir. Bununla birlikte taraflar arasında kur farkı talep edileceğine dair bir anlaşmanın mevcut olması halinde anlaşma hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Taraflarca dosyaya sunulan sözleşmeler incelendiğinde, dava konusu faturalara ve kur alacağına dayanak taşıma işlerinin bu sözleşmeler çerçevesinde yapıldığı ve sözleşmelerde tahsilatlarının döviz bazında yapılacağı aksi halde kur farkı faturası kesileceğinin düzenlendiği görülmekle, TL bedelli çek ile tahsilat yapan davalının sözleşme uyarınca ayrıca kur farkı talep etmesi mümkündür. (Aynı yönde emsal İstanbul BAM 14.HD. 2019/1138 E. 2021/1199 K.)
Taraflar arasında döviz ile yapılmayan ödemeler sebebiyle kur farkı faturası kesileceği hususunda anlaşıldığı görülmekle, kur farkı talep edilebilmesi için ayrıca bir kur farkı faturası düzenlenmesi de gerekmemektedir zira yabancı para alacağı üzerinden kurulan bir ticari ilişki söz konusudur. (Aynı yönde emsal İstanbul BAM 12. HD.nin 2019/695 E. 2021/1335 K.) Bu halde davacının söz konusu kur farkı alacağı talebi nedeniyle borçlu olmadığı iddiasının yerinde olmadığı, davalının kur farkı alacağı hesaplamasının da doğru olduğu bilirkişi raporu ile tespit edildiğinden davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 178,56.-TL peşin harcından mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 1,34.-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen kararın kabul ve reddedilen miktarların 2023 yılı istinaf yasa yolu kesinlik sınırı olan 17.830 TL nin altında kalması nedeniyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/02/2023
Katip ……
¸e-imzalıdır

Hakim ……
¸e-imzalıdır