Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/991 E. 2021/418 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/991 Esas
KARAR NO : 2021/418

DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2019
KARAR TARİHİ : 21/04/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 04/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 29/11/2019 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; davacının davalı bankaya 11 adet toplam bedeli 108.364-TL bedelinde kıymetli evrakı davalı banka lehine tahsil cirosu yapılarak teslim edildiğini, davacının hem tacir hem özel hükümlere tabi olması nedeniyle güvenerek bankaya teslim ettiğini, ancak teslim edilen kıymetli evrakların banka yetkililerinin beyanına göre banka şubesinden diğer banka şubesine gönderimi esnasında kaybolduğunu, ancak kargo firmasının ismi dahil kaybolduğu ile ilgili herhangi bir evrak, belge vs. yazılı bir delil sunulmadığını, bonoların keşidecisi olan şirket tarafından davacı ile aralarında ticari ilişki nedeniyle senetler her ne kadar zayi olmuş ise de senet bedellerinin tamamen ödendiğini, davacının zayi olan kıymetli evraklar nedeniyle mağdur olduğunu beyanla, şimdilik 1.000-TL maddi tazminat ile 100.000-TL manevi tazminatın davalı bankadan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE;görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davalı bankanın banka senetlerinin kaybolması neticesinde yükümlülüklerini tam anlamıyla yerine getirdiğini, davalı bankanın senetlerin kaybolmasının ardından İstanbul …… Asliye Ticaret Mahkemesi ….. esas sayılı dosyasında kıymetli evrak iptali davası açtığını, davacının haksız olarak kendisine yöneltilen haciz tehdidine karşılık ihtiyati tedbir almamasından davalı bankanın sorumlu tutulmasının mümkün olmayacağını, davacının zararı oluşmadığından tazminat alacağının bulunmadığını, davacının var ise zararının bankanın haksız eylemi nedeniyle oluştuğunu ispatla yükümlü olduğunu, davalı bankanın davacının kişilik haklarını zedeleyici bir işleminin bulunmadığını beyanla, haksız davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davalı bankaya verilen bonoların zayi olması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Emsal, Yargıtay 11 HD
ESAS NO : 2016/5097
KARAR NO : 2017/7453 kararında,
“Dava, davalıdan kaynaklı kusur sebebiyle kaybedilen bononun, kaybedilmesi nedeniyle tahsil edilememesi sonucu uğranılan zararın tahsili istemine ilişkin olup davanın kabulüne karar verilmiştir. Somut olaydaki gibi tazminat davalarında kaybedilen senet nedeni ile kaybeden bankadan tazminat isteyebilmesi için zararın ancak senet ilgilisine başvurulup, alacağın tahsil edilmemesi sonucu doğduğu durumlarda mümkün olmaktadır. Dava konusu olayda davacı bono keşidecisi limited şirket aleyhine icra takibine girişmiş ve tahsil imkanı bulamamıştır. Ancak dosyada mevcut 31/01/2013 tarihli davalı banka cevabi yazısında bononun lehtarının dava dışı 3. kişi olduğu dolayısı ile davacının ciro yoluyla hamil olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacının zararının varlığının kabulü için tüm senet ilgililerinin ve özellikle ticari ilişki içinde olduğu ve kendisine ciro eden bakımından bono ile ilgili olarak yasal yollara başvurup alacağın tahsil edilmemiş olması gerekmektedir. Bu itibarla, keşideci dışındaki cirantalar, davacı ile temel ilişki içinde bulunduğu kişilerin aleyhine yasal yollara başvurup, hiç bir şekilde tahsilinin mümkün olmadığı açıklığa kavuşturulmadan, davacının tüm hukuki yolları tüketip tüketmediğinin araştırılması ve bu eksik hususların gereği yerine getirildikten sonra bir sonuca varılması gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.”( ayrıca emsal Y. 11HD ESAS NO: 2015/10197, KARAR NO: 2016/4690 sayılı kararı, emsal, Y. 11 HDESAS NO: 2015/9988,KARAR NO: 2016/3243 sayılı kararı bulunmaktadır.)
Dosyanın yapılan incelemesi ve değerlendirilmesi sonucunda, davacının dava dilekçesi ile davalı bankaya 11 adet toplam bedeli 108.364-TL bedelinde kıymetli evrakın banka lehine tahsil cirosu yapılarak teslim edildiğini, kıymetli evrakların banka şubesinden diğer banka şubesine gönderimi esnasında kaybolduğunu, bonoların keşidecisi olan şirket tarafından davacı ile aralarında ticari ilişki nedeniyle senetler her ne kadar zayi olmuş ise de senet bedellerinin tamamen ödendiğini, davacının zayi olan kıymetli evraklar nedeniyle maddi tazminat ile manevi tazminat talebinin olduğu, davalı tarafın cevap dilekçesi ile, görev itirazında bulunduğu, davalı bankanın senetlerin kaybolmasının ardından İstanbul …..Asliye Ticaret Mahkemesi ….. esas sayılı dosyasında kıymetli evrak iptali davası açtığını, davacının haksız olarak kendisine yöneltilen haciz tehdidine karşılık ihtiyati tedbir almamasından davalı bankanın sorumlu tutulmasının mümkün olmayacağını, davacının zararı oluşmadığından tazminat alacağının bulunmadığını, davacının var ise zararının bankanın haksız eylemi nedeniyle oluştuğunu ispatla yükümlü olduğunu, davalı bankanın davacının kişilik haklarını zedeleyici bir işleminin bulunmadığını beyanla, davanın reddini talep ettiği, dosyanın mahkememize görevsizlik kararı ile geldiği, arabuluculuk dava şartının sağlandığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafın davalıdan tahsil cirosu yapılarak teslim ettiği 11 adet bononun davalı banka uhdesinde iken kaybolması neticesinde maddi zararının bulunup bulunmadığına davacı tarafın manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, Y. …… HD’nin emsal kararları uyarınca, davalının vekil hamil olarak zarardan sorumlu tutulabilmesi için, bonoların kaybedilmesi ile davacının bono bedelini tahsil etmemesi arasında doğrudan illiyet bağının ve bu şekilde vekalet akdinin ihlal edildiğinin kanıtlanmasının gerektiği, davalının salt bonoların kaybedilmesi nedeniyle sorumlu tutulamayacağı, iş bu dosyada davalı bankanın zayi olan bonoların iptali istemine ilişkin İstanbul 9 ATM’nde dava açtığı, davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği üzere, senetler zayi olsada senet bedellerinin davacıya ödendiği, davacının maddi tazminat talebinin yasal şartlarının oluşmadığı, manevi tazminat isteminin de davalı tarafça davacı tarafın kişilik haklarına zarar verildiğinin ispat edilmesi gerektiği, davalı tarafın bonoları kaybetmesi eyleminin davacı tarafın kişilik haklarına ihlal niteliğinde kabul edilemeyeceği değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan maddi ve manevi tazminat davasının reddine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 254,4‬0-TL peşin ve tamamlama harcından mahsubu ile fazla yatan 195,1‬0TL nin davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 13.545,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 21/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır