Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/100 E. 2022/401 K. 09.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/100 Esas
KARAR NO : 2022/401

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/01/2021
KARAR TARİHİ : 09/05/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 08/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekkillerinin 2020 yılının mayıs ayında aracılar vasıtasıyla 50.000 adet tek kullanımlık ameliyat önlüğü için davalı şirket ile görüşmeye başladığını, aracıların davalı şirket ile görüşmeleri ve pazarlığı …… üzerinden yaptığını, davalı şirketin aracının komisyonu da dahil olmak üzere önlük başına 1,44 EURO fiyat verdiğini, davalı şirketin daha sonra 22.05.2020 tarihinde……. ’nden geldiğini iddia ettiği tek kullanımlık önlüklerin hibeye tabi olduğu ve her üç adet önlük için 1 adet hibe edilmesi gerektiği yönündeki bir mesajı …. yolu ile aracı kişi ile paylaşarak fiyatın aracı komisyonu ve hibe dahil önlük başına 1,82 EURO olacağını söylediğini, davalı şirketin hibeye tabi yönündeki mesajına inanan müvekkillerinin tanesi 1,82 EURO karşılığı 50.000 adet önlüğün satın alınması için davalı şirket ile sözleşme yapıp bedelini ödeyip önlükleri teslim aldığını, ancak daha sonra davalı şirket yetkilisinin ……’nden geldiğini iddia ederek göndermiş olduğu mesajın doğru olmadığı ve tek kullanımlık önlüklerin hibeye tabi olmadığının anlaşıldığını, müvekillerinin önlükler hibeye tabi olmadığı halde tabiymiş yönünde müvekkili hile yolu yanıltarak iradesini fesata uğratıp, aracı komisyonu düşüldükten sonra fazladan 17.250 EURO haksız kazanç sağlandığını belirterek fazladan ödediği 17.250,00 EURO’nun dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan istirdadını talep etmiştir.

CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; davacının iddialarını kabul etmediklerini, hibeye tabi olmasına ilişkin davacı ile bir görüşme yapmadıklarını, ….. içeriklerini değiştirilebilir olduğu için kabul etmediklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Bilirkişi tarafından düzenlenen rapor sonuç kısmında özetle ;2 adet birim fiyatı arasındaki farkın komisyon tutarı düşüldükten sonra 17.680,56 euro olarak hesaplandığı, davacı tarafın 17.250,00 euro istirdat talebinin olduğu belirtilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, alacak davasıdır.
Davacı tarafça; taraflar arasındaki cerrahi önlük satımına ilişkin yazılı sözleşme hükümleri uyarınca davalıdan satın alınan cerrahi önlükler için davalı tarafın aracı komisyonu ve hibe desteği dahil önlük başına 1,82 Euro’ya anlaştıklarını ancak satın alınan önlüklerin hibeye tabi olmadığının anlaşıldığını, davalının kendilerini hile yolu ile iradelerini fesada uğrattıklarını, davacının önlüklerin hibeye tabi olduğu yönünde aldatılmasaydı önlük başına 1,82 Euro yerine 1,44 Euro ödeme yapacak olması nedeni ile yaptıkları fazla ödemenin davalıdan istirdatının talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça cevaben; davacı ile whatsapp yazışması yapılmadığını, bu kayıtların delil olarak kabulünün mümkün bulunmadığını, davacıya hiçbir zaman ürün başına 1,44 Euro fiyat verilmediğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı tarafça davacıya satılan ameliyat önlükleri konusunda davalı tarafın davacıya bu ürünlere hibe desteği verildiği yönünde taahhütte bulunup bulunmadığı, davalı tarafça davacıya ürün başına 1,44 Euro fiyat verilip verilmediği, taraflar arasındaki anlaşmanın bu fiyata hibe desteği eklenmesi ile 1,82 Euro üzerinden anlaşıp anlaşmadıkları, davacının iradesinin fesada uğratılıp uğratılmadığı ve davacıya iadesi gereken fazla ödeme bulunup bulunmadığı hususlarıdır.
Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek nitelikte bulunan tüm deliller toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir.

HMK’nun 222.maddesinin 1.fıkrası “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir” şeklinde olup, tarafların tacir sıfatını taşımaları ve TTK’nun 18.maddesi uyarınca ticari defter tutmakla yükümlü bulunmaları nedeni ile tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişisi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davacıya ait firmanın yabancı menşeili olması nedeni ile davacı vekiline davacıya ait ticari defterlerin onaylı sureti ve Türkçe tercümelerini sunması konusunda kesin süre verilmiş, ancak davacıya ait ticari defter ve belgelerin onaylı sureti ve Türkçe tercümelerinin mahkememize sunulmadığı gibi, bilirkişinin incelemesine de sunulmadığı ve bu hususun bilirkişi tarafından bilirkişi raporunda da teyit edildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi tarafından davalı tarafa ait ticari defter ve belgelerin incelenmesi sonucunda düzenlenen 12/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı tarafın davacı tarafa düzenlediği ve taraflar arasındaki alım satıma konu faturanın 03/06/2020 tarihli KDV dahil 91.456,90 Euro = 689.941,71 TL tutarlı fatura olduğu ve açıklama kısmında birim fiyatının 1,82 Euro olarak gösterildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; davacı tarafın, davalı tarafın iddia ettikleri gibi kendilerine hiba desteği verdikleri yönünde bir taahhüdü olduğunu ve iradesinin fesada uğratıldığını ispatlayamadığı, taraflar arasındaki yazılı sözleşmede iddia edilen hibe desteği ile ilgili bir hüküm bulunmadığı, davacı tarafın basiretli tacir olmanın gerekliliğine uygun bir şekilde hareket edip şayet böyle bir taahhütte bulunulmuş ise bu hususu sözleşmeye dercettirmesi gerektiği, davacı tarafın mahkememizce verilen kesin süreye rağmen ticari defterlerinin suretini de sunmadığı, davalı tarafın davacı tarafça delil olarak dayanılan mail yazışmalarını kabul etmediği gibi bu yazışmaların en çok yazılı delil başlangıcı olabileceği ancak davacı tarafın tanık deliline de dayanmamış olması nedeni ile başkaca delillerle doğrulanmayan bu yazışmaların içeriğinin delil olarak kabulünün mümkün bulunmadığı, ayrıca yazışmaların sözleşme tarihinden eski olması nedeni ile de kabulünün mümkün bulunmadığı, davacı tarafın yazılı sözleşme hükümlerine karşı ancak yazılı delille karşı koyabileceği, ancak davasını ispatlar nitelikte yazılı delil veya başkaca kesin delil ibraz edemediği gibi dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmadığı, sonuç itibariyle davanın ispat edilemediği sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada yapılan 19 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 27.541,42-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
. 09/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır